“Bugünkü uluslararası koşullar
altında, işçi sınıfının önderliğinde bağımsızlık
ve demokrasi için birleşen, zayıf ve küçük
bir ulus bile bütün saldırgan kuvvetleri yenmek
gücüne sahip olacaktır. Bu ulusal kurtuluş
mücadelesi, mevcut koşullar atında uzun süreli
silahlı mücadele-uzun bir direnme savaşı yoluyla
başarıya ulaşabilir”
General Giap |
Bu sayımızdaki tarih sayfamızı hazırlarken şu
soru ile başlamak istiyoruz, Trung Kardeşleri
duydunuz mu hiç?... Hemen açıklayalım, Trung Kardeşler
ayaklanması, Vietnam’da, M.S. 40 yıllarında Doğu
Hanları feodal alaylarına karşı yapılan bir ayaklanmadır.
Bu bilgi, bize Vietnam topraklarındaki direnişin
tarihinin ne kadar eski olduğunu gösterir. Öyle
bir halk ki, tarih boyunca işgallerden, katliamlardan
yakasını kurtaramamış. Zalimler gözlerini her
zaman Vietnam topraklarına dikmiş. Ve Vietnam
halkı da her defasında direnişle karşılık vermiş…
Tabii ki Vietnam tarihinin tümünü burada anlatmak
mümkün değil. Modern anlamda Vietnam toplumunun
ilk büyük ayaklanması ise 1908 yılına denk düşer.
Rusya’daki 1905 devriminin etkisiyle Vietnam’da
başlayan “Dong Du-Doğuya” hareketi, küçük burjuva
ulusçuluğu temelinde bir örgütlenmedir. 1908 yılında
harekete memur, öğretmen, köylülerin de katılmasıyla
bir örgütlenen ayaklanmayı Fransız ordusu bastırmış,
ancak mücadele sürmüştür. 1924 yılında Çin’i ziyaret
eden Fransız Valisi’ne düzenlenen başarısız suikast
bunun örneğidir.
1925 yılından sonra Vietnam’da grev ve toplantılar
başlar. 1927-1928 yıllarında ise işçiler 8 saatlik
iş günü, ücret zammı, dayak ve angaryanın kaldırılması
için direnişe geçerler ve kitle desteği artan
Vietnam Ulusal Halk Partisi, 1930 yılında bir
ayaklanmaya girişir. Ayaklanma bastırılsa da hareket
durmadı ve bu olay radikal ulusçular denen kesimin
hareketten ayrılmasına yol açtı.
Bu arada, Fransız emperyalizmi ülkenin ekonomisindeki
gidişatı belirlemeye devam ediyordu. 1930’larda
ülkedeki işçi sayısı 100 binin üzerine çıktı.
1880-1930 arasında pirinç ekimi dört kat artırılmıştı.
Ama tarıma açılan yeni araziler Vietnamlı işbirlikçilerin
ve Fransız spekülatörlerin eline geçti. Böylece
toprak sahibi sınıf ortaya çıkarken topraksız
köylüler ağır koşullarda kiracılık yapmaya zorlandı.
Ürünlerini çok düşük fiyata satabilen küçük köylüler
de borç yükü altında topraksızlaşma sürecine girdi.
Köylülerin durumunu dolaylı dolaysız vergiler
de ağırlaştırıyordu. Ülkede yalnızca bir üniversite
vardı ve 100 bin Vietnamlıya iki doktor düşüyordu.
Halk temel hak ve özgürlüklerden yoksundu. Kauçuk
plantasyonları, maden ocakları ve ticari işletmeler
bütünüyle sömürgecilerin elindeydi.
1925 yılından itibaren Ho Chi Minh, SSCB ile bağlantılı
olarak ilk komünist hücreleri oluşturuyor, Marksist
eserlerini yayınlamaya başlıyordu. Ho Chi Minh,
Vietnam halkına özgürlük ve bağımsızlıktan bahsederken,
ülkede sosyalizm rüzgarları esmeye başlamıştı.
Marksizm, sosyalistlerin öncülüğünde Vietnam koşullarına
incelikle uyarlanıyordu.
Ho Şi Minh önderliğinde Çinhindi Komünist Partisi,
Annam’da patlak veren geniş çaplı köylü ayaklanmasının
başına geçerek bazı bölgelerde Sovyet yönetimi
kurdu. Acımasız ve sert yöntemlere baş vuran sömürge
yönetimi ayaklanmayı ancak 1931’de bastırabildi.
Tüm baskılara rağmen, komünistler ayaklanmadan
başarı ile çıkarak Vietnam halkının tek kurtarıcısı
olarak ayakta kaldılar.
1940 yılında Japonlar ülkeyi istila etmeye başladı.
1941 yılının Mayıs ayında Vietnam’ın Bağımsızlığı
İçin Birlik (Vietminh) Ho Chi Minh önderliğinde
mücadeleyi güçlendirdi. Bu cephe, işçiler, köylüler
ve yurtsever toprak sahiplerinden oluşuyordu.
Gerilla üsleri kurulmaya başlandı. 1942 yılında
Ho Chi Minh, Çan Kay Şek tarafından tutuklattırıldı.
1944 yılının 27 Aralığında Vo Nguyen Giap tarafından
Ulusal Kurtuluş Propaganda Birliği kuruldu. Komünistlerin
önderliğindeki parti, II. Dünya Savaşı’nda birinci
ilke olarak ulusal kurtuluşu, merkezi olarak da
devrimi önüne koyuyordu. Ho Chi Minh, 1944 yılında
serbest bırakıldı ve Vietnam’a dönerek Parti’nin
başına geçti.
Vietminh ülke çapında genel bir ayaklanma başlatarak,
Hanoi’de yeni bir hükümet oluşturdu. Sömürgecilerin
iktidardan düşmesiyle Viet Minh boş kalan Vietnam
birliklerini örgütleyip halk devrim komiteleri
kurulmasına önem verdi. Bu arada Ho Şi Minh, başlayan
ve yaklaşık iki milyon kişinin öldüğü kıtlığa
karşı savaş açtı. Japon pirinç fabrikalarına baskın
düzenliyordu. 13 Ağustos 1945’de Ho ve arkadaşları
genel ayaklanma ilan ettiler. 30 Ağustos 1945’te
iktidar Demokratik Cumhuriyete geçti. 2 Eylül’de
Japonlar Vietnam’ı terk etti.
25 Eylül’de ise Fransızlar geri döndüler. Bu defa
karşılarında modern silahlarla güçlenmiş bir kurtuluş
ordusu vardı. 1945-46 yıllarında parti politikası
halkın birleşip, bir direnme savaşı vermelerini,
Ağustos Devrimi’nin getirdiklerini ve yeni elde
edilen bağımsızlığını korumalarını öngörüyordu.
Halk iktidarı daha tam anlamıyla yerleşmeden,
ABD’nin arasında olduğu emperyalistler Vietnam’ın
kuzeyini işgal ettiler. Fransa, 1946 Eylülünde
Haiphong’u bombaladı. ABD, Fransız sömürgecilere
yardımı sürdürdü. Bu yardım ABD’nin toplam savaş
giderlerinin % 80’niydi.
Buna karşın, Komünist Partisi, Ulusal Birleşik
Cephe’yi örgütleyerek direniş savaşını başlattı.
Güney Vietnam’da ise, İmparator Bao Dai yönetiminde
kukla hükümet kurduran Fransa, ABD tarafından
mali ve askeri desteklendiği halde savunma konumundan
çıkamıyordu. Vietnam halkı dünya halklarına örnek
bir direniş sergiliyordu. Kuzey Vietnam’da,1952
yılında “toprağı işleyene toprak” sloganıyla toprak
reformu başlatıldı. İşçi-köylü ittifakı güçlendi
ve 1954 yılında Dien Bien Phu zaferi (Bkz. Sosyalist
Barikat, Sayı; 23) yaşandı. Komünist Partisi başarılı
yönetimi sayesinde mücadele zaman içinde düzenli
orduya dönüştü.
Sonuçta, Vietnam 21 Temmuz 1954 yılında Kuzey
Demokratik Vietnam Cumhuriyeti ve Güney Vietnam
Cumhuriyeti (Fransa denetiminde) olarak ikiye
bölündü.
Kuzey Vietnam’da bütün kaynaklar ülkenin yeniden
inşası ve ekonomik kalkınması için seferber edildi.
Çin, SSCB ve diğer sosyalist ülkelerin yardımının
da gelişmeye büyük katkısı oldu. Güney’de ise
CIA’in desteğini arkasına alan diktatör Diem,
ülkenin başına geçti. Diem, 1960 yılına kadar
200 bin asker topladı ve 57 havaalanı yaptı. Bu
arada 2 bin ABD subayı ve danışmanları, Güney
Vietnam ordusuna komutanlık etti.
1959’da Güney Vietnam’da Ulusal Kurtuluş Cephesi
kuruldu. Yürütülen gerilla savaşı, Diem’in rejimini
sallamaya başlamıştı. Amerikan emperyalizmi, Güney
Vietnam’ı ABD askeri üssüne çevirdi. ABD ordusu,
1961 yılında Kuzey Vietnam’ı bombalamaya başladı.
1964 yılına gelindiğinde Güney Vietnam’da 169
havaalanı, 2 bin uçak ve helikopter, 11 deniz
üssü, 800 savaş gemisi, 50 bin Amerikalı asker
vardı.
Buna karşın Kuzey Vietnam’da üslenen 150 bin dolayındaki
Vietnam Ulusal Kurtuluş Cephesi gerillaları 1965’de
Saygon’u ciddi bir biçimde tehdit eder duruma
gelmişti. ABD, Şubat 1965’te Kuzey Vietnam’a hava
bombardımanı başlattı.
30 Ocak 1968’de ise Ulusal Kurtuluş Cephesi, bir
gecede 140 ayrı stratejik noktayı hedefleyen,
200 binden fazla insanı harekete geçiren saldırı
başlattı. Hazırlık büyük bir gizlilik içinde yürütülmüş,
öyle ki bütün Yankee garnizonlarına sızılmıştı.
Saldırı işareti verildiğinde düşmanın kaybı çok
büyüktü.
1969’da napalm, fosfor bombaları, zehirli gazlar,
kimyasal silahlar, yaprak dökücü ve zehirli ot
ilaçları ile donatılmış ABD güçlerinin sayısı
543 bine yükseldi. Güney Vietnam’ın asker sayısı
1972’de bir milyon yüz bine çıktı. 50 bin Güney
Koreli, 12 bin Taylandlı, 8 bin Avusturyalı, bin
Yeni Zelandalı asker bu güce eşlik ediyordu. Fakat,
Vietnam halkı kendi gücüne olan güveni ve inancı
sayesinde emperyalistleri bozguna uğratacaktı.
Vietnam toprakları karış karış Amerika tarafından
bombalandı. Bombaların patlamadığı bir tek Kuzey
Vietnam köyü, pirinç tarlası, yanmayan ve kuyuları
zehirlenmeyen bir tek yer kalmadı.
1963-1973 arasında 4.5 milyon sivil öldürüldü
ve yaralandı. Ocak 1973’te Yankeeler 60 gün içinde
geri çekildiler. Artık zafer yaklaşıyordu. Sonuçta
birleşik devrimci güçler 1975 Nisan ayının son
gününde Saygon’a girdiler ve böylece 1 Mayıs bayramı
Vietnam için aynı zamanda zafer günü oldu. 2 Temmuz
1976’da Güney Vietnam özgür iradesiyle Kuzey’le
birleşti ve Vietnam Sosyalist Cumhuriyeti ilan
edildi.
Vietnam halkının şanlı zaferi, ABD emperyalizmine
indirilmiş büyük bir tokattır. Kendi gücüne güvenen
Vietnam halkı, emperyalizmin boyunduruğu altında
yaşayan diğer halklara kurtuluşun ışıklı yolunu
göstermiştir: sosyalizm. Kim ne derse desin, Vietnam
halkının bu önemli pratiği günümüzde de önemli
bir deneyim olarak güncelliğini korumaktadır.
|