Emekçi
Kadınlar Kadıköy’de Buluştu;
Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü
İstanbul’da 8 Mart kutlamaları bu yıl da iki ayrı
yerde iki ayrı anlayışla gerçekleştirildi. Aynı
gün yapılan mitinglerden Çağlayan’dakinde ağırlıklı
olarak feminizmin rengi hakim iken, Kadıköy’de
devrimci ve sosyalist gruplar vardı.
Kadıköy’de 4 Mart 2007 Pazar günü yapılan miting
saat 11.00’e doğru grupların toplanmasıyla başladı.
“Kadınlar, Emperyalist Saldırganlığa, Ezilmeye,
Sömürüye ve Şovenizme Karşı Birleşik Mücadeleye”
yazılı ortak pankartın arkasında, Tepe Natilius
civarında toplanan eylemciler, buradan Kadıköy
İskele Meydanı’na doğru yürüyüşe geçtiler.
Yürüyüş boyunca cinsel ulusal ve sınıfsal sömürüye
son şiarını ön planda tutan emekçi kadınlar, Ortadoğu’daki
emperyalist savaşa karşıda seslerini yükseltti.
Eyleme “Şiddete, Yoksulluğa, Yozlaşmaya Karşı
Kadınlar Mücadeleye - Halk Kültür Merkezi Kadınları”
yazılı pankartla katılan HKM emekçileri de “Özgür
Ülke İnsanca Bir Yaşam” şiarını haykırdı.
Kadıköy İskele Meydana gelindiğinde devrim ve
sosyalizm yolunda şehit düşenler için saygı duruşu
yapıldı. Saygı duruşunun ardından katılımcılar
adına ortak basın açıklaması okundu. 8 Mart’ın
mücadele günü olduğu ve 8 Mart’ın emekçi kadınlara
ait olduğu vurgulandı. 8 Mart’ın tarihsel anlamına,
sınıfsal özüne, devrimci içeriğine dikkat çekilen
açıklamada, “Kadının çifte ezilmişliğine, baskı
ve sömürüsüne hayır demek için alanlardayız” denildi.
Filistin’de, Afganistan’da, Irak’ta ve Lübnan’da
yaşanan emperyalist savaş ve işgallerde en çok
kadınların bedel ödediği, Kürt halkına yönelik
imha ve inkarda yıkılan evlerin, yakılan köylerin
ilk mağdurlarının Kürt kadınları olduğu belirtildi.
Açıklamada. Irak’ta işgale direndikleri için idama
mahkum edilen 3 kadın direnişçi ile dayanışma
mesajı verildi.
Açıklamanın ardından TUYAB ve TAYAD adına birer
konuşma yapıldı. Miting, Grup Yorum, Grup Munzur,
Alınteri İşçi Korosunun söylediği marşlar ve çekilen
halaylarla sona erdi.
Birçok devrimci-demokrat kurumun katıldığı eylemde
HKM emekçileri sık sık “Kadının Kurtuluşu Devrimde,
Sosyalizmde”, “Yaşasın Devrim ve Sosyalizm”,“Yaşasın
8 Mart”, “Özgür Bir Ülke İnsanca Bir Yaşam İstiyoruz”,
“Yaşasın Devrimci Kurtuluş Mücadelemiz”, “Mahir
Hüseyin Ulaş Kurtuluşa Kadar Savaş” şiarını haykırdı.
Adana’da 8 Mart Mitingi
Adana’da “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Platformu”
tarafından düzenlenen miting, 4 Mart Pazar günü
yapıldı. Alınteri, BDSP, ÇHKM, DHP, ESP, EKD,
Tekstil-Sen, HÖC, Partizan, Mücadele Birliği tarafından
oluşturulan platformda Sendikal İnsiyatif Platformu’ndan
destek verenler de vardı. Saat 12.30’da İnönü
Parkı’nda toplanmaya başlayan kitle içinde Adana’daki
devrimci sosyalistler “Kadının Kurtuluşu Devrimde
Sosyalizmde” yazılı pankartlarıyla yer aldılar.
Atatürk Caddesi boyunca yürümeye başlayan kitle
“Kadının Kurtuluşu Devrimde Sosyalizmde”, “Kadın
Erkek El Ele Mücadeleye”, “Kurtuluş Yok Tek Başına,
Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz”, “Irak’lı Kadınlar
Yalnız Değildir”, “Filistin’li Kadınlar Yalnız
Değildir”, “8 Mart Kızıldır Kızıl Kalacak” sloganlarını
attı. ÇHKM’liler de bu sloganlara ek olarak “Mahir
Hüseyin Ulaş Kurtuluşa Kadar Savaş”, “Yaşasın
Devrimci Kurtuluş Mücadelemiz”,
“Serpil Yoldaş Ölümsüzdür”, “Didar Yoldaş Ölümsüzdür”,
“Betül Yoldaş Ölümsüzdür” sloganlarını da attılar.
Uğur Mumcu Meydanı’nda sona eren yürüyüşün ardından
miting, saygı duruşu ile başladı. ÇHKM çalışanı
Gönül Yolcu’nun platform adına ortak bildiriyi
okumasının ardından, TAYAD’lı aileler adına ölüm
oruçları ile ilgili kısa bir açıklama yapıldı.
Ardından Eğitim-Sen Adapazarı şubesinin kundaklanması
ile ilgili olarak Eğitim-Sen Adana Şubesinin yaptığı
protesto açıklamasından bir bölüm okundu. “Eğitim-Sen
Susturulamaz” sloganı ile karşılanan bu açıklamanın
ardından Nazım Hikmet’in Tanya şiiri okundu.
Ayışığı Sanat Merkezi bünyesinde çalışmalarını
sürdüren Denize Ezgi grubunun marş ve türküleri
ile coşan kitlenin çektiği halaylarla miting sona
erdi.
***
ÇHKM'DE 8 Mart
Etkinliği
Adana'da 4 Mart günü yapılacak olan 8 Mart
Dünya Emekçi Kadınlar Günü mitingine yönelik olarak
Çukurova Halk Kültür Merkezi'nde bir etkinlik
gerçekleştirildi. 3 Mart cumartesi günü saat 15.00'te
başlayan etkinlikte Halk Kültür Merkezleri'nin
8 Mart bildirisi okundu. Daha sonra HKM Sinema
Kolektifinin "Direnen Halklar Direnen Kadınlar"
filmi gösterildi. Film gösteriminin ardından Ayşe
Hülya'nın "Sena" şiiri okundu. Daha
sonra Ayışığı Sanat Merkezi bünyesinde çalışmalarını
sürdüren "Denize Ezgi" müzik grubu ezgilerini
seslendirdi. "Ekmek ve Gül" şiirinin
de okunduğu etkinliğimiz, halaylarla sona erdi.
Etkinliğin sonunda katılımcılar, ertesi günkü
mitinge davet edildi.
Baskıları
Püskürteceğiz!..
Devrimci Sosyalist Gençlik son haftalarda
üniversitelerde ve liselerde yoğunlaşan saldırılara
karşı basın açıklaması yaptı.
3 Mart 2007 Cumartesi günü saat 14:00'de İstanbul
Taksim tramvay durağında bir araya gelen Devrimci
Sosyalist Gençlik üyeleri, "Mersin, Trakya,
ZKÜ, KTÜ, MKÜ… Öğrencilere Dönük Soruşturma, Tutuklama
ve Faşist Saldırı Terörüne Son! Devrimci Sosyalist
Gençlik" pankartını açtı.
"Faşizme Karşı Tek Yumruk Tek Barikat",
"Soruşturmalar Tutuklamalar Baskılar Bizi
Yıldıramaz", "Tutuklanan Öğrenciler
Yalnız Değildir", "Yaşasın Devrimci
Kurtuluş Mücadelemiz" dövizlerinin taşındığı
eylemde, "YÖK, Polis Medya Bu Abluka Dağıtılacak",
"Soruşturmalar Tutuklamalar Baskılar Bizi
Yıldıramaz", "Faşizme Karşı Tek Yumruk
Tek Barikat", "Yaşasın Devrimci Kurtuluş
Mücadelemiz" sloganları atıldı.
Açıklamada; "Daha önce söyledik. Hiçbir saldırı
tutuklama, soruşturma ilerici devrimci gençliğin
mücadelesini engelleyemeyecektir. Gençlik geleceğine
sahip çıkıyor, çıkmaya devam edecektir. Meşru
ve demokratik hakkımızı kullanarak gerçekleştirdiğimiz
eylemlere ve şenliklere yönelik polis, jandarma
saldırısı son bulmalıdır. Öğrencilere yönelik
tutuklama saldırıları son bulmalıdır. Gerici YÖK
disiplin yönetmeliği iptal edilmeli soruşturmalar
geri çekilmelidir" denildi.
Açıklamaya sloganlarla son verildi.
Avcılar Gençliği Buluştu
Avcılar Halk Kültür Merkezi gençliğinin çıkardığı
Avcılar Gençlik Bülteni’ni tanıtma amacıyla düzenlenen
toplantı oldukça coşkulu geçti geçti. 18 Şubat
2007 Pazar günü yapılan ve gençlerin sorunlarını
paylaştığı buluşmada tiyatro gösterisi şiir dinletisi
gibi aktiviteler de yer aldı. Yapılan konuşmada
şunlar söylendi: “Avcılar gençlik bülteni, gençlerin
katılımlarıyla hazırlanan kendi sorunlarının yanı
sıra eğitim, sanat, edebiyat, çevre, kadın sorunları,
gibi toplumsal konulara da değinen, gençlerin
hayatlarına ve sorunlarına, yine gençlerin bakış
açısıyla çözümler sunmak ve dünya'daki gençlik
hareketlerini tanımak amaçlı kolektif bir çalışmanın
ürünüdür. Amacımız tüm Avcılar gençliğini kucaklamak
onların sesi olmak, sorunlarını ve düşüncelerini
dile getirebilecekleri bir ortamı birlikte yaratmak.
Hepimizin söyleyecek bir sözü vardır diyoruz ve
yazılarınızla, resimlerinizle, fıkralarınızla,
karikatürlerinizle, şiir ve öykülerinizle sözümüze
söz katmaya, sesimize ses katmaya ve bu sesi birlikte
büyütmeye davet ediyoruz. Hepinizi yürekten kucaklıyor
dostlukla selamlıyor ve yeniden hoş geldiniz diyoruz.”
Buluşmanın sonunda sahneye çıkan Grup Diyar türküleriyle
gençliği coşturdu.
Devlet Terörü Adliye Koridorlarında
Mersin Üniversitesi’nde 19-20 Aralık 2006 günlerinde
gerçekleşen faşist saldırıları protesto eden öğrenciler,
polisin saldırısı ile dövülerek gözaltına alınmış,
ardından 13'ü tutuklanan 33 öğrenciye dava açılmıştı.
Ellerinde bıçakları ile defalarca görüntülenen
faşistler Mersin sokaklarında serbestçe dolaşırken
geçtiğimiz günlerde Hatay'ın Döryol İlçesinde
olduğu gibi hayatını kaybetmek istemeyen öğrencilerin
bu doğrultudaki savunma refleksi devletin önce
polisi ile sonra da yargısı ile geliştirdiği teröre
maruz kaldı. 20 Şubat günü ilk duruşmaları yapılan
tutuklu öğrencilere destek vermek amacıyla sabahtan
itibaren çeşitli üniversitelerden öğrencilerin
ve destek için gelen devrimci demokratların Mersin
Adliyesi önündeki bekleyişleri başladı. "Arkadaşıma
Dokunma" pankartının yanı sıra, destek amacıyla
gelen Çukurova Üniversitesi Öğrencileri imzalı
"Faşizme Karşı Omuz Omuza" pankartını
da açan kitle marşları, sloganları, türküleri,
halayları ve alkışları ile mahkeme sonuna kadar
adliye önündeki bekleyişini sürdürdü. Destek amacıyla
gelen Ceyhan Meslek Yüksek Okulu öğrencileri de
ellerinde dövizleri ve sloganlarıyla gerçekleştirdikleri
küçük bir yürüyüşle kitleye dahil oldular.
Duruşma salonunun küçüklüğü nedeniyle sanık yakınlarının
birçoğunun giremediği duruşmada sanıkların bir
bölümü de ayakta durmak zorunda kaldı. Mahkeme
başkanının düşmanca tutumunun damgasını vurduğu
duruşma boyunca sanıklar azarlandı, avukatlar
tehdit edildi, sanıklar aleyhindeki her davranış,
bizzat mahkeme başkanı tarafından sergilendi.
Akşam saatlerine kadar süren duruşmanın sonucunda
Mersin 3. Asliye Ceza Mahkemesi, tutuklu 13 sanıktan
3'ünün tahliyesine, diğerlerinin ise tutuklu kalmasına
karar verdi. Grup Diyar elemanı Kahraman Ay'da
tutuklu kalacaklar arasındaydı. Mahkemenin bu
haksız kararı dışarıda bekleyen kitle ve aileler
arasında büyük bir öfke yarattı. Kendini tutamayan
bir öğrencinin babası ağzına geleni söyleyerek
mahkeme binasına doğru yöneldi. Yatıştırılmaya
çalışılan acılı babanın patlayan öfkesi hiç durmadı.
Mahkemenin haksız kararı üzerine akşama kadar
adliye önünde bekleyişini sürdüren kitle bir basın
açıklaması yapmak üzere yürüyüşe geçti. Alkışlarıyla
ve ıslıklarıyla kararı protesto ederek Adliye
önünden Mersin Belediyesi, Taş binaya kadar yürüyen
kitle, burada yaptığı basın açıklamasıyla devletin
bu saldırısını bir kez daha protesto etti. Adliyenin
önündeki bekleyiş boyunca "Eğitim Hakkımız
Engellenemez", "YÖK, Polis, Medya Bu
Abluka Dağıtılacak", "Üniversiteler
Bizimdir Bizimle Özgürleşecek", "Yaşasın
Halkların Kardeşliği", "Bıji Bıratiya
Gelan", "Tutuklular Serbest Bırakılsın"
sloganlarını atan kitle, kararın ardından "Faşizme
Karşı Omuz Omuza", "Çeteler Mecliste,
Öğrenciler Hapiste" sloganlarını da attı.
Basın açıklaması sırasında da aynı sloganları
atan kitle daha sonra dağıldı.
2 Şubat 2007 Pazar günü saat 11.00'da Kağıthane
Halk Kültür Merkezi emekçilerle kahvaltıda
buluştu. İlk önce kahvaltı yapıldıktan sonra,
ülkenin gündemine dair sohbetlere geçildi.
Konuşmalardan sonra Grup Diyar müzik dinletisi
verdi. Kahvaltı, söylenen türkü ve çekilen
halaylarla sona erdi.
|
Siyonist Katil Olmert; Ülkemizden
Defol!..
İsrail Başbakanı Ehud Olmert'in Türkiye'ye gelişi,
basın açıklamalarıyla protesto edildi. Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan'ın resmi davetlisi olarak,
İsrail-Türkiye arasındaki "ilişkilerin geliştirilmesi"
adı altında, Ortadoğu'da Emperyalist-Siyonist
planların gerçekleştirilmesi için daha fazla işbirliği
ve uşaklık isteyen Siyonist Katil Ehud Olmert,
14 Şubat 2007 Çarşama günü Türkiye'ye geldi.
Katilin ülkemize gelmesi, anti-emperyalistler
tarafından bir çok yerde yapılan basın açıklamalarıyla
protesto edildi. Gün boyunca yapılan protestoların
sonuncusu, akşam saat 19:00'da Taksim tramvay
durağında yapılan basın açıklamasıydı.
"Kahrolsun Emperyalizm, Katil Olmert Ülkemizden
Defol" pankartının açıldığı basın açıklamasında;
Kesk Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Dursun Yıldız'ın
yaptığı konuşmanın ardından, Filistin Halkıyla
Dayanışma Derneği Başkanı Fisun Bandır basın açıklamasını
okumak üzere söz aldı. Bandır basın açıklamasında;
Siyonizmin kanlı emellerinin temsilcisi olan Katil
Olmert'in ülkemizde istenmediğine, Olmert'in Filistin'e
ve Lübnan'a yapılan saldırılardan suçlu olarak
yargılanması gerektiğine, anti-emperyalistlerin
siyonist İsrail'le yapılan tüm görüşmeleri ve
tüm anlaşmaları reddettiğine değindi.
"Katil Olmert Ülkemizden Defol" gibi
dövizlerin taşındığı basın açıklamasında sık sık
"Katil Olmert Ülkemizden Defol", "Katil
ABD İşbirlikte AKP", "Katil İsrail İşbirlikçi
AKP", "Emperyalizm Yenilecek Direnen
Halklar Kazancak" sloganları atıldı.
Meşalelerle yapılan basın açıklamasına FHDD, HKM,
ESP, Partizan, HÖC, BDSP, ÖMP, Devrimci hareket,
Ürün, EHP, Odak, Kaldıraç, SGD, KESK İstanbul
Şubeler Platformu, Tüm-İGD, Birlik ve Dayanışma
Hareketi ve DİSK/Limter-İş katıldı.
Dolmabahçe'de
1 Mart Eylemi
Irak’a asker gönderme tezkeresinin mecliste görüşülmesi
sırasında yapılan 2003 1 Mart büyük Ankara eyleminin
yıldönümü olan 1 mart 2007 Perşembe günü İstanbul’da
bir eylem yapıldı. Saat 20.00'da Taksim AKM önünde
toplanan kitle "Emperyalizme, İşgale, İşbirlikçiliğe
Ve Şovenizme Karşı Birleşik Mücadeleyi Yükseltelim"
yazılı ortak pankartın arkasında sloganlar eşliğinde
Dolmabahçe'ye doğru yürüyüşe geçti. Dolmabahçe'de
bir süre ses aracını bekleyen kitle polisin aracı
bağladığı haberi üzerine basın açıklamasına geçti.
Yapılan açıklamada tezkerenin reddedilmesinden
bu güne kadar 4 yıl geçtiği ve bu süre içinde
emperyalizm ve işbirlikçilerinin halklara karşı
saldırılarının daha da pervasızlaştığı ve Ortadoğu'da
kan akmayan bir gün bile geçmediği,vurgulandı.
Açıklamada ayrıca ''yıllar önce Deniz’lerin Altıncı
Filo’yu denize dökerek anti emperyalist mücadelenin
önemli bir kazanımın halklarımızın tarihine onurla
yazdırdığı yerden Dolmabahçe'den bir kez daha
haykırıyoruz. Emperyalizm ve işbirlikçilerinin
teslim alma politikalarına direneceğiz.'' denildi.
HKM, Kaldıraç, ÇHD, SDP, HÖC, İŞÇİ MÜCADELESİ,
Anti-Kapitalist, EHP, SODAP, ESP, ILPS, Odak,
PDD ve TÖP'ün katıldığı eylemde sık sık “Katil
ABD Ortadoğu'dan Defol", "Yaşasın Halkların
Kardeşliği" sloganları haykırıldı. Açıklamanın
ardından Grup Vardiya'nın söylediği Avusturya
işçi marşı ile eyleme son verildi.
Irak'ta 3 Direnişçi Kadının
İdam Cezası Adana'da Protesto Edildi
ABD emperyalizminin işgali altındaki Irak'ta gelişen
direnişte yer alan üç kadın, işgalcilerin kuklası
mahkemeler tarafından idama mahkum edildi. 8 Mart
yaklaşırken bu üç kadına verilen idam cezalarını
protesto etmek amacıyla İHD Adana Şubesi'nin çağrısıyla
biraraya gelen çeşitli devrimci demokrat gruplar,
İHD önünde saat 12.30'da gerçekleştirdikleri basın
açıklaması ile direnen halklarla dayanışmalarını
bir kez daha ifade ettiler. ÇHKM, EMEP, ESP, DTP,
Alınteri'nin katıldığı basın açıklamasında "Irak'lı
Kadınlar Yalnız Değildir", "Tecavüzcü
ABD Ortadoğu'dan Defol" sloganları atıldı.
8 Mart çalışmalarını yürüttüğü sırada Mersin'de
gözaltına alınıp tutuklanan EKD çalışanı Güllü
Taşkıran'ın serbest bırakılması talebinin de dile
getirildiği basın açıklaması yine sloganlarla
sona erdi.
“Onları Hiç Unutmayacağız
ve Bu İşin Sorumlularını da”
Kapitalizm, insanların umutlarını tüketmeye devam
ediyor. Son günlerde Türkiye’nin değişik bölgelerinde
intihar haberleri geliyor. Adıyaman, Bursa, Tokat...
Belki ilerleyen günlerde bu haberler artacak...
Bu intiharların bir özelliği de şu; intihar edenler
öğretmen... 11 Ocak Adıyaman’da sözleşmeli müzik
öğretmeni Nermin Gümüş...19 Şubat Bursa’da sözleşmeli
öğretmen Şengül Özkan ve 28 Şubat Tokat sözleşmeli
öğretmen Handan Ülker...
4 Mart 2007 Pazar günü saat 13.00’de, İşsiz ve
Güvencesiz Eğitim İşçileri, Eğitim Emekçileri
Derneği bu intiharlarla ilgili bir basın açıklaması
yaptı. Devrimci Sosyalist Gençliğin de destek
verdiği basın açıklamasında şunlar söylendi; “(...)
Eğitimi sadece alış-veriş ilişkisine indirger
en az maliyetle an fazlasını kazanmak üzerinden
hesaplar yaparsanız, en az maliyeti de öğretmenler
üzerinden kurarsanız onların yaşamlarına çarparsınız
ve bu ağır faturayı döyemezsiniz beyler. Unuttuğunuz
bir şeyi hatırlatmakta da fayda var. Adına öğretmen
denilen kişiler insan yetiştirir.
Bizler değerli meslektaşlarımızı yitirmenin öfkesini
ve üzüntüsünü yaşıyoruz. Onları hiç unutmayacağız
ve bu işin sorumlularını da. Bu ölümlerin bir
daha tekrarlanmaması ve güvencesiz çalıştırma
biçiminin bizlerde yarattığı travmanın son bulması
için güvenceli bir yaşam istiyoruz.”
|