Ortadoğu’nun
ve Filistin’in en iyi tanınan devrimci örgütlerinden
Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC)’nin
tarihsel belgelerinden bölümleri yayınlamaya
bu sayıdan itibaren başlıyoruz. Devrimci sosyalist
hareketin oluşum dönemlerine de denk düşen
bu tarihsel belgelerin okurlarımıza yararlı
olacağını umuyoruz.. Kaynak: FHKC web sitesi. |
Silahlı mücadelenin stratejisi doğal olarak partinin
yapılanma çizgisini etkilemelidir; ki böylece
bu yapı, mücadelenin çıkarlarının ve gereksinimlerinin
üzerinde; partinin yapısını ve örgüt içerisindeki
ilişkileri, önderlik yapısının doğasını, eğitim
malzemesini ve iç işleyişini etkileyecek bir tarzda
temellensin.
Filistin ulusal hareketinin temel hedefi Filistin’in
özgürlüğüdür. Bu amaca silahlı mücadele ve uzun
süreli halk savaşının dışında hiçbir yoldan ulaşılamaz.
Eğer bu gerçeği göz ardı edersek, partimizde ve
politik faaliyetimizde büyük bir sapma meydana
gelir. Savaşmanın ve örgütlülük, seferberlik ve
siyasi faaliyetin zafere giden yolda savaşı güçlendirmek
için gerekli olduğu kitleler tarafından kavranmalıdır.
Başka bir şekilde kitlesel bir Filistin ulusal
hareketi kurmak mümkün değildir. Mücadelenin gereksinimlerini
sağlamak, mücadeleyi savunmak ve mücadelenin kalıcılığını,
devamlılığını ve etkinliğini arttırmak için mücadeleye
sürekli insan sağlamadan bir seferberlik gerçekleşmeyecektir.
Silahlı ve politik faaliyet arasındaki bu diyalektik
ilişki bütünlüğü, çalışmamızda olmazsa olmaz bir
ölçüttür.
Böyle bir Filistin kurtuluş hareketi düşüncesini
birbiriyle iyice kaynaşmış iki cephe üzerinden
(silahlı ve politik faaliyet) inşa etmek, aşağıdaki
konuların örgütsel düzeyde pekiştirilmesi anlamına
gelir:
(1) Savaşı yürüten askeri örgütün olgun
bir politik yapısının olması gerekir. Amacımızı
mekanik anlamda bir askeri yapı inşa etmekle sınırlamak
pek çok risk taşır. Silahlanan savaşçı neden,
kime karşı ve kim için eline silah aldığını bilmelidir.
Kitle ilişkileri üzerine sağlam bir politik perspektif,
savaşçıları devrim güçlerinden yalıtılmalarına
yol açabilecek hatalara düşmekten alıkoyar. Ayaklarını
yere sağlam basabilme imkânını verir. Onların
kısa vadeli politikalardan uzak durmalarını sağlar.
Düşmanın politik sabotaj eylemlerinden korur.
Silahlı gruplarla olan ilişkilerini belirler ve
bu güçleri savaşta yararlı olacak politik bir
kitle hareketi için seferber eder. Politikleşmiş
savaşçı tek başına, halkımız tarafından bugün
yürütüldüğü gibi, uzun ve çetin bir savaşta dayanıklı
olma yeterliliğine sahiptir.
Savaşan kadroların olaylar üzerine devrimci bir
bakış açısı kazanması, bu kadroları Filistin kurtuluş
hareketinin öncüsü yapar ve savaşın sağlamlığını,
devamlılığını ve sapmaz çizgisini garanti eder.
(2) Politik örgütün askeri bir yapıya sahip
olması gerekmektedir. Ancak bu örgütün savaşan
kadrolara yardımcı olduğunu aklımızda tutmamız
gerekir. Bu örgüt bize askeri kadroya ve savaşa
katılacak çok sayıda insanı sağlamalıdır. Ortaya
çıkabilecek en büyük sapma, politik örgütün açık
bir hedef belirlemeden gelişigüzel bir tarzda
inşasıdır. Bu sonuçta bizi savaşan kadroların
bileşik bir parçası olmayan, mücadeleyle olan
ilişkisinin moral ve siyasi avantajlarını kullanmaya
hevesli bir örgütle yüz yüze bırakır. Böyle bir
sapma savaşçı kadrolarla ve politik örgüt arasında
devrim yürüyüşünü olumsuz yönde etkileyen ve politik
örgütü bir destek yerine yük haline getiren büyük
bir çelişki yaratacaktır. Gerçekten savaşa hazırlanmamış
olduğu halde, gerilla eylemlerini savaş giysilerini
ve diğer sembolleri sahiplenen bir kimlik edinmek
amacıyla kendisini savaşla ilişkilendirmeyi tercih
eden bir siyasi örgüt, devrimci büyümenin önünde
bir engel yaratacak ve partiyi siyasi örgüt ile
savaşçı kadrolar sürekli çatışma yaşanan koşullara
mahkum edecektir.
Politik örgüt, savaşa sürekli insan akışı sağlanması
için inşa edilmelidir ve görevi mücadele için
koruma sağlamak olmalıdır (örneğin halk direnişi).
Politik örgüt, savaşan kadrolarla aynı koşullarda
yaşamalıdır ve günlük sürekli görevi mücadelenin
ve savaşçı kadroların hizmetinde yorucu ve sürekli
bir çaba göstermek olmalıdır. Biz bu yolla birleşik
partiyi inşa edebiliriz. Silahlı ve politik eylem
arasındaki herhangi bir ciddi çelişkiden sakınabiliriz.
(3) Partinin önderliği son tahlilde, bir
yandan politik bilinci diğer yandan da savaşa
önderlik edecek kapasiteyi taşıyan askeri-politik
bir önderlik olmalıdır. Politik örgütün sağlam
kararlar alabilmek için savaşçıların ve mücadelenin
bütün sorunları ve koşullarıyla fark edilir bir
şekilde tanışık olmasının ve askeri alanda süregelen
bütün sorunları anlamasının sağlanması için örgütteki
liderlik pozisyonları zaman zaman yer değiştirmelidir.
Diğer yandan askeri örgüt de politik alandaki
bütün problemlere aşina olmalıdır.
(4) Partinin iç eğitimi politik ve askeri
yapıyı aynı zamanda inşa etmeyi amaçlamalıdır.
Politik örgütte verilen askeri eğitim politik
eğitim kadar temel olmalıdır. Aynı şekilde, savaşçı
kadrolara verilen politik eğitim de askeri eğitim
kadar öneme sahip olmalıdır. Önder kadro eğitimi
ise aynı zamanda askeri ve politik eğitim olmalıdır.
(5) Önderliğin temel gayreti, savaşla ilgili
temel noktalara, sorunların çözümüne ve savaşın
seferberliği, sarsılmazlığı ve devamlı gelişimi
için gereksinimlerin karşılanmasına yönelmelidir.
Bütün çabalar (örgütsel, politik, finansal, istihbaratla
ilgili) savaşın yürütülüşü için olmalı ve bütün
bunlar partinin programına, bütçesine ve hareketin
seyrine yansımalıdır.
(6) Partinin iç tüzüğü, askeri ve politik
eylemin birleşip kaynaşması temeline oturmalı,
parti ve onun temel önder kadrolarının varlığı
savaşçıların ve savaş unsurlarının varlığı üzerine
oturtulmalıdır.
Bizim istediğimiz örgütsel tablo; üyelerinin bir
bölümünün savaşta asıl görevi üstlendiği, diğerlerinin
savaşa hazırlanırken, üçüncü bir grubun da savaşı
koruyan ve destekleyen halk direnişini oluşturduğu,
savaşan tek bir partidir. Dördüncü bir grup kitleler
içerisinde çalışır. Bu grup, onlara savaşın önemli
noktalarını açıklayarak savaşa hizmet etmeye yöneltir.
Beşinci bir grup ise savaşa hizmet eden yönetsel,
finansal işleri, istihbarat görevlerini yerine
getirir. Bütün bu gruplar, bütünleşmiş, birbirlerine
bağlanmış tek bir sistem içerisinde, aynı anda
savaştan, örgütten ve politik faaliyetten sorumlu
tek bir önderlik tarafından yönetilen tek bir
örgüttür.
“Her savaşçı bir parti üyesidir ve her parti üyesi
bir savaşçıdır” şiarı bizlere Filistin ulusal
hareketi ve özgürlük mücadelesi görüşümüzle uyumlu
bir savaşçı partinin inşası için önümüzde stratejik
bir yol çizer.
|