Uzunca
sayılabilecek bir aradan sonra Barikat, yeniden
okurlarıyla buluştu. Bu kadar uzun aralıklar,
geleneğimizi uzun yıllar takip edenler için yeni
bir şey olmasa da, özellikle 2002 yılından bu
yana bizi takip eden yeni kuşak okurlarımızın
alışkın olmadığı bir durum.
Yeniden
yayın hayatına başlayan Barikat, tüm bu gecikmişliğin
izlerini kaçınılmaz olarak taşıyacaktır; bunun
farkındayız. Ancak bu gecikmişlik, bir olgunluk
düzeyi anlamına da geliyor. Okurlarımızdan uzak
kaldığımız bu süreç boyunca derslerle dolu bir
dönemi geride bıraktık. Çoğunluğu acı derslerdi
bunların. Ama bir şeyler öğrenebildiysek, bedeli
ne olursa olsun sonuçta vardığımız yer, başlangıçtan
daha iyidir diyebiliriz.
Bunu
söylerken, bazılarının bıyık altından gülümseyeceğini
tahmin ediyoruz. Elbette kaybettiklerimizin farkındayız.
Küçümseyici bir “arınıyoruz” edebiyatının arkasına
gizlenecek değiliz. Hatalarımızın farkındayız.
Ama gözümüz arkada değil; önümüze, geleceğe bakıyoruz.
Nasıl ki geçmiş sosyalizm deneyimlerinden “neler
yapmayacağımıza” dair bolca ders aldıysak, geride
bıraktığımız birkaç yıl da bize neleri yapıp yapmayacağımız
konusunda çok iyi dersler verdi. Belki tüm mikroplarımızdan
kurtulamadık ama bu dergiyi şu an elinizde tuttuğunuza
göre, yeterince sağlıklıyız demektir.
Barikat’ta
eskisi kadar haber bulamayacaksınız artık. Başta
haberler olmak üzere güncel gelişmelere dair yorumlarımızı
ve yönelimlerimizi yaz aylarından bu yana “Emek
ve Özgürlük” adlı özel sayılarımızla okurlarımızla
buluşturmaya çalıştık. Yıllardır dilimizi çok
“teorik” bulan okurlarımızın taleplerine denk
düşen bir çalışma olarak “Emek ve Özgürlük” de,
olabildiğince 15 günlük peryodlarla Barikat’ın
açığını kapatmaya çalışacak.
Barikat
ise, geçmişe göre daha uzun aralıklarla elinizde
olacak. Elbette daha yoğun emek ürünü çalışmaları
da bünyesinde barındırma gayretinin bir sonucu
olarak… Farklı broşürlerle geçmişte dergi formatını
zorlayan uzunluktaki yazılarımızın yarattığı “okunma
güçlü-ğü”müzü de aşmaya çalışacağız. Yine bu güne
kadar dizi yazı olarak yayınladığımız kimi uzun
çalışmalarımızı da kitaplaştırmak, yakın vadedeki
hedeflerimizden bazıları. Kısacası Barikat, geçmişteki
tek bir formatın, dergi formatının içine sıkıştırmaya
çalıştığı yayıncılık çalışmalarını bundan sonra
daha zengin bir çeşitlilikle okurlarına sunmaya
çalışacak.
Bu
arada elbette ki sınıf mücadelesinin içinden geçtiği
aşamaya, yükseliş ya da alçalışlarına bağlı olarak;
dahası bu mücadele içinde devrimci sosyalizmin
tuttuğu yere bağlı olarak yukarıdaki hedefler
aşılabilir de. Düşlerimiz böyle. Yaşam bize birçok
düşümüzün gerçekleşebildiğini gösterdi. Bunun
için insanlık tarihinden örnekler aramayacağız.
Belleğimiz yeterince güçlü.
Geride
kapatmamız gereken büyük bir açık bıraktığımızın
farkındayız. Eşitsiz gelişme yasası sadece kapitalizme
özgü değildir. Yeterince örgütlü olmak, nitel
sıçramalar için yeterlidir. Birbiriyle uyumlu
ve aynı hedefe kilitlenmiş az sayıdaki insanın
tümleşik, örgütlü gücü çok şey yapabilir.
Bu
gelenek, bunun ispatını defalarca yazmıştır bu
ülkenin devrim tarihine. Ama bugün bizim ihtiyacımız
olan şey, yapılmışların basit bir tekrarının çok
daha ötesinde. Ve şunu da biliyoruz ki hayatın
bizden istediklerini veremediğimiz durumda, o
bizden çok fazla şey alıp götürecek. Soluk aldığımıza
göre kavga sürüyor demektir.
Proletaryanın
tarihsel yazgısının gerçekleşmesi yolunda basit
bir parke taşı olmaya hazır her neferle yürümeye
hazırız.
Yaratanlara
hiç de öyle gelmese de tarihsel açıdan basit bir
adım için bu kadar söz yeter. İyi okumalar.
|