Adana'da Tutuklama Terörü;
ÇHKM Çalışanı Hasan Yüksel ve
6 Devrimci Keyfi Olarak Tutuklandı
Adana polisi yıllardır sürdürdüğü yasadışı
tutumunun bir örneğini de geçenlerde verdi ve
yine bir basın açıklamasından devrimci tutuklaması
çıkarmayı başardı! Çukurova Halk Kültür Merkezi
çalışanı Hasan Yüksel’in de içinde bulunduğu 7
devrimci Kevser Mızrak’la ilgili bir basın açıklaması
gerekçe gösterilerek tutuklandılar.
Geçtiğimiz haftalarda Ankara'da polis tarafından
basılan bir evde katledilen devrimci Kevser Mızrak
bir çok ilde eylemlerle anılmış, polisin katliamı
ise protesto edilmişti. Bu amaçla aynı günlerde
Adana HÖC tarafından, İnönü Parkı'nda bir çok
kurumun destek verdiği bir basın açıklaması gerçekleştirilmişti.
Bu basın açıklamasına katılan ve aralarında ÇHKM
temsilcisi Hasan Yüksel'in de bulunduğu 7 kişi,
haftalar sonra, 22 Ocak 2008 günü saat 06.00'da
evlerinden gözaltına alınarak Terörle Mücadele
Şubesi'ne götürüldüler. Daha sonra 23 Ocak akşam
saatlerinde mahkemeye çıkarılan İHD Adana Şube
Başkanı Ethem Açıkalın, Şakirpaşa Temel Haklar
Derneği Başkanı Mehmet Bıldırcın, Adana Temel
Haklar Derneği Başkanı Şemsettin Kalkan, ÇHKM
çalışanı Hasan Yüksel, ESP çalışanı Dinçer Ergün,
İlhan Sarıoğlu, Seyhan Sosyal Kültür ve Sanat
Derneği çalışanı Hasan Kutlu örgüt üyeliği ve
propaganda gibi uydurma suçlamalarla tutuklanarak
Kürkçüler Cezaevi'ne götürüldüler.
Bu olay Adana polisi açısından ilk değildir. Adana
polisi öteden beri devrimci güçler üzerinde terör
estirmek amacıyla tamamen yasal ve meşru eylemlere
ve basın açıklamalarına keyfi olarak müdahale
etmekte, zorlama tutuklama gerekçeleri yaratmaktadır.
Ayrıca sonradan gelen bilgilere göre polis 19
Aralık anması konusunda da aynı tutumu tekrarlamış,
bu olayla ilgili de tutuklamalar gerçekleşmiştir.
Baskılar Bizi
Yıldıramaz
Adana’da yasadışı gözaltı ve tutuklama
saldırıları sürerken bir araya gelen demokratik
kurumlar bir basın açıklamasıyla durumu
protesto ettiler.
23 Ocak günü saat 12.30'da İnönü Parkı'nda
toplanan İHD, KESK, THİV, HÖC, ESP, DTP,
SDP, ÇHKM, DHP, THAYD-DER, Alınteri, Mücadele
Birliği Platformu, DİP girişimi, BDSP,
Kurtuluş, Halkevi ve ÖDP "Basın Açıklamasına
Katılmak Suç mu? Baskılar Bizi Yıldıramaz"
pankartını açarak sloganlar attılar. Eylemde
basın açıklamasını okuyan İHD Şube Sekreteri
Mustafa Bağçiçek, saldırı sürecini anlatarak
“Polisin son zamanlarda sabahın erken
saatlerinde yaptığı ev baskınları çok
açık bir keyfiyeti ortaya koymaktadır.
Bu keyfi uygulamalar son zamanlarda özellikle
en son düzenlenen TMY ve PVSK'nun uygulanması
sonucu gerçekleşmektedir… Bizler aşağıda
imzası bulunan kurumlar olarak gözaltına
alınan arkadaşlarımızın bir an önce serbest
bırakılmasını istiyoruz" dedi.
|
Hrant İçin...
Aynı Yerde Aynı Saatte
Geçtiğimiz yıl katledilen Hrant Dink'i anmak ve
cinayeti protesto etmek için binlerce kişi bir
araya geldi. 19 Ocak 2008 Cumartesi önce Agos
Gazetesi'nin önünde bir araya gelen binlerce kişi,
katliama lanetler yağdırdı. Saat 15.00'da duduk
dinletisi ile başlayan anma Hrant Dink anısına
yapılan saygı duruşu ile devam etti. "Hepimiz
Hrant'ız, Hepimiz Ermeniyiz", "Katil
Devlet Hesap Verecek", "Türk, Kürt,
Ermeni Yaşasın Halkların Kardeşliği" sloganlarının
atıldığı buluşmada, Rakel Dink ve Gazeteci Oral
Çalışlar bir konuşma yaptı. Konuşmalardan sonra
İstiklal Caddesi'ne doğru yürüyen kitle, İşçi
Partililerin Türk bayrakları ile yaptıkları provakosyondan
sonra, İşçi Partisi binası taşlarken yürüyüş sırasında
sık sık "Katil Devlet Hesap Verecek"
sloganlarını attı. MHP binasını da taş yağmuruna
tutan kitleyi taciz eden polis, yürüyüş sırasında
ateş açması sonucu, demiryolu işçisi Kemalettin
Yalın'ı, diz kapağından yaraladı. Kemalettin Yalın,
Taksim İlk Yardım Hastanesine kaldırıldı. Anma
boyunca 15 kişi gözaltına alındı.
Adana'da
Hrant Dink Anması
Adana'da bulunan çeşitli demokratik kitle örgütleri,
siyasi partiler ve sendikalar, ölümünün birinci
yıldönümünde Hrant Dink'i anmak için bir yürüyüş
ve basın açıklaması düzenlediler. 19 Ocak cumartesi
günü saat 14.30'da 5 Ocak Meydanı'nda biraraya
gelen İHD, ÇHKM, KESK, Adana Tabip Odası, ESP,
BDSP, TÖP, DHP, Partizan, Alınteri, HÖC, Kurtuluş
Dergisi, DİP-Girişimi, Halkevleri, ÖDP, EMEP,
DTP, SDP, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Tunceliler
Derneği, Tekstil Sen, 78'liler girişimi ve Atak
Dergisi okurları, buradan üzerinde Türkçe, Ermenice,
Arapça ve Kürtçe "Yaşasın Halkların Kardeşliği"
yazılı pankartı açarak Çakmak Caddesi boyunca
yürüyüşlerine başladılar. Yaklaşık 250-300 kişilik
coşkulu kalabalığın yürüyüşü sırasında halkların
kardeşliğini vurgulayan sloganlar atıldı. İnönü
Parkı'nda bir basın açıklaması
gerçekleştiren kurumlar, 301. madde aracılığıyla
estirilen faşist terörü, Hrant Dink'in önce hedef
gösterilip sonra katledilmesini ve ardından katillerin
korunması için yapılan çeşitli ayak oyunlarını
protesto etti. Ortak basın açıklamasının okunmasının
ardından PEN Yazarlar Sendikası adına da kısa
bir konuşma yapıldı.
Hrant İçin Mersin’de Anma
Eylemi
Bir yıl önce katledilen Hrant Dink, Mersin'de
de 21 Ocak 2008 Cumartesi günü saat 14.30'da yapılan
bir eylemle anıldı 14.30'da Mersin ÖDP binası
önünde başlayan anma Mersin Gazeteciler Cemiyeti
önüne kadar yapılan bir yürüyüşle başladı. Mersin'deki
demokratik kitle örgütleri ve devrimci kurumlarda
eyleme katılırken Mersin DSG de eyleme destek
verdi.
Kağıthane'de Kirli Savaşa
Karşı Ortak Panel...
2
Şubat 2008 saat 16.00'da Kağıthane Halk Kültür
Merkezi'nde sınır ötesi operasyonlara karşı PDD,
HKM, Kurtuluş, TÖP, SODAP, ESP'nin ortak örgütlediği
bir panel gerçekleştirildi.
Barış Anneleri İnisiyatifi'nden Perihan Akbulut,
Yazar Temel Demirer, DTP MYK üyesi Şamil Altan,
Kurtuluş Temsilcisi Selahattin Gümüş, ESP temsilcisi
Ersin Sedefoğlu ve Halk Kültür Merkezleri temsilcisi
Adnan Alin'in panelist olarak katıldığı etkinliğin
başında kısa bir film gösterimi gerçekleştirildi.
Film gösteriminden sonra panelistler sunumlarını
yapmaya başladı.
İlk önce Barış Anneleri İnisiyatifi'nden Perihan
Akbulut yaptığı konuşmasında Trabzon'da ya da
Diyarbakır'daki bir annenin acısının aynı olduğunu,
nerede olursa olsun emekçi çocuklarının öldüğünü
belirtti. Akbulut konuşmasına başlarken anadilinde
konuşma yapamadığının üzüntüsünü yaşadığını dile
getirirken, "Başörtüsünü çok önemli bir şeymiş,
daha başka bir mesele yokmuş gibi anlatıp insanları
kandırıyorlar" diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Perihan Akbulut'un ardından Yazar Temel Demirer
Ortadoğu, Kürt sorunu ve emperyalizmin burada
oynadığı kirli oyunların iç yüzü üzerine dinleyenleri
bilgilendirdi. Temel Demirer, "Kürt sorunu
bir Türkiye sorunu değildir, Ortadoğu ve dünya
sorunudur" derken, Kürt sorununun artık yalnızca
demokratik bir sorun, bir dil meselesi olarak
gören anlayışların mücadeleyi bir yere götürmeyeceğini,
sorunu toplumsal bir zeminde ele almanın gerekliliğine
değindi. Demirer "Dersimiz tarih ve gerçeği
unutmayalım" vurgusunu yaparken, "Sosyalistlerin
tabuları yoktur, eğer biz hepimiz Kürdüz diyemiyorsak,
silkinmemiz ve durup kendimizi eleştirmemiz gerekir"
diyerek konuşmasını noktaladı.
DTP MYK üyesi Şamil Altan, Kürt halkı nezdinde
sorunun demokratik ve toplumsal yankılarını, sorunun
yalnızca Kürt halkını ilgilendirmediğini belirtti.
Altan "Bizler tek kanatla uçamayız, kendi
krizimizi aşmanın yolu ancak Türk-Kürt halklarının
ortak mücadelesiyle aşılacaktır, gerçekleşecektir"
diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Şamil Altan'ın ardından sözü alan Kurtuluş Temsilcisi
Selahattin Gümüş, Kürt sorunu ve dünyaya yansımaları,
gerçekleştirilen askeri operasyonların bilançoları
ve bunların dönüp dolaşıp yine emekçi halka çıkarılan
faturalarına değindi. TC'nin şu güne kadar gerçekleştirdiği
operasyonların başarılı olmadığı, olamayacağı,
bir halkın özgürlük talebinin karşılık bulmadığı
taktirde yüzlerce operasyonla bunun değişmeyeceğine
vurgu yaptı.
ESP temsilcisi Ersin Sedefoğlu asimilasyon politikalarının,
halkların inkarının yansımalarını geçmişten günümüze
tarihsel bir sunumla dinleyenlere aktardı.
Son olarak panelistlerden Halk Kültür Merkezleri
temsilcisi konuşmasını gerçekleştirdi. "Dünyada
Kürt ulusal kurtuluş mücadelesinin bize yüklediği
görevleri bilince çıkarmak gerekiyor." diyerek
konuşmasına başlayan HKM Temsilcisi Adnan Alin,
emperyalizmin uyguladığı böl, parçala ve yönet
politikaları ile parçalanan Kürdistan'ın, dayanışma
ve mücadelenin enternasyonal dayanışma çerçevesinde
ele alınması gerektiği, ulusların kaderini tayin
hakkının meşruluğu üzerine vurgular yaparken sunumunu
"Yüreğimiz ve bilincimizle Kürdistan halkının
yanındayız" diyerek sonlandırdı.
Panele, kısa bir ara verildikten sonra ikinci
oturuma geçildi. Panelin ikinci oturumu ise sorular,
cevaplar, tartışmalarla devam etti. Kürt sorunu
ile ilgili merak edilen birçok konudan, PKK'nin
çıkışından günümüzdeki durumuna kadar geniş bir
yelpazede sorunlar ve çözümler değerlendirilerek
tartışıldı. Yaklaşık iki saat süren panel 18.00'de
sona erdi.
Yaşasın Filistin Halkının
Haklı Mücadelesi
Gazze'de güvenlik önlemi adı altında artan baskılar
sonucu tedavi edilemediği için ölen insanların
artık gece uykularımızı kaçırması gerekiyor. İsrail
siyonizmi altında ezilen Filistin halkının çığlığı
artık kulaklarımızdan çıkmamalı. Bu amaçla Filistin
Halkıyla Dayanışma Derneği (FHDD) 26 Ocak 2008
Cumartesi günü saat 11.30'da Taksim Tramvay Durağı'nda
bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Eylem Gazze'den
gönderilen ve oradaki vahim durumu gözler önüne
seren bir mektubun okunmasıyla başladı. FHDD temsilcisi
tarafından okunan mektupta artan baskılar, yaşanan
sıkıntılar açıkça kendini anlatıyordu. Basın açıklaması
sırasında beş dakikalık oturma eylemi gerçekleştirilirken,
kitle 'Utanç Duvarlarını Yıktık, Yıkacağız",
"Siyonizm Yenilecek, İntifada Kazanacak",
"Kahrolsun Amerika Emperyalizmi" sloganları
atıldı. FHDD'nin Filistin halkına yönelik yapılan
baskılarına karşın ortak sesin duyurulması için
bir çağrıda yapıldı.
Guantanamo İşkence Üssü
ABD Konsolosluğu Önünde Protesto Ediildi
ABD'nin
Küba'nın Guantanamo Körfezindeki askeri üssüne
Afganistan işgali sonrasında tüm uluslararası
hukuk kurallarını hiçe sayarak tutuklu götürmesinin
yıldönümü olan 11 Ocak günü, uluslararası insan
hakları kurululuşları tarafından "Guantanamo
Üssü Kapatılsın" günü ilan edilmişti. Tüm
dünyanın gözleri önünde sürdürülen bu hukuksuzluğa
ve işkenceye bir kez daha dikkat çekmek ve bunların
sorumlusu olan ABD'yi bir kez daha protesto etmek
için Adana İHD'nin çağrısı ile 11 Ocak 2008 Cuma
günü Adana ABD Konsolosluğunun önünde bir basın
açıklaması gerçekleştirildi. İHD'nin yanı sıra
ÇHKM, BDSP, Halkevleri, ÖDP ve Kurtuluş'un katıldığı
basın açıklamasında ABD'nin kimileri mahkemelerce
aklanmış olan tutsakları hala işkence üssünde
tutmaya devam ettiğine dikkat çekildi. 6 yıldır
günü belirsiz tutukluluğu devam eden 300 tutsağın,
ABD'nin özgürlük ve demokrasi anlayışının tipik
bir göstergesi olduğuna dikkat çekilen basın açıklaması
sırasında "İşkence Üssü Kapatılsın",
"Katil ABD Ortadoğu'dan Defol" sloganları
atıldı.
Sosyalist
Basın Şehitleri Ölümsüzdür
Bundan 12 yıl önce Alibeyköy'de polisler tarafından
dövülerek katledilen Evrensel gazetesi muhabiri
Metin Göktepe, 8 Ocak 2008 Salı günü, Esenler
Kemer Mezarlığı'nda yapılan törenle, yoldaşları,
dostları, meslektaşları ve demokratik kitle örgütleri
tarafından anıldı.
Evrensel Gazetesi'nin düzenlediği anmaya, ailesi
ve meslektaşlarının yanı sıra ESP, DTP, DHP, HKM,
Partizan, PSAKD Esenler Şubesi, Odak, SDP ve SODAP;
"Katledilişinin 12. yılında Metin Göktepe'yi
anıyoruz. Sosyalist basın şehitleri ölümsüzdür"
yazılı pankartla katıldı.
Anma etkinliği Hrant Dink, Musa Anter ve Metin
Göktepe şahsında bütün devrim şehitleri için yapılan
saygı duruşu ile başladı. Anmada Evrensel Gazetesi,
Birgün Gazetesi ve aydınlar adına konuşmalar yapıldı.
Anmada konuşan Metin Göktepe'nin annesi Fadime
Göktepe anmaya katılan herkese teşekkürlerini
iletti.
Yaşasın Halkların Kardeşliği
5 Ocak 2008 Cumartesi günü 15.00'de Galatasaray
Lisesi'nin önünde bir araya gelen devrimci, demokrat
kurumlar ortak bir basın açıklamasıyla sınır ötesi
operasyonu ile Kürt Halkına karşı yürütülen imha
ve inkar politikalarını protesto etti.
Basın açıklamasında "Operasyonlar Durdurulsun
/ Emperyalizme Ve Şovenizme Karşı Yaşasın Halkların
Kardeşliği!" pankartı açılırken, basın açıklamasında
“Kürt halkına karşı yapılan askeri operasyonlar
durdurulsun, sınır ötesi savaş teskeresi iptal
edilsin.
Savaşa ayrılan kaynaklar, asgari ücretin artırılması
için, parasız eğitim ve parasız sağlık için kullanılmalıdır"
denildi.
Aynı amaçla daha önce 30 Aralık 2007 günü Taksim
Tramvay durağında da bir eylem yapan kurumlar,
AKP iktidarının bombalardan ve kurşunlardan başka
bir çözüme başvurmamasını protesto ederek halkların
kardeşliğini savunmaktan başka bir yol olmadığını
vurguladılar.
"Adana’da
“Edi Bese” Eylemi
Yine 21 Aralık günü DTPye yönelik kapatılma
girişimlerini ve mitinglerin yasaklanmasını protesto
etmek amacıyla saat 13.00'te İnönü parkında bir
araya gelen DTP'liler buradan AKP il binasına
bir yürüyüş düzenlediler. Bu eyleme ÇHKM, ESP,
Alınteri, BDSP, İHD de destek verdi. Eylemden
sonra 3 kişi gözaltına alındı.
Alp Ata Yoldaş Devrimci Kurtuluş
Mücadelemizde Yaşayacak!
19 Aralık katliamı birçok yerde protesto
edildi. Halk Kültür Merkezleri de gerek ortak
eylemliliklerde gerekse kendi yaptığı eylemlerde,
19 Aralık Katliamını protesto etti.
23 Aralık 2007 Pazar günü saat 13.00'de, Büyükbakkalköy
Mezarlığı'nda Alp Ata Akçayöz yoldaşı ziyaret
eden HKM'liler, 19 Aralık Katliamını protesto
ederken, Alp Ata Akçayöz yoldaşı da andılar. "Alp
Ata Akçayöz Yoldaş Devrimci Kurtuluş Mücadelemizde
Yaşayacak" pankartının açıldığı eylem, Alp
Ata şahsında 19 Aralık Katliamında şehit düşen
devrimciler tutsaklar ile bütün sosyalizm ve devrim
şehitleri adına 1 dakikalık saygı duruşu ile başladı.
Saygı duruşunun ardından okunan metinde 19 Aralık
operasyonun, devrimci iradeyi teslim alarak sindirmeyi,
içeride ve dışarıda insanların devrim ve sosyalizm
ufkunu kırmak olduğu belirtildi.
Basın açıklaması okunurken, "Devim Şehitleri
Ölümsüzdür", "Yaşasın 19 Aralık Direnişimiz",
"Devrimci İrade Teslim Alınamaz", "Alp
Ata Yoldaş Yaşıyor, Yaşayacak", "Yaşasın
Devrimci Kurtuluş Mücadelemiz", "Mahir,
Hüseyin, Ulaş Kurtuluşa Kadar Savaş" sloganları
atıldı.Basın açıklaması, Grup Diyar kısa bir müzik
dinletisinden sonra bitirildi.
Daha sonra, Maltepe Halk Kültür Merkezi'nde de
bir etkinlik düzenlendi. HKM'li bir arkadaşın
19 Aralık ve direniş üzerine kısa bir konuşma
yaptığı etkinlikte yapılan konuşmalarda Alp Ata
Akçayöz yoldaşın, ölümünün siper yoldaşlığına
en iyi örneklerden birisi olduğu söylenirken,
19 Aralık Katliamının, uzun planlar sonucu hayata
geçirildiği, herşeyin katliam üzerine kurulduğu
anlatıldı. Etkinlik, Halk Kültür Merkezleri Sinema
Kolektifi'nin hazırladığı sinevizyon gösterimi
ile son buldu.
NURTEPE VE GÜZELTEPE'DE 19 ARALIK KATLİAMI
PROTESTOSU
19 Aralık şehitleri bir çok yerde eylemlerle anıldı.
Katliamın 7. yıldönümünde Nurtepe'de biraraya
gelen devrimci kurumların Cemevi önünden başlattıkları
protesto yürüyüşü, polis tarafından engellenince
kitle Güzeltepe Meydanı'nda biraya geldi ve eylemi
sürdürdü.
Avcılar’da Eylem
19 Aralık 2007 günü Avcılarda bir araya gelen
HKM, BDSP ve DHP adına yapılan basın açıklamasında
katliamlarla bu ülkenin onurlu devrimcilerini
sindirmeyi amaçlayan devletin hedefine ulaşamayacağı
vurgulandı. Marmara Caddesi'nde yürüyüşle başlayan
açıklamada sık sık sloganlar atıldı.
Açıklamaya DSG ve DTP' de katılarak destek verdi.
DSG Paneli
Avcılar Devrimci Sosyalist Gençlik tarafından
düzenlenen "Sürecin Tanıkları Anlatıyor"
paneli 23 Aralık pazar günü Eğitim-Sen'de gerçekleşti.
Saygı duruşunun ardından DSG Sinema Kolektifi
tarafından hazırlanan "19 Aralık-Diz Çökmeden
Ölmek ve Kanla Yazılan Tarih" adlı film gösterimi
yapıldı. DSG sözcüsü ve dönemin tanıklarından
Alev Çevik ve Adnan Alin 19 Aralık’ın politik
anlamına ve tarihsel önemine dikkat çektiler.
Katılımcıların da söz alması ile sohbet şeklinde
devam eden panelin sonunda HKM Sinema Kolektifinin
hazırladığı, sinevizyon gösterimi ile etkinlik
son buldu.
Bayrampaşa Cezaevi Önünde Protesto
19 Aralık 2007 Çarşamba günü Bayrampaşa Cezaevi'nin
önünde üç ayrı eylem yapıldı. 12.30'da İHD üyelerinin
eyleminden sonra TUYAB tarafından yapılan eylemi
TAYAD’ın eylemi izledi. Saygı duruşu ve anmaların
yapıldığı eylemlerde devrimci tutsakların teslim
alınamayacağı esas vurguydu.
Dersim’de 19 Aralık Paneli
23 Aralık 2007 Pazar günü DTP, EMEP, HKM, DHP,
PARTİZAN, ESP'nin örgütleyicisi olduğu "19
Aralık Katliamı ve Zindanlar" konulu bir
panel gerçekleştirildi. Ölüm orucu gazisi Bekir
Sıtkı Keçeci'nin de katıldığı panelde devrimci
sosyalist geleneğin Kızıldere'den Beylerderesi'ne,
Kaypakkaya'lardan, Mazlum'lara, Kemal Pir'lerden
Serpil'lere, Sema Yüce'lere dek uzanan tarihi
direniş ve 19 Aralık katliamı ve büyük ölüm orucuna
değin uzanan tarihsel mirası vurgulandı. HÖC’ün
de destek verdiği panel, kararlılık ifadeleriyle
son buldu. Bu arada 19 Aralık 2007 Çarşamba günü,
Sanat Sokağı'nda bir araya gelen TAYAD'lılar bir
basın açıklaması gerçekleştirdi.Açıklamaya DTP,
EMEP, HKM, DHP, PARTİZAN, ESP ve çeşitli sendikalar
destek verdi.
Galatasaray’da Eylem
18 Aralık 2007 Salı günü, saat 13.00'da Galatasaray
Lisesi'nin önünde bir basın açıklaması yapah TUYAB,
devrimci tutsaklara kart atma eylemi gerçekleştirdi.
Basın açıklamasında, aradan geçen 7 yıla rağmen,
tecritin ağırlaştırıldığı belirtildi. Açıklamadan
sonra F Tiplerindeki devrimci tutsaklara kart
gönderildi.
Adana’da 19 Aralık Protestoları
15 Aralık 2007 günü Adana Ziraat Mühendisleri
Odası'nda düzenlenen panelle devletin tecrit politikası
bir kez daha teşhir edilerek, devrimci tutsaklar
şahsında halka yönelik kapsamlı saldırının boyutları
ortaya konulmaya çalışıldı. Panelden sonra protesto
takvimi 19 Aralık günü Adana Kürkçüler F Tipi
Cezaevinin önüne gidilmesi ile devam etti. 21
Aralık günü ise PTT'ye kadar yürüyen kitle, buradan
tutsaklara dayanışma mektuplarını gönderdiler.
|