Güncel
Şehitlerimiz
Barikat
Kültür
Tarih
Kitaplar
Dizi Yazılar
Görüşler
Linkler
Ana Sayfa
 
Arşiv
Makale Dizini


 

 

51. Sayı - Mayıs 2007

Taksim Yeniden 1 Mayıs Alanı Oldu!
1977 katliamının 30. yılında 1 Mayıs yeniden Taksim alanına taşındı. 1 Mayıs 2007, bütün pratik organizasyon eksikliklerine karşın, Türkiye devrimci hareketinin neredeyse tümünün Taksim iradesinin arkasında durduğu bir devrimci eylem günü oldu. Gün boyunca süren irili ufaklı onlarca çatışma ve nihayet öğle sıralarında Taksim alanı ve çevresinde yaşanan eylemlilik süreci, gelecek süreç açısından umut verici oldu.
Halk Kültür Merkezleri ve Devrimci Sosyalist Gençlik, işçi sınıfının birlik, mücadele, dayanışma gününde Taksim Meydanı’ndaydı.
İşçiler, emekçiler, ezilenler, kadınlar, gençler, öğretmenler, memurlar, işsizler, yoksullar, devrimciler, sosyalistler, yurtseverler, 1 Mayıs 2007 Salı günü, işçi sınıfının birlik ve mücadele günü için sabah erken saatlerden itibaren Dolmabahçe, Kabataş ve Beşiktaş'ta yerlerini almaya başladılar, daha doğrusu yoğun kuşatmayı yarmaya çalıştılar. Bu arada Türk-İş ve Hak-İş'in devletin de siparişiyle yapılan Kadıköy başvurusu ve son derece cılız mitingi söz konusuydu.
İşçi sınıfının yeniden Taksim'e çıkma iradesi, bu kez egemen sınıfları iyice telaşa düşürmüştü. Öyle ki, birkaç gün önce yapılan Genelkurmay destekli mitinge bedava otobüs sağlayanlar, şehri cehenneme çevirdiler. 1 Mayıs kutlamalarını engellemek için, 30 Nisan 2007 Pazartesi gününden itibaren her tarafta kurulan arama noktaları, her bölgede yapılan kimlik sorguları ile başlayan 'hazırlıklar' 1 Mayıs 2007 Salı günü sabah saat 04:00'ten itibaren, İstanbul Valisi Muammer Güler ve Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'ın yönetiminde Taksim, Tepebaşı, Şişhane, Beşiktaş, Dolmabahçe, Eminönü, Karaköy, Tophane, Fındıklı, Kabataş, Boğaziçi Köprüsü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün bulunduğu bölgelerin tamamına polis barikatlarının kurulmasıyla sürdü. İstanbul bir bütün olarak ablukaya alındı. Taksim meydanına polis barikatlarının yanında 500 civarında asker de sabah 06:50 saatlerinde getirildi.
Kolluk kuvvetleri tarafından İstanbul'un Edirne ve Gebze girişlerine de barikatlar kuran polis, sabah İstanbul'a 1 Mayıs kutlamaları için gelen eylemcileri yollarda durdurdu. İstanbul'a girişleri engellemek için polis Yalova'dan gelen vapurları iskeleye yanaştırmadı. Edirne tarafından gelen otobüsler ise polisin kurduğu barikatlarda durduruldu ve kente sokulmadı.
Sabah saat 07.30'dan itibaren Taksim, Dolmabahçe, Kabataş, Beşiktaş yönüne giden tramvay, şehir içi otobüsleri, taksi dolmuşlar, deniz otobüsleri seferleri iptal edildi. 07.30'a kadar yapılan seferlerde ise bütün araçlar durduruldu ve içinde şüpheli olarak görülen herkes polis tarafından gözaltına alındı.
"Provokasyonu engellemek" adına İstanbul valiliği ve emniyet müdürü şehirde fiili bir 'OHAL' uygulaması başlattı. Sabahleyin işine giden, 1 Mayıs'ı kutlamak için alana gitmek isteyen herkes 'terörist' kabul edildi. Beşiktaş'taki, Taksim'deki işine gitmek isteyen İstanbullular Eminönü'nden, Beşiktaş'tan itibaren yürümeye başladılar ve bu yürümeler esnasında en az bir kere kimlik sorgusuna ve üst aramasına maruz kalan, hatta sık sık gazla karşılaşan, cop yiyen insanlar polisin baskıcı tutumunu protesto etti.

1 Mayıs Düzenleme Komitesi Gözaltında
Sabah saat 06.30 gibi Beşiktaş'ta toplanmaya başlayan '1 Mayıs Düzenleme Komitesi', saat 07.15 sularında Beşiktaş çarşısından yürümeye başladı. En önde taşınan çerçeve şeklindeki çiçeklerden oluşturulmuş '1 Mayıs' yazılı çelenkle yürüyen düzenleme komitesi 07.30 civarında Dolmabahçe meydanına ulaştı.
Polisin telaşlı tutumuna karşılık çok soğukkanlı olan düzenleme komitesi, müdür yardımcısının gelmesini ve onunla konuşmak istediklerini söyledi. Hiçbir şekilde konuşmayan polis, 100 kadar çevik polisle düzenleme komitesini ablukaya aldı. Gözaltı otobüsüne kadar kordon oluşturan polis, aralarında HKM temsilcisinin de bulunduğu tertip komitesini tartaklayarak gözaltına aldı.

Sokakta Yürüyenler Gözaltında
Eylemcilerin saat 09.30 ile 10.00'da toplanmaya başlayacakları alanların hepsine barikat kuran, yığınak yapan kolluk kuvvetleri, belirli bir toplanma olmadığı için özellikle Eminönü, Karaköy, Tophane, Fındıklı, Kabataş ve Dolmabahçe hattında yürüyen bir çok kişiyi kimlik sorgusuna aldı. Üzerleri aranan ve kimlik sorgusuna tabi tutulan pek çok kişi bırakılmadan gözaltına alındı.
Polisin baskıcı tavrı o kadar pervasızdı ki, sokakta yürüyen, mavi, sarı yada kırmızı renkte şapka takan kişiler, DİSK'in şapkasını takarak yolda yürüyen işçilerin hepsi hemen polis kordonu altında gözaltına alındı.

Eylemciler Beşiktaş'ta Toplandı ve Çatıştı
Saat 09:00 civarında Beşiktaş'ta onarlı on beşerli gruplar halinde ara sokaklarda toplanmaya başlayan eylemciler binlerce kişiye ulaştı. "İnadına Taksim", "İnadına 1 Mayıs", "Yaşasın 1 Mayıs" sloganları ile yan yana gelen eylemciler Beşiktaş meydanına doğru yürümeye başladılar. Polisin sert saldırısına karşılık veren eylemciler Barbaros Caddesi üzerinde çatışarak geri çekildiler.
Saldırı karşısında eylemciler geri çekilirken, polis gözaltına aldığı bazı eylemcileri Beşiktaş meydanında bulunan 'Tansaş'a sokarak içeriye onlarca biber gazı attı. Tansaş'ın önünde bulunan kanlar çatışmanın ne kadar sert olduğunun göstergesiydi.
Ara sokaklara dağılan eylemcilerin arkasından polis, Beşiktaş'a gelen en merkezi yollardan biri olan Barbaros caddesinin her sokak başına yaklaşık 30 - 40 polis yerleştirerek barikat kurdu. Barbaros caddesinin köprü girişine de polis yığınağı yapıldı ve panzerler bekletildi. Bu arada sokaklardan ve çarşı içinden sürekli olarak barikatı yarma girişimleri gerçekleşiyor ve hepsi de çatışma ve gözaltılarla sonuçlanıyordu.

Polisin Saldırıları Yoğunlaşıyor
Beşiktaş'ta bütün bunlar yaşanmaya devam ederken polis, Dolmabahçe ve Kabataş'ta toplanan gruplara da saldırmaya başladı. Her toplanma girişimi panzerlerden sıkılan su ve gazla karşılaştı ama buna karşın eylemciler her seferinde yeniden yürümeyi denediler. Bunun üzerine gruplar Barbaros Caddesi çevresine doğru kaymaya başladılar. Meydana inemeyen kitle ara sokaklarda daha büyük gruplar oluşturmaya başlayınca polis Barbaros caddesi üzerindeki barikatı kaldırmadan ara sokaklara da saldırmaya başladı.
Uzun kovalamacaların yaşandığı ara sokaklarda çatışmalar yer yer Fulya'ya kadar sürdü.
Halk Kültür Merkezleri ve Devrimci Sosyalist Gençlik Barbaros Caddesi’nde
Valiliğin günler öncesinde yaptığı izin verilmeyecek açıklamalarını göze alan ve temsilcileri ile alandaki çatışmaları izleyen Halk Kültür Merkezleri kararlaştırılan saatte bir araya geldi. Barbaros caddesi üzerinde bulunan Yıldız Teknik Üniversitesi'nin karşı durağında, Devrimci Sosyalist Gençlik ve diğer bölgelerden gelen HKM emekçileri toplanarak bayraklarını açtı. Saat 09.45'de sloganlar atarak caddeden inmeye başladı.
"Yaşasın 1 Mayıs/Biji Yek Gulan", "Ya Özgür Vatan Ya Ölüm" sloganlarıyla caddeden Beşiktaş'a doğru inmek isteyen HKM ve DSG, karşılarında bekleyen polis barikatına doğru yürümeye başladı.
Barikatta yaşanan çatışma sonrasında HKM ve DSG'liler ara sokaklara doğru geri çekildiler. Geri çekilme esnasında çatışma için gönderilen iki çevik kuvvet otobüsü taşlandı ve camları kırıldı. Aynı zamanda polislerle yaşanan çatışmalarda göz altına alınmak istenilen bir HKM'li polisle yaşanan arbede sonrasında geri alındı.
Yere düşen bir DSG üyesi polisler tarafından çok sert bir şekilde dövüldü. Bir HKM'li de olay yerinde gözaltına alındı. Daha sonra ara sokaklarda ve başka yerlerde de toplam 6 HKM'li gözaltına alındı.

Polis Saldırıları Sürüyor, Toplanmalar da!..
Geri çekilen HKM ve DSG Beşiktaş'ın ara sokaklarında toplanmaya başladıklarında, Barbaros Bulvarı ve Beşiktaş civarında yer yer çatışmalar sürüyordu ve yine aynı saatlerde Kabataş ve Dolmabahçe'de de toplanan eylemciler saldırı altındaydı.
Sonuçta, belirli bir düzen içinde toplanmasına fırsat verilmeyen kitle, çoğu zaman kendi inisiyatifini koyarak bulunduğu her alanda toplandı ve takip edemediğimiz onlarca çatışma yaşandı.

DİSK Dolmabahçe'de
Yaşanan onlarca çatışmaya rağmen, polis bütün kitleyi dağıtmaya çalıştı. Ancak DİSK'in saat 11.30 civarında Dolmabahçe'de toplanması engellenmedi.
Süleyman Çelebi'nin bir konuşma yaptığı Dolmabahçe'de, İstanbul valiliğinin estirdiği terör kınandı. Yapılan konuşmalar sonrasında polisin "yürüyemezsiniz" demesine rağmen kol kola giren işçiler, siyasetler, demokratik kitle kuruluşlarının 600'e yakın üyesi yürüyüşü gerçekleştirdi.

İşte 1 Mayıs İşte Taksim
Gümüşsuyu'ndan yürümeye başlayan kitle Taksim meydanına ulaştığında sloganların duyulmasıyla birlikte, Taksim'e çıkmayı başaran devrimci yapılar, tek tek bireyler, devrimciler, işçiler hepsi bir araya geldiler ve Kazancı Yokuşunda uzun süre "İşte 1 Mayıs İşte Taksim", "Yaşasın 1 Mayıs", "Gözaltılar Serbest Bırakılsın" sloganları atıldı.
HKM ve DSG emekçileri burada sayıları 2-3 bine ulaşan kitleyle buluşarak eylemdeki yerlerini aldılar.
Polisin ablukaya aldığı eylemciler yaklaşık 2 saat kaldıkları Taksim Meydanından Gümüşsuyu'na doğru slogan atarak ilerlediler. Yurtsever Cephe açtığı pankartın arkasında Gümüşsuyuna kadar sloganlar atarak dağıldı.

Yeniden Taksim
Dolmabahçe ve Beşiktaş'ta yaşanan çatışmalar sırasında Taksim'e çıkmayı başaran yaklaşık 2 bin kişiye yakın kitle İstiklal caddesinde bir araya gelerek yeniden yürümeye başladı. Devrimci gruplardan oluşan bu kitlenin önemli bir bölümü, sabahtan beri yaşanan çatışmalardan ötürü pankart ve bayraklarıyla eyleme gelememişti. Yürüyüş esnasında Kaldıraç, Alınteri, BDSP pankartları ve HKM, Halkevleri, ESP bayrakları açıldı.

Meydana İzin Yok
İstiklal caddesinden yürüyüşe geçen kitle, Taksim meydanının girişinde polis barikatında durduruldu. Slogan atarak protestolarına devam eden kitleye, meydanda dağınık halde bekleyen eylemcilerin destek vermesiyle polis arada kaldı.
Kitlenin buluşması engellendi. Yaklaşık 1 saat boyunca süren pazarlıklar sonuç vermedi. Polis kitleye yüzlerce gaz bombası ve iki ayrı panzerden sıktığı tazyikli su ile saldırmaya devam ederken, eylemciler de taşlar, sopalar, sapanlar ile polise karşılık vermeye çalıştılar.
Ancak yavaş ilerleyen polis, çok fazla gaz atarak kitleyi geri çekilmeye zorladı. Ara sokaklara ve tünele doğru çekilen kitle, çatışmayı sürdürdü.

E-5 Otoyolunda 1 Mayıs Kutlaması
Taksim Meydanındaki kutlamaların arkasından Devrimci Sosyalistler 1 Mayıs kutlamasına E-5 otoyolunda devam etti.
1 Mayıs 2007 Salı günü Taksim'de yapılan kutlamaların arkasından devrimci sosyalistler, 1 Mayıs kutlamasına Nurtepe - Güzeltepe arasında kalan E5 otoyolunu kapatarak sürdürdü. Saat 20.00 sularında 35 - 40 civarında yüzü kırmızı fularla kapalı devrimci sosyalist E-5 otoyoluna inerek, yolu ulaşıma kapattı.
Yolda bulunan ambulansın geçmesi sonrasında yolun üzerinde ateş yakıldı ve köprüye “1 Mayıs Kızıldır Kızıl Kalacak Yaşasın Devrimci Kurtuluş” pankartı asıldı. Eylemde "Yaşasın 1 Mayıs", "1 Mayıs Kızıldır Kızıl Kalacak", "Mahir Hüseyin Ulaş Kurtuluşa Kadar Savaş", "Yaşasın Devrimci Kurtuluş Mücadelemiz" sloganları atıldı.

Tarlabaşı'nda Eylem Sürüyor
Bu arada çatışmalar bir taraftan da Tarlabaşı'nın ara sokaklarına kayarak devam etti. Burada, HKM ve DSG'lilerin de aralarında bulunduğu devrimciler zaman zaman polisi sıkıştırdılar. Diğer çevik kuvvet polislerinin gelmesiyle birlikte Tarlabaşı'nın içine doğru çekilen eylemciler, yeniden yukarıya çıktılar.
Grubun polisle yaşadığı çatışma Dolapdere ve Okmeydanı'na kadar sürdü.

İstiklal'de Sürekli Eylem
Ağırlıklı olarak Devrimci 1 Mayıs Platformu üyelerinden oluşan İstiklal caddesindeki eylemciler geri çekilirken dağıldıkları ara sokaklarda yan yana gelerek, çatışmayı akşam üstü saat 15.00 sularına kadar sürdürdüler. Polisin yoğun gaz kullandığı çatışmalarda, çoğunlukla hiç gerek yokken de gaz kullanıldı. Halkın tepki gösterdiği durum karşısında polis bazı sokaklarda "Her Şey Vatan İçin" diye slogan atarak yürüyüş yaptı.

Okmeydanı ve 1 Mayıs'ta Sert Çatışmalar
Bu arada sabah erken saatlerden beri Okmeydanı'nda bulunan gruplarla polis arasında barikatlarda süren çatışmalar yaşandı. 1 Mayıs Mahallesi'nde de aynı şekilde devrimciler polisle saatler süren çatışmalara girdiler. Her iki bölgede de polis silah kullandı. Bütün bunların dışında diğer mahallelerde de 1 Mayıs'a gelmek isteyen kitle ile polis arasında çatışmalar yaşandı. Otobüslerin önü kesilerek insanlar dövüldü.
Ayrıca, şehir dışından gelenlerin büyük bir kitle oluşturduğu Kurtköy'de uzun süre çatışmalar yaşandı ve polis/jandarma hem orada, hem de Kavacık girişinde gaz kullandı.
***
Sonuç olarak akşama dek süren çatışmalar ve eylemler sonucunda, bütün yetersizlik ve organizasyon eksikliklerine karşın, 1 Mayıs 2007 1 Mayıs'ı, pratik olarak Taksim'in kazanılmasıyla sonuçlandı. Bu konuda gösterilen genel irade, kararlılık ve dayanışma dikkati çekti.
Halkın nefretini üzerine çekmeyi göze alarak İstanbul'u tam bir ablukaya alan Valilik ve polis, bütün çabalarına karşın Taksim hedefini engelleyemedi.

Adana’da 1 Mayıs..
İşçi sınıfının “birlik, mücadele ve dayanışma” günü olan 1 Mayıs, Adana’da sendika, parti ve ÇHKM’nin de bulunduğu devrimci demokrat kurumlar tarafından kutlandı. Miting için saat 16:00’da Mimar Sinan Açıkhava Tiyatrosu’nun önünde toplanmaya başlanıldı. Saat 16:30’da başlayan yürüyüş Uğur Mumcu Meydanında son buldu. Büyük bölümü gençlerden oluşan ÇHKM korteji yürüyüş sırasında sık sık “Yaşasın 1 Mayıs Biji Yek Gulan”, “1 Mayıs Kızıldır Kızıl Kalacak”, “1 Mayıs Ruhuyla Hücreleri Parçala”, “Ücretli Kölelik Düzenini Yıkacağız”, “Her Yer Taksim Her Yer Direniş”, “Kahrolsun ABD Emperyalizmi”, “Katil ABD Ortadoğudan Defol”, “Mahir Hüseyin Ulaş Kurtuluşa Kadar Savaş”, sloganlarını attı. Bunun yanısıra tek tek şehitlerimizin isimlerinin okunmasının ardından kitle coşkulu bir şekilde yaşıyor yanıtını verdi. Mitingin akşam saatlerinde yapılmasından kaynaklı olarak kortej hızla alana girdi. Tertip komitesinin Devrim Şehitleri anısına 1 dakikalık saygı duruşunu sadece katledilen emekçiler anısına yapması dikkat çekti. Sonrasında kürsüye Tek-Gıda İş başkanı Gürsel Diliçıkık çıktığında ise ÇHKM’nin de içinde bulunduğu devrimciler sık sık Kahrolsun Sendika Ağalığı sloganını ortak bir şekilde attı. Konuşma boyunca yuhalanan Gürsel Diliçıkık pişkince bir tavırla konuşmasını sürdürdü. Ardından KESK dönem sözcüsü Güven Boğa’nın kısa süren konuşmasından sonra miting polisin Tertip Komitesi’ni uyarmasıyla bitirildi.

Taksim’deki Saldırıları Protesto İçin...
1 Mayıs’ta Taksim’deki devlet terörünü ve sıkı yönetim uygulamalarını aratmayacak faşist saldırıları protesto etmek amacıyla Adana’da 3 Mayıs 2007 günü saat 12.30’da İnönü Parkı’nda toplanıldı. Basın metninin okunmasıyla başlayan eylem “Her yer Taksim Her yer 1 Mayıs”, “Emekçiye Değil Çetelere Barikat”, “1 Mayıs Özgürdür Özgür Kalacak”, “Baskılar Bizi Yıldıramaz”, “İnsanlık Onuru İşkenceyi Yenecek” sloganları atıldı. Eyleme İHD, ATO, KESK, GENEL-İŞ 2 nolu şube, ESP, ÇHKM, İ.Mücadelesi, EMEP, ÖDP, DTP, SDP, Alınteri, 78’liler Adana Girişimi katıldı.

Halk Kültür Merkezleri
Esenlerde Eylemde…

HKM emekçileri 1 Mayıs'ı Esenler'de de kutladı.
1 Mayıs 2007 günü HKM emekçileri Esenler'de "Halk Kültür Merkezleri" yazılı pankart açarak Birlik Mahallesi’nden Deprem Parkı’na kadar bir yürüyüş gerçekleştirdi. Kahvelerden ve camlardan alkışlarla destek alan HKM emekçileri sık sık "1 Mayıs Kızıldır Kızıl Kalacak", "Yaşasın 1 Mayıs ve Sosyalizm", "Mahir Hüseyin Ulaş Kurtuluşa Kadar Savaş", "Yaşasın Devrimci Kurtuluş Mücadelemiz" sloganlarını attı.
EHKM emekçileri daha sonra toplu şekilde Taksim Meydanına geçerek oradaki kutlamalara da katıldı.

1 Mayıs'ta İzmir
Gündoğdu Meydanında...

Ege Halk Kültür Merkezleri Girişimi 1 Mayıs'ta İzmir Gündoğdu Meydanındaydı. Devrimci Sosyalistler mitingte "Emperyalizme Sömürüye Karşı Özgür Ülke İnsanca Yasam İçin Tek Yol Devrim" pankartı ve "Tek Yol Devrim", "Faşizme Karşı Tek Yumruk Tek Barikat", "Ya Ozgür Vatan Ya Ölüm", "Yaşasın Devrim ve Sosyalizm", "Kahrolsun Emperyalizm ve Uşakları" dövizleri ile kortejdeki yerini aldı. Eylem sırasında HKM kortejinde sık sık "Yaşasın 1 Mayıs", "1 Mayıs Kızıldır Kızıl Kalacak", "Yaşasın Taksim Direnişimiz", "Mahir Hüseyin Ulaş Kurtuluşa Kadar Savaş", "Yaşasın Devrimci Kurtuluş Mücadelemiz", "Kızıldere Son Değil Savaş Sürüyor", "Ya Özgür Vatan Ya Ölüm", "Yaşasın Devrimci Dayanışma" sloganları atıldı.

Antakya'da 1 Mayıs....
İşçi sınıfının birlik, beraberlik ve mücadele günü olan 1 Mayıs Antakya'da bir miting düzenlenerek kutlandı. 1 mayıs kutlaması aralarında Sosyalist Barikat okurlarının da bulunduğu, demokratik kitle örgütleri ve sendikaların saat 13.30'da Sümerler Maksim'de Doğuş okullarının önünde toplanması ile başladı. 1 Mayıs kutlamasına "Sosyalist Barikat" pankartı ile katılan devrimci sosyalistler alana doğru yürüyüş boyunca "Yaşasın 1 Mayıs", "1 Mayıs Kızıldır, Kızıl Kalacak", "Biji Bratiya Gelan", "Biji 1 Mayıs", "Yaşasın Halkların Kardeşliği", "Kahrolsun Faşizm", "Mayıs Şehitleri Ölümsüzdür", "Devrim Şehitleri Ölümsüzdür", "Yaşasın Parasız, Bilimsel, Anadilde Eğitim", "YÖK Kalkacak, Polis Gidecek, Üniversiteler Bizimle Özgürleşecek", "Taksim Direnen Emekçinin Olacak", "Taksim Faşizme Mezar Olacak" sloganları atıldı. Polis tarafından yoğun güvenlik önlemlerinin gözlemlendiği eylemde, Uğur Mumcu Bulvarında 1 Mayıs kutlaması devam etti. Burada yapılan konuşmalardan sonra, Grup Serüven'in verdiği dinletiyle 1 Mayıs kutlaması saat 17.30'da son buldu.

Köln'de 1 Mayıs Kutlaması
İşçi sınıfının birlik, mücadele, dayanışma günü 1 Mayıs Almanya'nın birçok şehrinde olduğu gibi Köln'de de coşkuyla kutlandı. Geleneksel olarak DGB sendika binası önünde oluşturulan yürüyüş korteji coşkulu bir şekilde atılan sloganlarla miting alanına ulaştı. Alman sendika ve partilerinin yanı sıra Türkiyeli sol ve devrimci güçlerin de geçen yıla oranla daha kalabalık katıldığı miting, sosyal haklarda ve ücretlerdeki kısıtlamalar ile ırkçılığa ve faşizme karşı tepkilerin ifade edilmesiyle son buldu.
Devrimci sosyalistler yürüyüşe "Yaşasın 1 Mayıs. Devrimci Kurtuluş" pankartı arkasında "Özgür Bir Dünya, İnsanca Yaşam İçin Emperyalizme Karşı Mücadeleyi Yükseltelim. Halk Kültür Merkezleri" pankartıyla katıldı. Dünyadaki devrimci gelişmelerin vurgulandığı bildirimizin dağıtıldığı mitingde kortejimizin "Faşizme Karşı Tek Yumruk Tek Barikat", "Yaşasın Devrimci Kurtuluş Mücadelemiz", "Mahir Hüseyin Ulaş Kurtuluşa Kadar Savaş" gibi sloganlarla birlikte enternasyonal dayanışmayı vurgulayan sloganlarımız Köln caddelerinde yankılandı.

İsviçre’de 1 Mayıs
Başta Zürich olmak üzere bir çok şehirde 1 Mayıs kutlamaları yapıldı. Her yıl olduğu gibi bu yılda da Zürich’deki kutlamalar kitlenin Centralplatz da toplanması ile başladı. Saat 10.30’da yürüyüşe geçen kitlenin yaklaşık 2 saatlik şehir turunun ardından miting Helvetiaplatz'daki konuşmalarla sona erdi. Türkiyeli ve Kuzey Kürdistanlı devrimci örgütlerin de bulunduğu bu yılki 1 Mayıs yürüyüşünde biz de Devrimci Kurtuluş pankartı ile yerimizi aldık. 1 Mayıs'ın hafta içine gelmesi ve bir çok kantonda 1 Mayıs’ın tatil olmamasından dolayı İsviçre genelinde katılımın düşük olduğu gözlendi.

Dünya’da 1 Mayıs...
Uluslararası Mücadele ve Birlik Günü 1 Mayıs’ta, Filistin’de de alanlara çıkıldı. Ramallah’ta biraraya gelen Filistinli emekçiler, zaman zaman İsrail askerlerinin saldırısına uğradı. ABD'de kamyon şoförleri, 1 Mayıs’ta grev yaptı. İş bırakan kamyon şoförleri, "örgütlenme özgürlüğü ve göçmen işçilerin hakları" için eylem yaparken, göçmen işçilerin hakları için sürdürülen açlık grevine de destek verdi.
1 Mayıs'ı stadyumda kutladıktan sonra sokağa çıkan İranlı emekçilere polis müdahale etti.
Latin Amerika ülkelerinden Peru'da ise onbinlerce maden işçisi, ücret zammı ve daha iyi emeklilik sigortası için 1 Mayıs'ta süresiz greve çıktı.
Onbinlerce Kübalının 1 Mayıs’ı kutlamak için Havana’da toplanması Küba lideri Fidel Castro yaptığı yazılı açıklama ile selamladı. Fidel Castro mesajında "çevreyi kirletmeyen enerji üretimi" konusuna değindi ve dünya halklarının ve işçilerinin bayramını kutladı.
Bu ülkelerin dışında Kamboçya, Filipinler, Avusturya, Yunanistan, Almanya, Rusya, Kıbrıs, Zimbabwe ve dünyanın birçok ülkesinde işçi ve emekçiler 1 Mayıs’ı alanlarda kutladılar.

Filistinli Tutsaklar Yalnız Değildir!
17 Nisan Filistinli tutsaklarla dayanışma gününde FHDD Taksim Tramvay Durağı'nda bir basın açıklaması yaptı. Saat 12.30'da başlayan açıklamada "Cezaevini direniş yerine çeviren tutsaklar Siyonist mahkemeleri tanımayarak siyonizmi yargılamaya devam etmektedir. Bizler de dünyanın her yerinde olduğu gibi Filistin'deki direnişe sahip çıkarak coğrafyamızda emperyalizme onun işbirlikçilerine karşı verilen mücadeleye ortak olacağız" denildi. HKM emekçilerinin de destek verdiği eylemde "Filistin Halkı Yalnız Değildir", "Katil İsrail Filistin'den defol" sloganları atıldı.

Polisler İçin Suç Duyurusu
TMY operasyonlarında tutuklanan devrimcilere destek olmak için, 13 Nisan 2007 günü duruşmaların yapıldığı Beşiktaş adliyesi önünde toplanan ESP ve devrimci demokratik kurumların basın açıklamasına polis saldırmış, 114 kişiyi göz altına almıştı. Gözaltına alınan eylemcilerden 20 tanesi tutuklanmış, saldırı sırasında polis yüzlerce gaz bombası atmış, bir çok kişiyi de yaralamıştı.
"Halk Kültür Merkezleri, ESP, Antikapitalist, BDSP, DHP, EMEP, EHP, Ezilenlerin Kurtuluşu, Devrim Dergisi, HÖC, İşçi Mücadelesi, Kaldıraç, Partizan, Odak Dergisi, ÖMP, SDP, SODAP, TUYAB, TÖP, TKP" 16 Nisan 2007 Pazartesi günü Sultanahmet Adliyesi önünde toplanarak bu konu hakkında basın açıklaması yaptılar. Açıklamada "Halk İçin mücadele yürüten kurumlarımız, devletin baskı ve saldırılarıyla yılmayacak, haklı ve meşru mücadelesini sürdürmeye devam edecektir. Hiçbir saldırı ve baskı ezilenlerin kurtuluş mücadelesini durdurmaya yetmeyecektir. Hayatı yaratan ellerimiz, dünyayı değiştirecek." denildi. Basın açıklaması Sultan Ahmet adliyesine yapılan suç duyurusuyla son buldu.

Gülsuyu'nda Protesto
Gülsuyu Hayat ve Sanat Derneği’nde akşam saatlerinde bir araya gelen yürüyüş gerçekleştirerek devlet terörünün protesto etti. Yürüyüşte sık sık "Yaşasın Devrimci Dayanışma”, “Faşizme Karşı Omuz Omuza”, “Baskılar, Tutuklamalar Gözaltılar Bizi Yıldıramaz”, “ESP Susmadı Susmayacak" sloganları atıldı. Heykelde toplanan kitle burada bir açıklama yaparak saldırıları protesto etti. BDSP, HKM, PDD, HÖC, ALINTERİ, SDP'nin de katıldığı açıklama sloganlarla son buldu.

İşsiz ve Güvencesiz Eğitim İşçilerinden Eylem
Bir süredir örgütlenerek hakları için eyleme geçen İşsiz ve Güvencesiz Eğitim Emekçileri, 23 Nisan 2007 günü saat 15.00'te Büyükşehir Belediyesi’nin önünde bir eylem gerçekleştirdiler. Açıklamaya DSG'li öğrenci ve eğitim emekçileri de katılarak destek verdiler.
Açıklamadan önce eğitim fakültesinde okuyan bir öğrenci söz alarak kendilerinin de mevcut eğitim sisteminin mağdurları olduklarını, çok değil 2 yıl sonra kendilerinin de işsiz ve güvencesiz olacaklarını belirterek öğretmen arkadaşlarının mücadelesine öğrenci olarak destek verdiklerini, yarın da öğretmen olarak bu mücadelenin bir parçası olacaklarını belirtti.
Ardından Eğitim-Sen 8 No'lu şube başkanı da söz alarak işsiz ve güvencesiz çalıştırılmaya karşı mücadeleyi desteklediklerini, onlara üye olma hakkı tanıdıklarını ve üye alımlarının devam ettiğini belirtti. Basın açıklamasında sık sık "eşit işe eşit ücret", "paso hakkımız, söke söke alırız", "parasız eğitim parasız sağlık", "parasız eğitim istiyoruz", "ücretli köle olmayacağız" sloganları atıldı. Basın açıklaması alkış ve sloganlarla bitirildi.

Zincirleme Tutuklamaya Protesto!
Adana Çukurova Üniversitesi'nde ev ve yurtların basılarak gözaltına alınan yurtsever öğrencilerden 5'inin tutuklanmasıyla başlayan devlet terörü zincirine yeni halkalar ekleniyor. 11 Nisan 2007 Çarşamba günü Çukurova Üniversitesi öğrencileri bir basın açıklaması gerçekleştirerek yurtsever öğrencilere yönelik olarak yürütülen gözaltı ve tutuklama terörünü protesto ettiler. Öğrenci yurtlarının basılması sonucu 3 öğrencinin tutuklanmasını protesto etmek için "Hepimiz Kürdüz, Hepimiz YÖGEH'liyiz" pankartını açan kitleye polisler ile faşist öğretim üyeleri saldırdı. Plastik mermilerin de kullanıldığı saldırıda öğrenciler dövülerek gözaltına alındı. Kampusün R1 bölümünde yapılan saldırının ardından 19 öğrenci gözaltına alındı. Daha sonra gün boyunca süren gözaltılarla sayı 29'a yükseldi.
YÖGEH, Ekim Gençliği, SGD, DGH tarafından düzenlenen bu basın açıklamasına yönelik saldırıyı protesto etmek amacıyla aynı gün saat 17.00'de İnönü Parkı'nda biraraya gelen kitle saldırıyı protesto ederek, polisin vahşetini kınadı ve gözaltına alınan öğrencilerin serbest bırakılmasını istedi. "Faşizme, Soruşturmalara, Tutuklamalara Karşı Üniversitemizi Savunuyoruz/Çukurova Üniversitesi Öğrencileri" pankartını açan kitleye Eğitim-Sen, ÇHKM, DTP, Pir Sultan Abdal Derneği, Partizan, İHD, SDP, ESP de destek verdi. Basın açıklamasında "Yök, Polis, Medya, Bu Abluka Dağıtılacak", "Tutuklular Serbest Bırakılsın" vb. sloganları atıldı.
Daha sonraki günlerde 2 öğrenci daha tutuklandı.
Daha sonra, 15 Nisan Pazar günü Kültür Sokak girişinde yapılan bir basın açıklaması ile tırmanan devlet terörü bir kez daha protesto edildi.
Basın açıklamasında son günlerde, DTP'ye yönelik artan baskılar, meşru kurumlara yönelik terör protesto edilerek tüm bunların mücadeleyi engelleyemeyeceği vurgulandı. Saat 17.00'deki basın açıklamasına Adana SGD, Ekim Gençliği, YDG, Sosyalist Demokrasi Gençliği, ÇHKM ve İşçi Mücadelesi katıldı.

 


 

 

 

 

 

sbarikat07@gmail.com
Sosyalist Barikat / Aylık Sosyalist Dergi
Yönetim Yeri: Çakırağa Mah. Abdüllatif Paşa Sk. 4/5 Aksaray-İstanbul
0212 632 23 19