Olacaktı-olmayacaktı, alanlarda kutlanacaktı-
kutlanmayacaktı diye 12 Eylül Cuntası'ndan bu
yana her yıl yoğun bir biçimde tartışılan 1 MAYIS
tüm engellemelere rağmen, estirilen korku havasına
rağmen alanlara çıkacağız diyen işçi, memur, tüm
çalışan emekçiler ve onların sendikaları ve de
ilerici, sosyalıst, devrimci güçler tarafından
kutlandı .
Bilindiği gibi 12 Eylül cuntası ve daha sonra
onun devamcısı olan iktidarlar tarafından ülkemiz
halkları üzerinde estirilen terör, baskı, yıldırma,
korkutma, politikaları sonucu ,toplumsal güçlerin
1 Mayıs ve benzeri kitlesel eylemliliklere katılımı
çok düşürmüştü.
Modeli ve sonuçları hala tam anlamıyla aşılamadığı
için, 12 Eylül politikaları ile amaçlanan örgütsüz
,bireycileştirilmiş, ülke sorunlarına ve kendisine
yabancılaştırılmış bir toplum tipi hala sürmekteydi.1
Mayıs öncesinde durum hala böyleydi.
Bugün demokratikleşme söylemini dilinden düşürmeyen
mevcut koalisyon da Cunta ve ANAP sürecinde icra
edilen politikaların devamcısı olmaktan bir adım
öteye gidemedi. Aslolan, hizmet ettikleri sermaye
sınıflarının, emperyalizmin çıkarlarıdır ve koalisyon
da bu çıkarların has savunucusudur.
Bir taraftan her gün iletişim araçlarından demokrasiyi
geliştiriyoruz veya geliştireceğiz demokratik
hak ve özgürlükleri geliştireceğiz türünden propagandalar
yapılırken, aynı koalisyon hergün yargısız infazlarla
, onlarca sosyalistin , yurtseverin , katledilmesini
savunuyor, meşru görüyor.İşçiler, memurlar örgütlenme
, sendikalaşma çabasına giriyor diye sosyal demokrat
belediyeler tarafından kitlesel biçimde işten
çıkarılıyor , en demokratik hak alma ve örgütlenme
mücadelesi içine giren kitlelere devletin güvenlik
güçleri engel oluyor saldırıyor .
Yani Cunta ve ANAP'ın iktidarda olmayışı aslında
işleri pek değiştirmiyor. Aslolan her zaman hakim
sınıfların, sermaye sahiplerinin çıkarları ekonomik
, siyasal tüm politikalar buna göre belirleniyor
.
Son 1 Mayıs öncesi, yoğun bir biçimde "olaylar
olacak 77 1 Mayıs'ı yaşanacak" türünde ,
korku, yılgınlık yaratacak resmi ve gayri resmi
provakatif propagandalar yapıldı . Son Newroz
kutlamaları örnek gösterildi. ( Newroz'un yasal
olarak kutlanmasına izin verilmesine rağmen yüzlerce
insan katledilmişti )
Kitlelerin alanlara toplanmasını engelleyen bu
propaganda bombardımanı yanında devlet, 1 Mayıs'a
bir kaç gün kala 1 Mayıs'ı kutlamak isteyen güçlere
alan vermeme tavrındaydı. Açık alan yerine kapalı
salonlar öneriyorlardı.
Devletle işbirliğine giren üç büyük sendika Türk
-İş, Disk ve Hak - İş kitleleri salonlara hapsetme
çabasına bir ay öncesinden girmişlerdi.
Tüm bunlara rağmen, bu 1 Mayıs ülkenin bir çok
yerinde olduğu gibi İzmir'de de Konak'ta Eski
Balık Hali önündeki alanda kutlandı .
10'dan fazla sendikanın oluşturduğu 1 Mayıs tertip
komitesinin talepleri valilikçe uzun süre engellendi.
Ya kapalı alan ya da şehir dışında yer gösteriliyordu.Ama
sonunda ısrarlar sonucu bu aşıldı.
Sendikaların ve diğer demokratik kitle örgütlerinin
gerek duyarsızlık gerekse organizasyon eksikliği
ve de kitlelerle bağ eksikliği 1 Mayıs'a kitlesel
katılımın azalmasına neden oldu .Bu bir gerçektir
İzmir'de sosyal- demokrat etiketli belediyenin
uzun yıllardır, işçi - memur çalışanların örgütlenmelerine
tahammülsüzlüğü sürekli işten çıkarmalar biliniyor.
Bu 1 Mayıs da mesai günlere rastgelmiş, bir çok
insan işimden atılırım veya, gidersem bir yövmiyem
gider endişesi ile 1 Mayıs'a katılmamıştır,katılması
engellenmiştir.
İzmir'deki 1 Mayıs üç bine yakın insanın katıldığı
bir kitlesellikle kutlandı. Tertip komitesinden
sendika başkanı ve temsilcileri günün anlamı ile
ve çalışan yığınların sorunları üzerine konuşmalar
yaptı . Önceden saptanan ortak sloganlara çoğu
zaman olduğu gibi pek uyulmadı. Herkes kendi sloganını
attı, bir düzensizlik, kargaşa , organizasyon
eksikliği vardı. Bu da her yönüyle 1 Mayıs kutlamasına
yansıdı .
Kutlama bittiğinde kitlenin büyük çoğunluğu dağıldıktan
sonra polis alanda kalan 150 - 200 kişiye saldırdı,
terör estirdi, onlarca insan ciddi biçimde yaralandı,
polis bazı insanları döverek denize attı ve 50
' den fazla insanı gözaltına aldı . Sonuçta bunlardan
6 tanesini tutuklandı .
Sosyalist dergiler baştan itibaren sendikalarla
iletişim kurup eşgüdüm içinde 1 Mayıs'ı kutlamaya
çalıştılar. Ama sendikaların aynı duyarlılığı
gösterdiği söylenemez . Sosyalist dergiler, önceden
saptanılan bir yerde toplanıp kortej oluşturdu
ve pankartlarını açarak alana girdiler. Polis
bir ara kortejin önlerinde pankartları almak istedi
am bu engel aşıldı. Barikat okurları da, "Emperyalizme
ve Oligarşiye karşı BARİKAT" pankartları
ve 1 Mayısı'n kutlandığı alanda idi. Bundan sonra
da alanlarda ve mücadelenin içinde olacak.
Yasal olarak hala yasak olan 1 Mayıs tüm engellemelere
rağmen alanlarda kutlandı, sloganlar haykırıldı.Ve
kutlanacak!..
Yaşasın 1 Mayıs Biji Yek Gulan !
1 Mayıslar Engellenemez !
Yaşasın Türk ve Kürt Halklarının kardeşliği !
|