Güncel
Şehitlerimiz
Barikat
Kültür
Tarih
Kitaplar
Dizi Yazılar
Görüşler
Linkler
Ana Sayfa
 
Arşiv
Makale Dizini
 
Sosyalist Barikat Bütün YAY-SAT Bayileri ve Kitapçılarda

 

İNSA LİSESİ'NDE PARALI EĞİTİM İ
PROTESTO EYLEMİ

İnsa Lisesi'de Türkiye'deki diğer okullarla aynı özellikleri gösteren bir lise. Son üç yıl içerisinde üç dernek göreve gelmiş. Üçü de malı götürmüş. İşin ilginci, bu derneklere davalar açıldığı halde, eski dernek yöneticileri Bağcılar Lisesi'nde aynı işi yürütüyorlar.
Bu yıl içerisinde de okulda "İnsa Lisesi Öğrencilerini Koruma ve Yaşatma Derneği" (Türkçesi Bodyguard) adı altında bir dernek faaliyet gösteriyor. Ve öğrencileri koruma-yaşatma bedeli olarak 1.dönem 100.000, 2.dönem 75.000TL olmak üzere para topluyor. Daha doğrusu parayı sınıf öğretmenleri aracılığıyla idare topluyor.
Elbette ki, bu para bağış adı altında zorla, zorbalıkla toplanıyor. Buna dair örnekler çok. Ancak Nezihi Öztürk adlı (şarapçı lakaplı) beden öğretmeninin yaptıkları çok ilginçtir. Bu öğretmen, sınıf öğretmeni olduğu 10 Sos-G sınıfındaki para vermeyen öğrecilerin hediyelerini, künyelerini, saatlerini gaspediyor, diğerlerini de (yani saati ve değerli eşyası olmayanları da) okul dışına kadar tekme tokat kovalıyor.
Bu sindirme operasyonunun ana halkasını idarenin yöntemleri oluşturuyordu. Müd. Yardımcısı Nihat Adıgüzel, 10.000 TL paso parasını verdiği halde, 100.000 TL parayı vermeyen öğrencilere pasolarını vermiyor, sevk ve izin kâğıdı isteyenleri ise tersleyerek kovuyor.
Ve son kozunu da ortaya koyuyor idare, 100.000 TL.leri vermeyen öğrencilere karne ve tercih formu ( bir daha ki dönem devam edebilmek için şart olan bir belge) vermeyeceğini ilan ediyor. Ancak son tangoyu öğrenciler oynuyor. 21 Ocak günü, yani karnelerin dağıtıldığı gün para vermeyen öğrenciler müdürün odasının önünde toplanıyorlar. Bazılarının yanlarında velileri de var. Öğrenci ve velilerin müdürle konuşmaları çabaları sonuçsuz kalıyor. Hatta müdür, yanında velisi bulunan bir öğrenciye "edepsiz, terbiyesiz..." diye bağırabiliyor. Sloganlarla müdürün odasından bahçeye inen 100-150 kişilik grup burada bir basın açıklaması okuyor ve Avcılar Milli Eğitim Müdürlüğü'ne doğru yürüyüşe geçiyor. Milli Eğitim Müdürlüğü'ne kadar "Paralı Eğitime Son", "Eğitim Hakkımız Engellenemez", "Eğitim Hakımızı Söke Söke Alırız" ve "Okullar Bizimdir" sloganlarıyla gelen öğrenciler 5. kattaki müdürlüğe kadar tam tekmil çıkıyorlar. Müdür olmadığı için müdür yardımcısına giden öğrecilere müdür yardımcısı tatmin edici cevaplar vermeyince öğrecilere 2 saat sonra gelmelerini, o zaman müdürle konuşabileceklerini söylüyor. Soğuk havaya rağmen öğreciler 2 saat boyunca Kaymakamlık binası önünde bekliyor. Süre dolunca yukarı çıkan temsilci öğrenciler yine müdürle tanışma zevkine eremiyorlar. Müd. Yardımcısı ile konuşan öğrenciler, sonunda Müd.Yardımcısını oyalayıcı önerilerilerinden vazgeçirip "gidip karnelerinizi alabilirsiniz" sözü alıyorlar. Yine kortej halinde liseye dönen öğrencilere karneleri ve tercih formları veriliyor. Öğrenciler, bu seferde müdürün kaçtığını öğreniyorlar. Müdür yardımcıları da daha fazla direnmekten vazgeçip karneleri ve tercih formlarını dağıtıyorlar. Bu eylemin bir diğer güzel motifi de bütün liseli gençilk hareketlerini (Liseli Öğrenci Birliği, Alternatif Öğrenci Birliği, Demokratik Öğrenci Birliği, Demokratik Lise İçin Mücadele Komiteleri) biraraya getirmesi oldu.
Birçok açıdan ilkeleri ve yeni açıları içeren bu eylem, demokratik lise mücadelesinde, zafer sayfaları içerisinde yeralacaktır.

 

PARAYI VEREN KARNESİNİ ALIR!
1993-94 Öğretim yılının son gününde İstanbul'un değişik liselerinde okul yönetimi öğrencilere karne ve "Ders Seçme Formları"nı aidatlarını ödemedikleri gerekçesiyle vermediler. Dönemin başşında aidatların verilmesinin zorunlu olduğu, (Bu aidatlar bağış adı altında toplanıyor) vermeyen öğrenciler hakkında ise yasal(!) işlem yapılacağı şeklindeki açıklamalara rağmen okullardaki büyük bir çoğunluk bu aidatlarını vermediler.
Bu uygulamaların yaşandığı, tehditlerin var olduğu liselerden birisi de Süleyman Nazif Lisesi'dir. Karne alınmasına 3-4 gün kala tercih formları dağıtıp Cuma günü teslim edilmesi istendi. Fakat bağışlarını sunmayan öğrencilere bu formları dağıtılmadı. Cuma günü bu formların teslim edilmemesi halinde, öğrencinin ikinci dönem okula devam edemeyeceği söylendi. Çeşitli giderler adı altında zorla para toplayan okul yönetimi, karne almaya gelen öğrencilere karnelerini vermediler ve 100'er bin liraların ödenmesi gerektiğini söylediler. Bunun üzerine, Avcılar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne başvuran öğrenciler "okul yönetiminin zorunlu olarak kendilerinden para talep ettiklerini, parayı veremeyen öğrencilere ise karnelerinin verilmediğini" söylediler. Okulda ise karne almayı bekleyen yüzlerce öğrenci, müdür yardımcısı tarafından okuldan çıkartılmak istendi. İlçe Milli Eğitim Müdürünün okul müdürünü araması üzerine öğrenciler içeri alındı. İlçe müdürü ve okul müdürünün telefon konuşmasına tanık olan bir arkadaşımız, milli eğitim müdürünün "Hocam, okulda parayı vermeyen öğrenciye karne vermiyormuşsunuz. 20-25 kişi şikayete geldiler. Bu çocukları buralara kadar göndermeyin karnelerini verin" şeklindeki sözleri üzerine okul müdürü "Efendim, böyle birşey asılsızdır. Biz zaten fakir olan öğrencilerden para almıyoruz. Size kadar gelenler zaten belirli öğrencilerdir" dediğini ifade etti. Daha sonra karneler öğrenciye dağıtıldı . Parayı verenin de zaten almak gibi bir sorunu olamazdı.
Devlet okullarında okuyan öğrencilereden baskı ve tehditlerle para talep ediliyor. Bunları yerine getiremeyen öğrenciler de "belirli öğrenciler" olarak fişleniyorlar. Bu baskı ve tehditler bizim "demokratik lise" mücadelemizi engelleyemeyecektir. Şu iyi bilinmelidir ki, biz "belirli öğrenciler" okullarda var oldukça okul yöneticilerinin bu uygulamaları boşa çıkacaktır ve daha fırça yemeye devam edeceklerdir.
PARALI EĞİTİME SON!
KAHROLSUN GERİCİ-FAŞİST BASKILAR!
EĞİTİMDE SOYGUNA SON!
S.N. Lisesinden Barikat Okurları


BASINA VE KAMUOYUNA

Bizler; yurtlarda kalan öğrenciler hergün daha ağır koşullarda yaşamak zorunda kalıyoruz. Ailelerimizin maaşlarının %50'ye yakını peşin vergi olarak kesilirken işadamlarından vergi alınmadığı gibi "Teşvik Kredisi" adı altında trilyonlarca para veriliyor. Sözde devlet ailelerimizin maaşlarından kesilen bu vergilerle eğitim, sağlık vb. hizmetler yerine getirmesi gerekirken adım adım üniversiteleri, yurtları paralı hale getiriyor.
"Atıldığımızda kalacak başka bir yerimiz olmadığı" ve "ne yaparlarsa sesimizi çıkarmayacağımız" düşüncesiyle yurt ücretleri artıyor, kayıt parası, kimlik parası vb. derken son kuruşumuza kadar soyuyorlar.
Yurtlar, bizler için artık yaşanmaz hale gelmiştir. Bundan 2 sene önce komple kahvaltı verilirken, geçen sene ilk önce 3000 TL'lik kupon verilmiş, sonra aylık 100.000 TL'ye çevrilmiş ve bu sene de kahvaltı parası kaldırılmıştır. Yemek kuponlarına 2 senedir zam gelmemiştir. Haftalık 10000 TL'lik yemek kuponu verilmektedir. Kalitesinin düşüklüğü yetmezmiş gibi yemekhane ve kantin fiyatlarına %100'leri aşan zamlar yapılmıştır. Fiyatlar, lokanta ve marketlerden daha pahalıdır. Tuvaletler pislikten geçilmez durumdadır. Üst katlardan tuvalet suyu damlamaktadır, sıcak su, kendi söylediklerine göre 2 günde bir akması gerekirken haftada en fazla 2 gün ve 2'şer saat akmaktadır Sağlık hizmetleri yetersizdir. Hemen hiçbir yurtta doktor yoktur. Revire gidildiğinde her hastalığa aspirin yazıyorlar. Sağlıklı çalışma ortamından uzak koşullarda başarı beklememek gerekir. Birçok etüdde ne masa ne de sandalye vardır. Daha birçok sorun sayabiliriz. Kısacası insanın yaşamaması için tüm koşullar hazırdır. Her akşam imza attırarak sözde bizleri korumaktadırlar. Dolapların kırılarak aranmasından tutun da, dolap anahtarından bir tanesinin de yurt idaresine verilmesi yaşantımızın her alanına girerek bizleri kişiliksizleştirmek çabalarının bir parçasıdır.
Kız öğrenci yurtlarında sözümona (namus bekçiliği) yapılırken, geçen senelerde Bolu Kız Öğrenci Yurdu, Ankara Sabancı ve İstanbul Çemberlitaş Kız Yurtlarında olduğu gibi yüzlerce kız öğrencinin son 5 yıl içerisinde yurt idarecilerinin ve polisin işbirliği ile başta milletvekilleri olmak üzere ve ülkenin "ileri gelenleri"ne pazarlandığı" ortaya çıkmıştır. Kürt halkına karşı uygulanan kuralsız savaşa trilyonarı ayıran devlet her nedense(!) bu sorunlara "mali kaynak" bulamıyor.
Onlara göre yurtlarda "siyasi içerikli yayın" (yasal da olsa), "zararlı" kitap bulundurmak, elektrikli ısıtıcı kullanmaktan tutun da yurt ücretlerini zamanında yatırmamaktan yöneticilere karşı gelmeye (size küfür etse bile) dek pek çok şey yasaktır. Ve yurttan atılmaya yetmektedir. Yurt yönetmeliklerindeki değişikliklerle sebebi ne olursa olsun bir kez dahi gözaltına alınmak, atılmayı gerektirir.
Bir süre önce birçok yurtta kahvaltı kuponlarının geri verilmesi, yemek kuponları ile birlikte bedellerinin artırılması, yemekhane ve kantin fiyatlarının indirilmesi ve yemeklerin kalitesinin artırılması, yurt temizliğinin sağlanması, 24 saat sıcak su verilmesi, sağlık hizmetlerinin sağlanması, etüdlerin sağlıklı çalışma ortamına kavuşturulması, öğrenci servislerinin sağlanması ve her yurdun kendi özgül sorunlarını içeren imza kampanyası başlattık. Yurt idaresinin ve işbirlikçilerinin yaptıklarına karşı binlerce imza toplandı.
Bizler yurt öğrencileri olarak yukardaki isteklerimizin yerine getirilmesini, dolap aramalarının ve gerici yurt yönetmeliklerinin kaldırılmasını istiyoruz.
-Birliğimiz Gücümüzdür!
Hak verilmez Alınır!
-Yaşasın Yurt Öğrenci
Birliğimiz!
Yurt Öğrenci Birliği!

 

 

 

 

 

sbarikat@hotmail.com
barikat@barikat-lar.de
Sosyalist Barikat / Aylık Sosyalist Dergi
Yönetim Yeri: Çakırağa Mah. Abdüllatif Paşa Sk. 4/5 Aksaray-İstanbul
Telefon/Faks: (0212) 632 23 19
Adana Büro: Ali Münüf Cad. Büyük Adana İş Hanı Kat: 4/29 Adana
Tel-Fax: 0322 352 17 92