Yeni
Bir Direniş Tarzının Arayışı Olarak
Aras Kargo
|
Sonunda devletimiz gücünü gösterdi... Tam da ARAS KARGO
patronunun söylediği gibi bir avuç "terörist"(!)
ile pazarlığa girişilmedi ve geçen gün sabaha karşı
"şanlı ordu birliklerimiz" komando harekatı
neticesinde ölüme meydan okuyaraktan içeri girdiler
ve "göğüs göğüse" çarpışmalar sonucu iş bitti...
Sabahın ilk ışıkları Orta Anadolu bozkırlarını aydınlatırken
bir parça vatan toprağı daha "işgal altından"
kurtarılmıştı...
Herkes mutluydu... Herkesin yüreğinde görevin ifa edilmesinden
duyulan rahatlık vardı... Kolay değil! Tam tamına 53
tane, yanlış okumuyorsunuz, 53 tane işçi vardı içerde...
3-5 değil ki... 53 tane! Hem de Ankara'nın dibinde!
Düşünebiliyor musunuz son Türk devleti'nin başkentinin
atlattığı büyük tehlikeyi!...
Bu işçiler, (yani "teröristler!") farklı bir
şey yapıyorlardı. Alışılmışın dışına çıkmışlardı. İşaret
levhalarına, "tek yön" işaretlerine, "girilmez"
etiketlerine boşverip bir başka yol aramak istemişlerdi.
Zaten bir süredir, Gebze'de de izlendiği gibi böylesi
"şiddet eğilimleri" canlanıp duruyordu işçiler
arasında...
Hep yapılanı yapabilirlerdi aslında... Biraz direnip,
biraz parti merkezi gezip sonra da kabullenebilirlerdi
durumu...
Ama, yeni bir şey yaptılar... Aslında bir anlamda "yeni"
değil yaptıkları. Türkiye toprağı PROFİLO'ları, TARİŞ'leri
henüz unutmuş değil... ARAS KARGO'cular yeniden canlandırdılar
o bilinen geleneği.
Önemliydi...
Daha bir ay önce 20 Temmuz gibi bir büyük olay yaşanmışken
ARAS KARGO'nun öneminin ne olduğu sorulabilir. Ama işte
sorun tam da bu noktadadır: ARAS KARGO, açtığı yol bakımından
çok önemli bir konumdadır. Artık herkesin farkettiği
gibi, düzen, kendisine yönelik hoşnutsuzluğu ve muhalefeti
mümkünse kendi sınırları içinde tutmak istiyor. Hiç
muhalefet olmasa en iyisi! Ama varolanın da sistemin
sınırlarını fazla aşmaması isteniyor, salt bunun için
çok küçük boyutlu mitinglere bile olağanüstü polis güçleri
yığılıyor, bazen yürüyüşçü sayısını aşan bu yığılma
ile belli bir atmosfer üretilmek isteniyor. Çok bilinçli
bir biçimde "mantıken gereken"den kat kat
fazla bir zor gücü muhalefetin önüne dikiliyor, zihinlerin
içine sınır taşları çakılıyor... Bugünün direnişçi işçiler
ve hatta sosyalistler, yalnızca kendilerinin "hastanelik"
olduğu mitinglere, direnişlere alışıyorlar, alışmaları
isteniyor.
Düzen, elbette büyük eylemlerden çok rahatsız oluyor.
Sendikacıların zorlana zorlana ilan ettikleri "genel
grev"ler onları huzursuz ediyor, gelecek açısından
kaygı duyuyorlar. Ama, nihayetinde, bilinen çizgi aşılmadıkça
"uyum" noktaları bulabileceklerini düşünüyorlar.
Oysa, öyle şeyler var ki, hazmedilebilir bütün sınırları
aşıyor. Sınırlar aşılınca da, bütün burjuva dünyası
hemen kendi aralarındaki ayrılıkları boşverip, koro
halinde aynı şeyi tekrarlıyorlar: "ezilmeli!.."
ARAS KARGO eylemi, böyle bir eylemdir. Bir başka yol
ve yöntem arayışıdır ve bütün sistem güçleri bu arayışı
çok tehlikeli buluyorlar.
GEBZE'nin yarattığı rahatsızlık da özünde budur. Salt
yerel önemi olan bir direniş olarak kalsaydı, devlet
erkânı olayı bu kadar önemsemeyebilirdi. Hatta, görünüşte
RP'ye yönelik bir eylem olarak, GEBZE direnişi belki
güncel politik çıkarlara da çok ters düşmezdi. Ama,
direnişin tavrı ve tarzı çok önemliydi. Bir kent alabora
olmuştu ve hazmedilebilir sınırlar aşılmıştı. Artık
sorun devlet sorunuydu!..
Bazen bir Belediye, bazense bir Kargo şirketi... Yarın,
yirmi kişilik bir atölye de olabilir... Sorun, sayı
değil, sınırlar sorunudur...
Bu bakımdan, böylesi eylemlerin fiziksel sonuçlarına
bakarak yapılan değerlendirmeler de çok sağlıklı değildir.
Çoğu kez maddi-somut bir kazanım sağlanamayabilir, yenilgiler
olabilir. 53 insanın önlerine dikilen terör gücüne karşı
yapabilecekleri sınırlıdır. Neticede, işkence faslı
başlar, acılar çekilir, işe alınma talebi de gerçekleşmeyebilir.
Ama her ne olursa olsun, yenilgi fizikseldir... Bir
yol açılmıştır ve o yolda sınırlar zorlanabilir, yeni
biçimler bulunabilir...
Sorun, bunu farketmek, yeni arayışlar geleneğini açmaktır.
ARAS KARGO işçilerinin direnişi bu yolda önemli bir
adımdır. Yarın bir başka yerde aynı yoldan yürüyenler
çıkacaktır ve ucuca eklenen deneyimler işçi hareketinin
tıkanıklıklarının aşılmasını sağlayacaktır...
|