30 Kasım cumartesi günü Belçika’nın Brüksel kentinde enternasyonal devrim şehitleri anıldı. EÖC Avrupa İnisiyatifi, Aveg-Kon/Halkevi Belçika, Devrimci Parti Avrupa, Nav-Bel, Partizan, SKB, Secour Rouge, Komün Dergisi-Avrupa tarafından düzenlenen etkinlik, kısa açılış konuşmasının ardından, tüm devrim şehitleri için yapılan bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. Ardından Rojjavada şehit düşen enternasyonal şehitler için hazırlanmış iki sinevizyon gösterimi yapıldı.
Sinevizyon gösterimlerinin ardından anma etkinliği Emek ve Özgürlük Cephesi, ESP, Partizan ve Nav-Bel temsilcilerinin konuştuğu bir panelle sürdü.
İlk konuşmayı yapan Partizan temsilcisi, Rojavada yaşanan devrimin büyük bedeller pahasına sürdüğünü, AKP faşizminin ve emperyalistlerin devrimi boğmak istediklerini ifade etti. Devamla, Rojava devrimini korumanın tüm demokratik ve devrimci güçlerin görevi olduğunu vurguladı. Ayrıca Avrupa’da yaşayan tüm devrimci ve demokratik güçlelrin ellerinden gelen her yolla devrimin savunulmasına katkıda bulunması gerektiğini vurguladı.
ESP temsilcisi konuşmasında devrim sürecinin gelişim seyrini ve 9 ekimde başlayan işgal saldırısıyla birlikte ortaya çıkan siyasal tabloyu çeşitli boyutlarıyla ele alarak anlattı. AKP faşizminin Afrin ve sonrasında 9 ekimde başlayan saldırısıyla ayakta kalmaya çalıştığını ve devrimin kazanımlarını ortadan kaldırmak istediğini ifade etti. Devrimin iktidarı kaybettiğini, ancak hala genişçe bir alanı elinde tuttuğunu, moralimizi bozmadan bu mevzileri korumak ve adım adım geliştirmek gerektiğini vurguladı. Emperyalistlerle ve çeşitli güç odaklarıyla girilen ilişkilerin taktik ittifaklar olduğunu ve bunların devrim sürecini korumak için gerekli olduğunu, aksi taktirde toplamda 5 milyon nüfusa sahip olan küçük bir alanda emperyalist güçlerin ve onlarla işbirliği halindeki faşist devletlerin saldırılarını bu ölçüde göğüslemenin mümkün olamayacağını ifade etti. Öte yandan, devrimin bölgedeki ve dünyadaki tüm enternasyonalist güçleri ve halkları güçlü biçimde etkilediğini, bölgede Arap halkından 15 bini aşan bir gücün bugün KSD saflarında devrimi savunduğunu ve bunun büyük bir kazanım olduğunu vurguladı…
Emek ve Özgürlük Cephesi temsilcisi, etkinliğin enternasyonalist şehitleri anma etkinliği olmasında da hareketle, esas olarak Rojava devriminin enternasyonal mücadeleyle bağını ve karşılıklı etkileşimlerini, önümüzdeki dönemde bu sürecin gelişme seyri ve önemi üzerine konuştu. 9 Ekim saldırısının ABD emperyalizmi ve AKP faşizmi arasındaki anlaşmayla başladığını, ancak Trump’ın daha saldırının 3. gününde ateşkes önerisiyle ortaya çıktığını, bunun nedeninin öncelikle yaşanan büyük direniş olduğunu, fakat önemli bir faktörün ise direnişle birlikte gelişen dünya çapındaki büyük enternasyonalist dayanışma ve mücadele olduğunu ifade etti. Direnişin hemen ardından 56 ülkede gösterilerin yapıldığını, bunun yanısıra neredeyse tüm ülkelerde sosyal medya, radyo, tv vb. kanallardan, tüm toplumsal kuruluşlardan büyük destek geldiğini, hatta ABD emperyalizminin bile kendi içinde büyük çatlaklar yaşadığını ifade etti. Aynı durumun Kobane direnişi sürecinde de yaşandığını belirtti. Bütün bu gelişmelerin, „Kürtlerin dağlardan başka bir dostu yoktur“ sözünü artık değiştirdiğini, Kürtlerin artık dağlardan başka dostları olduğunu, bunun da dünya halkları olduğu gerçeğinin ortaya çıktığını ifade etti.
Tüm dünyada 1999’daki Seattle G-7 zirvesine karşı başlayan küresel direnişlerin, Latin Amerika’da, Arap baharında, 2008 krizine karşı eylemlerde, Gezi’de, 6-8 ekim isyanında yeni dalgalar halinde büyüdüğünü, 2019 ise artık tüm dünya çapında her kıtada ve coğrafyada tam 40 ülkede büyük bir patlama yaşandığını, bunun dünya ölçeğinde yeni bir devrimci mayalanmanın açık işareti olduğunu ifade eden EÖC temsilcisi, artık dünya, emperyalistlerin kendi aralarındaki çelişki ve çatışmalarıyla biçimlenmiyor. Artık, emekçi halklarında tarih sahnesine güçlü biçimde çıktığı ve hesaba mutlaka katılması gereken bir güç olduğu bir mücadele alanı olmuştur dünya ve bizlerin bütün bu mücadelelerle birleşmesi gerekir. Rojavayı halklar destekliyor fakat biz ne kadar bu mücadelelerle omuz omuzayız. Ne kadar bu mücadelelerle birleşme çabası içindeyiz. EÖC temsilcisi, Enternasyonal mücadelelerle birleşerek devrim süreçlerini korumak gerektiği sözleriyle konuşmasını sonuçlandırdı.
Nav-Bel adına söz alan temsilci ise konuşmasını salonda bulunan Belçikalı enternasyonalistlerin de anlaması için Flamanca yaptı ve esas olarak Rojava devrim sürecini ve devrime yapılan destek ve dayanışmanın önemini vurguladı.
Etkinlik daha sonra panelistlere yönelik soru ve yanıtlarla devam ederek sona erdi.