Güncel
Şehitlerimiz
Barikat
Kültür
Tarih
Kitaplar
Dizi Yazılar
Görüşler
Linkler
Ana Sayfa
 
Arşiv
Makale Dizini
 
Sosyalist Barikat Bütün YAY-SAT Bayileri ve Kitapçılarda

 

M. Saribal

1994 5 Nisan kararlarının ardından gelişen süreç yeni yeni sorunlarla ve sorunlar karşısında gelişen eylemselliklerle dolu bir gündeme girdi.
Bu kararlar beraberinde işçi atılmalarının ve sürgünlerin en üst boyutlarda yaşanmasını getirdi. Ardından Kürdistan'da yaşanan savaşa ayrılan ödeneğin artırılması ve emperyalizmin ülkemizdeki kurumlarının daha fazla kâr edebilmesi için zam üstüne zam uygulamasına geçildi. Yeni yılın hemen başında IMF, emperyalizmin reçetelerini uygulamak için ve 5 Nisan kararlarının başarısızlığının hesabını sormak için Tansu Çiller'i sorguya almış, ardından yeni bir acı reçeteyi eline verip parlamentoya göndermiştir. IMF, Çiller sorgusundan sonra bu kararların derhal yaşama geçirilmesine diretmektedir.
İşte tam bu noktada IMF'nin varlık nedenini sorgulamak gerekiyor. Emperyalizmin üçüncü bunalım döneminde klasik sömürge yöntemlerinden yeni sömürgecilik yöntemlerine geçmesiyle beraber ekonomik, politik, mali, ticari, ideolojik ve askeri anlamda gizliliğe dayanan bir takım uluslararası örgütler kurulmuştur. İşte IMF bu örgütlerden biridir. Bundan dolayıdır ki ülkemiz de yeni sömürge bir devlet olduğundan, ekonomik kararların alınmasında IMF kesin bir rol üstlenmektedir. Peki ülkemizdeki halk kitleleri ne durumdadır? Dönem dönem gelişen, ekonomik temele dayanan spontane eylemselliklerin dışında halk kitleleri yoğun apolitikleştirme saldırıları karşısında, yirmi dört saatini burjuvazinin politikalarını sunan kitle iletişim araçlarının içinde geçirmekte ve herşeye yabancılaşmaktadır. Yemek yerken ya da iş yaparken naklen savaş yayınları seyredebiliyor, panzerlerle sürüklenen insan cesetlerini görebiliyor ve tepkisizliğini sürdürebiliyor halk kitleleri.
Bütün bunlara karşın, devrimci durumu da gözden geçirme gerekliliğini duyuyorum. Ülkemizde devrimci durum, 12 Eylül ile aldığı yenilgi ve 1989 da duvarların yıkıldığı sosyalizmin dünya ölçeğinde yenilgisiyle çakışınca devrimci harekette varolan geri çekilişin ardından devrimci gelişme anlamında ileri bir aşamaya sıçraması da durağanlaşmış ve etkin bir saldırıyla karşı karşıya kalmıştır. Sermaye, sosyalizmin dünya ölçeğinde aldığı yenilgiyi, kendi sözcülüğünü yapan medyayı ve tüm araçları kullanarak halk kitlelerinde toplumsal apolitikliği geliştirme çabasına girdi. Sosyalizmin bittiği yaygaralarının gördüğü itibara karşılık, sosyalistlerin gelişen bu sürece müdahale etmek ve ideolojik politik hatta mücadeleyi geliştirmek gibi bir sorunla karşı karşıya kalmaları söz konusudur. Diğer yanda sosyalizm adına ve Türkiye Devrimi adına yeni sosyalist etiği ve insan olgusunu (sosyalist insan) mücadele geleneğinden gelmiş ve bununla birlikte bu dönemin koşullarına göre biçimlenmiş yeni perspektifler içinde varetmek sorunuyla yüz yüze gelmektedir. Buna bir de sosyalistlerin iç çelişmeleri eklendiğinde devrimci durumun zayıflığı ortaya çıkmaktadır. O halde bunların çözüm yollarını araştırmak ve pratik adımları atmak gerekliliği karşımıza çıkmaktadır.
Bunun içindir ki hemen aklımıza Lenin'in ünlü yapıtının adı da gelmektedir. Ne yapmalı? Evet, devrimci gelişmenin devrimci atılıma dönüşmesi için ne yapmalı? Ne yapmalı sorusuna karşılık ise hayatın her alanında örgütlenmek cevabı verilmelidir. Yani sendikalardan derneklere, insan hakları mücadelesinden çevre sorunlarına, kültür-sanat çalışmalarına kadar somut politikalar üretmek ve politikaları hayat pratiği içinde örgütlemekten geçiyor.
İkinci sorun ise (acil bir sorun) sosyalist anlamda medya kültürünün geliştirilmesidir. Bu olguları yaşam geçirebilmek için de bazı durum ve problemleri aşmamız gerekiyor.
Öncelikle devrimcilerin kendi aralarındaki ideolojik ve politik sorunlarını devrimci ilke ve kurallar çerçevesinde çözmeli. Yeni ideolojik ve politik tespitleri devrimci yöntemlerle tartışmak. Devrimcilere hizmet eden araçları amaçlaştırmamak ve öznel durumlarda devrimcilerin yapmaları gereken, işleri alelacele ele alıp kısır döngüler içerisinde değil geniş devrimci ufuk içerisinde yorumlayıp politika üretmektir. 1995 devrimci atılımımızın temel dinamiği yukarıda anlattığımız sosyalist ve devrimci tipin yaratılmasından geçiyor. Yani, düşünen, sorgulayan, araştıran ve sürece damgasını vuran insan tipinden, sosyalist insan tipinin yaratılmasından geçiyor. Türkiye devrimi de ancak bu tipin yaratılmasıyla gerçekleşecektir.

 

 

 

 

 

sbarikat@hotmail.com
barikat@barikat-lar.de
Sosyalist Barikat / Aylık Sosyalist Dergi
Yönetim Yeri: Çakırağa Mah. Abdüllatif Paşa Sk. 4/5 Aksaray-İstanbul
Telefon/Faks: (0212) 632 23 19
Adana Büro: Ali Münüf Cad. Büyük Adana İş Hanı Kat: 4/29 Adana
Tel-Fax: 0322 352 17 92