Didar Abla Direniş ve Umudun Yıldızıdır!

1 Eylül 1987’de faşizmin kolluk güçlerinin saldırısı sonucu yitirdik Didar Abla’yı.

Didar Abla 12 eylül cuntasının yarattığı zulüm karanlığında, hapishanelerdeki devrimcilere sahip çıkarak, destek vererek ilk demokratik direnişi başlatan tutsak ailelerinin kutup yıldızıydı. Suskunluğa karşı sözünü söylemenin, boyun eğmeye karşı ayağa kalkmanın, faşizme karşı direnişin, umutsuzluğa karşı umudun halkın içinden çıkan ilk çoban ateşleriydi, ilk ışıklardı o aileler. Didar abla da o ilk ışıkların öncülerindendi.

Direnişçi ailelere öncülük yaptı. Direnen tutsaklara umut taşıdı. Tüm devrimci tutsakların Didar ablası oldu. Cuntacıların tutuklama, gözaltıları karşısında yılmadı ve direnişçi ruhu daha da büyüttü. İnsan hakları mücadelesinin Türkiye’de ilk defa gündemleşmesini sağlayan devrimci tutsaklarla dayanışma eylemlerinde hep en önde oldu. Bu mücadele İnsan Hakları Derneği’ni (İHD) yarattı. Didar abla İHD’nin kurucularından oldu.

1987’de devrimci tutsakların hapishanelerdeki direnişini Ankara sokaklarına taşıyan tutsak ailelerinin eylemine ciddi sağlık sorunları olmasına rağmen katıldı. Yürüyüş sırasında faşizmin polisi tarafından saldırıya uğradılar. Didar abla bu saldırı sırasında katledildi. Ve ölümsüzler arasına katıldı.

Günümüzde AKP faşizminin terör ve manipülasyonlarla sürdürdüğü ağır baskı koşullarının yarattığı umutsuzluk havası karşısında, Didar ablanın 12 eylül cuntasının vahşi karanlığı karşısında gösterdiği tutumu yeniden ve yeniden hatırlamak ve dersler çıkarmak hayati önemdedir.

Didar yükselttiği mücadele bayrağı bugün Türkiye’de, Kürdistan’da cumartesi annelerinin, barış annelerinin ve tutsak yakınlarının ellerindedir. Onun mücadele azmi, direnişçi ruhu, umudu bugün de tüm mücadelelerin büyütülmesi için ışık tutuyor.