Güncel
Şehitlerimiz
Barikat
Kültür
Tarih
Kitaplar
Dizi Yazılar
Görüşler
Linkler
Ana Sayfa
 
Arşiv
Makale Dizini


 

 

57. Sayı - Ocak-Şubat 2008

Adana'da Tutuklama Terörü;
ÇHKM Çalışanı Hasan Yüksel ve
6 Devrimci Keyfi Olarak Tutuklandı
Adana polisi yıllardır sürdürdüğü yasadışı tutumunun bir örneğini de geçenlerde verdi ve yine bir basın açıklamasından devrimci tutuklaması çıkarmayı başardı! Çukurova Halk Kültür Merkezi çalışanı Hasan Yüksel’in de içinde bulunduğu 7 devrimci Kevser Mızrak’la ilgili bir basın açıklaması gerekçe gösterilerek tutuklandılar.
Geçtiğimiz haftalarda Ankara'da polis tarafından basılan bir evde katledilen devrimci Kevser Mızrak bir çok ilde eylemlerle anılmış, polisin katliamı ise protesto edilmişti. Bu amaçla aynı günlerde Adana HÖC tarafından, İnönü Parkı'nda bir çok kurumun destek verdiği bir basın açıklaması gerçekleştirilmişti. Bu basın açıklamasına katılan ve aralarında ÇHKM temsilcisi Hasan Yüksel'in de bulunduğu 7 kişi, haftalar sonra, 22 Ocak 2008 günü saat 06.00'da evlerinden gözaltına alınarak Terörle Mücadele Şubesi'ne götürüldüler. Daha sonra 23 Ocak akşam saatlerinde mahkemeye çıkarılan İHD Adana Şube Başkanı Ethem Açıkalın, Şakirpaşa Temel Haklar Derneği Başkanı Mehmet Bıldırcın, Adana Temel Haklar Derneği Başkanı Şemsettin Kalkan, ÇHKM çalışanı Hasan Yüksel, ESP çalışanı Dinçer Ergün, İlhan Sarıoğlu, Seyhan Sosyal Kültür ve Sanat Derneği çalışanı Hasan Kutlu örgüt üyeliği ve propaganda gibi uydurma suçlamalarla tutuklanarak Kürkçüler Cezaevi'ne götürüldüler.
Bu olay Adana polisi açısından ilk değildir. Adana polisi öteden beri devrimci güçler üzerinde terör estirmek amacıyla tamamen yasal ve meşru eylemlere ve basın açıklamalarına keyfi olarak müdahale etmekte, zorlama tutuklama gerekçeleri yaratmaktadır. Ayrıca sonradan gelen bilgilere göre polis 19 Aralık anması konusunda da aynı tutumu tekrarlamış, bu olayla ilgili de tutuklamalar gerçekleşmiştir.

Baskılar Bizi Yıldıramaz
Adana’da yasadışı gözaltı ve tutuklama saldırıları sürerken bir araya gelen demokratik kurumlar bir basın açıklamasıyla durumu protesto ettiler.
23 Ocak günü saat 12.30'da İnönü Parkı'nda toplanan İHD, KESK, THİV, HÖC, ESP, DTP, SDP, ÇHKM, DHP, THAYD-DER, Alınteri, Mücadele Birliği Platformu, DİP girişimi, BDSP, Kurtuluş, Halkevi ve ÖDP "Basın Açıklamasına Katılmak Suç mu? Baskılar Bizi Yıldıramaz" pankartını açarak sloganlar attılar. Eylemde basın açıklamasını okuyan İHD Şube Sekreteri Mustafa Bağçiçek, saldırı sürecini anlatarak “Polisin son zamanlarda sabahın erken saatlerinde yaptığı ev baskınları çok açık bir keyfiyeti ortaya koymaktadır. Bu keyfi uygulamalar son zamanlarda özellikle en son düzenlenen TMY ve PVSK'nun uygulanması sonucu gerçekleşmektedir… Bizler aşağıda imzası bulunan kurumlar olarak gözaltına alınan arkadaşlarımızın bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz" dedi.


Hrant İçin...
Aynı Yerde Aynı Saatte

Geçtiğimiz yıl katledilen Hrant Dink'i anmak ve cinayeti protesto etmek için binlerce kişi bir araya geldi. 19 Ocak 2008 Cumartesi önce Agos Gazetesi'nin önünde bir araya gelen binlerce kişi, katliama lanetler yağdırdı. Saat 15.00'da duduk dinletisi ile başlayan anma Hrant Dink anısına yapılan saygı duruşu ile devam etti. "Hepimiz Hrant'ız, Hepimiz Ermeniyiz", "Katil Devlet Hesap Verecek", "Türk, Kürt, Ermeni Yaşasın Halkların Kardeşliği" sloganlarının atıldığı buluşmada, Rakel Dink ve Gazeteci Oral Çalışlar bir konuşma yaptı. Konuşmalardan sonra İstiklal Caddesi'ne doğru yürüyen kitle, İşçi Partililerin Türk bayrakları ile yaptıkları provakosyondan sonra, İşçi Partisi binası taşlarken yürüyüş sırasında sık sık "Katil Devlet Hesap Verecek" sloganlarını attı. MHP binasını da taş yağmuruna tutan kitleyi taciz eden polis, yürüyüş sırasında ateş açması sonucu, demiryolu işçisi Kemalettin Yalın'ı, diz kapağından yaraladı. Kemalettin Yalın, Taksim İlk Yardım Hastanesine kaldırıldı. Anma boyunca 15 kişi gözaltına alındı.

Adana'da Hrant Dink Anması
Adana'da bulunan çeşitli demokratik kitle örgütleri, siyasi partiler ve sendikalar, ölümünün birinci yıldönümünde Hrant Dink'i anmak için bir yürüyüş ve basın açıklaması düzenlediler. 19 Ocak cumartesi günü saat 14.30'da 5 Ocak Meydanı'nda biraraya gelen İHD, ÇHKM, KESK, Adana Tabip Odası, ESP, BDSP, TÖP, DHP, Partizan, Alınteri, HÖC, Kurtuluş Dergisi, DİP-Girişimi, Halkevleri, ÖDP, EMEP, DTP, SDP, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Tunceliler Derneği, Tekstil Sen, 78'liler girişimi ve Atak Dergisi okurları, buradan üzerinde Türkçe, Ermenice, Arapça ve Kürtçe "Yaşasın Halkların Kardeşliği" yazılı pankartı açarak Çakmak Caddesi boyunca yürüyüşlerine başladılar. Yaklaşık 250-300 kişilik coşkulu kalabalığın yürüyüşü sırasında halkların kardeşliğini vurgulayan sloganlar atıldı. İnönü Parkı'nda bir basın açıklaması
gerçekleştiren kurumlar, 301. madde aracılığıyla estirilen faşist terörü, Hrant Dink'in önce hedef gösterilip sonra katledilmesini ve ardından katillerin korunması için yapılan çeşitli ayak oyunlarını protesto etti. Ortak basın açıklamasının okunmasının ardından PEN Yazarlar Sendikası adına da kısa bir konuşma yapıldı.

Hrant İçin Mersin’de Anma Eylemi
Bir yıl önce katledilen Hrant Dink, Mersin'de de 21 Ocak 2008 Cumartesi günü saat 14.30'da yapılan bir eylemle anıldı 14.30'da Mersin ÖDP binası önünde başlayan anma Mersin Gazeteciler Cemiyeti önüne kadar yapılan bir yürüyüşle başladı. Mersin'deki demokratik kitle örgütleri ve devrimci kurumlarda eyleme katılırken Mersin DSG de eyleme destek verdi.

Kağıthane'de Kirli Savaşa Karşı Ortak Panel...
2 Şubat 2008 saat 16.00'da Kağıthane Halk Kültür Merkezi'nde sınır ötesi operasyonlara karşı PDD, HKM, Kurtuluş, TÖP, SODAP, ESP'nin ortak örgütlediği bir panel gerçekleştirildi.
Barış Anneleri İnisiyatifi'nden Perihan Akbulut, Yazar Temel Demirer, DTP MYK üyesi Şamil Altan, Kurtuluş Temsilcisi Selahattin Gümüş, ESP temsilcisi Ersin Sedefoğlu ve Halk Kültür Merkezleri temsilcisi Adnan Alin'in panelist olarak katıldığı etkinliğin başında kısa bir film gösterimi gerçekleştirildi. Film gösteriminden sonra panelistler sunumlarını yapmaya başladı.
İlk önce Barış Anneleri İnisiyatifi'nden Perihan Akbulut yaptığı konuşmasında Trabzon'da ya da Diyarbakır'daki bir annenin acısının aynı olduğunu, nerede olursa olsun emekçi çocuklarının öldüğünü belirtti. Akbulut konuşmasına başlarken anadilinde konuşma yapamadığının üzüntüsünü yaşadığını dile getirirken, "Başörtüsünü çok önemli bir şeymiş, daha başka bir mesele yokmuş gibi anlatıp insanları kandırıyorlar" diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Perihan Akbulut'un ardından Yazar Temel Demirer Ortadoğu, Kürt sorunu ve emperyalizmin burada oynadığı kirli oyunların iç yüzü üzerine dinleyenleri bilgilendirdi. Temel Demirer, "Kürt sorunu bir Türkiye sorunu değildir, Ortadoğu ve dünya sorunudur" derken, Kürt sorununun artık yalnızca demokratik bir sorun, bir dil meselesi olarak gören anlayışların mücadeleyi bir yere götürmeyeceğini, sorunu toplumsal bir zeminde ele almanın gerekliliğine değindi. Demirer "Dersimiz tarih ve gerçeği unutmayalım" vurgusunu yaparken, "Sosyalistlerin tabuları yoktur, eğer biz hepimiz Kürdüz diyemiyorsak, silkinmemiz ve durup kendimizi eleştirmemiz gerekir" diyerek konuşmasını noktaladı.
DTP MYK üyesi Şamil Altan, Kürt halkı nezdinde sorunun demokratik ve toplumsal yankılarını, sorunun yalnızca Kürt halkını ilgilendirmediğini belirtti. Altan "Bizler tek kanatla uçamayız, kendi krizimizi aşmanın yolu ancak Türk-Kürt halklarının ortak mücadelesiyle aşılacaktır, gerçekleşecektir" diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Şamil Altan'ın ardından sözü alan Kurtuluş Temsilcisi Selahattin Gümüş, Kürt sorunu ve dünyaya yansımaları, gerçekleştirilen askeri operasyonların bilançoları ve bunların dönüp dolaşıp yine emekçi halka çıkarılan faturalarına değindi. TC'nin şu güne kadar gerçekleştirdiği operasyonların başarılı olmadığı, olamayacağı, bir halkın özgürlük talebinin karşılık bulmadığı taktirde yüzlerce operasyonla bunun değişmeyeceğine vurgu yaptı.
ESP temsilcisi Ersin Sedefoğlu asimilasyon politikalarının, halkların inkarının yansımalarını geçmişten günümüze tarihsel bir sunumla dinleyenlere aktardı.
Son olarak panelistlerden Halk Kültür Merkezleri temsilcisi konuşmasını gerçekleştirdi. "Dünyada Kürt ulusal kurtuluş mücadelesinin bize yüklediği görevleri bilince çıkarmak gerekiyor." diyerek konuşmasına başlayan HKM Temsilcisi Adnan Alin, emperyalizmin uyguladığı böl, parçala ve yönet politikaları ile parçalanan Kürdistan'ın, dayanışma ve mücadelenin enternasyonal dayanışma çerçevesinde ele alınması gerektiği, ulusların kaderini tayin hakkının meşruluğu üzerine vurgular yaparken sunumunu "Yüreğimiz ve bilincimizle Kürdistan halkının yanındayız" diyerek sonlandırdı.
Panele, kısa bir ara verildikten sonra ikinci oturuma geçildi. Panelin ikinci oturumu ise sorular, cevaplar, tartışmalarla devam etti. Kürt sorunu ile ilgili merak edilen birçok konudan, PKK'nin çıkışından günümüzdeki durumuna kadar geniş bir yelpazede sorunlar ve çözümler değerlendirilerek tartışıldı. Yaklaşık iki saat süren panel 18.00'de sona erdi.

Yaşasın Filistin Halkının Haklı Mücadelesi
Gazze'de güvenlik önlemi adı altında artan baskılar sonucu tedavi edilemediği için ölen insanların artık gece uykularımızı kaçırması gerekiyor. İsrail siyonizmi altında ezilen Filistin halkının çığlığı artık kulaklarımızdan çıkmamalı. Bu amaçla Filistin Halkıyla Dayanışma Derneği (FHDD) 26 Ocak 2008 Cumartesi günü saat 11.30'da Taksim Tramvay Durağı'nda bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Eylem Gazze'den gönderilen ve oradaki vahim durumu gözler önüne seren bir mektubun okunmasıyla başladı. FHDD temsilcisi tarafından okunan mektupta artan baskılar, yaşanan sıkıntılar açıkça kendini anlatıyordu. Basın açıklaması sırasında beş dakikalık oturma eylemi gerçekleştirilirken, kitle 'Utanç Duvarlarını Yıktık, Yıkacağız", "Siyonizm Yenilecek, İntifada Kazanacak", "Kahrolsun Amerika Emperyalizmi" sloganları atıldı. FHDD'nin Filistin halkına yönelik yapılan baskılarına karşın ortak sesin duyurulması için bir çağrıda yapıldı.

Guantanamo İşkence Üssü ABD Konsolosluğu Önünde Protesto Ediildi

ABD'nin Küba'nın Guantanamo Körfezindeki askeri üssüne Afganistan işgali sonrasında tüm uluslararası hukuk kurallarını hiçe sayarak tutuklu götürmesinin yıldönümü olan 11 Ocak günü, uluslararası insan hakları kurululuşları tarafından "Guantanamo Üssü Kapatılsın" günü ilan edilmişti. Tüm dünyanın gözleri önünde sürdürülen bu hukuksuzluğa ve işkenceye bir kez daha dikkat çekmek ve bunların sorumlusu olan ABD'yi bir kez daha protesto etmek için Adana İHD'nin çağrısı ile 11 Ocak 2008 Cuma günü Adana ABD Konsolosluğunun önünde bir basın açıklaması gerçekleştirildi. İHD'nin yanı sıra ÇHKM, BDSP, Halkevleri, ÖDP ve Kurtuluş'un katıldığı basın açıklamasında ABD'nin kimileri mahkemelerce aklanmış olan tutsakları hala işkence üssünde tutmaya devam ettiğine dikkat çekildi. 6 yıldır günü belirsiz tutukluluğu devam eden 300 tutsağın, ABD'nin özgürlük ve demokrasi anlayışının tipik bir göstergesi olduğuna dikkat çekilen basın açıklaması sırasında "İşkence Üssü Kapatılsın", "Katil ABD Ortadoğu'dan Defol" sloganları atıldı.

Sosyalist Basın Şehitleri Ölümsüzdür
Bundan 12 yıl önce Alibeyköy'de polisler tarafından dövülerek katledilen Evrensel gazetesi muhabiri Metin Göktepe, 8 Ocak 2008 Salı günü, Esenler Kemer Mezarlığı'nda yapılan törenle, yoldaşları, dostları, meslektaşları ve demokratik kitle örgütleri tarafından anıldı.
Evrensel Gazetesi'nin düzenlediği anmaya, ailesi ve meslektaşlarının yanı sıra ESP, DTP, DHP, HKM, Partizan, PSAKD Esenler Şubesi, Odak, SDP ve SODAP; "Katledilişinin 12. yılında Metin Göktepe'yi anıyoruz. Sosyalist basın şehitleri ölümsüzdür" yazılı pankartla katıldı.
Anma etkinliği Hrant Dink, Musa Anter ve Metin Göktepe şahsında bütün devrim şehitleri için yapılan saygı duruşu ile başladı. Anmada Evrensel Gazetesi, Birgün Gazetesi ve aydınlar adına konuşmalar yapıldı.
Anmada konuşan Metin Göktepe'nin annesi Fadime Göktepe anmaya katılan herkese teşekkürlerini iletti.

Yaşasın Halkların Kardeşliği
5 Ocak 2008 Cumartesi günü 15.00'de Galatasaray Lisesi'nin önünde bir araya gelen devrimci, demokrat kurumlar ortak bir basın açıklamasıyla sınır ötesi operasyonu ile Kürt Halkına karşı yürütülen imha ve inkar politikalarını protesto etti.
Basın açıklamasında "Operasyonlar Durdurulsun / Emperyalizme Ve Şovenizme Karşı Yaşasın Halkların Kardeşliği!" pankartı açılırken, basın açıklamasında “Kürt halkına karşı yapılan askeri operasyonlar durdurulsun, sınır ötesi savaş teskeresi iptal edilsin.
Savaşa ayrılan kaynaklar, asgari ücretin artırılması için, parasız eğitim ve parasız sağlık için kullanılmalıdır" denildi.
Aynı amaçla daha önce 30 Aralık 2007 günü Taksim Tramvay durağında da bir eylem yapan kurumlar, AKP iktidarının bombalardan ve kurşunlardan başka bir çözüme başvurmamasını protesto ederek halkların kardeşliğini savunmaktan başka bir yol olmadığını vurguladılar.

"Adana’da “Edi Bese” Eylemi
Yine 21 Aralık günü DTPye yönelik kapatılma girişimlerini ve mitinglerin yasaklanmasını protesto etmek amacıyla saat 13.00'te İnönü parkında bir araya gelen DTP'liler buradan AKP il binasına bir yürüyüş düzenlediler. Bu eyleme ÇHKM, ESP, Alınteri, BDSP, İHD de destek verdi. Eylemden sonra 3 kişi gözaltına alındı.

Alp Ata Yoldaş Devrimci Kurtuluş Mücadelemizde Yaşayacak!
19 Aralık katliamı birçok yerde protesto edildi. Halk Kültür Merkezleri de gerek ortak eylemliliklerde gerekse kendi yaptığı eylemlerde, 19 Aralık Katliamını protesto etti.
23 Aralık 2007 Pazar günü saat 13.00'de, Büyükbakkalköy Mezarlığı'nda Alp Ata Akçayöz yoldaşı ziyaret eden HKM'liler, 19 Aralık Katliamını protesto ederken, Alp Ata Akçayöz yoldaşı da andılar. "Alp Ata Akçayöz Yoldaş Devrimci Kurtuluş Mücadelemizde Yaşayacak" pankartının açıldığı eylem, Alp Ata şahsında 19 Aralık Katliamında şehit düşen devrimciler tutsaklar ile bütün sosyalizm ve devrim şehitleri adına 1 dakikalık saygı duruşu ile başladı. Saygı duruşunun ardından okunan metinde 19 Aralık operasyonun, devrimci iradeyi teslim alarak sindirmeyi, içeride ve dışarıda insanların devrim ve sosyalizm ufkunu kırmak olduğu belirtildi.
Basın açıklaması okunurken, "Devim Şehitleri Ölümsüzdür", "Yaşasın 19 Aralık Direnişimiz", "Devrimci İrade Teslim Alınamaz", "Alp Ata Yoldaş Yaşıyor, Yaşayacak", "Yaşasın Devrimci Kurtuluş Mücadelemiz", "Mahir, Hüseyin, Ulaş Kurtuluşa Kadar Savaş" sloganları atıldı.Basın açıklaması, Grup Diyar kısa bir müzik dinletisinden sonra bitirildi.
Daha sonra, Maltepe Halk Kültür Merkezi'nde de bir etkinlik düzenlendi. HKM'li bir arkadaşın 19 Aralık ve direniş üzerine kısa bir konuşma yaptığı etkinlikte yapılan konuşmalarda Alp Ata Akçayöz yoldaşın, ölümünün siper yoldaşlığına en iyi örneklerden birisi olduğu söylenirken, 19 Aralık Katliamının, uzun planlar sonucu hayata geçirildiği, herşeyin katliam üzerine kurulduğu anlatıldı. Etkinlik, Halk Kültür Merkezleri Sinema Kolektifi'nin hazırladığı sinevizyon gösterimi ile son buldu.

NURTEPE VE GÜZELTEPE'DE 19 ARALIK KATLİAMI PROTESTOSU
19 Aralık şehitleri bir çok yerde eylemlerle anıldı. Katliamın 7. yıldönümünde Nurtepe'de biraraya gelen devrimci kurumların Cemevi önünden başlattıkları protesto yürüyüşü, polis tarafından engellenince kitle Güzeltepe Meydanı'nda biraya geldi ve eylemi sürdürdü.

Avcılar’da Eylem
19 Aralık 2007 günü Avcılarda bir araya gelen HKM, BDSP ve DHP adına yapılan basın açıklamasında katliamlarla bu ülkenin onurlu devrimcilerini sindirmeyi amaçlayan devletin hedefine ulaşamayacağı vurgulandı. Marmara Caddesi'nde yürüyüşle başlayan açıklamada sık sık sloganlar atıldı.
Açıklamaya DSG ve DTP' de katılarak destek verdi.

DSG Paneli
Avcılar Devrimci Sosyalist Gençlik tarafından düzenlenen "Sürecin Tanıkları Anlatıyor" paneli 23 Aralık pazar günü Eğitim-Sen'de gerçekleşti. Saygı duruşunun ardından DSG Sinema Kolektifi tarafından hazırlanan "19 Aralık-Diz Çökmeden Ölmek ve Kanla Yazılan Tarih" adlı film gösterimi yapıldı. DSG sözcüsü ve dönemin tanıklarından Alev Çevik ve Adnan Alin 19 Aralık’ın politik anlamına ve tarihsel önemine dikkat çektiler. Katılımcıların da söz alması ile sohbet şeklinde devam eden panelin sonunda HKM Sinema Kolektifinin hazırladığı, sinevizyon gösterimi ile etkinlik son buldu.

Bayrampaşa Cezaevi Önünde Protesto

19 Aralık 2007 Çarşamba günü Bayrampaşa Cezaevi'nin önünde üç ayrı eylem yapıldı. 12.30'da İHD üyelerinin eyleminden sonra TUYAB tarafından yapılan eylemi TAYAD’ın eylemi izledi. Saygı duruşu ve anmaların yapıldığı eylemlerde devrimci tutsakların teslim alınamayacağı esas vurguydu.

Dersim’de 19 Aralık Paneli
23 Aralık 2007 Pazar günü DTP, EMEP, HKM, DHP, PARTİZAN, ESP'nin örgütleyicisi olduğu "19 Aralık Katliamı ve Zindanlar" konulu bir panel gerçekleştirildi. Ölüm orucu gazisi Bekir Sıtkı Keçeci'nin de katıldığı panelde devrimci sosyalist geleneğin Kızıldere'den Beylerderesi'ne, Kaypakkaya'lardan, Mazlum'lara, Kemal Pir'lerden Serpil'lere, Sema Yüce'lere dek uzanan tarihi direniş ve 19 Aralık katliamı ve büyük ölüm orucuna değin uzanan tarihsel mirası vurgulandı. HÖC’ün de destek verdiği panel, kararlılık ifadeleriyle son buldu. Bu arada 19 Aralık 2007 Çarşamba günü, Sanat Sokağı'nda bir araya gelen TAYAD'lılar bir basın açıklaması gerçekleştirdi.Açıklamaya DTP, EMEP, HKM, DHP, PARTİZAN, ESP ve çeşitli sendikalar destek verdi.

Galatasaray’da Eylem
18 Aralık 2007 Salı günü, saat 13.00'da Galatasaray Lisesi'nin önünde bir basın açıklaması yapah TUYAB, devrimci tutsaklara kart atma eylemi gerçekleştirdi. Basın açıklamasında, aradan geçen 7 yıla rağmen, tecritin ağırlaştırıldığı belirtildi. Açıklamadan sonra F Tiplerindeki devrimci tutsaklara kart gönderildi.

Adana’da 19 Aralık Protestoları
15 Aralık 2007 günü Adana Ziraat Mühendisleri Odası'nda düzenlenen panelle devletin tecrit politikası bir kez daha teşhir edilerek, devrimci tutsaklar şahsında halka yönelik kapsamlı saldırının boyutları ortaya konulmaya çalışıldı. Panelden sonra protesto takvimi 19 Aralık günü Adana Kürkçüler F Tipi Cezaevinin önüne gidilmesi ile devam etti. 21 Aralık günü ise PTT'ye kadar yürüyen kitle, buradan tutsaklara dayanışma mektuplarını gönderdiler.

 

 

 

 


 
 

 

 

 

 

sbarikat07@gmail.com
Sosyalist Barikat / Aylık Sosyalist Dergi
Yönetim Yeri: Çakırağa Mah. Abdüllatif Paşa Sk. 4/5 Aksaray-İstanbul
0212 632 23 19