Kamu Çalışanları Yine Eylemdeydi
|
Kamu çalışanları sendikal hareketliliklerin ilk ortaya
çıkışından bu yana çeşitli eylemlilikler içine girmişler;
iş bırakmaları ve toplu vizite eylemlerinde bulunarak
hükümetin kamu çalışanlarının grevli-toplu sözleşmeli
sendikal haklarını alabilmek için bir takım eylemlerde
bulunmuşlardır. Fakat hükümet, duyarsızlığını -80'lerden
miras kalan baskı yasalarıyla- memurların haklı olan
sendikal çalışmalarını ikinci plana atarak göstermiş,
kamu çalışanlarını bu zamana kadar bu şekilde avutmuşlardır.
Kamu çalışanları baskı ve işkencelerin yoğun olduğu,
özelliklede kirli savaşın yarattığı etkiyle oluşan meşru
olmayan zemini, bir nevi kendi lehlerine çevirerek 13
Ocakta iş bırakma ve sokağa çıkma eylemleri başlattılar.
K.Ç.S.P'nun organize ettiği eylemlilik programı içinde
köklü dönüşümler yaşayan memurlar, onları destekleyen
kitlelerin de desteğiyle kamu çalışanlarının bu sendikal
hareketi siyasi gündeme giriyor ve büyük bir anlam kazanıyordu.
Özellikle Ankara ve Malatya'da polislerin memurlara
coplarla saldırmaları büyük bir tepkiye yol açmıştı
ve kamu çalışanları, seçimlerin yaklaştığı bu günlerde
eylemlerinin devam edeceğinin haberini veriyorlardı.
Sendikal hareket tüm bu sebeplerle, siyasi gündemde
geçmişe nazaran daha fazla bir yer kaplıyordu. Tabi
bu olayların sonunda komisyonun bir yerlerinde unutulan
taslak birden Bakanlar Kurulu'na geçiyordu.(!) Çalışma
Bakanı ile Başbakan'ın demeçlerindeki büyük çelişki,
bakanlıkta bulunan taslağın ne kadar önemli olduğunu
gözler önüne sermektedir sanıyoruz.
22 Şubat'a gelindiğinde memurlar yine sokaklara dökülüyor,
seçimlerden kaynaklanan avantajlarını kullanmak için
eylemlerine hız veriyorlardı. Grevli-toplu sözleşmeli
sendikal haklarının yasallaşması için 1 Mart tarihine
kadar süre tanıdıkları hükümeti uyarmaya yönelik olarak
22 Şubat'ta bir de yürüyüş eylemi yapıyorlardı. Bu eylem
salt sendikal hareket açısından değil; anti-demokratik
yasa hükümlerinin kaldırılması ve kirli savaşın son
bulması gibi siyasi bir boyut da kazanıyordu.
İstanbul'daki kamu çalışanları ve işçiler ayrı ayrı
yerlerde yürüyüşe geçtiler. TEK, PTT, Sağlık ve Belediye
işçileri tam gün iş bıraktılar. Diğer iş kollarında
ise işi yavaşlatma ve toplu vizite eylemleri yaptılar.
TEK çalışanları Fatih Parkı'na yürüdü. Saat 11.30'da
Anakent Belediyesi önünde toplanan yaklaşık 2000 memur
Fatih Parkı'na yürüdü.
Eyleme Kağıthane işçileri, Polar giyim direnişçileri
ve Florance Nightingale işçileri de katıldılar.
Eğit-Sen,Tüm Sosyal-Sen, Sağlık-Sen, Tüm Yargı-Sen,
Sosyal Hizmet-Sen, Bem-Sen, Tüm Maliye-Sen, Tüm Gıda-Sen,
Ener-Sen, Tüm Bel-Sen İSKİ önünde toplanarak saat 12.00'de
Aksaray metro önüne kadar yürüdüler.
Özellikle, "Sadaka değil, Toplu sözleşme",
"Devlet güdümlü sendikaya hayır", "İşçi-memur
el ele genel greve", "Yaşasın halkların kardeşliği",
"Özelleştirmeye hayır", "Anti-terör yasasına
hayır" gibi slogan atan 7000 kamu çalışanı ve işçisi,
K.Ç.S.P. sözcüsü Vicdan Baykara ve bazı konuşmacılardan
sonra dağıldılar. Anadolu yakasındaysa yaklaşık 7000
kişi Kadıköy Belediyesi önünden Kadıköy iskelesine kadar
yürüyerek dağıldılar.
|