SİVAS VAHŞETİ
GEBZE'DE PROTESTO EDİLDİ
GEBZE /BARİKAT
Türkiye, Kürdistan ve yurtdışında kitlesel katılımlarla
lanetlenen Sivas vahşetini protesto eylemlerinden
birisi de Gebze'de gerçekleşti. Dergimiz okurlarının
da katıldığı mitinge 5 bin dolayında insan katıldı.
Kitlesel yürüyüş, Genel-İş, Otomobil-İş, Kristal-İş,
Petrol-İş, Özçelik-İş ve kamu sendikaları Eğit-Sen,
Tüm Bel-Sen, Tüm Sağlık-Sen, Eğitim İş ve Mimar
Mühendisler Odası, Anadolu Kültür Derneği ve CHP,
DSP ve SHP'nin katılımlarıyla gerçekleşti. Saat
15.30'da Köşklüçeşme Trafo semtinde toplanmaya
başlanıldı. Polisin ve jandarmanın bütün kilit
noktalara yerleştirildiği ve bazı yolları trafiğe
kapattığı görüldü. Kitlesel yürüyüş saat 16.00'da
başladı. Şehrin meydanına kadar yürüyüş yapıldı.
Yürüyüş sırasında "Sivas'ın Hesabı Sorulacak"
, "Sivas'ın Sorumlusu Devlettir" , "Yargısız
İnfazlara Son" , "Kahrolsun Faşizm Yaşasın
Mücadelemiz" , "Kürdistan Faşizme Mezar
Olacak" , "Türkiye'de Yobazlar Almanya'da
Dazlaklar" , "Kahrolsun Şeriat"
, "Mollalar İran'a" , "Sivas'ın
Sorumlusu İktidar" sloganları atılırken,
aynı zamanda alkışlarla protestolar yapıldı. Meydanda
toplanan binlerce kişi, sloganlarla protestolarını
sürdürürken, mitingin açılış konuşmasını Eğit-Sen
Genel Şube Başkanı yaptı. İşçi sendikaları adına
Genel-İş Şube Başkanı bir metin okudu. Okunan
metinde Sivas katliamının amacı, gerçekleşme biçimi
ve sorumlularının kim olduğu vurgulandı. Ayrıca
Kürdistan'daki kirli savaşa, memurların sorunlarına,
yargısız infazlara, kağıthane işçilerini eylemlerine
ilişkin açıklama ve değerlendirmeler yapılan konuşma
sık sık alkışlarla ve sloganlarla devam ettirildi.
Öte yandan belediye başkanı da kısa bir konuşma
yaptı. Miting saat 17.30'da sona erdirildi.
ADANA'DA SİVAS KATLİAMI İÇİN
GÖSTERİ
ADANA / BARİKAT
Adana'da Sivas katliamının protesto etmek için
biraraya gelen DKÖ'ler, kamu ve işçi sendikaları,
devrimci basın temsilcileri alınan ortak kararla
6 Temmuz Çarşamba günü saat 11.30'da Sanatçılar
Parkı'nda yapılan basın açıklamasının ardından
Atatürk Parkına kadar yüründü. Yürüyüşe katılan
2500 civarında kitle taşınılan döviz ve atılan
sloganlarla katliamı protesto etti.
Ortak olarak hazırlanan basın açıklamasında, insan
hakları ihlallerinin düşünce özgürlüğünün, yargısız
infazların ve Kürt halkına yönelik baskı ve katliamın
bir başka boyutunun Pir Sultan Abdal Kültür şenliklerinde
devletin desteğini de arkasına alan cani, gerici
yobazların bir şeriat provası yaparak 36 kişinin
ölümü ve 60'ı aşkın kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan
tam bir katliam yaşandığı belirtildi. Gelişen
demokrasi mücadelesinin önünü kesmek isteyenler
olayı bir alevi-sünni çatışması gibi göstermek
istiyorlarsa da bu ne alevi-sünni çatışmasıdır,
ne de bir kaç yobazın etkisiyle meydana gelmiş
bir olaydır. Bu olaylar daha dün Kahramanmaraş-Erzincan,
Çorum'da yaşanmış, Sivas katliamınında daha öncekiler
gibi senaryosu önceden hazırlanarak uygun zemin
olarak Pir Sultan Abdal şenliklerinde uygulamaya
konulduğu vurgulandı. Bu güne kadar olduğu gibi
bu katliamın da sorumlusunun devlet ve hükümet
olduğu belirtildi.
Yaklaşık 30 dakika süren eylemde "KATİLLER
BULUNSUN HESAP SORULSUN" "SİVAS KATLİAMININ
HESABINI SORACAĞIZ" "KAHROLSUN FAŞİST
DEVLET TERÖRÜ" "HÜKÜMET İSTİFA"
"YAŞASIN HALKLARIN KARDEŞLİĞİ" sloganları
yoğunlukla atıldı. Tüm devrim şehitleri için yapılan
saygı duruşundan sonra dağılan kitleye saldıran
polis onlarca insanı yaralayarak, 30'un üzerinde
insanı gözaltına aldı. Bu güne kadar yapılan tüm
gösterilere saldıran Adana polisi bu protesto
eylemini de kana buladı.
Aynı saatlerde Dağlıoğlu ve Gülbahçesi semtlerinde
2 gün önce sağ yakalanıp, sokakta katledilen 2
gerillanın cenazesinin polisler tarafından kaçırılarak
gömülmesini protesto eden 3000'e yakın kitlenin
üzerine ateş eden polis 50'nin üzerinde insanı
yaralayarak 100'e yakın insanı gözaltına almıştır.
Sivas'taki katliamı gerici-şeriatçı güçlerle birlikte
organize eden devletin resmi güçleri, devrimci-demokratik
güçlerin meşru eylemlerine bile terörle karşılık
vermektedir. Biz tüm demokratik güçlere düşen
görev, tüm bu faşist ve gerici saldırılara karşı
daha ciddi ve disiplinli güç birlikleri kurma
görevidir.
MARAŞ-ÇORUM-MALATYA VE SİVAS..
FAŞİZMİN YENİ PROVAKASYONU
Bundan 400 yıl önce Sivas'ın Banaz köyünde ezilen
ve sömürülen yoksul halkın mücadelesine önderlik
eden ve her alanda yoksul halkların savaşımını
veren bir yiğit taşlandıktan sonra idam edilerek
katledilir. Nedeni Osmanlı'ya göre mezhep ayrımıdır.
Ve bu kanlı oyunun ilk örneği sergilenir. "Pir
Sultan Abdal" yoksul halkların ve sömürülen
halkların mücadelesi uğruna şehitler kervanına
katılır.
Yıl 24 Aralık 1978. Bu kez gelişen sınıf mücadelesinin
karşısında bizzat oligarşinin tezgahladığı ve
sivil faşistler ve gericilerin piyon olarak kullanıldığı
Maraş Katliamı organize edilmiştir. Nedeni T.C.'ye
göre mezhep çatışmasıdır.
Yıl 4 Temmuz 1980. Bu kez aynı senaryo değişik
figüranlar. Yer Çorum. Nedeni mezhep çatışması.
Yıl Haziran 1993. Yer Solingen, benzer bir senaryo,
nedeni "ırkçılık".
2 Temmuz 1993. Yer Sivas. Aynı senaryo bu kez
biraz daha açık figüranlarla başta İçişleri bakanı,
vali ve emniyet teşkilatıyla birlikte gerici faşist
unsurlar. Nedeni bir yazarın yaptığı konuşmayı
bahane.
Bundan tam 400 yıl önce Banaz'da başlayan, yoksul
halkların ezilmişliğe ve sömürülmeğe başkaldırısı
tarihin çeşitli dönemlerinde egemen sınıfın sahneye
koymuş olduğu planlı organize provakasyon eylemleriyle
bastırma yöntemini hayata geçirmişlerdir. Bugün
halklarımız üzerinde oynanmaya çalışılan oyunda
bunun devamından başka bir şey değildir. Çünkü
ne Banaz'da asılan Pir Sultan Abdal, ne Maraş,
ne de Çorum ve Malatya katliamları mezhep çatışması
değildir. Tamamen emperyalizme, faşizme ve oligarşiye
karşı yoksul halkların şanlı savaşımını bastırabilmenin
ve emperyalizmin politik oyunlarını hayata geçirebilmesinin
meşruluğunu sağlamaya yönelik programlardır. Bundan
dolayıdır ki bu tür provakasyonlar 1500'lü yıllardan
bu yana ülkemizde uygulanmakta ve halklar "mezhep
çatışması" adı altında birbirine kırdırtılmaktadırlar.
Devrimcilere, demokratlara ve ezilen tüm yoksul
halklara...!
Oligarşi özünde emperyalizmin ülkemizde sömürüsünü,
zulmünü ve faşist uygulamalarını tırmandırmak
için bu tür provakatif eylemlere baş vurmaktadır.
Bunun içinde halklarımızın dini düşüncelerini
sömürmektedir. Emperyalizmin ülkemizde oynamak
istediği bu kanlı oyunlara karşı dikkatli ve uyanık
olmak zorundayız. Ve bu politikaların boşa çıkarılmasının
yöntemlerini iyi kavramak zorundayız.
Unutmamamlıyız ki bu politikalar emperyalizmin
ve faşizmin "böl ve yönet" tezlerinin
hayata geçirilmesinden başka bir şey değildir..!
Sivas şehitlerini saygıyla anıyor, Türk ve Kürt
halkımızın başı sağolsun diyoruz!
YAŞASIN HALKLARIN KARDEŞLİĞİ!
SİVAS KATLİAMININ HESABINI SORACAĞIZ!
EMPERYALİZME FAŞİZME VE OLİGARŞİYE KARŞI
TEK YUMRUK TEK BARİKAT!
ESENLER HALKI
|