Sunuş: Toros Haşhaşoğlu
"TODO PARA TODOS, NADA PARA NOSOT ROS"
Aralık 1987
Amerikan Hazinesi, Meksika'nın 105 milyar dolara
yükselen dış borçlarını hafifletmek için, Meksika'nın
dünya bankalarına olan borçlarının %50'sini garanti
altına alan 20 yıllık ödeme programını Meksika
Hükümetine önerir. ABD, bütçe açığını kapayabilmek
için, kendi ülkesinde tüm sosyal yardımları tırpanladığı
bir dönemde, hazinesi aracılığı ile Meksika'ya
ödeme kolaylığı tanınması için neden çırpınmaktadır?
O dönem ABD, Sovyetler Birliği ile silahsızlanma
politikasının hararetli savunucusu ve uygulayıcısı
rolünü oynuyordu. Sovyetler Birliği karşısında
Batı Avrupa'yı ve Japonya'yı arkasına alan ABD,
aynı zamanda perde arkasında, erimeye başlayan
buzların suları üzerinde tek başına yüzdürebileceği
'Gemi'nin inşasına da koyuldu. Meksika'ya yapılan
'hibe'nin altında yatan; arka bahçesini sağlama
aldığını, tüm finans merkezlerine kanıtlama girişimidir.
13 Mart 1988
Newyork Times gazetesinde Richard Nixon imzalı
satırlar aşağıdaki gibidir:
"Gorboçov'un samimi olarak barış isteyip
istemediğini soranlara şunu söyleyebilirim. Samimi
olarak savaş istemiyor. Ama aynı samimiyetle zafer
kazanmak da istiyor. Sovyetler Birliği, savaşsız
zafer kazanmak istiyor. Eğer, biz zafer kazanmadan
barış istersek, yenilmeye mahkum oluruz."
17 Ocak 1991
ABD, tüm 'düşmanları' ve 'dostları' önünde sahneye
koyduğu 'Körfez Krizi' adlı oyunun görkemli 'savaş
sahnesi'ni oynar. Bu bölümünde iki yüzbin sivil
üç gün içinde, zaten demoralize olmuş dünya sol
güçlerini yıkıma sürükleyerek, son darbe adına,
katledilir. Tarihin en 'temiz' katliamını, ABD
askerlerinin dünyanın dört bir tarafındaki engelsiz
koşuları izler. Somali'nin dikenli sahasında gezinilir,
Panama'da 'diktatör' avına çıkılır, Haiti'de demokrasi
kurtarılır.
"Soğuk Savaş"ın bittiğini ilan eden
Moskova kaynaklı Perestroika, Glastnos dalgalarını
anlatan kitaplar, kitapçıların "okunmuş"
kitaplar kısmından, kağıt fabrikalarının hamur
teknelerine yollanırken, ABD kaynaklı "Yeni
Dünya Düzeni", "Pax Amerikana"
(Amerikan Barışı), tüm dünyayı TV ekranları aracılığıyla
uyuşturmaya devam eder.
Tarihin en kısa yüzyılı (1914-1990) yirminci yüzyılda,
Tarih'in sonu da ilan edilir. (Fukoyama)
Ocak 1994
ABD, Kanada ve Meksika devletleri arasında imzalanan
Kuzey Amerika Serbest Ticaret İşbirliği Antlaşması'nın
uygulanmaya konulmasının hemen sonrasında, Meksikalı
yazar Carlos Fuentas'un deyimiyle, tarihin ilk
Post-Komünist ayaklanması (hani tarih bitmişti),
Chiapas halkının haklarını neoliberalizm karşısında
savunacağını duyurur.
Orta ve Güney Amerika'nın "foko"cu (elitist)
gerilla hareketlerinden farklı olduğunu baştan
vurgulayan (bu yüzden de bu hareketlerin şimşeklerini
üstüne çeken) Zabalist Ulusal Kurtuluş Ordusu
(EZLN: Ejecito Zabatista de Liberacian Nacional)
önderliğinde Chiapas yerlilerinin başlattığı ayaklanma,
Meksika kamuoyundan ve dünyadaki demoralize, rotasını
bulamayan sol güçlerin kalıntılarından, umulmadık
destek bulur. EZLN 'nin bazı mesajlarına doğrudan
imzasını atan "Ast-Komutan Marcos",
kullandığı özgün dil ve ifade gücüyle dikkatleri
üzerine çeker.
Tarihin her çöküntü döneminde kıblesini bulamayanlar,
Mesih'in beklentisiyle oyalanırlar. Rafael Sebastian
Guillen, Locandora ormanlarında "Ast-Komutan
Marcos" olmadan önce, 1980 yılında, eğitim
ve felsefe ilişkileri üzerine hazırladığı lisans
tezini, aşağıdaki cümleyle bitirir.
"Politikanın teorisini ve teorinin politikasını
yaparak politikayı hayata uyguluyoruz."
1984 yılında tezinde savunduğu sözleri, en fazla
ezilenlerin yanına giderek gerçekleştirir. Başlangıçta,
Meksika'nın unutulmuş bölgelerinde yaşayan yerlilere,
Federal Ordu'nun ve büyük mülk sahiplerinin silahlı
baskılarına karşı, öz savunma tekniklerini öğretir.
Fetihçilerin beş yüzyıllk baskılarına rağmen özgün
kültürlerini korumayı başaran Mayalar'ın torunlarından,
yaşlı Antonio'dan öğrenir.
Bu mesajlarda yerli halkın, fetihçilerin neden
olduğu tüm acılar karşısında yarattığı direniş
ruhunun dili ile, sosyal adaletsizliğe silahla
karşı koyan bir aydının dili eşzamanlıdır. Avrupa'daki
Aydınlanma Çağı'nın humanizmi; Amerika'nın "keşfi"
(yani sömürgeleştirilmesi)'nden beş yüzyıl sonra,
yerli halkın özgün örgütlenme ve eylem biçimleriyle,
rotasını yitirmiş eski kıtaya yansımaktadır; Özgürlük,
demokrasi, adalet.
27 Temmuz'dan 3 Ağustos 1996'ya
Ast-Komutan Marcos'un 20 Ocak 96 tarihli daveti
üzerine beş kıtadan neolibaralizme karşı örgütlerin
temsilcileri Chiapas'da toplanırlar. Bu toplantı,
Chiapas halkının haklı davasında önemli bir kazanımdır.
Dünyanın içine düştüğü çıkmazdan kurtuluşu gösteren
Mesihi arayanlar, aradıklarını bulamazlar. Ast-Komutan
Marcos, ona yakıştırılmak istenilen tüm etiketlere,
mesajlarında olduğu gibi incelikli alayla karşı
çıkar. Özgün bir hareketin önderi değil, "parça"sıdır.
6 Temmuz 1997
Genel seçimler sonucu, yaklaşık yetmiş yıldır
bir tür tek parti diktatörlüğünü Meksika'da sürdüren
Kurumsal Devrimci Parti, parlementoda azınlığa
düştü. Meksixo Belediyesi'ni kaybetti. ABD'nin
tüm mali desteklerine rağmen, arka bahçesinde
bir türlü düze çıkamayan ekonomisinin ve politik
kokuşmuşluğunun bu seçimlerden sonra iyileşeceğine
dair tek bir belirti yok. Brezilyalılar'ın deyişi
ile; "iktidar kemana benzer. Sol elle tutulur,
sağ elle çalınır." İktidara gelen sosyal
demokratların, "Demokratik Devrimci Parti",
ABD'nin güdümündeki sağ politikaları sürdüreceği
aşikardır.
EZLN, seçim sonuçlarıyla ilgili yorum yapmadan
Locandona Ormanlarına çekilir. Çevirisini okuyacağınız
yazı, Ast-Komutan Marcos'un oradan yolladığı (belki
de bu imzayla son) mesajdır. ABD, arka bahçesinde
istenmeyen "yaban otlar"ın büyümesine
neden olan bu harekete "sol" bir "iktidar"
eliyle bir ders vermekten kaçınmayacak. Bütün
devrimci girişimlerde Darvin yasalarının ters
işleyişi gözlemlenir; en iyiler hayatta kalmazlar.
Ne var ki, kendi kendini zehirleyen kapitalizmin
panzehiri, dünyayı anlamak ve değiştirmek yerine,
Mesih arayanları kendi safına katabilme yeteneğidir.
Che Guevara'nın katledilişinin 30. yılında, kapitalizm,
insanların "idol" merakı yüzünden milyonlarca
doları kendi hanesine kaydediyor.
Son söz
Maske, tarihsiz toplumlardan bu yana insanların,
imaj ve idealler peşinde gitme zaafına karşı bir
arayışın ürünüdür. Zapatistlerin taşıdığı siyah
kagüller ya da Meksika depreminden sonra oluşan
sivil örgütlenmelerin temsilcisi Süper-Bario'nun
maskesi, kaynağını yerlilerin hristiyanlık öncesi
geleneklerinde bulur ve iktidarın kendisini sorgular.
"İnsan vardır, ideolojiyi kafasına sokar
ve özümler, insanlar vardır, kafalarını ideolojinin
içine sokar ve orada hapsolurlar" diyor Havhanne
Tumanyan. Avrupa'nın ya da İstanbul'un sokaklarında
maskelerle dolaşanlar ya da dolaştırılanlar, acaba
Zapatistlerin ne istediklerini kavrayabilmişler
mi?
EZLN, yüzü ve ismi olmayan insanlarıyla, Meksika'nın
yaklaşık son dört yıllık siyasi tarihindeki önemli
değişimlere katkıda bulundu. Beşyüz yıldır "hiç"
olan yerliler, eylem ve yaşam biçimleriyle varlıklarını
kanıtlamakla kalmayıp, Avrupa'da rotasını şaşırmış
sol güçlere, demokrasinin binbir çeşit işleyiş
örneklerini sunuyorlar. Onları dize getiremeyenlerin,
"Peki ne istiyorsunuz?" sorusuna ise,
onları şaşkın bırakan arkaik bir sloganla yanıt
veriyorlar.
"HERŞEY HERKES İÇİN, HİÇBİRŞEY BİZİM İÇİN"
Bu yazıda, aşağıdaki makalelerden yararlanıldı:
Rene Rodriguez, Portrait du aous-commandant Marcos
Esprit fuin Regis Debray,
La guerilla Autrement (Farklı gerilla) Le Monde
14 Mayıs 1996
|