2007 1 Mayıs’ı bir çok olumlu yönüyle tarih sayfalarında
yerini almıştır. Bir ay öncesinden başlayan irade
savaşı 1 Mayıs’a kadar adeta hergün sürmüş, sonucunda
1 Mayıs sabahı kazanan işçiler, emekçiler olmuştur.
2007 1 Mayıs’ının Taksim’de yapılması İstanbul
Valisi tarafından yasaklandı. “Taksim’e çıkanlar
bedelini öder” tehditleri arasında terör estirildi.
Taksim’e çıkmak bir yana “Taksim”deyiz” demek
bile yasaklandı. Afişler toplatıldı, imza standlarına,
basın açıklamalarına müdahale edildi, insanlar
gözaltına alındı.
Devletin estirdiği teröre rağmen , işçilerin,
emekçilerin ve 1 Mayıs’ı örgütleyen tüm güçlerin
ısrarla Taksim’e yönelmesi, saatlerce süren çatışmalarda
yılmadan, korkmadan büyük bir cüret ve inançla
Taksim’i her sokaktan zorlaması ve parçalı da
olsa kitlelerin Taksim’e çıkması önemli bir kazanımdır.
60’a yakın kurumun aldığı kararın arkasında durması,
bu irade birliğinin her türlü tehdide karşı haklı
ve meşru taleplerini savunması ülkemiz siyasi
tarihinde eşine az rastlanır örneklerden biri
olmuştur.
Bu kazanım, Taksim’de sokak sokak çatışanlarındır.
Bu kazanım, Okmeydanı’nda, 1 Mayıs mahallesinde,
Karaköy’de, Fındıklı’da, Kabataş’ta, Beşiktaş’ta,
Barbaros bulvarı’nda, İstiklal caddesi’nde ve
İstanbul’un birçok yerinde polisin azgınca saldırılarına
karşı ısrarla barikatları zorlayan, Taksim’e yönelen
devrimcilerin, demokratların, yurtseverlerindir.
Bu kazanım, Türkiye’nin dört bir yanından Taksim’e
gelmek için yola çıkan, önleri kesildiğinde Kurtköy’ü
bir direniş mevzisine dönüştürenlerindir. O gün
kalbi Taksim çoşkusuyla atan, Taksim’i bir irade
savaşı olarak gören ve bu bilinçle, inançla Taksim’e
yüklenen tüm güçlerindir.
2007 1 Mayıs’ı göstermiştir ki, hiçbir hak bedelsiz
kazanılmaz. Bu ülkede bedel ödemeden kazanılan
tek bir hak yoktur. Ve hak almak öncelikle mücadelenin
meşruluğuna inanmaktan geçer. Kitleler kendi güçlerine
güvendiği sürece, fiili ve meşru bir mücadele
hattı izlediği sürece kazanımları daha da büyük
olacaktır. Çünkü statükoyla, icazetle verilmeye
çalışılan “mücadele”yle işçilerin, emekçilerin
mücadelesi gelişmez, tersine geriler. 2007 1 Mayıs’ı
kitlelerin taleplerinin yasalarla sınırlandırılamayacağını
çok net bir şekilde göstermiştir. Mücadelenin
meşruluğunu, taleplerin haklılığını ne panzerler,
ne gaz bombaları nede coplar, ne de yasaklar engelleyebilmiştir.
İstanbul 1 Mayıs günü yasak şehre dönüştürülmüş,
çok yalın haliyle devlet terörü uygulanmıştır.
Toplu taşıma araçlarının seferleri iptal edilmiş,
köprüler tek şeride düşürülmüş, insanlar işine,
okuluna gidememiş, bir bütün olarak İstanbul halkı
mağdur edilmiştir. Resmi olarak 1051, toplam 4000
devrimci demokrat, yurtsever çeşitli biçimlerde
gözaltına alınmıştır. Gaz bombasıyla, mermiyle,
copla yaralanan insanlarımızın sayısı belli değildir.
İbrahim Sevindik isimli insanımız, kahvede otururken
polisin kullandığı gazdan etkilenerek yaşamını
yitirmiştir. Bu bir vahşettir, devlet terörüdür.
İşte tüm bu saldırganlığa rağmen yılmayan, devlet
terörüne boyun eğmeyen kitleler Taksim’e çıkma
iradesini göstermişlerdir. Önemli olan, altı çizilmesi
gereken budur. Taksim 1 Mayıs alanıdır!
İçişleri bakanı ve vali “77’de olduğu gibi provokasyon
ihbarı aldık” diyorlar. Ve uyguladıkları terörü
bununla açıklamaya çalışıyorlar. 77’de provokasyonu
düzenleyenler bugün çok daha net görülmüştür.
Bu zulmü uygulayanlardır 77’nin failleri. Önlem
alınması gereken, işçiler emekçiler değil, bizzat
provokasyonu gerçekleştiren devletin kolluk güçleridir.
Devrimci 1 Mayıs Platformu 2007 1 Mayıs’ın örgütleme
sürecinde aktif rol almıştır. Kitlesel, birleşik,
devrimci bir 1 Mayıs için çaba harcamıştır. Hem
tertip komitesi içinde yer almış hem de tek tek
sendikalarla, DKÖ’lerle görüşüp, defalarca toplantılar
düzenleyerek Taksim iradesini güçlendirmiştir.Taksim
iradesinin şekillenmesinde önemli bir payı vardır.
Bileşenlerinden EHP’nin 30 Nisan günü ikna edici
bir gerekçe sunmadan platformdan çekilmesi, platformun
zaafı değil EHP’nin kendi çelişkisidir. 60 kurumun,
işçi sınıfının bilincinde çok önemli bir yerde
duran Taksim’de 1 Mayıs kutlama iradesine rağmen,
TÜRK-İŞ’in Kadıköy’de miting düzenlemesinin neye
hizmet ettiği çok açıktır. Böyle bir mitinge katılan
başta EMEP olmak üzere tüm kurumların bu tavrının
birleşik, kitlesel, devrimci bir 1 Mayıs’a hizmet
etmediği ortadadır. Platform bileşenlerinden KÖZ’ün
platforma bilgi vermeden Kadıköy mitingine katılmasının
kabul edilebilir hiçbir yanı yoktur. Aşağıda imzası
bulunan platform bileşenleri tarafından bu durum
mahkum edilmiştir.
DİSK geçmiş yıllara oranla ortak iş yapma konusunda
daha açık davranmaya çalışmıştır. Ancak bir çok
noktada ortak iş yapmayı zedeleyen tavırlara girmiş,
Taksim hassasiyeti nedeniyle platformumuz bu tür
tavırları bir ayrışma nedeni olarak ele almamıştır.
Örgütleme komitesinin biçimi-işleyişi, 60’a yakın
kurumun neredeyse tamamının Mecidiyeköy’de toplanalım
dediği bir noktada bir gün içinde karar değiştirip
Dolmabahçe kararı alması, bu kararın talihsizliğinin
1 Mayıs sabahı bedellerin ağırlığı ile yaşayarak
görülmesi, 1 Mayıs şehitlerinin anmalarındaki
tavrı ve son olarak ta hiçbir şekilde ortaklaşamayacağımız
bir metni mitingin ortak metni diye önümüze koymaları,
hassasiyetlerimizi gözetmemeleri, 1 Mayıs günü
yaşanan binlerce gözaltıya yeterli duyarlılığı
göstermemeleri DİSK’in önemli eksiklikleridir.
Genel olarak ise DİSK’in her ne nedenle olursa
olsun Taksim kararının arkasında durması, devletin
tehditlerine boyun eğmemesi anlamlı bir adımdır.
2008 1 Mayıs’ının bu değerlendirmeler ışığında
örgütlenmesi ve kutlanması gerektiğini düşünüyoruz.
Sonuç olarak, 2007 1 Mayıs’ı işçi ve emekçilerin
hanesine yazılan önemli bir kazanımdır. Devrimci,
demokrat, yurtseverler ve kitleler üzerinden önemli
moral değerler yaratmıştır. Birleşerek ve meşruluğumuza
olan güvenle yapılan her işin kazanımla sonuçlanacağını
bir kez daha gördük. Bu birliktelik ve meşruluğumuzla,
1 Mayıs’ın resmi tatil ilan edilmesinin, 2008
1 Mayıs’ının Taksim’de örgütlenmesinin önünde
hiçbir engel yoktur.
Platformumuz bu hedefle 2008 1 Mayıs’ının örgütlenmesinde
üzerine düşen sorumluluğu yerine getirecektir.
ALINTERİ, KALDIRAÇ. HÖC. HKM. PDD, ODAK, DHP,
BDSP, ÇAĞRI DERGİSİ, ÖZGÜRLÜK DERGİSİ
|