Barikat Gazetesi olarak kamuoyunda son günlerde tartışılan kamu çalışanlarının sendikal hakları adlı düzenlemeyle ilgili olarak TÜM-SAĞLIK-SEN, örgütlenme sekreteri ERDAL DAĞDELEN'in görüşlerini aktarıyoruz:
"Bilindiği gibi biz grevli toplusözleşmeli,tabanın sendikal örgütlenmede söz ve karar sahibi olduğu bir sendikacılık anlayışıyla mücadele ediyoruz.Bu nedenle yeni tasarıda yeralan kamu çalışanlarının grev ve toplu sözleşme haklarını kısıtlayıcı düzenlemeleri kabul etmemiz mümkün değildir.Biz kamu çalışanları grev silahını bırakmak niyetinde değiliz.Son günlerde memur sendikalarıyla ilgili hükümetin ve Çalışma Bakanlığı'nın yeni bir taslak çalışması olduğunu,memur sendikalarının haberi olmadan,memurlar adına bir sendika tasarısı gündeme getirildiği biliniyor.Edindiğimiz bilgilere göre sadece bir danışma ve tabela klubü niteliğinde sendikaların oluşması için çalışılıyor.Fransa tipi bir kamu sendikası istiyorlar.Son sözü Bakanlık ve Hükümet belirliyor.İşçi sınıfı içindeki sarı sendikalardan daha geri bir oluşumla karşı karşıya bırakılmak isteniyoruz.Bu gün memur sendikalarının gündeme gelmesi mevcut D.Y.P ve S.H.P.iktidarı sayesinde değil,kendi örgütlülüklerinden kaynaklanmaktadır.90'dan sonra Türkiye'deki memurların, kendikurup, örgütlendikleri sendikaların yasal güvenceye kavuşturulması için kamu çalışanları bir yığın eylemlilik içerisine girdiler.Bu eylemlilikler ve alternatif yasa önerisiyle iktidar böyle bir adım atmak zorunda kalmıştır.Yani iktidar memurlara vereceği hakları memurları çok sevdiklerinden değil,memur sendikalarının dayatması sonucu vermek zorunda kalacaktır.Devletin bu yasayı çıkarmasındaki diğer bir amaç da varolan memur mücadelesini baltalamaktır.Devlet kamu sendikalarını ortadan kaldırmak için bir takım şeyler yapıyor. Örneğin,yerine getirmeyecekleri vaadlerle kamu çalışanlarını belirsizliğe sürüklemek istiyorlar.Sendikal birliğimizi kamuoyunun gündeminden düşürmek ,memurları gene kapıkulu,ücretli köle olarak tutmak için,sözde sendikal özgürlük getiriyoruz diye,memurların sendikasızlaştırrılması için adımlar atılıyor.Egemenlerin sözcülüğünü yapacak sendikalar kurma çalışması var.Bunun bariz örneği Türkiye Kamu Çalışanları vakfıdır.Bu vakıf grevli,toplusözleşmeli sendikaların mücadelesini parçalamak,işlevsiz kılmak için ,devlet bünyesinde grevsiz yaptırım gücü olmayan ve başında"Türk" sözcüğü olan sendika çalışmalarına başlamıştır.Bu da zorlu mücadeleler sonucu kurulan sendikalarımızın egemenleri ne kadar rahatsız etiğini gösteriyor.Devletin tüm baskılarına rağmen beraber hareket ettiğimiz kamu sendikaları platformuyla birlikte devletin sendikaları sarılaştırmasına karşı tabanın söz ve karar sahibi olduğu ve grevli,toplu sözleşmeli bir sendika ilkesinin gerçek anlamda işlerlik kazanıncaya kadar meşru temelde gerek eylemlilikleriyle,gerekse bilimsel çalışmalarıyla mücadele edip bu hakkın kazanılması için ne gerekiyorsa yapılacaktır.Biz Türkiye'de demokrasi mücadelesinde emeğe,insan haklarına karşı yapılan saldırılara ,sendika olarak örgütlü gücümüz oranında karşı koyacağız.Sendikamız işçi sınıfı ile dayanışmayı,ezilen halklarla özellikle Kürt halkıyla dayanışmayı savunmaktadır.Başlangıçta memurlar fiat artışlarına karşı tepkilerini açıkça gösterdiler.Sendikal sürecin yeni olmasına rağmen,90 eylemlilikleriyle bu çalışma tabanla buluştu.Tabii ki; bu buluşma kısa sürede egemenlerin yoğun saldırısına uğradı.1950'lerde Menderes iktidarının sarı sendikaları oluşturmasına benzer bir yöntemle "sorunu çözmeyi" kuşkusuz isterlerdi . Fakat memur sendikalarının yaşadığı olgu devletin bu tarz bir müdahalesini geçiktirdi.İpi kaçırma noktasında müdahaleyi bu gün gündeme getirdiler.Bunu Kamu Çalışanları Vakfı'yla yapma hazırlığındalar.Bizim bu saldırı ve tasarıya karşı bir takım çalışmalarımız var.Bizler nasıl hastahane bahçelerinde kurulduysak,toplu sözleşmeli,grevli sendikamızı da öyle kuracağız.Sokaklarda,alanlarda yürüyerek,mücadele ederek bu hakkımızı alacağız.Kamu Sendikaları Platformu olarak"Anayasa değişikliği ve ortak,genel demokratik bir sendikalar yasası için düşünce ve önerilerimiz"adlı alternatif tasarı hazırladık.Mücademiz bu taslağı hayata geçirme noktasında olacaktır.Bu tasarımız tabandan çıkmıştır.Son sözü söyleyen iktidar değil bizler olacağız.Tabanı bu konuda daha duyarlı hale getirmeye yönelik çalışmalarımız devam ediyor.Örgütlü olduğumuz illerde imza kampanyaları açtık.Bu kampanya kamu çalışanlarının yoğun ilgisini çekmiştir.Bunun yanısıra alternatif programızı tanıtan paneller,hastanelerde açık oturumlar,forumlar düzenlemeye başladık.Amacımız meşru temelde kurulan sendikalarımızı kurduğumuz gibi yaşatmaktır.Eğer Hükümetin sunduğu bu tasarı kabul edilirse bunu tanımayacağız.Mücadelemiz buna karşı boyutlanacak ve daha da zenginleşecektir. Çünkü taban bu tasarıya karşıdır.Ve bu tasarıya karşı sessiz kalmayacaktır.Kamu emekçileri söz,karar sahibi olmayı kendisi istiyor.Bu anlamda onların onayı olmadan çıkacak bir tasarıyı kabullenmeyecektir.Kamu emekçileri oynanan bu oyunları bozacaktır.Ve kendi doğrularını taşıyan sağlıklı ilkeleri olan sendikalarda örgütlenip mücadele edecektir.