Sosyalist Barikat Bütün
YAY-SAT Bayileri ve Kitapçılarda |
|
|
|
|
RP'li
Belediyelerde
İşçi Kıyımı Yarışı!
|
Bahçelievler Belediye Başkanı Muzaffer Doğan, Kâğıthane
ve Sivas belediye başkanlarını kıskanıyor. Bu "adil
düzen"ci belediyelerden Kağıthane belediyesinde
ki işçileri açlığa mahkum etmek, Sivas belediyesinde
ise münafıkları -sanatçı, yazar, aydın- diri diri
yakmak ve bütün insanlığa seyrettirmek gibi şöhrete
sahipler. Bu "hizmet yarışı"ndan geri
kaldığını düşünmüş olmalı ki, işçilerin ve memurların
sendikal örgütlenmelerini faşist yöntemlerle engellemeye
büyük gayret gösteriyor.
Bu fanatik silahlı adamları ile birlikte işçileri
teker teker yukarı alarak, eski sendikalarından
ayrılıp Hak-İş'in Hizmet-İş sendikasına üye olmalarını
aksi takdirde işten atılılacakları tehtidinde bulunuyor
.
Bu faşist yönteme, kadrolu deneyimli işçiler direnince,
diğer sendikaların tüm faaliyetleri belediye içerisinde
yasaklanıyor. Tek kanun olarak şeriatı kabul ettiklerini
söyleyenler, şeriat kanunlarında olmayan 17. maddeyi
işçilere karşı bir koz olarak kullanıyorlar.
İşçilerin sendika seçme özgürlüğü, bu adama göre
bir yakınına küfürle eşanlamlı herhalde.
İşçilere karşı tehditlerden net sonuç alamayınca
23.7.1993 Cuma günü işçi toplantısı yaparak aşağıdaki
konuşmayı yapıyor.
"Biz Refah Partiliyiz. Refah Partili belediye
başkanı olarak sizleri Hak-İş'e bağlı Hizmet-İş
sendikasına davet ediyorum. Hizmet-İş'e glemeyen
işçi DİSK'in iti, SHP'nin militanıdır. Bu alçak
militanlar işçilerin kafasını karıştırıyorlar."
İnsanları sindirmek, pasifize etmenin en ünlü yolu,
SHP ve DİSK gibi örgütleri komünist ilan etmektir.
Faşist MHP 1980 öncesi bu işlevi üstlenmişti.
Devam ediyor: "Sivas ve Kağıthane işçilerinin
durumuna düşmek istemiyorsanız, bizim sendikaya
üye olunuz. İkramiye ve maaş verilmeyince bize karşı
direniş yaparsanız 250 partili getirtir, belden
aşağınızı keser, çöp bidonuna atarız. Bizim hakkımızda
kim anti-propaganda yaparsa ağzını yırtarız"
Bu konuşmalardan her iki belediyeyi kıskandığı her
halinden belli olmuyor mu ?
Son seçim çalışmalarında maden işçisi posteri ile
propaganda yapan bu yobazlar, posterleri çabuk çöpe
attılar. Kabaran işçi muhalefetini ve Ulusal Kurtuluş
Mücadelesinin önünü kesmek gibi bir görevle düzene
yedeklenmiş durumdalar. Zaten köleliği doğal karşılayan
bir mantık ücretli kölelere hiç bir şey veremez.
Bu somut durum Valilerin izniyle açılan kamplardan
belli oluyor.
Bu fanatiklerin hastalıklarının ilacı devrimci mücadelede
mevcuttur. Devrimciler halka karşı işlenen suçları
asla unutmazlar. Biz de Sivas'taki, Kağıthane'deki
ve Kürdistan'daki katliamları ve kıyımları asla
unutmayacağız. |
|
|
|
|
|
|
|