Manisa'nın Turgutlu ilçesinde Gıda İşkolu işçileri
yine sorun yaşıyorlar.
1980 sonrasında Salih Evin tarafından kurulan
ve 1990 yılına kadar verimlilik sağlamayınca bir
başka sermaye grubuna devredilen Evin konserve
fabrikası işçi kıyımına tanık oluyor.
Fabrikayı alan 36 fabrika sahibi Kavala grubundan
Osman Kavala ve ortağı Prof. Dr. Asaf Savaş Akat.
Bu her iki sermaye sahibi, geçmişleri karanlık
ve kapitalizmin tüm felsefesini bilen sözde eski
solcu bu iki insan fabrikalarına sendika girmemesi
için çeşitli entrikalara başvuruyorlar. Geçmişteki
deneyimlerini de kendilerine avantaj sayarak işçiler
üzerinde yoğun bir baskı ve sindirme politikası
uyguluyorlar. Fabrikanın asıl işçi kapasitesi
700 olmasına rağmen çalışan listesi 1200 olarak
gösteriliyor. Sezonluk işçi çalıştırma sistemini
kuran bu iki uyanık hiçbir işçiye seni çıkarıyorum
demiyor. Kısa sürelerle çalıştırılıp uzaklaştırma
formülüyle 1200 işçiyi idare ediyorlar.
1990 yılından beri bu sistem uygulanırken işçilerin
son dönemde sendikalaşma istemleri Kavala grubunun
uykularını kaçırdı. 214 işçi sezon yapıyoruz diye
uzaklaştırıldı. Aralarında 4 kişi sendikal çalışma
yaptıkları için bu toplu çıkarımdan üç gün önce
resmen atıldılar. Oysa, greyfurt işletme makinelerinin
tam kapasite çalışması için tüm işlemleri tamamlamıştı
ve bu yıl işçi çıkarılmayacaktı. Fakat sendikal
hareketlenme sezilince makineler Afyon Sultandağ
KonKav fabrikasına aktarılmaya başlandı. Turgutlu'da
yapılacak greyfurt işletmesi de KonKav Fabrikası'na
devredildi. Oysa 1991 yılında Afyon KonKav'da
80'nin üzerinde işçinin işine son verilmişti.
Afyon'daki fabrika'da daha o zamandan başlamıştı
işçi kıyımı.
Bizler bu işlemlerin asıl nedeninin 12 Eylül cuntasının
uygulamış olduğu açık faşizmin ürünleri olduklarını
biliyoruz. Acı bir gerçektir ki, Kavala grubunun
palazlanması geçmişte yaptıklarının hesabını ödemeleri
olmuştur. 1980'den beri uygulanan depolitizasyon
kitleleri sindirmiş ve pasifize etmiştir. Meydanı
boş bulan Osman Kavala gibileri de 1970'lerde
kendilerini kamufle edip 1980'lerde işçiler üzerinde
baskılar uygulamaya başladılar. Elbette ki, her
şeyin bir bedeli vardır. Ama şunu bilsinler ki,
süreci onlar belirleyemezler.
1200 işçinin onuruyla bir müddet daha oynamaya
devam ederlerse bizler de 1990'dan sonraki icraatlarınız
için ciddi araştırmalar yapacak kişiler ve kurumlar
olacaktır diyoruz.
Ülkemiz genelinde uygulandığı gibi Turgutlu'da
da işçiler üzerinde aynı taktikler uygulanmaktadır.
Bizler bu uygulamaları da boşa çıkaracağız. Telefonda
birilerini arayıp sendika istiyorsanız işte size
Türk-İş dediklerini de biliyoruz. Şimdiki uygulamaların
sonu bu olacak sanıyorlar, fakat boş bir uğraştır.
Gıda-İş'in ülke düzeyinde barajı aşamamasının
şu anda bir sorun olduğu doğrudur. Patronların
bugün toplamı 80 milyona varan paralar teklif
ederek işçileri sendikadan istifaya zorladığı
da iyi biliniyor.
Ama işçi sınıfı her zaman olduğu gibi bir çözüm
yolu, bir çıkış bulacaktır. Evin patronları, bu
durumu sürdürebileceklerini sanıyorlarsa çok yanılıyorlar.
|