EMEKÇİ HALKLARIMIZA: ÇOCUKLARINIZ DAĞLARDA ÖZGÜRLÜK İÇİN SAVAŞTILAR

Amerikan emperyalizmine ve işbirlikçi köpeklerine karşı işçi ve emekçi halkımızın kurtuluş mücadelesi ancak gerilla savaşı ile yürütülebilir. Emperyalizm ve işbirlikçi hainler iktidarı ancak aktif bir mücadele ile parçalanır, ülkemiz emperyalist boyunduruktan, işsizlikten, yoksulluktan, haksız ve işgalci savaşlardan ancak silahlı mücadele ile kurtulabilir, Bunu başarmamızın yolu bu mücadele çizgisini hem kırlarda hem kentlerde politikleşmiş askeri savaş stratejisi temelinde örgütlemek ve yürütmek, silahlı ve örgütlü gücümüzü emekçi halkımızın devrimci potansiyeli ile birleştirmek, İşte biz bu karar ve netlikle yola koyulduk. Bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm ancak bu yolda yürüyenlerin iradesi ve kararlılığı ile kazanılır.

Bugün ise, Amerikan emperyalizmi, oligarşik dikta ve  ÖSO’cu çete lideri Erdoğan  pençe-kıran operasyonları adı altında gerilla alanlarına yönelik kapsamlı bir operasyon yürütmekte. Bu operasyonların gayesi açıktır; özelde Türkiye ve Kürdistan halklarının umudu, iradesi ve geleceği olan gerillayı ve savaşını tasfiye etmek, bunu başaramadıkları takdirde ise gerilla savaşını etkisizleştirerek Türkiye ve Kürdistan halkını istediği sonuca razı ederek sinsi ve  kalleş planları olan Filistin,den Suriye’ye ,Suriye’den Şengal Hudutlarına kadar” güvenli bölge” olarak adlandırdıkları hattı kapatarak işgallerini derinleştirmek ve Ortadoğu halklarını birbirine karşı düşmanlaştırarak  Akdeniz güzergahında hegemonyalarını kalıcılaştırmaktır.  İşte sinsi plan budur.

Bizler Anglo-Siyonist ve NATO Atlantik Paktı’nın bu sinsi planının önünde engeliz. İşte Bunu bildikleri için işçi ve emekçi halklarımızın özgürlüğü uğruna dağlarda ve şehirlerde direnen çocuklarına acımasızca ve hayasızca saldırmaktalar. İşsizlik ve yoksulluk içinde kıvranan işgalci-sömürgeci savaşın bir parçası olmak istemeyen emekçi halklarımızın evlatları elbette umudun, özgürlüğün ve geleceğin iradesi olan gerilla saflarına katılacak. Elbette İşçi ve emekçi halkımızın yurtseverleri Türkiye halklarının Kurtuluş Cephesi saflarına gelecek. Bunun dışında seçeneği kalmamış olan emekçi halkımızın çocukları sizin saltanatınızın, servetinizin bekçisi olan İşçi ve halk düşmanı NATO’cu lejyon ordunuz TSK’ya saldırı üstüne saldırı gerçekleştirecek. Elbette haklı ve meşru savaşın ordusunu inşa etmenin adresi olan dağlara çıkacak.

Bizler Türkiye işçi sınıfının ve emekçi halkının 2013 yılında gezi direnişinde açığa çıkan devrimci potansiyeline, 2014 yılında Amerikan emperyalizminin Büyük Ortadoğu Projesi’nin  Eş başkanı ve ÖSO-IŞİD çetelerinin lideri Erdoğan’ın Kürt halkına yönelik saldırısına ve  Kobane direnişine, Yine 2018 yılında NATO üyesi olan faşist Türk Devleti’nin Afrin işgal operasyonuna karşı Suriye ve Türkiye emekçi halklarının yiğit evlatlarının, birlikte direnişine tanıklık ettik ve katıldık. Ve tarihi bir direniş sergilediklerine şahit olduk.

Bizler aynı zaman dilimi içinde 20 Temmuz 2015 yılında, PARTİ-CEPHE çizgisinin ve politik mücadelenin en etkili ve en üst biçimi olan (Kır) gerilla savaşının başlangıç adımını attık. Bu adımı emekçi halkımızın “çocukları” ile aktifleştirdik. Halkımızın kurtuluşunun yegane yolu silahlı mücadele ve onun ülkemiz şartlarında en etkili metodu gerilla savaşı idi. Fakat pratik olarak bu iradeyi örgütleyebilir miyiz? bu iradeyi açığa çıkarabilir miyiz?  kaygısı ve endişesi hakimdi. Çünkü biz teori ile pratiğin çatışmasının en somut halini IŞİD-DAİŞ savaşı esnasında yaşadık ve edindiğimiz tecrübe ile karar kıldık. Başarabiliriz

Çünkü biz THKP-C/MLSPB’nin tarihsel süreci içinde PASS çizgisinde kesintisiz bir mücadele pratiği sergilememiştik,  bu bizim açımızdan ciddi bir dezavantajdı. Fakat aynı zamanda en büyük avantajımız bu adımı atacak olan ve görevlendirilen yoldaşların gerçekten emekçi halkımızın “çocukları” olmaları idi. Bütün bu avantaj ve dezavantajlara rağmen 20 Temmuz 2015 Tarihinde grubumuz gerilla alanlarına sevk edildi. Talihsizlik işte 24 Temmuz günü “düşman gerçeği”  ile yüzleştik o gün bugündür düşmanla amansız bir irade savaşı içerisindeyiz. Düşman gerillayı sadece fiziki olarak ortadan kaldırmayı amaçlamıyor onun iradesini, inancını felce uğratarak teslimiyete zorluyor. Emekçi halkların yegane kurtuluş yolu olan silahlı mücadele ve gerilla savaşı fikrini yok etmeyi hedefliyor. Elindeki bütün gücü  Tekniği-Teknolojiyi-Mobeseleri  ve özel olarak da “ikna” adı altında ajanlaştırdığı kişileri kullanarak hem dağlarda hem şehirlerde hareketimize ve bütün devrimci güçlere yönelik operasyonlar yürütüyor.

Biz THKP-C/MLSPB olarak o günden bugüne gerilla alanlarında silahlı mücadelenin ve gerilla savaşının iradesi olduk. Bu irade içinde şekillenen yoldaşlarımız Afrin saldırısı esnasında NATO’cu işgal Ordusuna karşı Türkiye Halk Kurtuluş Cephesi gerilla birliği olarak,  Suriye halkları ile birlikte emperyalizme ve faşizme karşı savaştı. Bu savaşta Ramazan yoldaş şehit düştü. Bu savaşta ve gerilla birliğinde yer alan Yoldaşlarımız (Tamer Kasabalı) Fırat  Yıldırım, (Mahir Ernesto)  Muhammed Tiril, (Çayan Kızılbaş) Umut Özsepet ve THKC Gerilla Birliğinin birinci dereceden kurucu İradesi olan ve  Komutanlığını yürüten Parti Üyesi Yoldaşımız (Alper Koçer Çakas) Fırat Çaplık  16 Eylül 2019 tarihinde faşist ve işgalci Türk ordusunun  Medya Savunma Alanlarına yönelik saldırısı sonucunda şehit düştüler.

“Düşenler geride kalmazlar, onlar; emekçi halkın kalbinde, ruhunda ve bilincinde, devrimin önder ve itici sembolleri olarak yaşarlar. Her engebede düşen gerillaların gövdesi bir devrim fırtınası yaratır.”

Hiç kimse içinden geçtiğimiz tarihsel süreçte yaşadığımız coğrafya ve ülkemiz koşullarının “normalleşeceğini” özgürlük, adalet ve demokrasinin barışçıl mücadele metotları ile kazanılarak huzurlu günler yaşayacağımız ham hayallerine kapılmasın, bu artık “son kanlı kavga” ile mümkün.

Çağrımızdır; Bizler başta THKP-C/MLSPB saflarında yer almış kendini PARTİ-CEPHE duygu ve düşüncesi ile ifade eden kişilere, sempatizanlara, taraftarlara ve tüm devrimci dost güçlere sesleniyoruz, emekçi halklarımızın çocuklarının özgürlük mücadelesini gururla ve  özlemle karşılayın.  Bulunduğunuz her alanda bütün imkan ve olanaklarınızı seferber ederek,ülke içinde ve ülke dışında faşizmin katlettiği yoldaşlarımızı ve şehitlerimizi sahiplenin onları anmak savaşmaktır. Emperyalizme ve faşizme karşı Türkiye Halklarının Kurtuluş Cephesinde birleşmektir.

Biz THKP-C/MLSPB gerillaları, şehit Ailelerimizin çocuklarının katledilişinin acısını yoldaşları olarak en derinden paylaşıyoruz ve emekçi halklarımıza söz veriyoruz, bu acıyı bize yaşatan Erdoğan-Bahçeli faşist köpekleri başta olmak üzere, bu katliamlara imza atan yetkili ve sorumlu kademedekilerde aynı acıları tadacaklar.

KAHROLSUN AMERİKAN EMPERYALİZMİ

YAŞASIN HALKLARIMIZIN KURTULUŞ MÜCADELESİ

SONUNA KADAR SAVAŞ

THKP-C/MLPSB

9 EKİM 2019