Rojava Halkıyla Omuz Omuza! EÖC-Sosyalist Barikat

AKP-MHP FAŞİST REJİMİNİN SAVAŞ SUÇLARINA KARŞI DİRENİŞ SAFLARINA!

AKP-MHP faşizminin işçi sınıfı ve halklarımıza yönelik çok yönlü ve çok kapsamlı sömürü, zulüm ve işkence/katliam saldırıları her gün yeni uygulamalarla boyutlanarak sürüyor. Ve bu saldırılar son on yıldır sınırları aşarak tüm Ortadoğuya yayılmış durumda.

Faşist AKP-MHP rejiminin saldırganlığı özellikle Suriye ve Rojava’da yoğunlaşıyor. Suriye ve Rojava topraklarının işgali, dinci faşist örgütlerin desteklenmesi, örgütlenmesi, katliamlarının önünün açılması, süreklileşmiş askeri saldırılar ve işgaller, faşizmin Ortadoğu politikalarının merkezi unsuru olmuş durumda.

Bu noktada, son ve kapsamlı hamle Rojava ve Kuzey Doğu Suriye’deki halkçı demokratik özerk yönetimin denetimindeki topraklara yönelik saldırıyla bir kez daha gündemleşti.

Kürtlerin ve bölgedeki her türlü demokratik gücün kazanımlarını asla hazmedemeyen ve kendisi için varlık sorunu olarak gören Türkiye oligarşisi ve AKP-MHP faşizmi, 3 Ekim’de Ankara’da rejimin temel direklerinden biri olan İçişleri Bakanlığı’na saldırıyı gerekçe yaparak Rojava ve Kuzey Doğu Suriye’ye yönelik kapsamlı hava saldırılarına girişti. Bu türden saldırılar on yıllardır, AKP iktidarının çok öncesinden başladı ve devam ediyor. Ancak işgalci sömürgeci AKP-MHP rejimi ilk kez sivil kurumları, alanları, altyapıyı vuracaağını, yani savaş suçu işleyeceğini açıkça beyan ederek saldırıyor. 5 Ekim’de başlayan saldırılarda şu an’a değin altısı sivil, 6 güvenlik gücü 12 Rojavalı katledildi. Çoğunluğu su dağıtım şebekeleri, elektirik santralleri, doğal gaz ve petrol tesisleri, hastaneler ve fabrikalardan vb. oluşan onlarca nokta vuruldu. Şu anda bu saldırılardan ötürü 2 milyon Rojavalı ve Kuzey Suriyeli kadın, çocuk, hasta, yaşlı, yetişkin sivil su, elektirik, hastane ve iletişimden yoksun durumda.

Bölgede bulunan ABD ve Rus emperyalistleri sivil halka yönelik bu saldırganlığı rezilce seyretmektedirler. Faşist AKP rejimine ait bir SİHA’nın ABD güçleri tarafından düşürülmesi, ABD emperyalizminin halkın yaşam hakkıyla zerre kadar ilgisinin olmadığını, salt kendi çıkarlarını esas aldıklarını bir kez daha apaçık gösterdi. Sivil halkın yaşamsal ihtiyaçlarını karşılayan su, elektirik, petrol, gaz, iletişim, hastane vb. onlarca tesis bombalanırken gıkı çıkmayan ABD güçleri, faşist AKP rejimine ait SİHA’lar kendi üslerine yaklaştığında derhal düşürdüler. Bu olay, ABD emperyalizminin gerçek fotografını apaçık sunmuştur. Bu olay aynı zamanda AKP faşizminin tüm demogojilerine de ayna tutmuştur. Demogojik Amerikan karşıtlığı yaygarları, kendisinden askeri olarak zayıf olan devlet ve güçlere efelenmeler, ABD emperyalistleri kendi SİHA’larını düşürdüğünde süt dökmüş kedi sesizliğine, sinik ve rezil bir boyun eğişe dönüşmüştür. Sonuçta; demokrasi şampinyonluğu yapanlar, bölge halkına yardım için bölgede bulunduklarını iddia eden emperyalistler, bölge halklarını dönemsel çıkarlarına kurban olarak AKP faşist rejiminin önüne sunmuşlardır.

Faşist AKP-MHP rejiminin tüm dünyanın gözü önünde açıkça ilan ederek işlediği bu savaş suçları elbette ki karşılıksız kalmayacaktır. Direnin halklar bunun hesabını mutlaka soracaktır.

Türkiye ve Kuzey Kürdistan halkları bu saldırganlığa karşı sessiz kalmamalıdır. Bu noktada, özellikle Türkiye halkı kendisi adına işlenen bu savaş suçlarına karşı sesini yükseltmelidir. Savaş suçları işleyen barbar sömürücüler ve onların devleti, hükümetleri ve partileri Türkiye halkına ancak utanç, ölüm ve barbarlık taşıyabilir. Türkiye halkı bunu hak etmediğinin bilinciyle faşist rejimin her türlü saldırısına karşı direniş ve mücadeleyle karşılık vermelidir.

Bunun için örgütlenmeli ve sesimizi yükseltmeliyiz.

ZAM, ZULÜM, KATLİAM; İŞTE FAŞİZM!

FAŞİZM YENİLECEK HALK KAZANACAK!

ÖZGÜR ÜLKE İNSANCA YAŞAM İÇİN MÜCADELE SAFLARINA!

TEK YOL DEVRİM!

EMEK VE ÖZGÜRLÜK CEPHESİ

SOSYALİST BARİKAT