Amerika Birleşik Devletleri’nin ve İsveç Hükümetlerinin yolsuzlukla mücadele savcıları, kendilerine ulaşan bir ihbar sonucu Türkiye Cumhurbaşkanı’nın oğlu Bilal Erdoğan’ında adının geçtiği bir rüşvet dosyasına el koyarlar. Bu bilgi, dosyaya yakın bir kişi tarafından, belgeleri ile birlikte Reuters haber ajansına ulaştırılır.
Reuters’in belgeler üzerinde yapmış olduğu incelemelerde; Dignita isimli şirketin Türkiye’de yapacağı satışlarla ilgili olarak, ürünlerinin satışını kolaylaştıracak yasal düzenlemelerin yapılması ve 10 yıllık bir piyasa garantisi için yapılacak lobi çalışması sonucu olarak Bilal Erdoğan’ın yönetim kurulu üyesi olduğu iki kuruma, bir paravan şirket aracılığı ile 10 milyon dolara yakın bir ödeme yapılacağı yer alıyordu.
Dignita şirketinin ürettiği sisteme göre, sürücü alkollü iken aracın kontağını kilitleyen alkol ölçer sisteminin araçlara yerleştirilmesi öngörülüyordu. Dignita’nın üst düzey yöneticisi Anders Eriksson, Reuters’a verdiği bir demeçte “planı tartışmayacağını, şirketten istifa ettiğini ve kendisini bağlayan bir gizlilik yasası olduğunu buna uymak zorunda olduğunu” söyleyecekti.
ABD ve İsveç makamları nisan ayında aldıkları şikayet başvurularını hemen işleme koyarak, her iki ülkenin yolsuzluğa karşı olan kanunlarının ihlal edilip edilmediğini anlayabilmek için bir özel ajan ve bir dedektif müfettiş görevlendirdi. Reuters yaptığı açıklamada “görmüş oldukları suç dosyalarının bir soruşturmaya dönüşmesi olasılığının az olduğunu” bidiriyordu.
ABD ve İsveç’li uzmanlar, bu olayın bir suç teşkil etmesi için belli koşulların yerine gelmiş olmasının zorunluluğunu belirtiyorlardı. Washington’da bulunan yolsuzluk karşıtı gözlemci bir kurum olan Transparency International US’in avukatı Scott Greytak, ABD yabancı yolsuzluk uygulamaları yasasının (FCPA) para el değiştirmese bile tespit edilebileceğini söyleyerek “Ancak bir anlaşma olduğunu ve o paranın gitmesi için bir yer sağlamak üzere bir banka hesabı açmak gibi bir tür aleni eylem olduğunu göstermeniz gerekir.” diye ekliyordu.
ABD, Dignita’nın Türkiye’deki eylemlerini FCPA kapsamında soruşturma yetkisini elinde tutarken, İsveç’li şirketin sahibi olan Apollo Global Management, yöneltilen sorulara “Türkiye ile hiç bir ticaret ilişkilerinin olmadığını” belirterek soruların Teksas merkezli olan Smart Start’a sorulmasını önerdi.
RÜŞVET İÇİN İZLENEN YÖNTEM
İsveç’li şirketin planı, Türk makamlarına alkol ölçer ve kontak kilidi kullanımını belirli araç kategorileri için zorunlu kılmaya ikna etmek ve bunun için 10 yıllık bir anlaşma elde etmekti. 2022 yılının Haziran ayında başlatılan bu stratejiyi hayata geçirebilmek için şirket ilk fırsatı geçen yılın Şubat ayında Dignita temsilcisinin İstanbul’da Bilal Erdoğan’la görüşmesinden dört ay sonra yakalayacaktı.
Reuters’in elde ettiği 11 sayfalık belgede “Pazarlama tespit antlaşması”nda açıklanan ilk yönteme göre İstanbul’da kurulacak bir paravan şirkete düzenli olarak ödeme yapılması kabul ediliyordu. Paravan şirkete ödenecek ücret, Dignita’nın uygulaması ile donanmış araç sayısına bağlı olarak cihaz başına ve aylık 50 cent ve 3 dolar arasında değişiyordu. 10 yıllık bir anlaşma boyunca aktarılacak ücret, 500.000 araç için 54 milyon dolar ve iki milyon araç için ise 384 milyon doları içeriyordu.
Yöntemin ikinci bölümünü, sözlü olarak tartışmalar içeriyordu, buna göre: paravan şirket Bilal Erdoğan’ın yönetim kurulu üyesi olduğu iki kuruma, İbn Haldun Üniversitesi’ne ve Türkiye Gençlik Vakfına (TÜGVA) yüklü miktarda bağışta bulunacaktı. Rüşvet ve yolsuzluklar konusunda bu olay Bilal Erdoğan‘ın ilk vukuatı değildi. 2016 yılında İtalyan savcılar, Bilal Erdoğan’ı bildirimsiz ülkeye nakit para sokmaktan dolayı suçlayacaklardır ve kara para aklama suçlaması delil yetersizliği öne sürülerek dava düşürülecekti. Geçen yıllarda Rus Hükümeti Bilal Erdoğan’ın Suriye’deki İslam Devleti ile sınır ötesi petrol ticaretinden kazanç sağlayan bilgilere sahip olduğunu açıkladıktan sonra verileri paylaşmayacağını duyurmuştu.
Dignita, 2017 yılında Türkiye pazarına adım atmıştı. Dignita yöneticisi Eriksson, Smart Start tarafından kurulan Türk şirketinin başına getirildi, bilgi kaynaklarının anlattıklarına göre şirket uzun bir süre Türkiye Cumhurbaşkanı ile bağlantı kurmayı gerçekleştiremedi, 2021 başlarında Eriksson’un bir yardımcısı İsveç’li şirketin planını İlahiyat Profesörü ve aynı zamanda AKP siyasetçisi olan İrfan Gündüz’e sunduklarında ilk adımı attılar.
30 Mayıs tarihinde Amerika’da bir iş seyahatinde olduğunu söyleyen İrfan Gündüz’e Reuters’in sorduğu soruya verdiği cevap ”Ne ben ne Bilal Erdoğan bu şirketi hiç duymadık ve görüşmedik”olacaktı. Aslında İrfan Gündüz ile yapılan görüşme sonrası bütün kapılar Dignita için açılmaya başlamıştı. 2021 başlarında Gündüz, lobicilik için şirketten 100 milyon dolara yakın bir para isteğinde bulunuyordu. Dignita sorumlusu Eriksson bu isteğe 8 Haziran günü yardımcısına yolladığı bir mesajla “tartışmaya başlayabiliriz” şeklinde cevap vermiş olacaktı.
Reuters tarafından incelenen yazışmalarda, Eriksson ve yardımcısı toplantı raporlarını tartışırken Gündüz ve Bilal Erdoğan’ın isimlerini açıkça konuşurken bunu incelenen diğer belgelerde “oğul” olarak kodluyorlardı. Sonraki belgelerde daha dikkatli davranmaya başlayarak “lobi”yi kullanacaklardı. Eriksson bir mesajında “lobi 100 milyon alırsa mutlu olacaktır, bir daha bu kadar kolay para kazanacaklarını sanmıyorum” diye yazacaktı. Bir başka yazışmada “lobinin bizi rekabete karşı korumasını bekliyoruz, bunu beceremezlerse ücreti yarıya düşürürüz” fikrini beyan ediyordu. 14 Haziran tarihli bir diğer mesajında ise “Kabul etmezlerse durmamız lazım çünkü ana şirket ödeme almadan, onlara ödeme yapmamızı kabul etmez” diyecekti.
2022 başlarında her iki taraf da peşin ödeme sisteminden vazgeçiyordu. İki yönlü yönteme göre 25 Şubat’ta İstanbul’un Anadolu yakasında bulunan bir çocuk müzik okulunda gerçekleştirilen görüşmede Dignita şirketinin Türkiye Cumhurbaşkanına bir mektup gönderilmesine karar verildi.
2022 yılının 23 Haziran tarihini taşıyan Smart Start’ın yöneticisi olan Mattheu Strausz’un Eriksson’a yazdığı mektupta “Anders eklere bak, Cumhurbaşkanına nasıl hitap edileceğine dair bir taslak var, avukatlarımız tarafından onaylanmıştır, tercümesi yapılıp onay için tekrar bize göndermeniz gerekir, Apollo’da bir avukat son incelemeyi yapıp tekrar size gönderecek”demektedir. Reuters’in gördüğü mektubun son hali ve 29 Haziran tarihini taşıyan, Dignita yöneticisi tarafından mavi bir mürekkep kalemle imzalanmış üç sayfalık bir mektupta Eriksson, Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ı överken geliştirdikleri yöntem ile araç kullanan suçluları ve alkollü sürücüleri engellediğini, böylece toplu taşıma ve okul araçlarını daha güvenli duruma getirdiğini belirtiyordu. Mektup, İrfan Gündüz aracılığı ile Cumhurbaşkanına ulaştırıldı.
Tarih Temmuz ayı ortalarını gösteriyordu; aynı ayın sonlarında Türk iş verilerine göre paravan şirket kuruluyordu, şirketin kuruluş amacı olarak; yerli ve yabancı şirketler arasında arabuluculuk, yasal başvurular için danışmanlık gösteriliyordu. Ağustos ayı ortalarında Dignita şirketi Tayyip Erdoğan’a sunulmak üzere sekiz slayttan oluşan bir gösterim belgeseli hazırlamıştı.
Dignita’nın ABD’deki sahipleri Smart Start ve Apollo, Türk projesinin, ABD yolsuzluk yasalarını ihlal ettiği endişesinden yola çıkarak projeyi durdurma kararı alıyordu. Rueters’in incelediği bir başka mesajda ise, Eylül ayında Dignita, Türk tarafından katılan bir katılımcıya, İsvec’li şirketin hiç bir sebep göstermeden projeden çekildiğini yazıyordu…
Son söz olarak, yolsuzluğun artık normal bir durum haline geldiği ülkemizde ortaya çıkarılan talan düzeninin halkımız tarafından bilinmemesi adına ,yargınında kullanılarak getirilen haber alma özgürlüğüne yapılan bu saldırıyı protesto etmek için halkımıza bu haberi ulaştırmayı bir görev olarak gördüğümüzü belirtmek isteriz.