İran Direnişi ve Bir Karanlık Yolculuk (Fransa-İtalya-Türkiye-Birmanya) – Kenan Büyük

16 Eylül 202 Jina Mahsa Amini’nin İran güvenlik güçleri tarafından saçı göründüğü için öldürülmesinden sonra İran halkının sokağa dökülerek Molla rejimine karşı yapmış olduğu gösterilerde bugüne kadar ölenlerin sayısının dörtyüzü aştığı gerçek rakamın daha yüksek olduğu bağımsız organizasyonlar tarafından belirtilmekte.

İran devletinin göstericilere karşı kullandığı gaz bombalarının yanı sıra, kurşunlu ölümlerinde bir hayli fazla olması ve bunun için bir av tüfeği olan pompalı silahların kullanılması ve bu kullanımın İranlı göstericiler tarafından dünya kamuoyuna teşhir edilmesinden bu yana, bütün gözler bu silahların ve fişeklerin kimler tarafından imal edildiği sorusuna çevrilmişti. Bu soruya cevaplamak için gazeteciler tarafından yapılan araştırmalar Türkiye’nin de içinde yer aldığı ilginç bir trafiği ortaya çıkarmış durumda.

İranlı göstericilere karşı devlet tarafından kullanılan kartuşların yapımcı firması CHEDDİTE bir İtalyan markası ve hem İtalya da, hemde Fransa’da birer üretim fabrikası bulunmakta. İtalya’da Livourne kentinde, Fransa’da Bourg-les-Valence şehrinde bulunan bu fabrikalar dünyanın en büyük üretim ve satış yerini oluşturuyor. Fişek kartuşlarını boş olarak üreten firma daha sonra bunları bir başka firmaya devrederek içlerinin patlıyıcılar ve misket metalleri ile doldurulmasını sağlıyor ve satışa sunuyor. Buradaki en önemli soru, 2011 yılından beri ambargo altında olan İrana ve yakın zamanda ki darbe sonrası ambargo altında olan Birmanya’ya bu kartuşların nasıl ulaştığı sorusudur.

Mart 2021 tarihinde Birmanya’da yapılan gösterilerde de aynı yöntemin kullanılması CHEDDİTE şirketinin ambargoları nasıl delerek bu iki ülkeye de bu satışı gerçekleştirdiği sorusunu sordurmakta. Bu noktada yapılan çalışmalar bütün gözlerin Türkiye dönmesine neden olmuş durumda. ZSR Patlayıcı Sanayi A.Ş adı altında Türkiyede kurulan firmaya CHEDDİTE hisse ortağı olarak katılım sağlayarak, 2014 tarihinden itibaren bu şirket aracılığı ile Birmanya’ya satıs sağlanmış gözükmektedir.Satış hızının artması ile birlikte ikinci bir Türk şirketi olan Yavaşcalar YAF adlı bir başka firma ambargonun delinmesine yardımcı olmuş ve Birmanya’ya satışlar devam etmiştir. Türkiye’nin Avrupa Birliğine üye olmadığını da düşünürsek elinin ne kadar rahatladığınıda anlayabiliriz.

Türkiye’nin İran daki gelişmelere sessizliğinin sadece ve sadece ideolojik bir takım nedenlere bağlı olmadığınıda bir kez daha kavramış oluyoruz. Yurtta cihad Bölgede cihad şiarlarının bir sonucu olarak Suriye’de, Libya’da Akdenizdeki savaş çığlıklarının nedeninin millilikten ziyade Hilafete giden yolda her şeyin mübah olma düsturu olduğunuda bir kenara yazarsak, İran daki olaylar sonrası bizdeki seçim sonuçlarının nelere sebebiyet verebileceğinide dikkatlice ölçmemiz gerektiğine inanıyorum.

Birleşmiş Milletlerin verilerine göre Türkiye 2011 yılından bugüne kadar İran a 7,33 milyon dolarlık bir kartuş satışı gerçekleştirdiği ve aynı zaman dilimleri içinde de İtalya nın ,Türkiye ye 89 milyon dolarlık bir satış gerçekleştirdiği ve Fransanın da bunu 1,2 milyon dolarlık satışla takip ettiğini görüyoruz ve bu satışların hepsi CHEDDİTE şirketi tarafından gerçekleştirilmiş bulunuyor.

İran daki saygın direnişin kanlı katillerinin izledikleri bu yol belki bugün onlar için karlı bir alış veriş olabilir. Ancak unutulmamalıdırki ZAFER HER ZAMAN DİRENENLERİN OLMUŞTUR.