Güncel
Şehitlerimiz
Barikat
Kültür
Tarih
Kitaplar
Dizi Yazılar
Görüşler
Linkler
Ana Sayfa
 
Arşiv
Makale Dizini
 
Sosyalist Barikat Bütün YAY-SAT Bayileri ve Kitapçılarda

 

THE MILITANT'ın 12 Mart 1993 sayısından çevrilmiştir

Irkçılıkla karekterize olan iç savaşlar, her zaman bildiğimiz klasik savaşlardan daha kanlı ve vahşi olmuştur. Avrupa'nın belki de en kanlı iç savaşlarından biri de bugün Bosna'da yaşanıyor. Yugoslavya Cumhuriyetinin federal yapısının dağılmasından sonra emperyalist merkezler tarafından da kışkırtılan iç savaş şu ana kadar binlerce insanın hayatına malolmuştur.
Aslında böylece bir bakıma emperyalist dünya efendilerine kendi otoritelerini kanıtlamak için de bir fırsat doğmuştur.
Bugün yaşanan, bu fırsatın tadının çıkarılmasıdır. Bosna'da katledilen insanlar aslında emperyalizmin umurunda bile değildir. Acı çeken halklardır ve bu acının üzerinden kendi imajlarını pekiştirme derdinde olanlar ise "Yeni Dünya Düzeni"nin haydutlarıdır.

Washington'un Balkan anlaşmazlığına askeri müdahale için bir adım daha yaklaşmasında U.S hükümetinin Bosnaya havadan yiyecek ve ilaç yardımı yapması bir başlangıç oluşturmaktadır.
Somali işgalinin haklılığını göstermek için de buna benzer tartışmalar öne sürülmüştü. Beyaz Saray Bosna'ya yapılan havadan yardımın bir insani yiyecek yardımı çabasından fazla bir şey olmadığını söylemektedir.
Washington'un tek yanlı açıklaması Yugoslavya'ya askeri müdahale konusunda, Amerika ile İngiltere, Fransa, İspanya'nın kapitalist devletleri arasında çatlak olduğunu göstermektedir. Ki, Bosna'da sürekli konumlanmakta olan 8000 BM askerinin bir bölümü bu ülkeler tarafından oluşturulmaktadır.
Olayın doğasından gelen zorluğa karşın, Washington dünyanın bu bölgesinde emperyalist rakiplerine kendini kanıtlamak için Balkanlar'da bir askeri müdahaleye itilmektedir.
Pentagon'un havadan yardım planı bir seferde Bosna'ya 15 ya da 16 tonluk paketler atabilen C-130 uçaklarıyla gerçekleştirilecektir. Uçaklar Almanya'daki Rhein-Main Amerikan hava üssünden hareket edecekler ve operasyonun başarıya ulaşması için çoğunlukla geceleri ve 10.000 feet yukarıdan uçacaklardır. Bu plan, yerden gelebilecek uçaksavar ateşinin menzili dışına çıkmak için yapılmıştır. Amerikan uçuşları için hiçbir hava koruması planlanmamıştır. Ama, hem karada hem suda gidebilen dörtlü amfibik filosuyla birlikte Adriyatik'e varan J.F Kennedy'den havalanacak donanma devriyeleri sahilden uzakta uçarak operasyonu izleyeceklerdir. Pentagon sözcüsü Bob Hall bu durumu "Amerikan hükümeti (askeri kargo uçaklarını korumak için) gereğini hissettiğimiz her önlemi almaya hazırlanmaktadır." biçiminde açıklıyordu.

YARDIM PAKETLERİ VE ÖLÜM TEHLİKESİ
Paraşütleri açılana kadar yardım paketleri saniyede 90 feet hıza ulaşabileceği için sivil halkı yaralama, öldürme ya da binalara zarar verme olasılığı hayli yüksektir. Washington'un ilk planı paketler havada uçmaya başlamadan önce, insanlara kendi güvenlikleri için kapalı yerlerde durmalarını öneren 6000.000 adet broşür atmaktı.
Hava Kuvvetleri Personel Şefi Genaral Michael Dugan'a göre 10.000 feet yükseklikten bırakılan paketlerin hedeflerinden 3-4 mil uzağa düşmeleri mümkündür. Bir ordu görevlisi ise Washington Post'a yaptığı açıklamada 5000 feet yükseklikten bırakılan herhangi bir şeyin "en iyi ihtimalle yeryüzüne düşeceğini!" söylemektedir.
Amerikan hükümeti, bu eylemin, üye devletlere yardım amacıyla "gerekli her aracı" kullanma iznini veren 1992 Güvenlik konseyi kararına göre yapıldığını iddia etmektedir. Amerikan pilotları uçuşları sırasında emirleri Amerikalı kumandanlardan alacaklardır. Washington'un henüz Bosna'da derinlemesine askeri müdahale anlamına gelmeyen bu operasyonu Bill Clinton tarafından şöyle karekterize edilmektedir: "bu, savaş anlamına gelmez"; fakat "yiyecek ve ilaç ihtiyacı olan herhangi birine yardım" anlamına gelir...
Hava Kuvvetleri eski sekreteri ve Askeri Hizmet komitesi üyesi olan Senatör John Warner ise başkanın iddialarını reddediyor. Virgina'lı Cumhuriyetçi hukukçu "Taşıdığı yük ne olursa olsun uçaklarınızı düşman bölgesinde uçurtursanız, bu askeri bir olaydır" diyor.
Geçen yaz Avrupa'daki müttefik kuvvetleri komutanı iken emekli olan general John Golvin havadan yardımın "kısa vadeli" olduğunu söyledi. Aşağıda atılan malzemeyi düzenlemek için asker yoksa kargo uçakları her atışta paraşütleri, kemerleri ve madeni aksanı yitireceklerdir. Oysa başından beri Washington, uçaklarla taşımayı koordine etmek ya da malzemeleri düzenlemek için Bosna topraklarında asker bulundurmayı plan-dışı bırakmıştır.
Washington, Nisan 1991'de Kuzey Irak'taki Kürtlere yiyecek yardımı yaptığında da benzer problemler görülmüştü. İngiliz İndependent gazetesi "bir çok olayda atış takımları çalışmadığı için, sonuçta dörtbuçuk tonluk malzemenin hedeflenen yerden birkaç mil uzağa düştüğünü" yazdı "Bazı olaylarda ise paketler mültecilere çarpmış ve ölümlere sebep olmuştur." diyordu İndependent.
Başlangıçta, Amerikan yetkilileri, havadan yardımı Doğu Bosna'da Sırp kuvvetlerinin kuşatması altında bulunan müslümanlara yiyecek ulaştırmanın bir yolu olarak uyguladılar. Başkan Clinton şimdi bu yardımı Bosna'daki Sırp ve Hırvat köylerine de yayacağına söz verdi.
Ancak, ABD hava operasyonunun başarısızlığı, Bosna'da yeni bir krize yol açarak BM'in yardım harekatını etkisiz hale getirdi. Bosna başbakanı Aliya İzzet Begoviç 11 Şubat tarihli açıklamasında, Doğu Bosna'daki müslüman halka BM yardımı ulaşana dek müslüman hükümetin Sarajova'da bulunan BM yardım malzemelerinin daha öteye geçmesine izin vermeyeceğini söyledi.
O zaman, BM mülteciler yüksek komisyonu üyesi Sadako Ogato, ülkedeki tüm BM yardım çabalarının düzenlenmesi için bir ara vermeyi önerdi. BM genel sekreteri Butros Gali Ogata'yı hemen azarladı ve "bu operasyonun doğrudan sorumlusu benim" diyerek yüklemelere yeniden başlamalarını istedi.
Clinton'un planı Bosna'daki 8000 BM askerinin kumandanı olan Fransız General Philippe Marillon tarafından da şiddetle kınandı. Morillan, "eğer Amerikalılar malzemeleri paraşütle atmaya başlarsa burada büyük bir patlama olacak" diyor. Bosnalı bir Sırp general de "Müslüman bölgeye yapılan hava yardımının önceden kestirilemeyen sonuçlarla birlikte askeri güç kulanımının yoğunlaşmasına ve çelişkilerinin şiddetlenmesine yolaçacağını" söyleyerek uyarıda bulundu. Sırbistan ve Karadağ Cumhuriyetlerini kapsayan Yugoslavya ordusunun genel kurmayı, ses tonunu gittikçe sertleştirerek, "durumun giderek tahammül edilemez bir hal aldığını" söyledi ve "Amerikan müdahalesine" karşı uygun önlemlerin alınacağı konusunda uyarıda bulundu.
Fransa ve İngiltere dışişleri bakanları bir yandan Clinton'un açıklamalarını "iyi haberler" olarak nitelendirirlerken, öte yandan her iki devlet de hava yardımı planı içinde yer almayacaklarını açıkladılar.
Washington'un harekatının hedefiyle ilgili anlaşmazlıklar Fransa ve İngiltere'de askeri yöneticilerle hükümet arasında huzursuzluk yarattı. Amerikan planı hakkında olumsuz hiçbir şey söylememeleri emredildiği halde, savunma bakanlığı ve RAF (Kraliyet Hava Kuvvetleri) yetkilileri Amerikanın "riskin çok küçük olduğu" ve bunun "Savaş amacından çok, insani yardım olduğu" yolundaki açıklamaları karşısında şaşkınlıklarını gizlemediler.
Gazete, Savunma Bakanlığı'nın bir temsilcisinden alıntıyla sürdürüyor. Temsilci, Amerikan planının basit anlamda "halkın değil, savaşan güçlerin desteklenmesiyle sonuçlanacağını" tahmin etmektedir.
İngiliz ve Fransız yetkililer, Amerikan hava yardımının savaşın şiddetlendiği ateş hattında bulunan kendi askerlerinin tepelerine düşeceğinden korkuyorlar. Washington'un biraz zaman için dayatması ama buna karşılık İngiltere ve Fransa hükümetlerinin direnmesi, Bosna'nın hava sahasında fiili bir uygulamaya yol açabilir.
Sırbistan kuvvetleri karşısın-da yeralan Türkiye, Pakistan ve Alman-ya havadan yardıma katılmak için gönüllüdürler. Somali ve Irak'da Amerikan askeri operasyonlarında yeralan Türk hükümeti Bosna'ya hava yardımı için Türk üslerini kullanma izni verdi. Ama yine de Washington, şimdiye kadar (gönlü elvermediği için) bu teklifleri kabul etmedi.
Clinton yönetimi Moskova'dan hava yardım operasyonuna katılmasını talep etti. Rus hükümeti ise bir yandan çabaları destekleyeceklerini söylerken, öteyandan bu çabanın içeriği üzerine bir karar almadı.Rusya parlementosu 18 Şubat'ta hemen hemen tam bir oybirliğiyle, BM'den Sırplara karşı alınan zorlayıcı tedbirlerin kaldırılmasını ve bunların Hırvatistan'a yöneltilmesini talep edilmesinin kabul etti. Rus Televizyonu'nun bir haberine göre şu anda bir kaç yüz gönüllü Rus askeri Bosna'da Sırp kuvvetlerinin yanında müslüman hükümete karşı savaşıyor.

BOSNA'YI PARÇALAMA PLANI
Bosna Hersek'i etnik açıdan 10 özerk bölgeye ayırmak için yapılan planın BM arabulucuları Cyrus Vance ve Lord Owen tarafından gözden geçirilmiş yeni versiyonun ABD yönetimince açıklanmasından sonra, Clinton'un son askerleri de birkaç haftada balkanlara hareket edebilir. Beyaz Saray, Bosna'da yeni bir yerleşimi zorla benimsetmek için 10.000 kadar askerini 40.000 civarındaki NATO kuvvetine katma umudunu canlı tutuyor.
Savaşın tarafları arasında süren ve Cenova'dan New York'taki BM binasına dek ulaşan görüşmeler 11 Şubat'a kesildi.
Balkanlar'da nasıl bir askeri politikanın uygulanacağına dair tartışma Amerika kuralları çerçevesi içinde büyük bir sorun doğurmuştur. Yüksek rütbeli yönetim yetkilileri Amerika'nın çok daha büyük bir müdahalede bulunmasını istemektedirler. Örneğin eski BM delegesi Jeane Krikpatrick, Sırp kuvvetlerine karşı tek yanlı Amerikan askeri harekatı istemiştir. Eski CIA başkanı William Colby ise Sarajevo'daki kuşatmanın kaldırılması için Washington'dan 30.000 ya da 50.000 arasında asker göndermesini istedi.
Bununla birlikte Clinton ihtiyatlı hareket ediyor.
Seçim kampanyası sırasında Bosna için Sırp havaalanlarının bombalanmasını da içeren saldırgan bir güç kullanımı isteyen Clinton şimdi bu söyleminden bir adım geride durmaktadır.
Ama, Clinton'un ihtiyatına karşın Amerika işin içine derinlemesine girmiştir ve bu müdahale hızla yayılabilir...


 

 

 

 

 

sbarikat@hotmail.com
barikat@barikat-lar.de
Sosyalist Barikat / Aylık Sosyalist Dergi
Yönetim Yeri: Çakırağa Mah. Abdüllatif Paşa Sk. 4/5 Aksaray-İstanbul
Telefon/Faks: (0212) 632 23 19
Adana Büro: Ali Münüf Cad. Büyük Adana İş Hanı Kat: 4/29 Adana
Tel-Fax: 0322 352 17 92