Güncel
Şehitlerimiz
Barikat
Kültür
Tarih
Kitaplar
Dizi Yazılar
Görüşler
Linkler
Ana Sayfa
 
Arşiv
Makale Dizini
 
Sosyalist Barikat Bütün YAY-SAT Bayileri ve Kitapçılarda

 

DEVRİMCİ HAREKET DURDURULAMAZ

Halka karşı ilan edilen ve artık bütün kuralların dışında yürütülen "Topyekûn Savaş" her adımında daha çok şiddetlendirilmektedir.
Bir yandan Kürdistan'ın güneyinde-kuzeyinde katliamcı politikalar tırmandırılırken, batıda ise toplumsal muhalefetin her kıpırdanışında çıplak zor sahneye çıkarılmaktadır.
Büyük kentler devrimcilerin sokak ortasında "infaz" edildiği, sıradan evlerin "örgüt evi" diye lanse edilerek basıldığı açık av alanları olmuştur. Özellikle tümüyle terör kenti haline getirilen İstanbul bu konuda başı çekmektedir.
Devrimci hareket, böylesi bir cangıl içinde yaşamak, soluk alıp vermek ve kendini üretmek durumundadır. Baskı altında yaşamaya alışmak, baskı altında varlığını sürdürmeyi öğrenmek ve çoğalmak-çoğaltmak devrimci hareketin olmazsa olmaz görevidir.
Devrimci hareket, "büyük operasyon" havalarında yapılan saldırılara, fare doğuran dağlara alışkındır.
Gözaltılar ve tutuklamalarla devrimci hareketin durdurulabileceği umuduna kendini kaptıranlar yanılgılarını farkedeceklerdir. Devrimci hareket, sıkıntılarla dolu, sarp bir yoldan yürümeyi sürdürecektir.
Son gözaltı ve tutuklamalar da bu yürüyüşün engeli olamayacaktır. Uyduruk suçlar imal ederek Hasan ŞENSOY ve başka devrimcileri gözaltına alan siyasi polis, sonuç itibarıyla bu furyadan da elleri boş çıkmıştır.
Yapılan onca işkencenin faydası olmamıştır.
Ayrıca devrimci hareket, dostluklarını esirgemeyen diğer devrimci-demokrat güçlerle birlikte gözaltındaki devrimcileri savunmuş ve kendi parçalarına sahip çıkmaktan geri durmamıştır. Yerel ve uluslararası her türlü imkan kullanılarak gözaltı süreci izlenmiş, işkencedeki devrimcilerle dayanışmayı devrimci bir görev olarak algılanmıştır.
BARİKAT, bir gelenektir. Akıp giden bir tarihin parçasıdır; devrimci hareketin bir unsurudur.
Bu bilinçle görevimizi sürdüreceğiz.


BARİKAT Merkez Büro
BARİKAT İzmir Bürosu
BARİKAT Adana Bürosu
BARİKAT Turgutlu Bürosu
BARİKAT İsviçre Bürosu
BARİKAT Köln Bürosu
BARİKAT Londra Bürosu

ADANA BÜROMUZ YENİDEN BASILDI

Adana'da artık herşey periyodikleşti...
Uzunca bir süredir basına da yansıyan garip bir uygulama artık Adana'da herkesin alışır gibi olduğu bir noktaya ulaştı. Adana polisi, kafasına estiği gün ve saatlerde sosyalist dergi bürolarına baskınlar düzenliyor, ortalığı darmadağın edip arşivlere el koyuyor. Ve en önemlisi, gerekçe sorulduğunda da rahatça "bu normal bir kontroldür" diyebiliyor.
BARİKAT'ın kaç kez basıldığını hesaplamak giderek zorlaşıyor. Üstelik bu baskınlarda polis tamamen yasadışı bir uygulamayla hakkında hiçbir toplatma kararı olmayan "Şafak Yargılanamaz -I" gibi kitaplara el koyabiliyor.
Dergimizin kapağı hazırlanırken son anda yine aynı haber geldi. Adana büromuz yeniden basılmış.
Adana'da devlet böyle çalışıyor, yasalar böyle işliyor...
Bunun bir yıldırma yöntemi olduğunu sanıyorlar ve fena halde yanılıyorlar...
BARİKAT, bütün bu baskıları bilerek yayın hayatına atılmıştı. Daha büyük baskıları da göğüslemeyi görevimiz sayıyoruz.

GERİCİ YALANA KARŞI DEVRİMCİ GERÇEK
SUSMAYACAĞIZ!

NAKLİYECİLERDEN ZAM PAKEDİNE PROTESTO

7.4. 94 Tarihinde, yaklaşık 250 kişilik katılımla nakliye şöferleri 5 Nisan'da uygulamaya giren Zam paketini protesto ettiler. Tüm giderlerine yüksek zam uygulandığını fakat taşımacılık ücretlerine hiç zam olmadığını, bundan dolayı yaşamlarını sürdürmelerinin zorlaştığını dile getiren şöförler;
"Bizler konuştuğumuzda, "Siz teröristsiniz" diyorlar. Bu söylemlerimiz teröristlikse bizi böyle yapan devlettir. Konuşmaktan korkmuyoruz. " diyerek, seslerini kısmak isteyenlere sesleniyorlardı.
Gerçekten de bu halka karşı ilan edilmiş bir savaştır ve karşılığını her kesimde bulmalıdır.
İZMİR/BARİKAT

KURTULUŞ SAVAŞI MI?
ZULÜM PAKEDİ Mİ?

13.4.1994 günü İzmir Konak Büyük Şehir Belediye binası önünde biraraya gelen 500'ü aşkın kamu çalışanı istikrar paketi diye adlandırılan oysa gerçekte istikrarsızlığa yeni boyutlar kazandıran zam paketini protesto ettiler.
Devlet ve onun Hükümeti ülkeyi kurtarma adı altında tüm emekçi halk kesimlerine karşı yeniden bir saldırı başlatmıştır. Süreç sözde "Kurtuluş Savaşı" olarak tanımlanmış ve halkın duyguları sömürerek zamlar dayatılmıştır.
24 Ocak kararlarının uygulanabilmesi için 12 Eylül faşist darbesine ihtiyaç duyanlar bugün ise zamları uygulayabilmek için anti terör yasasına, İller İdaresi yasası gibi baskı yasalarına ihtiyaç duymaktadırlar. Ülkenin her yanı olağanüstü hal bölgesine çevrilirken, valiler olağanüstü hal bölge valilerinin yetkileriyle donatılıyorlar.
Açılan paket söyledikleri gibi, fedakarlığı gerektiren ülke menfaatleri için, ülkeyi krizden kurtarmak için değildir. Açılan paket İMF ve Dünya Bankası gibi Emperyalist kuruluşların oluşturdukları tekelci sermayenin Türkiye'den alacaklarının güvence altına alınmasıdır. Emperyalist güçler tarafından emredilen kararlardır.
Emekçi halk kitlelerinin yaşamını zorlaştıran hatta ortadan kaldıran, özelleştirmeyi olanaklı kılan, baskı yasalarının çıkmasna hizmet eden, grevli toplu sözleşmeli hak alma mücadelesinin rafa kaldırılmasını sağlayacak olan, faili meçhul cinayetlerin sokak infazlarının sürdürülmesine yeni olanaklar yaratan pakettir bu.
Emekçilere karşı cepheden savaş ilanıdır bu.
Yöneltilen bu topyekün saldırıya, topyekün saldırılmalıdır. İZMİR/BARİKAT

İZMİR'DE LİSELİLERDEN PROTESTO
15/4/1994 Günü çoğunluğu lise öğrencilerinin oluşturduğu ve üniversite öğrencilerindende katılanların olduğu gençler "Sınavsız Üniversite, Parasız Demokratik Eğitim İstiyoruz" diyerek Konak'ta toplandılar. Milli Eğitim Müdürlüğü binasına yürüyüş yapan öğrencileri polis dağıtmak istedi. Buna karşın dağılmayan öğrenciler Milli Eğitim Müdürlüğü önünde toplanarak alkışlarla ve dövizlerle protestoya devam ettiler. Daha sonra, Müdür'e 2 sözcü gönderildi. Sözcüler görüşmeden sonra Müdürün taleplerini kabul etmediğini, imza kampanyasında toplanan imzaları tam saymadığını açıkladı. Daha sonra eylem sona erdirildi ve kitle dağıldı.

KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ'NDE BASKILAR VE MÜCADELE
K.Ü.'de baskılar karşısında mücadele yükseliyor.
Önce okulun kantinine asılan "Mutlu Ol Nazım" tiyatro afişini rektörün yırtmasına izin vermeyen bir arkadaşımız idare tarafından rektöre karşı saldırganca konuşmak gibi saçma bir suçlama ile iki dönem okuldan uzaklaştırılmıştır. Bu olayı ve rektörün tutumunu teşhir etmek amacıyla okuldaki devrimci demokrat öğrencilertarafından bildiriler dağıtılmış, afişlemeler yapılmıştır.
24-3-1994 perşembe günü saat 12.30 sıralarında kantinde toplanan 60 kişilik devrimci-demokrat ve yurtsever öğrenciler alkış eşliğinde rektörlüğün önüne gelerek burada basın açıklaması yaptılar ve rektörün tutumunu kınadılar. Öğrenciler;
Yaşasın Demokratik Üniversite Mücadelemiz!
Polis İdare İşbirliğine Son!
MGK-YÖK Kararlarına Hayır!
Sloganlarını attıktan sonra alkışlar eşliğinde dağıldılar. Daha sonra rektör gruptan birkaç kişiyi odasına konuşmak için çağırdı. Burada basın karşısında demokrat olduğunu savunan rektör bey bir süre önce kantine asılan tiyatro afişini yırtıyor, fakat okulun yemekhanesinde gerici-yobazların "İftar yemeği!" programına ses çıkarmıyordu.
Ama biz devrimci-demokrat gençlik olarak diyoruz ki, bu baskılar, okuldan uzaklaştırmalar ve sindirme politikaları bizi yıldırmayacaktır.
Yaşasın Özerk Demokratik Bilimsel Üniversite Mücadelemiz.
Kocaeli Üniversitesi'nden Bir Barikat Okuru.

KAMUOYUNA
Önce Refah, sonra huzur diyerek yerel yönetimlere gelen Refah Partisi belediye başkanları, "refah" ve "huzur"u işçi atmalarla sağlamaya başladılar.
Son ekonomik bunalımı öne sürerek gerici belediye yönetimlerinin işçi kıyımına kılıf arayışları İstanbul Ulaşım A.Ş.'de çalışan bizlere de ulaştı.
Sürekli genişleyen, büyüyen işletmemizde, işçi ihtiyacı haddinden fazla bir kuruluş durumunda olan işletmemizde bizleri siyasi düşüncelerimizden dolayı işsizlikle cezalandırmaya çalışıyorlar.
Gerekçe; ekonomik bunalım değil, işçi fazlalığı değil, dernek yöneticisi olmak, toplumsal kuruluş olan istanbul Ulaşım AŞ. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'nin varlığı bile kara düşünceli gericileri korkuttuğu için sendikamız Demiryol-İş 2 nolu Şube ile işbirliği yaparak insanları ayıklayarak, onları işsiz bırakarak kendilerine çekebileceklerini veya cezalandıracaklarını sanıyorlar.
15.12.1993 Tarihinde kurulan derneğin yasalara uygun olmasına rağmen RP'li yöneticiler, Dernek Yönetim Kurulu'nu istifaya zorlamış, ikramiyelerini vermemiştir. Çalışan personelin derneğe gitmeleri veya sahip çıkmaları halinde işten çıkmakla tehdit etmiştir. İstifa etmeyenleri ise işten çıkartmıştır.
İlk olarak, istifa etmeyen Dernek Başkanı ve Yönetim Kurulu üyeleri işten çıkartılmış olup, işçi kıyımı, insanları düşüncelerine göre değerlendirmelerinden dolayı devam etmektedir.
İstanbul'un bütün caddeleri, raylı sistem için kazılırken, bizlerin işten atılmamız bir kasıttır. Bu kasti davranışta ısrar edilmesi halinde meşru mücadelemizi sürdüreceğiz.
Bu konuda kamuoyu ve emekten yana olan basının da duyarlı olması gerektiğine inanıyoruz.

İstanbul Ulaş AŞ. Çalışanları


 

 

 

 

 

sbarikat@hotmail.com
barikat@barikat-lar.de
Sosyalist Barikat / Aylık Sosyalist Dergi
Yönetim Yeri: Çakırağa Mah. Abdüllatif Paşa Sk. 4/5 Aksaray-İstanbul
Telefon/Faks: (0212) 632 23 19
Adana Büro: Ali Münüf Cad. Büyük Adana İş Hanı Kat: 4/29 Adana
Tel-Fax: 0322 352 17 92