Kolombiya Halkının Devrimci
Silahlı Güçleri-Halk Ordusu (FARC-EP) 1964’de
Marquetalia Köylü Cumhuriyeti’nin ordu tarafından
katliamla ezilmesinin ardından Komünist Parti’den
esinlenen gerillalar tarafından kuruldu. Aynı
yıllarda Ulusal Kurtuluş Ordusu (ELN) da oluştu.
Kuruluşundan günümüze dek geçen süreçte 18-19
bin kişilik bir gerilla gücüne ulaşan FARC,
Kolombiya’nın önemli bir bölümünü de kontrolü
altında tutuyor.
FARC’ın 9. Ulusal Konferans belgelerinden
bir bölümünü okurlarımıza ulaştırmayı önemli
buluyoruz. Çeviri FARC-EP web sitesinden yapılmış
ve bu arada Atılım Gazetesi’nde yayınlanan
Politik Deklerasyon çevirisinden de önemli
ölçüde yararlanılmıştır. |
FARC’ın 9. Konferansı Gerçekleştirildi
Kolombiya halkına, toplumsal ve sosyal örgütlerine,
işçilerine, Kolombiya’daki ve yurtdışındaki FARC-EP’nin
kitleleri ve destekçilerine bu yılın Ocak ayında
Dokuzuncu Ulusal Gerilla Konferansı’nın başarılı
bir şekilde gerçekleştirildiğini bildiririz. Devrimci
kardeşlik atmosferinde bloklar, Birleşik Komutanlıklar,
Özel Cepheler, Öncü Birlikler, Gruplar, Gerillalar,
Müfrezeler, Özel Kuvvetler, Kent Birimleri ve
Taktiksel Birimlerin tam katılımıyla, koalisyonu
için demokratik bir hükümetin başı çektiği yeni
Kolombiya’nın çıkarları planlar ve kararlar etrafında
tam bir ideolojik ve politik birlikle, Kolombiya
ailesinin geniş uzlaşım adına her türlü mücadele
biçiminin birleşimi yoluyla iktidarın fethedilmesinde
politik askeri mücadelenin amaçlarına tam onayla
oy birliğiyle kabul edildi.
Ne başarısız olan Yurtsever Plan ne de Alvaro
Uribe’nin efendisi George Bush ile örgütümüze
yönelik yürütülen daha sonraki askeri imha operasyonları,
Merkez Yüksek Komutanlık Sekreterliği tarafından
hazırlanan tezleri ve merkezi belgeleri tartışmak
ve incelemek maksadıyla yedi ay boyunca gerilla
birimlerinin Merkez Yüksel Komutanlık üyelerinin
beraberinde hareketliliklerini önlemekte başarılı
olamamışlardır.
(…)
Yüksek Merkez Komutanlık Sekreterliği
FARC-EP, Kolombiya dağları, 26 Mart 2007
Büyük Anavatan, Yeni Kolombiya
ve Sosyalizm İçin
9. Konferans Siyasi Deklarasyon
Kolombiya halkına selamlarımızı sunar, gringo
(ABD askerleri) birliklerinin ulusal topraklardaki
artan aşağılık eylemlerine, sivil halkı hedeflediği
açıkça bilinen Kolombiya Planı’nın operasyonlarına
rağmen 9. Ulusal Konferansımızı başarıyla tamamladığımızı
bildiririz.
Şu sonuca vardık ki; bugün de aynen geçen yüzyıl
boyunca olduğu gibi Beyaz Saray, ülkemizdeki siyasi
çekirdeği şekillendiriyor, kendi devlet anlayışını
empoze ediyor, kamu gücünün stratejilerini ve
planlarını detaylandırıyor, Kolombiya’daki ticari
hayatı, finans unsurlarının temellerini ve endüstriyi
de yönlendiriyor ve yönetiyor. Öyle gözükmektedir
ki, çeşitli hükümetler onun önünde dizleri üstünde
secde etmiş haldedir ve başkanlar da gerçek hainler
gibi davranmaktadırlar.
Bugün, 20. yy. boyunca da olduğu gibi, ülke derin
bir krizin içinden geçmekte, bu krizin etkileri,
yozlaşmış bir politik düzenin sonucu olan ekonomik,
toplumsal, askeri ve manevi şiddetin gündelikleşmişliği
yoluyla, zenginleri değil, halkı vurmaktadır.
Üstelik bu düzen, hileli bir seçim sistemi ve
satılmış büyük basın tarafından aklanmaktadır.
Bugün de her zamanki gibi, yerliler, köylüler,
göçmenler ve ceşitli Afrika kökenli toplumlar,
her ne pahasına olursa olsun topraklarına göz
diken toprak sahiplerinin ve diğer büyük mülk
sahiplerinin yasadışı saldırılarına maruz kalmaktadırlar.
Yarım yüzyıl önce olduğu gibi, şimdilerde de paramiliterler
ve devletin faşist çetelerini örgütleyerek uyuşturucu
trafiğinin sonsuz finansmanıyla beslenen iktidar
sahipleri, büyük çiftlik ve para sahipleri, kendilerini
sonsuza kadar hükümette tutmak için halka saldırmaktan
ve halk içersinde terör tohumları ekmekten sorumlu
olan polis ve askeri güçlerle omuz omuzadırlar.
Bu çetelerle polis ve asker siyam ikizi gibidirler.
Tüm bu nedenlerle bugün, yarım yüzyıldır olduğu
gibi, rejimin hukukdışılığı ve devlet terörü,
halkın ayaklanmasını gündeme getirmekte ve Kolombiya
halkının isyan etme kutsal hakkını tüm dünya önünde
meşru kılmaktadır.
Şu anda yürütülmekte olan ve “para-politika” denilen
süreç (çetelerle devletin iç içe geçişi), siyasi
iktidar, militarizm, çürümüş yönetim ve uyuşturucu
trafiği arasındaki derin ve sağlam baglantıları
kanıtlamaktadır. Aynı şekilde Alvaro Uribe’nin
Medellin belediye başkanı, Antioquia valisi ve
Sivil Havacılık şefi olduğu, İsrailli paralı askerlerin
getirildiği ve Convivir’in (korucu sistemi, çn.)
oluşturulduğu dönemde Uribe ile Pablo Escobar
Gaviria, don Berna ve Castaño Gil kardeşler gibi
çeteciler arasındaki bölgesel bağlantıların derin
kökleri, yıllar önce açığa çıkmıştır. Bu utanmazca
bağlaşıklık, 8000 denilen süreç boyunca da gözle
görülür hale geldi. Kolombiya her zaman böyle
kötü yönetilmiştir.
Ralito(1) komedisiyle oligarşi, devlet örgütlenmesine
yerleşmiş olan mafyanın yükselişini gizlemek,
ulusal pazarı onun narko-dolarlarıyla doldurmak
ve kimi çetecilerin yargılanamamasını sağlamak
istiyor. Bu çeteciler, bizzat parlamentodaki paramiliterlerce
ve ulusal hükümet ile Uribecilerin hünerli ve
paha biçilmez yardımıyla onaylanmış bir yasallıkla
korunuyorlar.
Gelenekçi partilerin ve devlet kurumlarının karşı
karşıya olduğu derin kriz ciddi şekilde var olan
ekonomik ve sosyal dengesizliklerin bir yansımasıdır
ve ancak geniş kitleler içinde, bağımsızlık, gerçek
demokrasi, sosyal adalet ve yönetim ahlakı üzerine
kurulu yeni ilişkiler yaratabilirsek aşılacaktır.
Fakat paralı gringo birlikleri ve generalleri
Kolombiya’da kurumları ellerinde bulundurduğu
sürece; paramiliter strateji devletin omurgasını
oluşturduğu ve kamu iktidarının üç kolunda kuklaları
aracılığıyla direktiflerini dayattığı sürece;
Kızılderililerin, Afrika kökenlilerin, yarıcıların
ve emekçi köylülerin topraklarının yağması ve
bununla birlikte de topraklarından atılmaları
sürdüğü müddetçe; neoliberalizm resmi strateji
olduğu ve şu anda ECOPETROL’e yapılmaya çalışılan
türden, -ki bunu bir onur meselesi ve bir kolektif
zenginliğin savunusu eylemi olarak hep birlikte
engellememiz gerekiyor- devlet işletmelerinin
özelleştirilmesi sürdüğü müddetçe; DANE’nin (Ulusal
İstatistik Yönetim Birimi) bir maniplasyon ve
aldatma merkezi olarak çalışmayı sürdürdüğü; yolsuzluk
ve bireysel zenginleşme Kolombiya politikasında
temel yönlendirici olduğu sürece kriz sürecek
ve genişleyecektir.
Kolombiya Devrimci Silahlı Kuvvetleri-Halk Ordusu
(FARC-EP) bu krize yönelik politik çözüm bayrağını
yükseltiyor. Bu çözüm, Kolombiyalıların çoğunluğunun
katılımıyla yeni bir kurumsal inşa temelinde olabilecektir.
Ülkeyi bütün demokratik ve ilerici potansiyelini
kullanmaya yönelten “Yeni Kolombiya İçin Bolivarcı
Platform”da bu yeni kurumsallığın yönünü işaret
etmektedir.
İşte bu kararlılıkla biz, siyasi mahkumların değiş
tokuşu önerimizi yineliyoruz.
Görüşmelerin başlaması için, devletin gerekli
güvenceleri vermesi temeldir. Bunları tanımamak
için öne sürülen gerekçeler, gerçeği kabullenme
kapasitesi olmayan, tutsakların özgürlüğü ve yaşamıyla
pervasızca oynayan hükümetin intikamcı ruhunu
gizlemektedir.
Plan Kolombiya ve Yurtsever Plan başarısız olmuştur
ve sadece gringo hükümetinin varlığını ve kötü
yönetimini kolaylaştırmaya, rejimin sivil karşıtlarına
yönelik baskı ve terörün artmasına, çürümüş yöneticilerin
idari işlerden daha fazla beslenmesine, iletişim
aygıtlarına boyun eğdirmeye ve yaşamı militarize
etmeye hizmet etmiştir.
Dokuzuncu Gerilla Konferansı bir kez daha FARC’ın
demokratik, egemen ve toplumsal adaletin varolduğu
bir Kolombiya için mücadele yönündeki yeminini
tekrarlar. Bu hedefe olan inancımız, şu anki çatışmanın
sıcağında daha da artmıştır. Sekizinci Konferans’ta
kararlaştırılan planların hayata geçirilmesi konusundaki
bilanço olumludur; politik ve askeri gücümüz artmıştır;
ölen, tutsak düşen ya da kaçan gerillalarla ilgili
resmi veriler doğru değildir ve bunlar Kolombiya
halkından saklanamaz. Güçlerimiz tüm ulusal topraklarda
aktiftir ve güçlüdür; ülke ve uluslararası topluluk
bunu bilmektedir.
Politik programımızı kitlelere taşımanın, isteyen
her kesimde günlük eylem ve görevler etrafında
istek ve hayalleri örgütlemenin hayati aracı olarak
“Yeni Kolombiya İçin Bolivarcı Hareket”in yer
altı inşasını geliştirmeye devam edeceğiz.
İktidar ve anavatanın inşası için mücadelenin
vazgeçilmez unsuru olan Gizli Komünist Parti’nin
örgütlenmesi ve güçlendirilmesine ısrarla devam
edeceğiz.
Devlet terörüne, onur kırıcı gringo yönetimine,
iğrenç neoliberalizme, latifundiyacılıktan kalan
izlere ve yolsuzluk kanserine karşı en geniş birliği
sağlamak için çabalarımızı yorulmaksızın sürdüreceğiz.
Farklı senaryolar ve modellerle aynı amaçlar uğrunda
mücadele veren herkesle buluşmaya çalışacağız.
Anavatan için demokratik ve halkçı birlik yolunda
taahhütlerimize uyacağız. Ülkemizde krizden çıkabilmek
için demokratik, yurtsever ve derin halkçı içeriğe
sahip hiç bir gerçek çözüm, FARC’ın katılımı olmaksızın
yürütülemez. Her yerleşim yeri, mahalle, kasaba,
belde vb.nde, toplumun iradesini, kurumsallıktan
güç alarak yalnızca kendi kişisel çıkarı için
çabalayanlara dayatmasını sağlayacak tüm doğrudan
demokrasi modellerini güçlendirme yönelimimizi
koruyoruz. Gerillayı, Bolivarcı militanları, savaş
gazilerini, şehit düsen gerillaların ailelerini,
savaş tutsaklarını, Sonia ve Simon’u, Bolivarcı
çekirdeklerin ve gizli hücrelerin bileşenlerini,
dostlarımızı, değişik halk örgütleri ve mücadele
birliklerinin tüm bileşenlerini, esir değişiminin
ve politik çözümün gerekliliğine ikna olmuş olanları
selamlıyoruz. Onları, Alvaro Uribe’de simgeleşmiş
bulunan, nefretin, savaşların, yalanların, misillemelerin
ve devlet terörünün bu karanlığını aşmak için
çabalarımızı ikiye katlamaya çağırıyoruz. Uribe,
şeffaf ve realist bir davranışta bulunarak, paramilitarizmle
kişisel bağları açıklığa kavuşuncaya kadar istifa
etmeli ve aynı şekilde, paraco(2) çeteciler, belediye
başkanları, valiler ve kongre üyelerince yönlendirilerek
ona akıtılan oyların miktarını açıklamalıdır.
Kıtayı yeniden demokrasi rüzgarlarıyla sarsan
Latin Amerika ve Karayip halklarını selamlıyoruz.
Bağımsız yaşamımıza müdahale etmek isteyen gringolar
karşısında, Kolombiya’dakinden farklı olarak,
bağımsız tavırlarıyla halklarımızın onurunu temsil
eden devlet başkanlarını selamlıyoruz. Latin Amerika’nın
antiemperyalist geleceğini aydınlatan meşale olarak
Kurtarıcı’nın (Simon Bolivar, çn.) düşüncelerini
savunan, birliğin ve mücadelenin sembolü Kıtasal
Bolivarcı Hareketi selamlıyoruz. Kolombiya için,
şu anda olduğu gibi yoksullarla zenginler arası
uçurumu derinleştirme yolunda değil, toplumsal
eşitlik yolunda ilerleyen adil bir devlet inşa
etme uğruna mücadelemizi sürdüreceğiz. En iyi
geleneklerimizi, değerlerimizi ve zenginliklerimizi
savunan, kendi kaderini tayin hakkı için ve 21.
yüzyılın gerçekliklerine uygun bir toplumsal sisteme
ulaşmak için, adalet için, Latin Amerikalı dayanışması
için ve halklarımız için mümkün olan en üstün
mutluluğa ulaşma yolundaki Bolivarcı düşüncenin
gerçekleşmesi için:
Yeni bir Kolombiya, Anavatan(3) ve Sosyalizm bayrağımızdır!
Kolombiya Dağları, Ocak 2007
(1) 2003'te "barış
süreci" adı altında Uribe hükümetinin
paramiliter "Birleşik Özsavunma Örgütleri"
ile imzaladığı anlaşma
(2) Uribe'ye ve paramilitarizmle gizli bağları
bilinen devlet yöneticilerine halkın taktığı
isim.
(3) Anavatan'dan kast edilen, Bolivarcı hareketin
ve anti-emperyalistlerin kıtasal hedefi olarak
Latin Amerika'nrın tamamıdır. |
Başkanlara, Başbakanlara
ve
Devlet Başkanlarına Açık Mektup
Baylar,
Sizinle Başkan Alvaro Uribe Velez’in neden olduğu
Kolombiya halkının soykırımı ve dünyadaki en güçlü
devlet olan ABD hakkında konuşmak istiyoruz.
Kolombiya’nın mevcut hükümeti gayri meşru ve yasadışıdır;
zira narko-paramiliter korku tarafından yönetilmektedir.
Bu kamçılı ülkeden gelen haberler bu iddiayı her
gün doğrular. Kolombiya hükümeti her gün kan ve
kokain ile boyanan bir hükümettir. Bu devlet,
halkın zorla yerinden edilmesi, seçim hileleri
ve paramiliter katliamlara dayalı olarak kurulmuştur.
Paramiliter gansterler kongrenin mevcut üyelerinin
yüksek bir oranının kendileri tarafından seçildiğini
ve kendi yönlendirmelerine itaat ettiğini açıkça
ifşa etmektedirler. Alvaro Uribe’nin yeniden seçilmesini
garantilemek için bu parlamenter çoğunluğun 1991
Anayasasını değiştirdiği de biliniyor. Dışişleri
Bakanı ve Uribe’nin gizli polis şefi paramiliter
bağlarından ötürü hükümetten ayrılmak zorunda
kaldı. Ceza Kurumu Anayasa Mahkemesi’nin ve cezaevine
yollanmaya başlayan Uribista parlemanterlerine
ve valilere karşı olan savcılığın sorumluluğundadır...
Dünyada Uribe kadar başka hiçbir meşru hükümet
olmadığını yalnızca Washington iddia etmektedir.
Yağmacı neo-liberalizm adına, Kolombiya bir cehenneme
dönüştürüldü. Wall Street’in açgözlüleri toplumsal
uyuşmazlığı bastıran ve ulusötesi şirketlerin
talanını koruyan terörist Ulusal Güvenlik Doktrini’nin
yeni versiyonu olan “Demokratik Güvenlik” politikasını
dayattı. Bu politika, ABD’nin yaptığı en son askeri
teknolojinin kullanımı, topraklarımızda Kuzey
Amerika askerlerinin artması, köylüleri öldüren
ve ortadan kaldıran, geçimlik ürünü tahrip eden,
çiftlik hayvanlarını çalan, kimyasal maddelerle
kırsal toprağı tütsüleyen ve nüfusun kitlesel
yerinden edilmesine neden olan Güney Komutası’nın
“Yurtsever Planı” ile pekiştiriliyor. Bu devlet
terörüdür ve Washington’ın talanı devam ettirme
emriyle toprağı harap etmiştir.
Kuzey Amerikalı askeri birlikler Kolombiyayı terk
etmelidir. Onlar bölgenin güvenliği, barışı ve
bağımsızlık için gerçek bir tehdittir. Bu toprakların
her türlü hükümete ve halkımıza karşı saldırganlık
için bir üst olarak kullanılmasını istemiyoruz.
Bu ülkede olup bitenler büyülü gerçekçilik(*)
değildir. Ölümler binlercedir; testerelerle parçalara
ayrılan insanlar fantezi değildir. Kayıplar binlercedir;
4 milyondan daha fazla yerinden edilmiş yerel
sakin bulunmaktadır. Savcılığın bulduğu toplu
mezarlar dört bini aşkındır; kitlesel saldırılarda
150 binden daha fazla insan tutuklanmıştır; bir
başka dilde yargılanmak üzere 500 civarında Kolombiyalı
ABD’ye iade edildi. Uribe ve Bush, Kuzey Amerikalı
ve Kolombiyalı birlikleriyle, paramiliterleri
ve yasalarıyla ve uyuşturucu kaçakçılarından,
iş adamlarından, sığır çiftliği sahipleri ve petrolden,
muzdan aldıkları paralarla ölümün finanse edilmesiyle,
günümüz dünyasında büyük bir insan hakları ihlali
ve en ciddi insanlık krizlerinden birini yarattılar.
Burada yoksulluk, özelleştirme, işsizlik, açlık
ücretleri, dış borçlar artarken toplumsal yatırımlar
savaş tarafından tüketilmiştir ve ülke Serbest
Ticaret Anlaşmalarıyla düzenbazlığıyla iflas ettiriliyor.
Bu korkunç soykırımın belirtisini görmemek imkansızdır.
Dünyadaki demokratik hükümetler politik muhaliflerini
ortadan kaldıran ve bunun dışında yatırımlarına
ve mega projelerine tabi olan bölgelerin yerlilerini
öldüren ya da yerinden eden şiddet içersinde palazlanan
bir rejime desteği ve onayı kesmelidir.
Sayın Başkanlar, Başbakanlar ve Devlet Başkanları:
Kolombiya halkının sizin hükümetlerinizin dayanışmasına
ve saygın ülkelerinizin politik ve toplumsal örgütlerinin
desteğine ihtiyacı var.
Bolivya Başkanı Evo Morales’e, Rio de Janeiro’daki
MERCOSUR zirvesinde Kolombiya halkından yana sözler
söyleyen ve yerinden edilen Kolombiyalıları topraklarına
kabul eden Ekvador Başkanı Rafael Correa teşekkür
ederiz.
Dünya hükümetlerine Kolombiya’da yaşanan toplumsal
ve silahlı çatışmadan politik bir çıkış arayışını
teşvik edecek olan FARC’ın savaşçı karakterini
hükümetinizin onaylamasını istiyoruz. Biz, Washington
ve Bogotá’nın çarpık propagandasının betimlediği
gibi terörist değiliz, biz imparatorluğun ve oligarşilerin
egemenlik politikalarına karşı bir halkın direnişiyiz.
Baskıya karşı başkaldırmaya kalkışan bütün dünya
halklarının evrensel hakkını cisimleştiriyoruz.
Biz kurtarıcı Simon Bolivar’ın fermanına göre
halkı kollayan yeni bir hükümet için mücadele
içersinde olan politik ve askeri bir örgütlenmeyiz.
Çatışmanın diplomatik çözümü yönünde bir adım,
savaşan iki tarafın denetiminde savaş mahkumlarının
insani değişimidir; ancak bu anlaşmayı görüşmek
için bölgeyi askerden arındırmayı reddeden Uribe’nin
körlüğünden dolayı bu başarılamadı.
İnsani değişimin bir barış sürecine kapıları açabileceğine
inanıyoruz; ve politik çözüm yolunda FARC her
zaman ön saflarda hazır olacaktır
Saygılarımızı ve selamlarımızı arz ederiz
FARC-EP Merkez Yüksek Komutanlığı Sekreterliği
9. Konferans
Kolombiya Dağları, Mart 2007
Sonia
ile Dayanışma Cesareti
Sonia bir Kolombiya gerillası,
ABD’ye iade edilmiş bir savaş tutsağıdır
Altı yaşında bir çocuğu olan Sonia 34 yaşındadır.
Bogotá’daki Buen Pastor cezaevinde insanlık
dışı izolasyon koşullarında politik bir
mahkum olarak bütün haklarından mahrum bir
şekilde bir yıl mahkum kaldı.
DEA’nın ve CIA’in Sonia’yı “örgütünü reddetmeye”
zorlama çabalarından sonra Kolombiya hükümeti,
bir yılı aşkın bir süredir bulunduğu ve
tamamen izolasyon içersinde, her gün sadece
bir saat güneş ışığı ve haftada iki banyo
ile yakınlarından ayrı ve dil bilmeden 29
yıllık korkunç bir hapse mahkum edilmiş,
elleri ve ayakları bağlı bir şekilde ABD’ye
teslim etti.
Sonia Kolombiya’ya geri dönme hakkını elde
edene kadar FDIM’nin (Uluslararası Demokratik
Kadınlar Federasyonu) dünya çapında Sonia
ile dayanışma kampanyaları düzenlemesini
istiyoruz
14. Uluslararası
FDIM Kongresi
Caracas, 12 Nisan 2007
Bu karar FDIM’nin genel oturumunda oy birliğiyle
kabul edildi.
|
|