YAŞASIN 1 MAYIS / Bijî Yek Gulan

İŞÇİLER, EMEKÇİLER, KARDEŞLER!

İşçi sınıfının birlik, dayanışma ve mücadele günü 1 Mayıs’ı özgürlük ve insanca yaşam yolunda yeni bir mücadele dönemiyle karşılıyoruz.

Paraya, güce, siyasi iktidara hakim olan bir avuç parababasının, oligarkın hakim olduğu kapitalist sistemin yağmacı Tayyip ve AKP-MHP rejimi eliyle yarattığı baskı ve yağma sistemi çatırdıyor.

Yerel seçim sonuçları bir kez daha yağmacı Tayyip rejiminin toplumsal dayanaklarının çökmekte olduğunu gösterdi. Elbette bu sistem seçimler yoluyla çökmeyecektir, gitmeyecektir. Hangi sistem partisi iktidara gelirse gelsin, bu işçi ve emekçi düşmanı düzen biraz daha yumuşak yada daha sert biçimde devam edecek. Fakat seçimler gösterdi ki; yalan, korku manipülasyon ve zorbalığa dayanan ve Tayyip liderliğinde yürütülen bugünkü faşist dikta rejimi artık emekçi sınıfların geniş kesimlerinde kabul görmüyor, çöküyor. „Parababalarını zenginleştir, işçileri, emekçileri yoksulluğun dibine at“ formülünün işleyemeyeceği açığa çıkıyor. Kendini dünya lideri olarak tanıtan Tayyip’in foyası „mavi vatan“ yalanlarında, Sisi’ye, Suudi Arabisatan ve diğerlerine karşı ucuz kabadayılıklarının diz çökmeye dönüşmesiyle çoktan ortaya çıktı. Filistin’de İsrail’i ticaret yoluyla destekleyerek bütün bu yalanların ve iki yüzlülüğün üstüne tüy dikti.

Kardeşler

Umudumuzu ve geleceğimizi CHP, YRP ve diğer sistem partilerine de bağlayamayız. Onlar kapitalist sistemin vahşi sömürüsüne, yoksulluğun köklü çözümüne, gençliğin parasız, eşit ve demokratik eğitim talebine, kadınların erkek zulmüne karşı direnişine, Kürt ulusunun ve diğer ulusal toplulukların demokratik taleplerine, Alevilerin ve diğer ezilen inançların taleplerine ilişkin hiç bir köklü değişim öneremezler. Onlar bu sistemin diğer yüzleridir, partileridir. Onlar Tayyip despotluğunun gitmesi dışında hiç bir şey vaat etmiyorlar, edemezler. Onlar bu sistem devam etsin, en fazlasından biraz yumuşasın diyorlar. Gerçek bir tedavi değil, pansuman yapmak istiyorlar.

Kardeşler, Emekciler!

Kapitalist düzenin ve AKP-MHP rejiminin saldırılarını sistem partileri değil, ancak emekçi halklarımızın örgütlü mücadelesi püskürtebilir. Özgürlük ve insanca yaşam yolunda gerçek ilerlemeleri ancak halkın direnişi ve mücadelesi sağlayabilir.

Hayatımızdaki her önemli sorun bir örgütlenme zemini demektir. Depreme karşı halkın deprem örgütlülüğünü yaratılım. Yoksulluğa, yanlızlaşmaya, kimsesizliğe karşı halkın dayanışmasını örgütleyelim. İşçilerin grev ve direnişlerini, köylülüğün çevre direnişlerini, kadınların erkek şiddetine karşı mücadelelerini, gençliğin barınma ve eğitim hakkı için mücadelelerini doğrudan katılarak sahiplenelim. Polis, jandarma, sivil faşist ve erkek saldırılarına karşı direnişi hep birlikte her yerde yürütelim.

Her yerde, hep birlikte küçük küçük de olsa direniş, dayanışma ve mücadele odakları, birlikleri, kurumları yaratılım. Gezi direnişinin şiarı olan „Her yer Taksim Her Yer Direniş!“ sloganı her yerde, her sorun karşısında çözümler üretecek, mücadele yürütecek direniş ve dayanışma örgütleri yaratırsak bir gerçeğe dönüşür.

Bu bilinçle 2024 1 Mayıs’ında İstanbul’da işçilerin 1 Mayıs alanı Taksim alanını özgürleştirmek ve mücadele gücümüzü göstermek için Taksim alanına akalım! Diğer her yerde alanları 1 Mayıs alanına çevirelim.

YAŞASIN 1 MAYIS

Bijî YEK GULAN

FAŞİZM YENİLECEK, HALK KAZANACAK!

ÖZGÜR ÜLKE/DÜNYA, İNSANCA YAŞAM İÇİN 1 MAYIS’TA TAKSİM’E, ALANLARA!

EMEK VE ÖZGÜRLÜK CEPHESİ