BM, çocukları bekleyen en büyük tehditleri açıkladı

BM’ye bağlı Unicef, çocukları tehdit eden faktörleri açıkladı. Ancak bütün bu tehdit unsurlarını yaratan asıl sorun kaynağı olan kapitalizmden hiç söz edilmemiş. Tehdit unsurları adeta kendiliğinden ortaya çıkıyor imajı özenle korunuyor. Fakat sıralanan faktörler ve bunların oldukça korkunç nitelikleri en azından insanlığın geleceğini nelerin beklediğini bir kez daha açık biçimde ortaya koyuyor.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (Unicef) çatışmaların, kötüleşen iklim krizinin, akıl sağlığındaki düşüşün ve internetteki yanlış bilgilerin çocukları tehdit eden en büyük küresel etkiler arasında yer aldığı konusunda uyardı.

Kurum, küresel liderlerin genç jenerasyonun karşılaştığı artan zorluklara işaret etmek için gayretlerini artırması gerektiğini söyledi.

Unicef’in Genel Direktörü Henrietta Fore yazdığı açık mektupta dünya çocuklarına karşı karşıya olduğu iklim değişikliğinin, internetteki yanlış bilgilerin ve akıl sağlığı sorunlarının da dahi olduğu 8 tehditi sıralayarak, “Çocukluk değişti ve yaklaşımlarımızı bununla birlikte değiştirmemiz gerekiyor” dedi.

“İklimimiz tanınmayacak kadar değişiyor. Eşitsizlik derinleşiyor“ diyen Fore, „Teknoloji dünyayı algılama biçimimizi dönüştürüyor. Ve daha fazla aile her zamankinden daha fazla göç ediyor” diye ekledi.

Mektupta iklim krizi nedeniyle aşırı hava örüntülerinin ve zehirli havanın, uzun kuraklığın ve ani sellerin artışının orantısız biçimde en yoksul, en savunmasız çocukları etkilediği belirtildi.

„Dijital ortamın yerlileri olan“ çoğunluk, sahte ses ve video içeriği de içeren “internetteki yanlış bilgilere doyarak” büyüyecek diye de ek yapıldı.

İnternetteki yanlış bilgilerin çocukları bakıma ve istismara karşı korumasız bıraktığına dair uyaran mektupta, aynı yolla aşılara güvensizliğin de tetiklendiği ve bazı durumlarda ölümcül hastalıkların canlanmasının teşvik edildiği ifade edildi.

Fore, “Dijital çağda yalana karşı hakikatin içsel bir üstünlüğe sahip olduğu saf bir güvenceye yaslanamıyoruz ve bu yüzden toplumlar olarak internetteki gündelik yalan seline karşı çabuk iyileşme kabiliyetini inşa etmemiz gerekiyor” dedi.

„Gençleri internette kime ve neye güvenebileceklerini anlama yeteneğiyle donatmaya başlamalıyız, böylece daha aktif, sorumlu yurttaşlar olabilirler.“

Mektup ayrıca akıl sağlığı sorunlarından etkilenen gençlerin önceliklendirilmesi için tedavi ve rehabilitasyon çağrısı da yapıyor.

Mektupta depresyonun, artık gençlerde yeters

izliğin önde gelen nedenlerinin arasında yer aldığı belirtiliyor.