İzmir'de 22 Şubat Eylemliliği
|
Kamu emekçileri ülkede demokrasinin dinamizmi halini
almıştır. Bu dinamizmin inancıyla, bu inancını sokaklara,
alanlara taşıyarak toplantı ve gösteri yasalarını çuval
gibi boşa çıkararak üzüm gibi ezmeye devam ediyorlar.
Adeta bu yasaları paspas haline getirdiler. 13 Ocak
1994 tarihinde kamu emekçilerine yönelik faşist saldırıların
karşısında Filistin örneğini sergileyen kamu emekçileri
halkımızın bilincine yüreğine girmiştir. Halkımız faşizmin
copuna, kalasına kısacası ırkçı, şöven, militarist,
gerici, ulusal haysiyeti bulunmayan koalisyon hükümetine
gerekli duyarlılığını meydanlarda copları yakarak dile
getirmiştir. Bunun yanısıra basına telefonlar, telgrafla
protestolar şeklindeki eylemliliklerini dile getirmişlerdir
.
Halkımız Kamu Emekçilerinin grevli-toplu sözleşmeli
hak alma mücadelesinin meşru olduğunu kabul etmiştir.
Halkımızın Kamu Emekçilerine desteği, sempatisi attıkları
sloganlarda ifadesini bulmuştur.
22 Şubat'ta Kamu Emekçileri bu kez de İzmir'de adeta
gövde gösterisi düzenledi. İzmir Valiliği veBüyük Şehir
Belediyesi önünde yaklaşık 5000 kişi biraraya gelerek
13 Ocak'ta yapılan faşist saldırılara karşı öfkeleriyle
hınçlarıyla barikat oldular. Valilik önüne sloganlarıyla
geldiler, iş hanlarından, apartmanlardan alkış tempolarıyla
eşlik edenler de katıyorlardı koroya seslerini. Emekçiler
bu alkışlara karşılık "Suskun toplum olmayacağız"
sloganlarıyla cesaretin coşkusunu gönderiyorlardı.
" Kirli savaşa hayır-Devlet güdümlü sendikaya hayır-Yaşasın
demokrasi mücadelemiz-İnsanlık onuru işkenceyi yenecek."
Birlik mücadele zafer duygularını paylaşmanın coşkusuyla
haykırıyorlardı. Bu coşkuyu kamuoyuna tanıklık etmek
için koşuşturan basının, bu mücadeleden kazançlı çıkmayı
hedefleyen boyalı basının cambazlıklarını da görmemek
mümkün değildir.Daha sonra sendika kuruluş tarihleri
sırasına göre kortej oluşturarak B. Şehir Belediyesi'nin
önünden Cumhuriyet Meydanı'na 1,5 saatlik bir sürede
vardılar.
22 Şubat direnişinin önemini Kamu Çalışanları Sendikaları
Platformu dönem sözcüsü Tarım-Sen yönetim kurulu üyesi
Mihdi Perinçek tarafından kamuoyuna basın açıklaması
okundu. Bu açıklamada "Haklarımızın takipçisi olacağız.
İnsanlık dışı uygulamaların hem tanığı hem de demokrasi
mücadelesinin bir parçısıyız" vurgulandıktan sonra
kitle yine "Geliyoruz Ankara" sloganını atmaya
başladı. Kamu Çalışanları Sendikaları platformu daha
sonra koalisyon hükümetine 1 Mart 1994 gününe kadar
zaman tanıdı. Bu zamana kadar K.Ç.S.P. grevli toplu
sözleşmeli sendikal hakkının yasal güvence kavuşturulmadığı
taktirde seçmen güçlerini kullanacaklarını, vurgulayıp
ayrıca tekrar Ankara yollarına dayanacağız diyerek basın
açıklamasını tamamladılar..
İzmir Kamu Emekçilerinden
Barikat Okuru
|