Güncel
Şehitlerimiz
Barikat
Kültür
Tarih
Kitaplar
Dizi Yazılar
Görüşler
Linkler
Ana Sayfa
 
Arşiv
Makale Dizini
 

 

 

Avcılar Sivas Katliamı Protestosu Basın Metni

2 Temmuz 2014

       BASINA ve KAMUOYUNA
       2 Temmuz 1993 yılı Anadolu coğrafyasının gördüğü en korkunç katliamlardan biri daha yakılarak öldürülüyorlar, tıpkı ortaçağda ki gibi.
       Ortaçağ ile günümüz arasındaki fark ise bu katliamın canlı yayınla tüm Dünya tarafından izlenebilmesi. Modern hayatın nimetleri sadece bu işe yarayabiliyor. En gelişmiş silahlar, helikopterler NATO'nun en kalabalık ikinci ordusu, en basit bir demokratik bir gösteri için yurdun dört bir yanından İstanbul'a, Ankara'ya toplanabilen binlerce polis ortada yok. Gezi parkını halktan korumak için 35000 polisi yığan, kalekol yapımını protesto edenleri durdurmak için tabur tabur asker gönderen devlet yok. Sadece günlerce öncesinden bu saldırı için hazırlanıp manipüle edilmiş bir kalabalık ve onların hedefinde ki bir avuç insan var. Vahşeti bütün Dünya canlı yayında izliyor. Saatlerce taşlanan bir otel… Madımak Oteli ateşe veriliyor, içerdekilerle birlikte.
       Yıl 1993. Yıllarca Alevilerin oyları ile meclise giren tırnak içerisinde Sosyal Demokratlar, hükümet ile koalisyon ortağı. Canlı yayında katliam karşısında kimsenin kılı kıpırdamıyor. Tıpkı Maraş ve Çorum gibi. Yüzyıllardır inançlarını gizlemeyi kimliklerinin bir parçası haline getiren Aleviler, bu kez biz buradayız diyorlar. Yüzbinler insanın katıldığı cenazeye bu kez de polis saldırıyor ve iki kişi yaralanıyor. Elbette saldırılar bitmiyor.
       Her Sivas, Maraş, Çorum ve Gazi anmaları gerçekleşmesin, bellekler tazelenmesin diye saldırılar yapıldı yapılıyor.
       Üç yıl sonra Gazi mahallesinde yine kurşunlanıyorlar, yine katlediliyorlar.
İyice pervasızlaşan ve gemi azıya alan bu saldırılar. Okmeydanı'nda cemevi bahçesindeki insanları kurşunlamaya kadar varıyor.
       Tıpkı Sivas da ki gibi canlı yayında gösteriyorlar. Hedefte Aleviler ya da Kürtler olsa da yüreği sınırsız ve sömürüsüz bir Dünya için atan tüm insanları katlediyorlar.
Aradan geçen onca yıldan sonra Sivas katliamı davasından hala aranmakta olanlar için zaman aşımı affı çıkarılmış. Madımak Otelinin bir köşesin yakılanlar ve yakmak için girdikleri otelde ölen katillerin adları yanyana duruyor. Roboski'den, Urfa cezaevi katliamına Geziden, Okmeydanı'nda ki cinayetlerden Lice'ye kadar katliamlar devam ediyor.
       İleri Demokrasi yalanlarını savunanlar bırakalım Alevilerin taleplerine kulak vermeyi 4+4+4 yasasıyla Sunniliğin Hanefi mezhebinin yaklaşımın tüm topluma zorla dayatıyorlar.
       Maraş, Çorum, Malatya, Madımak, Gazi ve Roboski katliamları Türk-İslamcı devlet anlayışının 'Tekleştirme' politikasına bağlı olarak yapılmış planlı katliamlardır. Katliamlar planlı yapıldığı gibi yargılamalar da aynı yöntemlerle yapılmış ve kimi katliamın sanıkları aklanmış. Kimisi için zaman aşımı uygulanmış.
       Bu ülke de katiller ellerini kollarını sallaya sallaya gezinebilmekte, verilen cezalar ise toplumun adalet duygusunu tatmin etmek bir yana resmen toplumla dalga geçmektedir.
       Bu katliamlar insanlık vicdanında hala derin ve kabuk tutması imkansız iyileşmesi imkansız yaralardır.
       Katliamı yapan ve yaptıran zihniyetler insanlığa karşı suç işlemişlerdir. İnsanlığa karşı işlene suçlarda zaman aşımı olmaz.
       Koçgiri ve Dersim katliamlarında olduğu gibi, Maraş, Çorum, Malatya, Madımak katliamlarını zamana yayarak unutturulmak istenmiştir. Aynı Fırat'ın diğer yakasında faili meçhul olan ama bizce faili devlet olan katliamların unutturulmak istenmesi gibi
       Devletin sorumluluğu ve katliamı yürüten zihniyet hukuk verilerine göre yargılanmadığı katliamlarla gerçek anlamda yüzleşme olmadığı için bu katliamlar her fırsatta hatırlatacak ve faillerini ve zihniyetlerini hesabı mahşere bırakmayacağız.
       Kısaca hatırlatalım Sivas 1993'de neler olmuştu;
       Pir Sultan Abdal şenlikleri kapsamında aralarında Aziz Nesin'nin de olduğu pek çok sanatçı ve fikir insanı Sivas'a geldi. 1 Temmuz 1993' de Sivas'a gelen aydınlar vali Ahmet Karabilgin'in davetlisiydi. Bu arada Aziz Nesin, Salam Rüştü'nün şeytan ayetleri kitabını Türkiye'de yayınlaması İslam Dünyasının tepkisini çekmiş ve her gün gazetelerde bu konuda yazılar çıkmaktaydı. Ali Nesin daha sonra babasının aslında kitabı yayınlamadığını, Aydınlık gazetesinin bunu kendi inisiyatifi ile yaptığını söyleyecekti. Olayların tansiyonu şenliğin ikinci günü yükseldi. Camilerde dağıtılan Müslümanları Alevi ve Dinsizlere karşı cihata çağıran bildirilerden sonra binlerce kişi Cuma namazının bitmesiyle hükümet konağına yürümeye başladı. Hükümet konağını taşlayan grup ardından sloganlar eşliğinde Madımak'a ulaştı. Yirmi bine yakın olan göstericiler 'Şeytan Aziz', 'Sivas Azize Mezar Olacak' sloganları atarak otelin önüne geldi. Grup ilk önce otelin önündeki araçları ateşe verdi. Daha sonra otelin perdelerini tutuşturarak otelin ateşe verdi. Nesimi Çimen, Asım Bezirci, Muhlis Akarsu, Metin Altıok ve Hasret Gültekin'in bulunduğu otuz beş can yanarak ve boğularak hayatını kaybetti. Aziz Nesin kendi olanaklarıyla hayatını kurtarırken linç girişiminden son anda kurtarıldı.
       Otel ateşe verilmeden birkaç saat önce çekilen fotoğraflar her şeyin planlı olduğunu ortaya koyuyordu.
       Bazı göstericilerin ellerinde benzin bidonları ve Molotoflar vardı. Bazı görüntülerde sivil giysili belleri silahlı ellerinde telsizler olan kişilerin varlığı tertibin içinde devlet parmağını deşifre ediyordu.
       Gözaltına alına sanıkların bir kısmı serbest bırakılırken davaları birkaç kez bozuldu. En sonunda zaman aşımı işletilerek dışarıda kalan sanıklar kurtarıldı.
Sanıkların avukatları arasında Refah-Yol iktidarının Adalet Bakanı Şevket Kazan' da vardı. Bununla beraber diğer sanık avukatlarından sekiz tanesi AKP milletvekilliği yaptı. Aralarında Bakan olan da vardı.
       Başbakan Erdoğan'ın zaman aşımı ile ilgili söylediği 'milletimize hayırlı olsun' cümlesi yaşamayan birine şaka gibi gelebilir ama bizim için bir realiteden başka bir şey değil. Sonuçta dönemin başbakanı Tansu Çiller'de otelin dışındaki vatandaşlarımıza herhangi bir zarar gelmemiştir açıklaması bu devlet için de kurşun atan da yiyen de vatanseverdir sözlerini unutmadık.
       Son sözü söylemek gerekirse kendi geçmişinde kaçan bir Türkiye tarihi ile yüzleşmediği sürece Dersim, Maraş, Çorum, Malatya, Madımak, Ümraniye, Gazi, Kanlı 1 Mayısı, 6-7 Eylülleri ve Roboskileri tekrar yaşamaya mahkumdur. Geçmişin karanlığı, gelecekte kurulacak güzel günlerin önünde engel olmaya devam edecektir. Daha çok yıllar geçecek ama ne yapılanları unutturacağız, nede yapanları. Tektek kişiler değildir önemli olan, tarih kitapları yeniden ve gerçekleri anlatacak şekilde yazıldığında artık Yavuz Sultan Selim ile bir derdimiz kalmaya bilir. Ama yüzyıllardır damarlarda dolaşan mikroplar tamamen temizlenmeden bu topraklarda hiçbirimize rahat yüzü yok. Yakanlara da, yananlara da….

 
 

 

sbarikat07@gmail.com
Barikat / Aylık Sosyalist Dergi
YönetimYeri: Şehit Muhtar Mah. Yoğurtçu Faik Sokak No: 12-14 Kat: 4
Beyoğlu/İSTANBUL