SS: Nablus, Şehit Abu Ali Mustafa Tugayları
gerillalarının güçlü kalesi olarak biliniyor,
bunun sebebi nedir? Ayrıca Batı Şeria ve Gazze’deki
diğer FHKC gerillalarıyla koordinasyon içinde
misiniz?
Şehit Abu Ali Mustafa Tugayları, Filistin’in heryerindedir
ve eğer bazı şehirlerdeki varlıkları diğer bölgelere
oranla daha güçlü ise, bu muhtelif sebeplerden
kaynaklanmaktadır. Bunlardan en önemlisi de; özgürlük
savaşının uzun süreceği ve düşmanın anladığı tek
dilin şiddet olduğuna olan inancımız paralelinde
FHKC’de yürütülen önümüzdeki evreye hazırlıklardır;
buna ek olarak tugayların liderlerinin bir çoğunun
tutuklanması ve katledilmesi; ayrıca örgütümüze
genel olarak uygulanan kuşatmadan kaynaklanan
finansal kısıtlılıktır. Diğer bölgelerdeki gerillalarla
koordinasyona gelince, işgal güçlerinin her yerdeki
kontrol noktalarından ve telefon-internet üzerinden
yapılan iletişimin güvenli olmamasınden kaynaklanan
zorluklara rağmen sürekli bir ilişki ve koordinasyonu
yürütüyoruz.
S: FHKC tarihi boyunca etkili ve güçlü askeri
operasyonlarnı hep sürdürdü. Ancak şu anki intifadada
güçlü ve benzersiz eylemler yapsa da bunlar pek
az duyuldu, bunun sebebi nedir?
Hala etkili ve güçlü eylemlerimiz var, aşağılık
suçlu Zeevi’nin öldürülmesi eylemi ve Kudüs’te,
Tel Aviv’de, Pitah Tikva, Natania ve Kfar Saba’daki
şehadet eylemleri gibi. Tugayların, işgal altındaki
sevgili ülkemizin her köşesinde varlığı ve etkisi
var. Diğer bütün Filistinli grupların da sorunu
olan eylemlerin azlığının aslında birçok sebebi
var; örneğin Apertheid Duvarı’nın da içerdeki
eylemlerin son zamanlarda daha az olmasının sebepleri
arasında yer aldığını söyleyebiliriz. Ancak bu,
eylemlerin hiç olmadığı anlamına gelmez.
S: Finansal gücünüz zayıf ve Siyonistler
tarafından sürekli hedef alınıyorsunuz, içinde
bulunduğunuz bu zor durumla nasıl başediyorsunuz?
Bizler, tugaydakiler, bu yolu seçtiğimizde işgalciler
ve onların işbirlikçileri tarafından hedef alınacağımızı,
şehadetin ve tutuklanmaların her an bizi beklediğini
zaten biliyorduk. Ancak zafere ya da şehadete
kadar yolumuzdan ayrılmayacağız. Siyonistlerin
FHKC’ye karşı durmaksızın yaptığı saldırılardan
ötürü, birçok yoldaşımızı tutuklamalar ya da suikastler
sonucu kaybettik. Yiyecek-içecek gibi günlük ihtiyaçlarımızı
finansal durumumuza göre idare ediyoruz. Halkımız
arasında hala direnişten başka seçenek olmadığını
kavrayan ve imkanları oranından yardımını esirgemeyen
onurlu insanlar var.
S: Salam Fayyad hükümetinin programında
silahlı direnişten hiç bahsedilmiyor, tugayların
bu konudaki görüşü nedir?
Bu hükümet, bizim daha önce de söylediğimiz gibi
ulusal bir hükümet değil, İsrail ve ABD çıkarlarını
korumak için kurulmuş olan bir hükümettir; dolayısıyla
onlar ne derse desin biz kendi istediğimizi yaparız
ve yapıyoruz.
S: İşgalciler ile anlaşma ve ateşkes konularında
sizin pozisyonunuz nedir?
İşgalciler sadece şiddetin dilinden anlarlar ve
şiddet ile alıp götürülen şey, şiddet olmaksızın
geri alınamaz. İşgalciler topraklarımızda olduğu
sürece, direnişimizden vazgeçmeyeceğiz, başkenti
Kudüs olan Filistin devletimizin kuruluşuna kadar...
Geçmiş tecrübeler, anlaşmaların ve barışçıl cözümlerin
ise yaramadığını göstermiştir.
S: Yaşam garantisi ve herhangi bir zarar
görmeyeceğinizin açıklanması halinde silahlarınızı
bırakıp Filistin Yönetimi’ne teslim etmeyi kabul
eder misiniz?
Bağımsız devletimiz kurulana kadar silahlarımızı
bırakmayacağız. Garantilere gelince... Af ve kimseye
zarar vermeme teklifleri boş konuşmadan ibaret.
Biz suçlu değiliz ki af isteyelim. Elimize silahlarımızı
alıp direniş yolunu seçtiğimizde, bunu kendi hayatlarımızı
korumak için yapmadık ki! Biz, haklarımızı ve
çalınmış topraklarımızı geri almak için direnişe
başladık. Şehadete ulaşana ya da kendi devletimizi
kurup haklarımızı geri alana kadar direnişi sürdüreceğiz.
S: Geçtiğimiz birkaç gün içinde bazen diğer
gruplarla birlikte etkili eylemler yaptınız. Diğer
gruplarla bir koordinasyon içinde misiniz? Bu,
tugayların yeni bir taktiği mi?
Evet, Filistin sahnesinde faaliyet gösteren bazı
gruplar arasında koordinasyon var; en başta da
El-Kasım tugayları bulunuyor. Bu koordinasyon
gruptan gruba farklılıklar gosteriyor. Biz ayrıca,
El-Aksa Tugaylarıyla, dört bir yandan gelen kuşatmalara
rağmen hala silahlarını bırakmadan Siyonist işgale
karşı direnişi sürdüren Faris Al Layel gruplarıyla
da koordinasyon halindeyiz. Nablus’taki eski şehirde
hâlâ tüm gücüyle faaliyet göstermekte. Bu işbirliğinin
diğer bütün grupları kapsayacak kadar genişletilmesini
umuyor ve bunun için çabalıyoruz.
S: Son olarak söylemek istediğniz bir sey
var mi?
Bizler, Şehit Abu Ali Mustafa Tugayları olarak,
sevgili ülkemiz Filistin’deki halkımızın sarsılmaz
iradesini selamlıyoruz. Halkımızı daha fazla kararlı
olmaya ve direnişe destek vermeye çağırıyoruz,
çünkü direniş, başkenti Kudüs olan bağımsız devletimizi
kurmak, mültecilerin geri dönebilmesi ve tutsakların
serbest bırakılması için tek yoldur. Ayrıca Hamas
ve El Fetih’teki kardeşlerimizden çatışmaları
sona erdirmelerini ve ulusal çıkarlara öncelik
vermelerini istiyoruz, çünkü halk ve dava bölünmeleri
kaldıramaz. Davamız şu anda hepimizin her zamankinden
daha çok birleşmemizi gerektirecek derecede hassas
bir evrede. Biz, Şehit Abu Ali Mustafa Tugayları
olarak işgale karşı direniş ve halkımızın birliğinin
yeniden kurulması mücadelesinde hep en önde olacağımızı
yineliyoruz. Halkımıza söz veriyoruz, silahlarımız
her zaman işgalciler ve işbirlikçilerine dönük
olacak; biz asla bu yoldan sapmayacağız.
|