Sosyalist Barikat Bütün
YAY-SAT Bayileri ve Kitapçılarda |
|
|
|
|
Castro
Yine Başkan
Küba Yine Direniyor
Ulaş GÜNEYLİ
|
O, şimdi 71 yaşında. O'nun yanında
şimdi Ernesto yok. O şimdi sadece ABD'ye karşı değil,
bütün dünyaya karşı direniyor.
Ve hala diyor ki: "Ya sosyalizm ya ölüm."
Ve hala diyor ki: ''Emperyalizme teslim olmaktansa
bu adayı batırırım."
O, Fidel Castro. Küba'nın kurtuluşu için savaşan,
bu kurtuluşu yaratan ve yaşatan baş mimar, baş militan.
Ona halkı gibi bizlerin de "Fidel" demekten
büyük bir haz duyduğu çağımızın en genç sosyalisti.
Şimdi 71 yaşındaki bu genç yoldaş, Şubat ayının
son günlerine doğru, Küba Parlamentosu tarafından
yeniden, beş yıllığına Devlet Başkanı seçildi.
1959'dan bu yana emperyalizme ve ülkesinin yaşadığı
bütün zorluklara karşı direnen Fidel, yeniden seçildikten
sonra yaptığı 7 saatlik konuşmasında:
"Küba'daki komünist rejime karşı olanlar, Castro'nun
geçiş yapacağından söz ediyorlar. Onların sözünü
ettikleri geçiş, sosyalizmden kapitalizme geçiş.
Şunu açıkça söylüyorum: Bu ülkede böyle bir geçiş,
asla olmayacak. Sosyalizmden kapitalizme geçiş diye
tutturanlar, ham hayal peşindeler. Küba devrimi
sarsılmaz ilkelere dayanmaktadır ve dayanmaya da
devam edecektir. KÜBA, 'YA SOSYALİZM, YA ÖLÜM' SLOGANIYLA
YÖNETİLECEKTİR.
Bazıları akılları sıra ticaret yaparak bizi değiştireceklerini
sanıyorlar. Hay hay, buyurup gelsinler. Gelenlerin
başımızın üstünde yeri var. Biz böyle meydan okumalardan
korkmayız. Bu devrim, kafa tutuyorlar diye korkmaz."
Çok yaşa Fidel, 71 yıl daha yaşa. Sonsuza kadar
yaşayacağından başka...
Karanlık dünyamızın bugün sana ve senin gibi "çılgınlara"
çok fazla ihtiyacı var. Bu çirkin karanlıkta bir
kutup yıldızı gibi parıldayarak, umudun ve gelecek
ışıklı günlerin simgesi oldun sen. Direnişin, 'başka
zaman dilimlerinde, yaşanan direnişlerin toplamından
çok daha anlamlı ve değerlidir dünya halkları için...
Yaşasın Küba, Yaşasın Fidel
Bir ABD senatörü 1900 yılında ABD Senatosu'nda yaptığı
bir konuşmada, ülkesinin bütün bir çağ boyunca dünya
halkları için taşıyacağı anlamı özetliyordu: "Tanrı
bizi hükmetmek, ilkel ve geri ulusların hükümetlerini
idare etmek için yaratmıştır."
Ama aynı kıtadan ve üstelik çok küçük ve yoksul
bir devletin bir avuç insanı, bir gün tanrının bu
buyruğuna karşı geldiler. Dört yüz yıl sömürgecilerin
yağma ve talanı altında inleyen Latin Amerika'nın
bu şeker kamışı adası, bu "Sam amcanın genelevi"
(ülkedeki fahişe sayısı maden işçilerin sayısından
daha çoktu ve bundan dolayı ada böyle anılıyordu),
bir anda dünyanın en onurlu ülkesi haline geliyordu.
Halkın sadece 12-13 yaşlarındaki kızlarını değil,
oylarını bile sattığı (satacak başka birşeyleri
de yoktu) bu ülkede, Fidel, arkadaşlarıyla birlikte
yola çıkarken: "Ya öleceğiz, ya da Küba'nın
kaderini değiştireceğiz", demişti.
İspanyol ve Fransız asıllı bir çiftin çocuğu olan
Fidel, toprak sahibi babasının plantasyonlarında
çalışan işçileri greve yönlendirerek belki de ilk
eylemini gerçekleştirmişti. Ailesinin kendisini
okula göndermek istememesi karşısında, "evi
yakacağını" söyleyerek okula gitmeyi başarmıştı.
Orada "seçkin bir öğrenci" oldu. Diplomatik
hukuk ve sosyal bilimler dalında doktora yaptı.
Üniversite'de politika ile tanışan ve kısa zamanda
etkileyici bir konuşmacı, etkin bir militan olan
Fidel, 1947'de okula ara vererek Karaibler Lejyonu'na
katıldı. Bu başarısız girişim sırasında arkadaşlarının
çoğu öldürüldü, kendisi ise mucizevi bir şekilde,
üç mil yüzerek kurtuldu.
Batista Darbesi'nden sonra, bu darbeye karşı direnmek
gerektiğine inanan Fidel, kardeşi Raul ile birlikte
Batista'yı devirmek üzere örgütlenme çalışmaları
yapmaya başladı. Gerçekleştirdikleri Moncado Kışlası
baskını, başarısızlıkla sonuçlandı ve bu girişim
sırasında 72 devrimci katledildi.
Bu süreçte "Tarih Beni Beraat Ettirecektir"
şiarıyla bilinen ünlü savunmasını yapan Fidel, şöyle
diyordu: "Dante, cehennemi dokuz kata ayırmış,
canileri yediye, hırsızlan sekize, hainleri de dokuza
koymuş. Batista'nın eğer bir ruhu varsa, ruhuna
uygun bir kat bulmakta zebaniler zorlu bir çıkmazla
karşılaşacaklar."
Yoldaş Fidel, bugün ise emperyalizm ve Faşizm için
cehennemde hiç yer yok. Onların yeri, tarihin çöplüğü.
Ama halkların yekinmesi ve Fidelce direnmesi gerekiyor.
Devrimcilere ve halkın ışık yürekli evlatlarına
çok zorlu görevler düşüyor. Her zaman ki gibi aslında...
YA ÖZGÜR VATAN, YA ÖLÜM....
|
|
|
|
|
|
|
|