Yine yüklü bir gündemle ve bu boyuttaki bir dergiye
aslında pek uymayan sayfa adediyle çıkıyoruz.
Ve yine iki ay içiçe geçiyor, Mayıs'la Haziran
birbirine ekleniyor.
Gerçekte de Mayıs ve Haziran birbirine eklenen,
birbirini doğuran süreçler olarak gelişiyor.
*
Proletaryanın Birlik- Mücadele- Dayanışma günü
olan 1 MAYIS vardı örneğin. Uzun yıllardan sonra
ilk kez devrimcilerin büyük bölümünün uzlaşmasıyla
kısmi de olsa bir kitlesellik sağlanabilmişti.
1 MAYIS kutlama ve faaliyetlerinin ayrıntılı değerlendirilmesi
bu sayımızda yer alıyor.
*
Mayıs Haziran doğuruyor...
Haziran ise hem devrimci hareketin, işçi sınıfının
tarihinin bütünü açısından, hem de geleneğimiz
açısından yüksek bir sıcaklık taşıyor.
Haziran, geleneğimizin acılı ama onurlu bir dönemecidir.
Özellikle 6 Haziran böyledir... Bir trajedidir...
İhanet ve kahramanlık olgularının böyle bir tek
güne sığabildiği çok az görülür.
6 Haziran'da yüreğimizi acıyla dolduran kayıplarımız
vardır.
6 Haziran'da yüreğimizi öfkeyle dolduran ihanet
vardır.
Ve 6 Haziran'da yüreğimizi umutla dolduran savaş
geleneğimiz vardır...
25 Haziran da böyledir.
Devrimci politikayı darağaçlarına taşıyan yoldaşların
sıcaklığını duymamak mümkün değildir.
Ve Nisan- Mayıs- Haziran'ın diğer şehitleri...
Hepsinin yokluğunu derinden hissediyoruz.Bugün
bize katabilecekleri gücü düşünüyoruz, yoklukları
kendini böyle duyuruyor.
Bu sayımızda ve bütün politik sürecimizde onurla
yer veriyoruz.
*
BARİKAT gelenek olarak devrim şehitlerini bütünlük
içinde düşünüyor. Bu anlamda İbrahim Kaypakkaya'dan,
Deniz'lere ve Nurhak şehitlerine dek tümü sayfalarımızda
yerlerini alıyorlar.
Son 17 Nisan "operasyonu"nda katledilen
devrimci arkadaşları da aynı anlayışla, saygıyla
anıyoruz. Ayrıca olaydan hareketle "basın
- MİT ilişkileri" vb., gibi bazı ayrıntılara
da girmek istedik.
*
Geçtiğimiz süreçte İstanbul'da bütün Demokratik
Kitle Örgütlerine yönelik pervasız bir saldırı
gerçekleştirildi. İHD dışında bütün kitle örgütleri
bir tek günde kapatıldı. Ve çok ilginçtir bu son
derece önemli olay çok cüzi bir tepki gördü. Büyük
bir eksiklikti.
Barikat bu konuda hiç olmazsa kendi üzerine düşeni
yapmak amacıyla kapatılan derneklerin yöneticilerini
biraraya getiren bir söyleşi düzenledi. Bütün
derneklerin çağrılı olduğu söyleşiye yalnızca
üçü geldiği halde yine de bu çabanın yararlı olduğuna
inanıyoruz.
*
Orta sayfamızı çok tartışılan bir konuya ayırdık.
"Birlik,Açık Parti,HEP ve Dış Dinamik Projesi
Üzerine" başlıklı yazımızda yine her zamanki
açık üslubumuzla bazı netlikler yaratmaya çalıştık.
İlgiyle okunacağını ve perspektif geliştirici
olacağını umuyoruz.
*
BARİKAT'a yönelik baskılar devam ediyor.Geçmiş
sayılardan açılan davalar sürerken yenileri ekleniyor.
BM'e verilmek üzere hazırlanan bir "Deklarasyon"
dan ötürü imzacılar arasında bulunan yazı işleri
müdürümüz hakkında yeni bir dava açıldı.
Gözaltılar da sürüyor...
Nisan'ın son günleri İstanbul'da bir gözaltı fırtınası
yaşandı. Özellikle 17 Nisan şehitlerinin cenaze
günü Karacaahmet cıvarından geçmek bile tam bir
sorundu. 1 Mayıs' kadar toplam gözaltı sayısı
1000'i bulmuştu.
Yazı İşleri Müdürümüz de aynı günlerde gözaltına
alındı ve diğer devrimcilerle birlikte yoğun işkenceler
altında 15 gün tutuldu.
*
BARİKAT bütün baskılara ve güçlüklere karşın yayın
hayatını sürdürüyor ve sürdürmeye devam edecek...
BARİKAT
|