Karmaşık günlerden geçiyoruz. Gündem seçimlermiş gibi görünüyor ama süreç seçimle ilgili solun klasik tartışmalarını çoktan aştı. Yaratılan gerginlik her gün yeni boyutlar kazanıyor. Öyle ki, gündem yazısına birkaç kez ekleme yapmak zorunda kaldık; çünkü tam bir “her an her şey olabilir” durumundayız. Seçimler de bu tablo içinde yapılıyor ve aslında giderek klasik önemini yitiriyor. Hem partilerin aynılaşması açısından, hem de ülke üzerinde kabus gibi duran militarist tehdit bakımından.
Bu koşullar altında, ordu ile ilgili yazımız daha fazla önem taşıyor. Gerçekten de, düpedüz bir silahlı parti gibi davranan bu mekanizmanın içeriğini deşmek okurlarımızın kafasının aydınlanması bakımından önemli.
Halk Bülteni tamamen seçime ayrıldı doğal olarak.
Ve elbette Haziran şehitleriyle Betül yoldaş, özel bir yer tutuyorlar dergimizde. Parti ve Kültür sayfamız da aynı konuyla ilgili.
Ayrıca FARC ve Marquez çevirileri okurlarımızın ilgisini çekecektir. Marquez’in Fidel yazısı, belki bir portre gibi görünüyor ama bize sorarsanız bütün genç okurlarımız bu yazıyı 80 yaşında bir adamın yaşam sistemini ve disiplinini anlamak ve ders çıkarmak için okumalılar.
Bu arada, savcılık işini “otomatiğe bağlamış” durumda. Son 5 sayıdır dava açılmayan tek bir sayımız olmadı. Kuşkusuz bunu yadırgamıyoruz; yalnızca duyuruyoruz.
53. sayıda buluşmak kararlılığıyla...