Güncel
Şehitlerimiz
Barikat
Kültür
Tarih
Kitaplar
Dizi Yazılar
Görüşler
Linkler
Ana Sayfa
 
Arşiv
Makale Dizini
 
Sosyalist Barikat Bütün YAY-SAT Bayileri ve Kitapçılarda

 


l2 Eylül faşizminin barbar uygulamalarıyla yoğunlaşan depolitizasyon çabaları, 2000'li yıllara girerken ülkemizde apolitik (ülke, dünya ve kendi sorunlarına karşı duyarsız) insanlar yığını oluşturmuştur. Yani bugün ülkemiz düşünme yetisi törpülenmiş, düşünemeyen, duyamayan, etten robotların istilası altındadır.
Çeşitli düşünürler, "insan nedir" sorusuna devamlı fizyolojik çözümlemelerin dışında yanıt aramışlardır. Bu yanıtlarda insanın düşünen hayvan, alet yapabilen hayvan olduğu yargısına varılmıştır. İnsan düşünerek çevresini değiştirerek gelişti. İnsan düşündü, alet yaptı ve doğayı değiştirme gücüne sahip oldu. Gelecek kuşaklara bilgi ve deneyim aktarımı yaparak ta, insanlığın ve yarattığı kültürünün devamını sağladı (Bu süreç ilerledikçe de daha yeni değerlere ulaşmayı başaracaktır.)
İnsan, doğanın en kapsamlı varlığıdır. İnsan beyni ile düşünür bedeni ile üretir ve ikisinin birlikteliği ile değiştirir. Kimler için dünyayı değiştirdiği sorusuna ise eğitimin demokratikleştirilmesiyle ilgili açılımımızda yanıt aranacaktır, Fakat burada insandan yararlanma ve onu et yığını halinde bırakmak söz konusu olduğu için, insanın beyninde tek yanlı bilgiler dolduran eğitim ve insanı robot haline getiren eğitim anlayışına dur denilmelidir. Bunun yerine, eğitimde, insanlar kim ve niçin üretim yaptığını bilen bireyler haline getirilmelidir. İnsanı robotlaştıran anlayış ilkel çağların gerisine düşen bir anlayıştır.
İnsanın insanı sömürmediği yalnızca doğayı işleyip değiştirerek kardeşçe yaşadığı yepyeni bir dünya için acilen örgütlülük diyoruz. Et yığınları haline gelen bireylerden kurtulmak için örgütlülük diyoruz... Çünkü örgütlülük: Emekçilerin çeşitli istemlerini birlikte ve güçlü olarak sisteme karşı yöneltebilmesinin zeminini hazırlayan toplumsal muhalefet odağının en yakıcı ifadesidir.
Demokratik platformdaki örgütlenmeler, ilişkili oldukları alanın ekonomik-demokratik istemlerinden hareketle genel mücadeleye yani sınıf mücadelesine bağlanarak bütünselliği yakalayabilmelidirler. Bu bütünsellik yakalanamadığı takdirde yapılacak olan örgütlenmenin rengi sarılaşacak, hakların gasbına da seyirci kalınacaktır. Ülkemizdeki pratikte DKÖ'leri iki aşırı uç arasında değerlendirenlere tanık olunmaktadır (Bu konuda şimdiye kadar öyle çok şeyler söylendi ki artık sıkıcı olmaya başladı diyenlerimiz olacaktır) DKÖ'leri aşırı şekilde abartan herşeyin merkezine koyan anlayış ile bu alanın siyasallaşmasını istemeyen mücadeleyi ekonomizme hapseden yaklaşımların her ikisine de karşı çıkmak doğru M-L tavrın yukarıda açılımını yaptığımız özgül sorunlardan hareketle sınıf mücadelesine eklemlenebilen anlayışı olduğunu üstüne basa basa vurgulamak gereklidir.
Oligarşi kendi istemlerini, meşruluğunu insanlara en basit yollarla kabullendirerek yaptırmak ister. Kendi rejiminin devamlılığını tehlikede gördüğü zaman da, meşruluğunun devamını sağlamanın yöntemlerinden biri olan, baskı aygıtlarını (yasa-ordu-polis) en acımasız şekilde işleterek rejiminin sürekliliğini sağlar. Bunu yaparken de topluluk ve organizasyonları parçalamak ister. (Böl-parçala-yönet) Kısaca önce evrenin en değerli canlısını kendinden uzaklaştırır sonrada onu sömürür. İşte bu çemberin kırılabilmesi için insanların politize edilmesi gerekmektedir. İnsanlar politikleştikçe dünya üzerinde kendine etki eden tüm olaylara karşı tepki gösterir. Bu tepkiyi elden geldiğince canlı tutmak örgütlemek ve yönlendirmek gerekir. Toplumda yükselen politikleşme-insan olma hareketi büyüyecek büyüdükçe de muhalefet yükselecektir. Muhalefetin yükselmesi de artık burjuva yasalarının dışına taşarak kendi meşruluğunu yaratacak yasak zincirlerinin kırılmasına yol açacaktır.
Şu saptamayı son kez daha yaparsak: Örgütlülüğün önündeki engeller, yasaklar militan mücadelenin yarattığı baskı ile ortadan kaldırılarak özlenen günlere MERHABA denilebilecektir. Gerçek olan mücadeledir. Mücadelenin keskin bıçakların sırtında sürdürüldüğü günümüzde insan olmanın gerektirdiği cesarete sahip olarak bize dayatılan kölece yaşamı sorgulayabilmek gerekmektedir. Bu nedenledir ki evrenin en değerli canlısı olarak, sömürücüleri defedebilmenin onurunu taşıyabileceğiz bizden sonraki kuşaklara...

 

 

 

 

 

sbarikat@hotmail.com
barikat@barikat-lar.de
Sosyalist Barikat / Aylık Sosyalist Dergi
Yönetim Yeri: Çakırağa Mah. Abdüllatif Paşa Sk. 4/5 Aksaray-İstanbul
Telefon/Faks: (0212) 632 23 19
Adana Büro: Ali Münüf Cad. Büyük Adana İş Hanı Kat: 4/29 Adana
Tel-Fax: 0322 352 17 92