Güncel
Şehitlerimiz
Barikat
Kültür
Tarih
Kitaplar
Dizi Yazılar
Görüşler
Linkler
Ana Sayfa
 
Arşiv
Makale Dizini
 
Sosyalist Barikat Bütün YAY-SAT Bayileri ve Kitapçılarda

 

Devlet, insan hakları haftasını terör haftasına çevirdi ve kendine uygun şiddet yöntemleriyle kutladı.
Haklar ve özgürlükler Türkiye'de ve dünyada baskı altına alınmaya, yok edilmeye devam ediliyor. Emperyalist güçler ve iktidarlar varlıklarını, insan mezarlarının üzerinde iki yüzlü karakterlerine uygun "insan hakları" söylemleri yaparak sürdürüyorlar.
İnsan Hakları Everensel Bildirgesi yayınlanalı 45 yıl geçti. Aynı dönemlerde kadın hakları beyannamesini hazırlayan kadın hakları öncülerinden Olympe de Gouges ve Rose Lacambe'nin giyotinle öldürüldüğünden bu yana gelinen süreci düşündüğümüzde insan hakları açısından gerçek bütün çıplaklığıyla karşımıza çıkacaktır.
İktidar karşıtlarına yöneltilen şiddet, örneğini İnsan Hakları Haftasındaki uygulamalarında da devam ettirdi. Devlet pervasızca "İnsan Hakları" Haftasında adeta terörünü kutlama operasyonları yaptı.
Haftadan kısa bir süre önce idam cezaları yeniden gündeme getirildi. Seyfettin Uzundiz adlı adli mahkuma verilen idam cezası Meclis'te sıraya girdi.
İnsan Hakları Derneği, 80'den bu yana tutuklu ailelerinin, kamu çalışanlarının, insan hakları savunucularının, onurlu çığlıklarına meydan olan Sultanahmet Meydanıında haftaya, insan hakları ihlallerini protesto eden bir basın açıklamasıyla girdi. Birkaç saat sonra polis, Gündem gazetesine baskın düzenledi. Gazete çalışanlarını gözaltına aldı. Gazete çalışanları otobüslerle içlerinde evlerine dönen insanların gözü önünde işkencehanelere götürüldü. Bu sahnenin benzer biçimleri diğer illerde de yaşandı ve yaşanıyor.
Yargısız infazlar, gözaltında kayıplar, işkenceler, sosyalist basına, yurtsever gazetecilere yapılan saldırılarla gelinen süreçte devlet İnsan Hakları Haftasının ilk günü şiddet zincirine bir halka, bir halka daha ekledi. "Kutlama" haftasının diğer günlerinde de devam etti. Özel TV. kanalı HBB'nin iki elamanı Erhan Akyıldız- Ali Tevfik Berber askeri mahkeme tarafından apar topar tutuklandı. Devlet tüm kurumlarının askeri ve sivil güçlerini sergiledi adeta. Devletin gözdağı haftasına dönüştürdüğü İnsan Hakları Haftası bitti. Devletin terör atağı devam ediyor, İHD ve diğer demokratik kitle örgütleri, iktidar karşıtı kurumlar İnsan Hakları Haftasında bazı etkinlikler düzenlediler. Bugün İnsan Hakları Haftası, insan hakları ihlâllerini deşifre ve teşhir etmek politikalarının hayata geçirildiği günlerdir. Kuşkusuz insan hakları mücadelesi bu haftayla ya da günlerle sınırlı değil. Uzun soluklu insan hakları mücadelesinde etkinliklerin daha yaygın yapılabilme zeminini oluşturması açısından önemlidir.
İHD haftada düzenlediği etkinlikleri genellikle şehir merkezlerinde yoğunlaştırdı. Bu etkinliklerden bazıları basında devletin silahlı güçlerinin gazete baskını, ev baskını, TV yöneticisi tutuklanması haberleriyle birlikte yer aldı. Hatta bu haberler daha çok yer kapladı.
İHD'nin İstanbul şubesi hafta etkinlikleri İstiklâl cadesinde "Hayır De!" isimli metinin dağıtılmasıyla son buldu. Haftanın daha önce yapıldığı gibi gelenekselleşebilecek bir yürüyüşle bitmemesi, hafta içinde bir gecenin düzenlenemeyişi, insan hakları savunucularının seslerinin bir araya getirilememesi noktasında bir eksiklik olarak yaşandı.
İHD'nin İtanbul şubesinin hafta içindeki etkinliklerinden "Savaş ve Biz Forumu," "Medya Paneli" dikkat çekici konuları ele almasına karşılık gerek konudan uzaklaşılması gerekse gündemin farklılaşması gibi sebeplerle yeterli etkiyi yaratamadı.
"Mis sokakta" yapılan sokak etkinliğinde en dikkat çekici nokta hafta başında kapatılan Gündem gazetesinin sembolik basımının standda yer almasıydı.
İHD'de yapılan "İnsan Hakları Mücadelesinde Uzun Bir Yürüyüş" konulu etkinlikte ve Emil Galip Sandalcı'yı anma gecesinde İHD'nin kurulunda büyük emeği olan Didar Şensoy ve tutuklu yakınları anıldı. Dernekteki etkinlikte derneğin kuruluşunda yer alan analarla çoğunluk aktif çalışanı kadın olan yeni üyeler biraradaydılar.
Genel Merkezin etkinlikleri daha çok panel ve sempozyum biçimindeydi.
Genel anlamda haftadaki etkinlikler çaba ve emek bir yana, günlere denk düşen yeterlilikte ses çıkarmadı.
İnsan Hakları svunuculuğu ve organizasyonları taraftır, taraf olmak durumundadır. Devlet terörüne karşı bir düzlemde işlevselliği böylesi bir ortamda son derece önemlidir. Bu açıdan İHD kendi özgün yapısı içinde (ki bu özgün yapıyı biz kimsenin tekelinde olmaması ve meşru bir temelde mücadele etmesi olarak algılıyoruz) gündeme denk düşen etkinlikleriyle yürütmeli-dir. Devlet terörü toplumun her alanında ve kesiminde kendisini çeşitli biçimlerde gösterir. İHD belli alanlara çok fazla yöneliyoruz telaşına kaygısına kapılmamalıdır. Dernek etkinliğini sürdüren kesimler çok çeşitlilikle geçen bir yelpazede muhalifliğini sürdürürken gündeme denk düşen politakalar oluşturarak yanılgılara düşmekten kurtulabilir.
İnsan Hakları mücadelesi mevcut siyasi, sosyal ve kültürel konjonktürden farklı bir yerde değildir. Tam da o konjonktürün içinde geliştireceği tavır alışları, yapıp ettkileri insan hakları mücadelesini belirleyecektir.
Sonuç olarak, yargısız infazlar, işkence ve gözaltında kayıplar, yeniden gündeme getirilen idam hafta içindeki etkinliklerde gereken düzlemde içerilmedi.

DEVRİMCİ DİRENİŞ ZAFERLE BİTTİ!
Buca Cezaevi'ndeki baskı ve zulüm politikasını protesto eden ve daha iyi yaşam koşullarına sahip olabilmek için direnişe geçen devrimci tutsaklar 14 Ocak günü açlık grevinin 26. gününde haklarını kazanarak bitirdiler. Evlatlarını bu zor koşullarda yanlız bırakmayan tutsak aileleri de destek açlık grevine girdiler, DYP İZMİR İL Binasında başlayan açlık grevi daha sonra SHP İl Başkanlığına taşındı. İlk gün SHP'nin karşı çıkmasına rağmen İHD gibi DKÖ'lerin ve basının duyarlılığı nedeniyle orada kalan aileler DKÖ ve basın temsilcilerinin gitmesiyle SHP'liler tarafından kandırılarak dışarı atıldılar, ertesi gün İHD İzmir İl Binasına giden aileler 14 Ocak gece saat 0I:00 sıralarında, SHP İl Yönetiminin çağırdığı polislerin zoru ve dövülerek dışarı atılmalarını basın açıklamasıyla protesto ettiler.
Cezaevindeki direnişin kazanımla bitmesiyle destek açlık grevi de bitirildi. Bu arada EGE Üniversitesi Bornova Kampüsünde de "İzmir Üniversiteleri Cezaevleriyle Dayanışma Komitesi"de bir dizi eylemlilik ve basın açıklamalarıyla tutsaklarla dayanışmada olduklarını açıkladılar.


 

 

 

 

 

sbarikat@hotmail.com
barikat@barikat-lar.de
Sosyalist Barikat / Aylık Sosyalist Dergi
Yönetim Yeri: Çakırağa Mah. Abdüllatif Paşa Sk. 4/5 Aksaray-İstanbul
Telefon/Faks: (0212) 632 23 19
Adana Büro: Ali Münüf Cad. Büyük Adana İş Hanı Kat: 4/29 Adana
Tel-Fax: 0322 352 17 92