93 Newroz'u: Sancılı ve Öfkeli
|
1993 Newroz'unun "vatandaşın sağduyusu sayesinde"
barışçıl geçtiği burjuva basınında çok yazıldı, çizildi.
Aslında böylece iki yalan birarada söylenmiş oldu: Her
şeyden önce, devlet terörünün bu Newroz'da geçen yıllardan
herhangi bir eksiği yoktu! Newroz öncesinde başlayan
yoğun gözaltılar, kentlerden köylere dek her köşede
gözdağı vermek amacıyla yapılan yıldırma harekatları
Newroz günlerinde de sürdü.Adana'da ölümlere dek varan
saldırılar bunun kanıtıydı.
Öte yandan, bu yılın kısmi durgunluğunun nedenleri konusunda
da yalan söylendi. Oysa, PKK'nın siyasi manevrasının
önemini azaltmayı düşünen burjuva politikacıları ne
derse desin,Cizre'den Diyarbakır'a Kürdistan'ın her
köşesinde hakim olan "vatandaşın" "sağ
ya da sol duyusu" değil ulusal iradenin disipliniydi.
Bu Newroz, "ateşkes" çağrıları ve karmaşık
politik manevralarla başladı. PKK'nın çağrısı genel
olarak gündemi belirleyici bir siyasi etki yaratırken,
iktidar odakları içinde de kararsızlıklar ve şaşkınlıklarla
örülü yeni gelişmeler yarattı. Bir yandan çok resmi
açıklamalarda -ki bu açıklamalar için İ. Sezgin kurban
seçilmişti- "bu durum bizi ilgilendirmez, gelip
pişmanlık yasasından yararlansınlar..." gibi laflar
edilirken, öte yandan şu bilinen "aile gazetecileri"
ortadoğuda mekik dokuyor ve hatta Jandarma Genel Komutanı'nın
Irak'ta yaptığı görüşmeler sonradan açığa çıkıyordu.
Newroz, bu koşullar altında geldi ve son güne dek bir
belirsizlik bütün kesimlerde hakimdi. Abdullah Öcalan
dahil hiç kimse 21 Mart günü tam olarak ne olacağını
kestirebilmek durumunda değildi. Resmen tek taraflı
ateşkes ilan edildiği halde, TC'nin nasıl davranacağını,
ne türden provakasyonların gelişebileceğini bilebilmek
oldukça zordu. Genel olarak bu Newroz'un önceki yıldan
daha durgun ve sakin geçeceği düşünülüyordu gerçi ama
bunu tam bir kesinlikle söylemek mümkün değildi.
Sonunda olaylar bu genel düşünceyi doğruladı ve Newroz
özellikle Kürdistan'da olağanüstü bir durgunlukta geçti.
Gerçi bu durgunluk, sözcüğün bildiğimiz anlamından daha
farklı bir durgunluktu. Kürdistan'ın her köşesinde bir
gerginlik hakimdi ve devlet güçlerinin tavrı önceki
yıllardan hiç farklı değildi. Özellikle Özel Tim birlikleri
yine bir fırsatını bulup halkın üzerine ateş açmaya
hazırdılar. Sonradan hükümet çevrelerinin "vatandaşın
sağduyusu"na övgüler düzmeleri bu açıdan tam bir
sahtekârlıktı. Çünkü, sözkonusu olan vatandaşın sağduyusundan
çok, alınmış olan siyasi karardı ve hükümet boğucu terör
ortamını dağıtmak için hiç bir şey yapmamıştı. Kaldı
ki, bir çok yörede önceki yılın katliamlarının canlı
anıları duruyordu ve insanlar o günleri öfkeyle ama
biraz da endişeyle hatırlıyorlardı.
İçlerinde BARİKAT'ın da yer aldığı geniş basın yelpazesi
tarafından izlenen bu yılki Newroz kutlamaları kısaca
şöyle özetlenebilir:
DİYARBAKIR
HEP İl binasında başlayan kutlamalar, daha sonra HEP
milletvekilleri Hatip Dicle, Leyla Zana ve Sedat Yurttaş'ın
katılımıyla sokaklara taştı ve genişleyen halay halkaları
şeklinde yayıldı. Sık sık PKK doğrultusunda sloganların
atıldığı bu kutlamalar sona erdiğinde halkın bir bölümü
şehit gerillaların mezarlarına ziyarete giderken, bir
bölümü ise Ofis-Bağlar yönüne yürüdü ve polisin müdahalesiyle
karşılaştı. Dağılan ve sonra yeniden biraraya gelen
insanlar burada da "Biji Serok Apo, Biji Newroz
ve Yaşasın Ulusal Meclisimiz" sloganlarını atıyordu.
Ofis'teki bu gösteriye polisin müdahalesi yaralılar
ve yoğun gözaltılarla sonuçlandı. Yine benzer şekilde
Melik Ahmet, Bağlar-Körhat gibi semtlerde bir dizi gösteri
ve kutlama gerçekleştirildi. Bu kutlamalarda da PKK'yı
destekleyen sloganlar, piyesler,vb. hakimdi.
BATMAN
Batman Petrol-İş sendikasının yasal başvurusuyla düzenlenen
Newroz kutlamaları çok sayıda insanın katılımıyla gerçekleşirken,
şehrin özellikle İpragaz, 19 Mayıs ve Karşıyaka mahallelerinde
geceden başlayan kutlamalar gündüz yoğunlaşarak sürdü.
ANTEP
Newroz Antep'te 6000 kişinin katılımıyla kutlandı.
ÖZDEP, HEP, İHD ve çeşitli sosyalist dergilerin katılımıyla
organize edilen şenlik ÖZDEP yöneticilerinin ve HEP
milletvekillerinin konuşmalarıyla, müzik gruplarının
kürtçe şarkılarıyla sürdü. Coşkulu kitlenin sık sık
sloganlar attığı gözleniyordu.
Akşam yapılan ateşli gösteriler ise gözaltıları ardından
getiriyor ve gündüz gerçekleşen kutlamayı izlemekle
yetinen devlet akşam gerçek tavrını ortaya koyuyordu.
BİRECİK
HEP binası önünde toplanan 500 kişilik kitlenin katıldığı
gösteri halaylarla başlayıp sona erdi ve topluluk kendiliğinden
dağıldı.
URFA
HEP İl binasında başlayan kutlamalar yine barışçıl ve
şenlik havasındaydı. Geniş bir katılımın gerçekleştiği
kutlamalar, halaylar ve türkülerle sürüp gitti, gerginliğe
karşın genel atmosfer korundu.
BİSMİL
Newroz dolayısıyla halk kepenk ve kontak kapama eylemleri
gerçekleştirirken, sabah 9.30 sıralarında başlayan kutlamalara
yaklaşık 15 000 kişi katıldı. Dicle, Akpınar ve Bozkurt
mahallelerinde gruplar halinde birleşen halk daha sonra
geniş katılımlı bir yürüyüş düzenledi. Bu arada mahalle
aralarında ateşler yakıldı ve halaylarla sloganlarla
kutlamalar yapıldı.
Bismil'in köylerinde de benzer şekilde ateşler yakılarak
Newroz kutlamaları düzenlendi. Yoğun tahriklere ve önlemlere
karşın kutlamalar genellikle sakin geçti.
LİCE
Lice'de akşamdan başlayan kutlamalardan sonra, sabah
şehitlerin mezarları ziyaret edildi ve kutlamalar böylece
sürdürüldü. Daha sonra, bir dizi gözaltının gerçekleştiği
bildirildi.
KULP
Yoğun tehditler ve devlet terörü nedeniyle bu ilçede
Newroz kutlamaları yapılmadı.
HAZRO
Hazro'da da artan devlet terörü ve halkın katliamlarla
tehdit edilmesi, Newroz kutlamalarını daha çok mahalle
aralarına ve küçük grupların gösterilerine yöneltti.
Çevre köylerde ise ateşler yakıldı ve kutlamalar barışçıl
şekilde yapıldı.
ERGANİ
Ergani'de Newroz, kepenk ve kontak kapatma eylemiyle
başladı. Sabahtan dağıtılmak istenen ve daha sonra başka
semtlerdeki gruplarla birleşen 1000 kişilik kitle yürüyüşe
geçti. Havaya ateş ederek provakasyon yaratmak isteyen
polisi aşan kitle kutlamalardan sonra kendiliğinden
dağıldı. Buna karşın yine de gözaltılar yaşandı.
DİCLE
Sabah ilçe merkezinde toplanan halk devlet güçleri tarafından
engellenince gösteriler ara sokaklara kaydı ve yakılan
ateşlerle, halaylarla sürdürüldü.
BİNGÖL
Daha önce geniş çaplı bir Newroz kutlaması planlandığı
halde, devlet güçlerinin kent merkezine olağanüstü düzeyde
askeri yığınak yapması üzerine bu gösteriden vazgeçildi
ve sokak aralarında, köylerde daha küçük çaplı gösteriler
yapıldı.
SURUÇ
Suruç'un bütün köylerinde ateşler yakılarak Newroz kutlamaları
yapıldığı öğrenildi. Özellikle çevre köylerin katılımıyla
Yatırtepe köyünde düzenlenen törenlerde çok sayıda insanın
yer aldığı ve PKK'yı destekleyen sloganların yoğun şekilde
atıldığı gözlendi.
AĞRI
Ağrı'da HEP binası önünde başlayan kutlamalarda yine
sloganlar atıldı ve 60 kişi gözaltına alındı.
KIZILTEPE
Kızıltepe'de Newroz kutlamaları 20 Mart gecesi mahalle
aralarında ateş ve halaylarla kutlandı. Newroz günü
ise HEP'in başvurusu üzerine gerçekleşen yasal kutlamaya
yaklaşık 1500 kişi katıldı. Yoğun güvenlik önlemleri
altında ve gergin bir atmosferde geçen kutlama olaysız
sona erdi. Fakat gerek Newroz öncesi gerek sonrası çok
sayıda insanın gözaltına alındığı öğrenildi.
NUSAYBİN
TC'ninNewroz öncesi mahalle aralarında tanklarla yaptığı
tehtid turları ve hizbi-kontra cinayetlerinin yoğun
olduğu Nusaybin'de Newroz halkın baskıyı ve kontra cinayetlerini
kepenk kapatarak protesto etmesine neden oldu.
CİZRE
Bir gün önce yoğun silah sesleriyle açılan Newroz günleri
daha sonra Cizre'de tam bir devlet terörüyle devam etti.
Önceki yıl Newroz'un en kanlı geçtiği yöre olan Cizre'ye
büyük yığınak yapan ordu ve özel tim güçleri kenti adeta
bir toplama kampına çevirdiler. İnsanların sokaklara
çıkmasına ve ikili-üçlü gezinmesine bile müdahale eden
devlet güçleri yoğun bir baskı atmosferi yarattı. Buna
karşın yapılan gösterilerde ise 40'ın üzerinde insan
gözaltına alındı. Özel Tim yine ateş açtı ve ilçeye
yığılmış olan gazetecilere de sık sık hakaretlerde bulunmayı
ihmal etmedi.
TUNCELİ
Tunceli'de eski top sahasında yapılan geniş gösteri
türküler ve halaylarla sürdü. Daha sonra dağılan kitleye
ise polis saldırdı ve yaralanmalar, gözaltılar yaşandı.
ADANA
Adana'daki Newroz kutlamaları Kürdistan illerinden daha
canlı ve hareketliydi. Kentin yöneticilerinin mutlaka
kan akıtmaktaki ısrarları sonuçta gerçekten ölümlere
yol açtı. Yine hedef Dağlıoğlu mahallesiydi. Akşam Dağlıoğlu'nda
ateşler yakılıp kutlamalar yapıldığında ilk ölü verildi.
Newroz günü ise Dağlıoğlu'na yürüyen gruplara polis
saldırdı. Coplarla, sis bombalarıyla saldırı yapıldığında
ikinci ölü de burada verildi. Aynı olayda bir çok da
yaralı vardı. 200'ün üzerinde insan gözaltına alındı
ve işkenceyle, baskıyla karşılaştı. Ayrıca Newroz çeşitli
mahallelerde de ateşler yakılararak, gösterilerle kutlandı.
MERSİN
Alsancak Mahallesi ve Yenipazar Mahallesinde yoğunlaşan
gösterilere binlerce kişi katıldı. "Yaşasın Newroz,
Yaşasın Ulusal Meclisimiz" sloganlarının sıkça
atıldığı gösteriler coşkuyla devam etti. Polisin provakasyon
çabaları pek fazla işe yaramadı.
İZMİR
İzmir'de kutlamalar gece HEP'in düzenlediği şenlikle
başladı ve ertesi gün çeşitli semtlerdeki gösterilerle
devam etti. Özellikle Çamlık, Kadifekale, Çiğli, Eskiizmir,
Yamanlar, Gediz ve Narlıbahçe semtlerinde yoğunlaşan
kalabalık gruplarla halaylar çekildi, çeşitli etkinlikler
sergilendi. Yine çeşitli gözaltılar yaşandı.
ANKARA
Ankara'da Newroz kutlamaları HEP il örgütünün düzenlediği
etkinliklerde yoğunlaştı. HEP etkinliklerinde buluşan
yüzlerce kişi sloganlarla, halaylarla Newroz'u kutladı.
İSTANBUL
İstanbul'da Newroz önceki yıl olduğu gibi bir dizi semtte
yapılan gösterilerle kutlandı. Genelde gösterilerde
fazla kayıp verilmezken, özellikle Sultançiftliği'nde
jandarmanın saldırısıyla karşılaşıldı. Bini aşkın kitle
Newroz'u kutlarken, insanları dağıtma hevesi uyanan
jandarma saldırıya geçti. Devletin silah da kullandığı
olaylarda 5 kişi yaralanırken, birçok insan da gözaltına
alındı.
Sonuç olarak, bu yılki Newroz'un genel olarak daha
durgun olduğu söylenebilir. Ama öte yandan, bu yıl için
"sönük" ya da "cansız" tanımlaması
yerine "durgunluk" sözcüğünü bilinçli olarak
kullanmak gerekiyor. Çünkü gerçekten, sözkonusu olan
şey altında öfkeyi ve hırsı saklayan bir durgunluktur.
Yani TC yöneticilerinin bu yılın sakinliğine sevinmeleri
için herhangi bir sebep yoktur. Bugün gözlenen şey,
devletin başarısı değil doğru ya da yanlış siyasi önderliğin
kararıdır.
Ateşkes kararının yerinde olup olmadığı da ancak ilerki
süreçte gözlemlenebilecek bir olgudur. Bu tür kararlar
ve çağrıların çok riskli olduğu bilinmektedir. Özellikle
salt anlık propaganda için yapılmıyorsa ve gerçekten
ciddi bir anlam içeriyorsa...
Türkiye'deki oligarşik yapı şu anda böyle bir sürece
girebilecek homojenlikten oldukça yoksundur. Ayrıca,
zaten mevcut kesimlerin hiçbiri de böylesi içerik taşıyan
bir uzlaşmaya taraftar değildir. Bu yüzden, sözkonusu
çağrılardan somut bir sonuç beklemek biraz fazla şey
beklemek olacaktır. Bugünkü durumda çağrının daha çok
Ulusal Hareket'in "iyi niyeti"ni vurgulama
anlamı vardır ve kısa vadede (eğer Ulusal Hareket siyasi
bir intihara kalkışmıyorsa) bundan fazlasını beklemek
yersiz olacaktır.
Kısacası, 1993 Newroz'unun nasıl bir muhtemel gelişmenin
işareti olduğu henüz karanlık bir konudur. Daha şiddetli
bir savaşı mı, yoksa belli bir yumuşamayı mı arkasından
getireceği bugünden kestirilmesi zor bir konudur. Bütün
bunlar, siyasi önderliğin tavrından Ortadoğu'daki güç
dengelerine, Türkiye oligarşisinin iç hesaplaşmalarına
kadar bir dizi etkene bağlıdır.
Önümüzdeki günler, bütün bu ipuçlarının netleştiği günler
olacaktır.
|