Güncel
Şehitlerimiz
Barikat
Kültür
Tarih
Kitaplar
Dizi Yazılar
Görüşler
Linkler
Ana Sayfa
 
Arşiv
Makale Dizini
 
Sosyalist Barikat Bütün YAY-SAT Bayileri ve Kitapçılarda

 

Şatafatlı seçim günlerinin ardından, Madam'ın sıksık bahsettiği istikrar paketini de görmüş olduk. Madam sahte tebessümleriyle panikle, korkarak, tökezleyerek çıkıyor artık merdivenleri. Çıkıyor... ve birdenbire merdivenin dibinde buluveriyor kendini. 'Ya bitecek Ya bitecek' sloganı altında, tüm olanakları seferber ederek sürdürdüğü "ÖZEL SAVAŞ" çığ gibi büyüyen giderleriyle, sahiplerinin işini bitiriyor. "Terörü hallettik. Şimdi sıra Ekonomik terörde", aldatmacasıyla, çaresizlik içinde pimi çekik bombayla dolaşma cesareti gösterebiliyor. Tabii ki bu akıllı adamın değil, düpedüz delinin cesaretidir. Baştan beri uygulanan politikalar düzeni intihar tedbirlerine, varlık yokluk savaşına sürüklemiştir. Artık gelinen noktada geri dönüş yoktur.
Madamın istikrar paketi adı altında uygulamaya koyduğu intihar paketinin içeriği açıklanmaya başlanınca, kimin için kimler tarafından yapıldığı ortaya çıktı. emekçiler devletin demogojik perdelemesinin ardındaki yüzünü tüm gerçekliğiyle gördüler. Çöküntüdeki ekonomi artık medyayla bile desteklenemiyor. Ülkenin değerleri haraç mezat piyasaya çıkartılıyor. İşçi sınıfı da tarihinin en büyük saldırısıyla; açlık ve işsizlikle yüzyüze. Hokus pokusla açılan paketten çıkan kuşun adı yüksek zamlar, sefalet, işsizlikti. Herkese eşit olarak paylaştırılacağı söylenen fedakârlıkların, bedellerin demogojik söylemden ibaret olduğu ortadaydı. Bir gecede ücretlinin maaşını yarıya indiren iktidar, egemen sınıfa da bi rkereye mahsus varlık vergisi getiriyor. Vergiyle ilgili diğer düzenlemelerd ise mecliste görüşülmek üzere bilinmez bir tarihe erteleniyordu. TC hükümetleri herzaman olduğu gibi sermayenin üzerine gidemedi. Bir kereye mahsus sembolik "varlık" vergisi getirerek de işin içinden sıyrıldı. Yine eskisi gibi vergi istisnaları, muafiyetler, teşvik ve destekler sürüp gidecek.
Bizim asıl konumuz sınıfa yapılan saldırıyla ilgilidir. Bu saldırı arpalıklardaki ve özel işletmelerdeki proleteryanın sokağa atılması, çalışabilme şansına sahip olanların da, zamlarla sefilliğe terk edilmesini içermekte. Özelleştirmede taraf değiliz. Fakat sınıfa yöneltilen saldırıyı göğüsleyebilmek için de alternatifsiz, çözümsüz olarak kitlelerin karşısına çıkacak değiliz. Sistem içersinde bu ilşetmeler el değiştirmiş değiştirmemiş niteliksel olarak farklı değildir. Bizim burada savunacağımız, her yerde olduğu gibi, işletmelerin yönetimine emeğin gücünün yansıtılması, Emek cephesi açılımının ışığında, özellikle KİT'lerin yönetiminde proletaryanın sözsahibi olması, bu kurumların demokratikleştirilmesidir. Sınıfa saldırıyı göğüsleyebilmek, sınıfın söz sahibi olabilmesi için, Emek Cephesi açılımında belirtildiği gibi, tüm devrimci Demokrat güçlerin, birliğini, barikatını temsil edecek olan Emek Cephesinin oluşturulmasıdır. Emek Cephesi kamu emekçilerini de kapsayacak bir açılıma sahip olmalıdır. Bu programda acilen yaşamda yerini bulmalıdır. Ülke tarihinin en büyük saldırısı ancak böyle göğüslenebilir. Devrimciler de cephede proletaryanın yanıbaşında işçi dalkavukluğu yapmadan yerini almalı tepkileri örgütleyip kanalize ederek, sisteme yönlendirilmesini sağlamalıdır. Sınıf artık diğer zamanlarda olduğu gibi ağzına çalınmak istenen bir parmak balla değil ümüğüne geçirilmek istenen ilmikle karşı karşıya dır. Yani, ekonomik mücadele zemininden, siyasi mücadele zeminine kaymanın temelleri eskisinden daha fazla mevcuttur. Geri sığ politikalarla, sınıfı ekonomik mücadele gibi geri cepheye çekmek isteyenlerle amansız bir mücadele şarttır. Sosyalistler ilk defa böylesine tarihsel fırsatla karşı karşıyadırlar. Tutarlı kararlı olunduğu zaman sınıfla aramızdaki suni duvarlar, önyargılar kalkacak , yerini güven ve destek alacaktır. Bu fırsatı dar grupçu, sekter yaklaşımlarla insanları bezdirerek kaçıramayız. Birlikte olabileceğimiz her kesimle ilkeli birliklere giderek, Emek Cephesinin yaşamsallık kazanmasında öncü olmalıyız. Sınıfa yapılan saldırı birlik mücadele zemininde oluşturulacak cephe ile karşılanmalı, hiç bir saldırının yanıtsız bırakılmayacağını kitlesel gücümüzle sermayeye göstermeliyiz. Bu vakitten sonra bizi daha fazla görev ve özveri bekliyor...
-Sınıfa yapılan saldırı yanıtsız bırakılamaz...
-Emek Cephesi için daha fazla çaba! Daha fazla özveri...

ANKARA'DAN BİR BARİKAT OKURU


 

 

 

 

 

sbarikat@hotmail.com
barikat@barikat-lar.de
Sosyalist Barikat / Aylık Sosyalist Dergi
Yönetim Yeri: Çakırağa Mah. Abdüllatif Paşa Sk. 4/5 Aksaray-İstanbul
Telefon/Faks: (0212) 632 23 19
Adana Büro: Ali Münüf Cad. Büyük Adana İş Hanı Kat: 4/29 Adana
Tel-Fax: 0322 352 17 92