Güncel
Şehitlerimiz
Barikat
Kültür
Tarih
Kitaplar
Dizi Yazılar
Görüşler
Linkler
Ana Sayfa
 
Arşiv
Makale Dizini
 
Sosyalist Barikat Bütün YAY-SAT Bayileri ve Kitapçılarda

 

 

ANAYASA MAHKEMESİNİN SKANDAL KARARI

Sonunda kılıfını buldular... Gerçi, bekleniyordu, çok da şaşırtıcı olmadı, ama karar yine de bir ibret belgesi olarak önemli... TC'nin hukuk tarihine böylece karanlık bir sayfa daha eklenmiş oldu. Burjuva devletin bütün organizasyonunun düzen tehlikeye düştüğü anda nasıl bir uyum ve birlik oluşturduğu kanıtlanmış oldu.
Aslında komedinin ilk perdesi 8 ay önce açılmıştı. Kavga-gürültü çıkarılan "anti-terör yasası" biliniyor. Önce yasanın "şartlı tahliye" bölümüne faşistlerin dışında kimse alınmamış, daha sonra ise "Anayasa Mahkemesi" durumu "düzeltmiş"(!),"adaleti sağlamış"tı(!)
O zaman Kürt tutsaklar konusunda gülünç bir kılıf bulunmuş ve vaziyet idare edilmişti. Birazcık da olsa içleri ferahlamıştı "saygın" hukukçuların... İptal başvurularında 125'inci maddenin bulunmayışı istisnanın sürdürülmesinin gerekçesi olarak kolayca ilan edilmişti. Aslında bu küçük hukuk oyunculuğu ne tutarlı ne de akıllıcaydı. 146 konusunda Anayasa'nın "eşitlik ilkesi"ne dayandığını iddia eden mahkeme,aynı "ilke"ye uymayan bir başka duruma, 125'e kurnazca dokunulmamıştı.
Bugün ise - zorunluluktan ötürü - kartlar daha açık oynanıyor. Bir TC kurumu olarak Anayasa Mahkemesi yasal sınırları da aşan bir süre oyalandıktan sonra nihayet baklayı ağzından çıkarıyor ve açık-net bir biçimde "kürt tutsakların bırakılmayacağını" ilan ediyor. Bu kez durum öyle berrak ki bunun için bulunan kılıf gerçek bir kılıf bile olamıyor. Çok açıkça görülebildiği gibi "halen devam eden organizasyon" gerekçesi tamamen politik bir tercihi yansıtıyor. Ve ayrıca böylece "eşkıyanın son çırpınışları" teranesini de silip süpüren bir itirafta bulunulmuş oluyor. Açıkça söylenen şey, bu insanların kürt oldukları için,Kürdistan'da savaş sürdüğü için bırakılmadığı,savaş rehineleri olarak elde tutulacağıdır. Kirli savaşında acze düşen.halkın karşısında politik-psikolojik anlamda savaşı yitiren TC rehinelere ihtiyaç duyuyor ve bunu dolaylı yoldan da değil doğrudan söylüyor...
Öyle ki bunu yapabilmek için kendi kurallannı,yasalannı bile çiğneyip geçiyorlar. Hatta aynı Anayasa Mahkemesi 8 ay önceki kendi kararının gerekçesini bile yalayıp yutuyor. O Gerekçe'de "eşitlik ilkesi" üzerine edilen yaldızlı laflar şimdi uçup gidiyor. Daha doğrusu yaldızlar dökülmeye başlıyor ve altından burjuvazinin sahtekar yüzü, TC'nin devlet geleneği çıkıyor. Konferans verircesine bir havayla yazılıp çizilen o "erdemli" laf yığını çöp yığınlarının arasına karışıyor. Ve aynı söylevin sahipleri utanılası bir korkaklıkla bugünkü kararın "gerekçe"sini üretmeye çalışıyorlar... Hem, bu işi o kadar da korku belasına yapmıyorlar, daha çok kutsal Misak-ı Milli aşkı zorluyor onları. Sömürgeci hegamonyayı, bir ulusun zorla, baskıyla yönatilmesini "milli birlik" olarak gören anlayış TC kurumlarına her tükürdüğünü yalattırabiliyor.
Sonuçta ortaya çıkan ise komedi oluyor.Acı bir komedi...
Türkiye topraklarındaki herkesin birbirinin eşiti olduğunu iddia eden iktidar sahipleri gerçek yüzlerini açığa çıkarmış oluyorlar.
Sorun çok basit anlamda bir "çifte standart" sorunu da değildir. Daha doğrusu,"çifte standart" denilen olgu burjuva düzenin yapısındaki geçici-özel bir arıza değildir. Esasen toplumun sınıflara bölünmüş olmasının ve devletin belli bir sınıfın elinde bulunması gerçeğinin bir sonucudur. Yapısal bir öğedir.
Ama her ne olursa olsun devlet Kürt sorunu açısından artık yolun sonuna gelip dayanmıştır. Zindanlarda yatan birkaç yüz insanı bırakıp bırakmamak hiç bir derdin ilacı değildir. Kentleriyle,köyleriyle bütün bir halkın ayağa kalktığı günümüz koşullarında cezaevi duvarları artık o ateşi içinde hissetmenin ciddi bir engeli de değildir.
Devrimci tutsaklar içerde de özgürdürler. Savaşan bir halkın evlatları olarak gerçekte o savaşın bizzat içindedirler.
Bu yüzden, skandali protesto etmek ve bununla yetinmek içimizden gelmiyor.
Bu yüzden, üzüntü dolu sözler söylemek bize çok anlamlı gelmiyor.
BARİKAT yoldaşça selamlarını gönderiyor özgürlük tutsaklarına!.. Yoldaşlık ve dayanışma duygularını gönderiyor!..
Bütün devrimci tutsakları sevgiyle kucaklıyoruz!
YAŞASIN ENTERNASYONALİZM!...
YAŞASIN DEVRİMCİLERİN BİRLİĞİ!...

 

 

 

 

 

sbarikat@hotmail.com
barikat@barikat-lar.de
Sosyalist Barikat / Aylık Sosyalist Dergi
Yönetim Yeri: Çakırağa Mah. Abdüllatif Paşa Sk. 4/5 Aksaray-İstanbul
Telefon/Faks: (0212) 632 23 19
Adana Büro: Ali Münüf Cad. Büyük Adana İş Hanı Kat: 4/29 Adana
Tel-Fax: 0322 352 17 92