Amerika Birleşik Devletlerinde, 1886 yılındaki büyük işçi direnişi ve sonrasında 8 işçi önderinin idam edilmesi üzerine başlayan anmalar, yeni yargılamalar ve idamlarla devam etti. İdam edilenlerden August Spies´in mahkemede söyledikleri,1890 yılından beri tüm dünyada işçi sınıfının “Birlik, Dayanışma ve Mücadele Günü”nün şiarı olarak yankılanmaktadır. ´Eğer bizi asarak, haksızlığa uğrayan milyonların, sefalet içinde ölesiye çalışan ve kurtuluşu arzulayan milyonların bu hareketini, işçi hareketini yok edebileceginizi umuyorsanız, eğer düşünceniz buysa, o zaman asın bizi! Burada bir kıvılcımı ezeceksiniz, ama şurada, burada veya orada, arkanızda ve önünüzde, her yerde alevler yükseliyor. Bu gizli bir ateş. Bunu asla söndüremezsiniz´.
Şimdi, 137. yılında, 2023 yılının Türkiyesinde 1 Mayıs gösterilerine kuşkusuz 14 Mayıs seçimlerinin etkisiyle hazırlanıyoruz.
Ülkemizde, kapitalizmin örgütlenmesi ve sendikaların yasaklanıp, işçi önderlerinin tutuklanmasıyla başlayan cumhuriyet dönemi, son 21 yılda halkın üzerine çöken soygun, vurgun, uyuşturucu ve cinayet şebekeleriyle kent ve kır emekçilerine karşı dizginsiz saldırılarla doruk noktasına ulaştı. AKP ile yaşadığımız son 21 yıl, “tek adam” temsiliyetinde örgütlenmiş bir koalisyon iktidarıydı. Bu koalisyonun ortakları zaman zaman değişmiş olsa da, Fethullahçıların yerini bir süre sonra MHP ve kontra devletin sahipleri ve şimdilerde onlara eklemlenen Hizbullahçılar alsa da, halkın sırtındaki zulüm ve sömürü katlanarak arttı. Bu 21 yıl madenler ve şantiyelerdeki toplu cinayetlerle, tren yollarındaki katliamlarla, derelerimizin ve ormanlarımızın talan edilmesiyle, muhaliflerin zindanlara doldurulduğu toplu davalarla, Kürtlerin, Alevilerin ve tüm ezilen ulusal ve dinsel toplulukların kan ve ateş içine gömülmesiyle, artık sıradanlaşan yolsuzluklarla, yöneticiler karunlaşırken halkın yoksulluk sınırının altında yaşamasıyla, halkın çürük binalara hapsedilip, yapılmayan, engellenen arama-kurtarma faaliyetleriyle, götürülmeyen yardımlarla ve felakete dönüşen depremlerde on binlerce insanımızın katledilmesiyle anılacak.
Bu mafya iktidarından kurtulmak kadar o iktidarı yaratan zeminden ve o iktidarın yaratttığı sonuçlardan da kurtulmak gerekiyor. Bizler, bu mafyatik iktidarları yaratan kapitalist sistem ortadan kaldırılmadan yaşadığımız felaketlerin bitmeyeceğini biliyoruz. Sözün, yetkinin, karar alma hakkının yani tüm iktidarın halkın elinde olduğu bir halk iktidarı kurulmadan kurtuluşun olmayacağını biliyoruz.
2023 1 Mayıs’ını, 25-28 Nisan tarihlerinde Bartın Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek olan ve 43 madencinin katledildiği Amasra maden katliamı davasıyla karşılıyoruz. 2023 1 Mayıs’ını, onbinlerce insanımızı kaybettiğimiz, yüz binlerce insanımızın yaralı kurtulduğu, kurtulanların derme-çatma çadır kentlerde yokluğa ve çaresizliğe mahkum edildiği koşullarda karşılıyoruz. Ve 2023 1 Mayıs’ını, bu yolsuzluk, sömürü, ölüm ve çaresizlik koşullarını yaratanlar ile alternatif olarak yine kapitalizmi halkın önüne koyarak oy isteyenlerin seçim oyunlarıyla karşılıyoruz. Bu oyunları anti-faşist halk ittifakını temsil eden Emek ve Özgürlük İttifakını destekleyerek bozalım.
Kapitalizme karşı sosyalizm, burjuva partilerin seçim oyunlarına karşı devrimci halk iktidarı şiarıyla dünya halkları ve işçi sınıfının Birlik, Mücadele ve Dayanışma günü olan 1 Mayıs’ı selamlıyor, tüm halkımızı 1 Mayısta alanlara çağırıyoruz.
YAŞASIN PROLETARYA ENTERNASYONALİZMİ!
YAŞASIN DEVRİMCİ KURTULUŞ MÜCADELEMİZ!
BIJİ TEKOŞİNA ME YA RİZGARİYA ŞOREŞGERİ
YAŞASIN 1 MAYIS! BIJI YEK GULAN!