Güncel
Şehitlerimiz
Barikat
Kültür
Tarih
Kitaplar
Dizi Yazılar
Görüşler
Linkler
Ana Sayfa
 
Arşiv
Makale Dizini


 

 

58. Sayı - Mart 2008

Kolombiya halkının sevgili evladı, Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri (FARC)’ın merkez komite sekreteryası üyesi ve sözcüsü Comandante Raul Reyes (Luis Edgar Devia Silva), Ordu ve ABD işbirliği ile yapılan bir hava saldırısında 16 gerilla ile birlikte katledildi.
Kolombiya sınırına iki kilometre uzaklıkta Ekvador topraklarında yer alan geçici FARC kampını CIA desteğiyle havadan bombalayan işbirlikçi hain Uribe hükümeti bu büyük savaşçının şehit düşmesini adeta bir kutlama aline dönüştürmüştür. Kolombiya oligarşisinin Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada Comandante Reyes’in füzelerle parçalanmış cesedi teşhir edilmiş ve bu haince eylem işbirlikçi katiller rejiminin en büyük başarısı olarak nitelenmiştir.
Ekvador Devlet Başkanı Rafael Correa’ya göre bölgede en küçük bir çatışma yaşanmamıştır. Correa “görünüşe göre, kuşkusuz yabancı yardım kullanılarak, hayli gelişmiş teknolojik aletler ile FARC grubu geceleyin izlenmiş ve hepsi uykudayken katledilmiş” demektedir.
Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez ise “Gerçek bir devrimci olan Raul Reyes’e saygılarımızı sunuyoruz” derken, Reyes’in öldürülmesini, soğukkanlılıkla hesaplanmış korkakça bir cinayet olarak nitelendirdi. Chavez ayrıca, Uribe’yi suçlayarak Kolombiyalı bu işbirlikçi katilin “yalancı, mafya patronu, uyuşturucu tüccarı ve ABD’nin uşağı olduğunu” söyledi ve Kolombiya sınırına ordu tank birliklerini yığdı.

Raul Reyes: Devrime Adanmış Bir Ömür…
Asıl adı Luis Edgar Devia Silva olan 1948 doğumlu Raul Reyes, FARC’ın 7 kişilik sekretaryasının üyesiydi. FARC’ın sözcülüğü görevini üstlenen Reyes, Marksizm’le Caqueta’daki Nestlé fabrikasında çalışırken başlayan grevle tanışmış, bir süre sendikacılık yaptıktan sonra 1970’te de gerilla hareketine katılmıştı. Yaklaşık 28 yıldır dağlarda savaşan ve örgütün sözcülüğünü yapan Reyes, deneyimli bir komutan olmanın yanında devrimci politikanın iyi bir ustası olarak tanınıyordu.
Daha birkaç sayı önce dergimiz Sosyalist Barikat’ta Reyes’le yapılmış bir röportajın çevirisi yayınlanmış, hatta daha sonra da onun gerilla kampındaki basit, sade yaşam biçimini anlatan gözlemlere yer vermiştik.

Kanla Öğünenler Kan İçinde Boğulacak!
Şimdi Kolombiya oligarşisi CIA desteğiyle yaptıkları bu kirli işten ötürü öğünüp açıklama üstüne açıklama yapıyorlar; bu arada ta Baba İshak’tan, Zapata’dan, Spartaküs’lerden gelen bir geleneği sürdürerek Reyes yoldaşın kanlı cesedini halka teşhir ediyorlar. Göğsünde FARC’ın 42. Yılı anlamına gelen “42 Anos” yazılı tişortuyla Reyes yoldaşın kanlı gövdesi katillerin reklam aracı yapılıyor. Amerikan köpekliğini meslek edinmiş kukla generaller, kokain tüccarı hükümet üyeleri, hayatlarını hırsızlıkla geçirmiş sefil yaratıklar sürüsü onun aziz ölüsünün başında poz verirken bir gerçeği unutmuş görünüyorlar: Kanla Öğünen Kan İçinde Boğulur!
Kolombiya halkı ve dünya halkları Che’nin yaralı bedenini kurşunlayan CIA köpeğini nasıl unutmadıysa Uribe’nin sahte kahramanlarını da asla unutmayacak. Bütün ömrünü yoksul insanların davası için ortaya koymuş bu efsane comandante, bu büyük yoldaş ve 17 FARC gerillası halkların kalbinden asla silinmeyecektir. Kolombiya devrimi bütün kanlı cinayetlere rağmen başarıya ulaşacak ve elbette bu alçakça cinayetin sorumluları da halk mahkemelerinde hesap vereceklerdir.
Devrimci Sosyalist Hareket, kardeşi, ağabeyi, yoldaşı saydığı bu büyük devrimci önderin ve birlikte şehit düştüğü yoldaşlarının yasını tutuyor.
Devrimci Sosyalist Hareket, Deniz Gezmiş’lerden, Mahir Çayan’lardan, Che Guevara’lardan, Amilcar Cabral’lardan, George Habbaş’lardan gelen bu onurlu çizgiyi asla terk etmeyecek, Reyes’in elinde dalgalanan devrim ve sosyalizm bayrağını asla yere düşürmeyecektir.
Kolombiya halkının acısını paylaşıyor ve katillerle hesaplaşma gününün uzak olmadığına olan inancımızı yineliyoruz.

Sosyalist Barikat
3 Mart 2008

Kolombiya gerilla hareketinin en büyük gücü olan Kolombiya Silahlı Devrimci Güçleri-Halk Ordusu (FARC-EP) 1964’te ülkenin Marquetalia bölgesinde yapılan büyük bir köylü katliamından sonra oluştu.
Ağırlıklı olarak köylülerden oluşan ve işçilerin, sendikacıların da katıldığı bir güç olarak FARC-EP giderek büyüdü ve bugün yaklaşık 17 bini bulan gerilla kuvvetleriyle Kolombiya’nın üçte birini kontrol altında tutabilen bir konuma ulaştı.
Rahiplkten gelerek devrimcileşen Camilo Torres’in kurduğu Ulusal Kurtuluş Ordusu (ELN) (ki Che Guevara’nın düşüncelerinden esinlenerek kurulmuştur) ile birlikte şu andaki Kolombiya gerillası 20 bine yakın bir sayıya ulaşmıştır.

Comandante Raul Reyes: “FARC aslında geçmiş Kolombiya hükümetleri ve dünyadaki başka bazı hükümetler tarafından tanınmış olan bir ‘Savaşçı Güç’tür.”

Kolombiya oligarşisi ve ABD emperyalizminin birlikte düzenlediği kirli bir operasyon ime Ekvador topraklarında katledilen Comandante Raul Reyes yoldaş, aynı zamanda FARC’ın bütün dış ilişkilerini ve basına yönelik açıklamalarını organize ediyordu. Aşağıdaki röportaj, onunla yapılan en son görüşme anlamını taşıyor. O yüzden konu tutsakların değiş tokuşu gibi özel ve ayrıntılara ilişkin bir konu olsa da bu söyleşiyi okurlarımıza sunmayı gerekli bulduk. Kaynak: http://www.otravoz.org

FARC liderliğinden Raul Reyes’a e-mail ile ulaşmak hiç de kolay değildi, kayıtlı bir röportaj ise daha zordu. Bu nedenle, gerillanın elindeki tutsakların sağlıkları, hayatta olduklarının kanıtı olan resim ve mektupların etkileri(1) ve silahlı mücadele ve Kolombiya’daki politik durum ile ilgili diğer bazı uzun vadeli konular cevapsız kaldı. İnsani değiş-tokuş konusu bütün ülkeyi ve dünyanın her yerinden insanları uzun suredir meşgul etmekte. Geçen 31 Aralık günü Villavicencio’da, Consuelo Gonzales, Clara Rojas ve Clara’nın oğlu Emanuel’in (2) ortaya çıkmasını bekleyen yabancı gazeteciler görülüyordu, ama bu olay 10 gün sonra gerçekleşebildi. Değiş-tokuş bir çoklarının umduğu kadar kolay değil. Raul Reyes de bunu kabul ediyor ve şu anda ne kamuya açık ne de gizli bir görüşmenin olmadığını söylüyor. Bu konuda insani anlaşmaları destekleyenlerin baskıyı artırmasının güçlü sebepleri var, çünkü bu tür bir çözümün düşmanları 4 Şubat’ta gerçekleşecek olan protesto yürüyüşlerinin(3) askeri kurtarma operasyonlarının ve terörün yolunu açmasını bekliyorlar.

Neden Clara Rojas’ı ve Consuelo Gonzales’ı 31 Aralık’tan önce serbest bırakamadınız?
Raul Reyes: Aslında bunu yapmak istediğimiz halde Uribe hükümetinin askeri birliklerinin bombardımanı ve saldırılarından dolayı mümkün olmadiı Uribe insani değiş-tokuşun ve Kolombiya’daki iç savaşın çözümünün kötü bir düşmanı, öyle ki bir iç savaşın varlığını bile kasten inkar ediyor. FARC için ise en önemli nokta, tutsakları Hugo Chavez ve Senator Piedad Cordoba’ya hayati bir tehlike yaratmadan teslim etme taahhüdünü yerine getirme kaygısıydı.

Consuelo Gonzalez, 30 Aralık günü, kendilerini serbest bırakacak olan FARC gerilla timi ile birlikte bulundukları yerin bombardımana tutulduğunu doğruladı. Bu, Uribe ve General Padilla De Leon’un iddialarının aksini kanıtlıyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Reyes: Paramiliter siyasetin Başkanı Uribe, Clara Rojas ve Consuelo Gonzalez’in serbest bırakılmasını engellemek için elinden geleni yaptı, FARC’ın, hatta (tutsakların bırakılmasında arabuluculuk yapan-çn) Chavez’in bile hile yaptığını ve yalan söylediğini kanıtlamak için uğraştılar. Bunun için de FARC’ın, Chavez’in temsilcisi Ramon Rodriguez Chacin’e tutsakları teslim edeceğini umduğu bölgede hava, kara ve denizden askeri operasyonları artırarak bize tuzak kurmak istedi. Evlerine sağ salim dönmek isteyen heyecan içindeki iki kadın, bombardımanın ve çatışmaların korkunç atmosferini yaşadı. Ordu serbest bırakmayı böyle engellerken, devlet terörizminin hükümeti, Kolombiya ve İspanya’nın çeşitli medya kuruluşlarını da kullanarak Chavez’e, FARC’a ve değiş-tokuşu destekleyen diğer hükümetlere karşı kampanya yürütmekle meşguldü, amaçları tutsak değişimi için gitgide artan kamuoyu desteğini kırmaktı.

FARC, Emmanuel’in durumunu açıklamamakla suçlanıyor, bu konuda tam olarak ne oldu?
Reyes: Voz Okurları ve Kolombiya halkı için, yemeğin, ilaç ve tıbbi müdahalenin her zaman hazır ve nazır olmadığı savaş koşullarında yaşamak zorunda kalan bir çocuğun böylece maruz kaldığı olumsuz etkilerin tekrar altını çizmek istiyorum. Yaşadığımız ortamda her an çatışmalar, bombalamalar, silah sesleri ve havada uçan hükümet uçakları ve helikopterleri var. Bütün bunlar küçük Emmanuel’in yaşamını tehlikeye sokuyordu, bunun için de FARC onu güvenli bir yere gönderme kararı aldı. Ve elbette tam da bu sebeplerle onun yerini önceden açıklamamız mümkün değildi; Mafya, Pentagon ve Beyaz Saray’daki şahinlerle müttefik olmuş oligarşik hükümetin şerefsizlikleri, alçaklıkları ve kirli oyunları ortadayken bunu nasıl yapabilirdik?

10 Ocak’ta tutsakların serbest bırakılması, insani değişim için olumlu bir hava yarattı, ve bazıları şimdi bunun için askerden arındırılmış bir bölge yaratmanın o kadar da gerekli olmadığını söylüyor. FARC bu konuda ne düşünüyor?
Reyes: Hükümetin söylediğinin tam tersine, tutsakların bizim tarafımızdan Chavez’e teslim edilmesi, Florida ve Pradera’da askerden arındırılmış bölgelerin, iki taraftaki tutsakların değiş-tokuşu için ne kadar gerekli olduğunu kanıtlıyor. Güvenliklerini garantiye almadan içimizden birilerini rehinelerimizin ve tutsaklarımızın (ABD’de tutulanlar da dahil), değişimi için anlaşma imzalamaya göndermemiz sorumsuzca olur. Bizim iki tutsağı bırakmamız Uribe hükümetiyle herhangi bir anlaşma sonucunda olmadı ki; yeniden söylüyoruz, Uribe hükümetiyle bütün devlet güçlerinden arındırılmış bir bölge olmaksızın bu konuyla ilgili bir görüşme yapmaya hiç niyetimiz yok.

Chavez’in “Savaşçı Güçler” sınıflandırması sizin için önemli mi? FARC için bunun nasıl bir önemi var? Ve bunun (hükümetin FARC’ı bir “Savaşçı Güç” olarak tanımasının) olabileceğine inanıyor musunuz?
Reyes: FARC aslında geçmiş Kolombiya hükümetleri ve dünyadaki başka bazı hükümetler tarafından tanınmış olan bir “Savaşçı Güç”tür. Örnek olarak Pastrana hükümetiyle yapılan barış görüşmelerini desteklemek için 30 ülkeyi temsil eden 10 ülkeyi verebiliriz. O zaman, 300 tane ordu esirininin serbest bırakılmasını sağlayan insani anlaşmalar imzaladık, hükümetle birlikte Avrupa’yı gezdik, daha sonra da uluslar arası görüşmeleri askerden arındırılmış bölgede yaptık; bütün bunlar konumumuzu reddedilemez bir şekilde, -Chavez’in de gördüğü gibi- ispat ediyor. Şunu da unutmayın; (eski) Başkan Pastrana, komutanımız Manuel Marulanda ile 3 kez bir araya geldi. Hiçbir devlet başkanı “terörist bir grup”la görüşmez. Asıl sorun şu: Uribe Hükümeti kendini, ABD hükümetinin yardımıyla ve onların iflas etmiş “Plan Kolombiya”sından kopya ettikleri samimiyetsiz “Plan Patriota” ile FARC’ı zayıflatmaya ya da ortadan kaldırmaya adamış durumda. Şu anda da delirmiş bir ruh haliyle yenilgiyi kabul etmeyi reddediyorlar, ne kendi kendilerine ne de Beyaz Saray’a yenilgiyi itiraf edemiyorlar! Uribe’nin FARC’a karşı savaşındaki başarısızlığı, George W. Bush’un Irak’taki apaçık basarısızlığına benziyor. Bush da, paramiliter arkadaşı Uribe gibi yenilgiyi kabullenmeyi reddediyor. Hükümet ve dalkavukları ne derse desin, FARC zamanımızın neoliberal modelinin altında en çok ezilenler için bir barışa ulaşmak amacında olan sosyal, ekonomik ve siyasi ilkelere sahip bir politik-askeri örgüttür. FARC yeni bir Bolivarcı Sosyalist Devlet tezini destekliyor, böyle bir devlet Venezuela Başkanı gibi yeni liderler yaratabilir, ki Kolombiya halkı onun tutsakların serbest bırakılması ve Kolombiya’da sosyal adaletin yolunun açılması için gösterdiği çabalara teşekkür etmelidir.

FARC tutsakların insani değiş-tokuşu için bir politik iradeye sahip mi? Hangi koşullarda bunu yapabilir? Sizden yeni tek taraflı jestler bekleyebilir miyiz?
Reyes: FARC olarak tutsak değiş-tokuşu konusunda kesin kararlıyız; bu, Valle de Cauca’daki Florida ve Pradera’nın hemen askeri güçten temizlenmesini gerektiriyor. FARC, Kolombiya’nın devrimci bir örgütü olarak bütün tutsakları özgür bırakmak için gereken her şeyi yapacaktır, özellikle de haksız bir şekilde özgürlüklerinden ve adalet için savaşma hakkından mahrum bırakılmış olan gerilla yoldaşlarımızdan başlamak üzere…


DİPNOTLAR:
(1) FARC’ın elinde uzun süredir tutsak olan Kolombiya’lı politikacılardan bazılarının dünya basınında yayınlanan fotoğraf ve mektupları kastediliyor.
(2) FARC’ın elinde savaş esiri olan Clara Rojas isimli milletvekilinin bir gerilla ile olan ilişkisinden doğan Emanuel adlı çocuğun durumu uzun süre Kolombiya ve dünya basınında spekülasyon konusu olmuş ve daha sonra Emanuel’in FARC tarafından çatışmaların arasında yaşamını yitirmemesi için başkent Bogota’da bir çocuk yurduna gizlice aktarıldığı ve orada yaşadığı açıklanmıştı.
(3) Uribe yanlıları tarafından FARC’ı protesto için yapılan mitingler kastediliyor.

İvan Rios Yoldaş Ölümsüzdür!

Geçtiğimiz hafta, Raul Reyes yoldaş ile birlikte 16 FARC gerillasını katleden işbirlikçi Uribe rejimi bu kez yeni bir cinayete imza atarak FARC'ın yirmi beş üyeli Merkez Komitesini yöneten ve yedi kişiden oluşan Merkez Komite Sekreteryasının en genç üyesi olan Ivan Rios'u da katletti.
Gerçek adı Manuel Jesús Muñoz Ortiz olan İvan Rios, 46 yaşındaydı (19 Aralık 1961) ve FARC'ın barış görüşmelerini yürütüyordu. Ayrıca merkez blokunun komutanıydı. Genellikle köylü ve işçilerden gelme komutanların olduğu FARC'da üniversite gençliğinden gelme ender komutanlardan biriydi. Kendi anlatımına göre Medellin kentindeki ölüm mangalarından kaçarak isyana katılmıştı. ABD Dışişleri Bakanlığı İvan Rios'un başına 5 milyon dolar ödül koymuştu.

Devrimci Sosyalist Hareket, İvan Rios yoldaşı unutmayacak ve kendi şehitler listesine onurla yazacaktır.
Kahrolsun ABD emperyalizmi ve işbirlikçileri!

Yaşasın Devrimci Enternasyonalizm
Sosyalist Barikat
8 Mart 2008



.


 


 

 

 

 

 

sbarikat07@gmail.com
Sosyalist Barikat / Aylık Sosyalist Dergi
Yönetim Yeri: Çakırağa Mah. Abdüllatif Paşa Sk. 4/5 Aksaray-İstanbul
0212 632 23 19