|
Rusya’da
18. yüzyılda gelişen en büyük, anti-feodal köylü
ve Kazak isyanının önderi olan Pugaçev, Don kıyısındaki
büyük bir Kazak köyü olan Ziyonev’de yoksul bir
ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. On yedi yaşındayken
Yedi Yıl Savaşları’na (1756-63) katıldı. 1768-74
Türk-Rus Savaşı’na katılan emirerleri arasında
yer aldı. Savaş sonrası evine dönen Pugaçev, çok
geçmeden kız kardeşinin, onun kocasının ve üç
Kazağın daha Taganro’dan Terek’e kaçmalarına yardım
ettiği için tutuklandı. Aralık 1771’de kaçarak,
Kazakların bir atamanlık altında topladı. Katılımı
güçlendirmek amacıyla Petesburg’a gitti ama Şubat
1772’de yakalandı. Pugaçev bu kez, askeri hapishanedeki
muhafızları da yanına alarak kaçtı. Evine döndüğünde,
Don bölgesinden kaçışı nedeniyle yeniden yakalandı.
Tutukluluğu yine çok sürmedi, Çerkassk yakınlarında
kaçarak isyancılara katıldı.
O dönem, ülkede toplumsal çelişkiler derinleşiyor,
ayaklanma koşulları gelişiyordu. Altmışlı ve yetmişli
yıllardaki savaşlar nedeniyle halkın durumu daha
da kötüleşmiş ve 18. yüzyılın ikinci yarısında
keskinleşerek güçlenen feodal-kölecilik koşullarında
Ural’ın güneyinde Don ve Volga Kazakları arasında
hoşnutsuzluk ortaya çıkmış, bütün bunların yanında
ülkenin merkezinde baş gösteren veba sağlını büyük
bir kargaşa yaratmıştı. Pugaçev bu arada Yayık
Kazaklarının 1772’de kanla bastırılan isyanın
henüz akıllardan silinmediği Saratov bölgesinde
çalışmalar yaptı. Ekim 1772’de Yayık kentine geldi,
burada Çarlığa karşı gelişen derin nefreti gördü.
Yayık Kazaklarına kendisini Çar 3. Petro olarak
tanıttı. Bu yıllarda ülkede, ölen imparator 3.
Petro adını taşıyan pek çok düzmece Çar ortaya
çıkmıştı. Pugaçev açısından bu, köylülerin ‘Çara
olan bağımlılıklarının’ yeri biçimlerde harekete
geçirilmesi yöntemiydi. Ayaklanma hazırlıklarını
kendisine bağlı olarak yürüten arkadaşları Myatlikov,
Şugayev, Çikezaribin, halkı isyana katılmaya ikna
etmek için kendisini 3. Petro olarak tanıttığını
bilmekteydiler.
Hazırladığı bildiriyle Kalmıklar ve Tatarları
isyana çağıran Pugaçev, bölgedeki tüm çiftlikleri
dört yüz kişilik çekirdek bir güçle dolaştı. 1773’te
Orenbug üzerine yürüdüğünde 2 bin 500 kişilik
küçük bir ordu toplamış olan Pugaçev Aralık ayında
30 bini bulan birlikleri ve 86 top ile tüm Pavolje
ve Ural bölgesini kontrol etmekteydi. Ancak, Orenburg
kuşatmasını uzun süre devam ettirmesi Çarlık için
bir şanstı. Pugaçev’in Orenburg’da uğradığı büyük
yenilgiye, Kazan’da ve Ural’da yenileri eklendi
ve Pavolje’deki son büyük savaş bunları takip
etti. Bu arada bazı Kazaklar, Çarlıkla yüklü bir
para anlaşması yaptılar. İsyancı birlik komutalarından
L. Tvorogov ve toplara komuta eden F. Çumakov,
İ. Fegulyev ona ihanet edenlerin başında geliyordu.
8 Eylül 1774’de Vzenyah’ta yakalanan Pugaçev bir
hafta sonra Yayık kentindeki Çarlık yöneticilerine
teslim edildi. İki bölük ve iki top nezaretinde
Simbirsk’e giden konvoyda, kafese kapatılan Pugaçev’in
yanı sıra birbirlerine zincirlenmiş 200 Kazak
yer alıyordu. 4 Kasım 1774’de Moskova’ya getirilen
Pugaçev günlerce süren sorgulamadan sonra 10 Aralık’ta
Moskova’nın Bolotnoy Alanı’nda kendisine hep bağlı
kalan silah arkadaşlarıyla birlikte asıldı.
Ama bu, artık feodal imparatorluğun da suyunun
ısındığı anlamına geliyordu.
(Sosyalizm ve Toplumsal Mücadeleler Ansiklopedi’sinden
Alınmıştır)
|