Güncel
Şehitlerimiz
Barikat
Kültür
Tarih
Kitaplar
Dizi Yazılar
Görüşler
Linkler
Ana Sayfa
 
Arşiv
Makale Dizini


0
 

 

47. Sayı - Ocak 2007

Meksika’nın Oaxaca bölgesindeki halk ayaklanması, 2006’nın son dört ayını kapsayan büyük bir hareket olarak tarihte yerini aldı ve bildirilerden anlaşıldığı kadarıyla öyle sahneden sessizce ayrılıp gitmeye pek niyetli değil.
Bir öğretmen greviyle başlayan ve daha sonra hükümet görevlilerinin azlini, köklü değişiklikleri ve eyalet valisinin görevden uzaklaştırılmasını isteyen toplumsal bir harekete dönüşen Oaxaca olayları geçtiğimiz aylarda çok ses getirdi.
Oaxaca 104 milyon nüfuslu Meksika’nın en yoksul eyaletlerinden biri. Oaxaca İnsan Hakları Ağı raporunda buradaki halkın %80.3’ünün sağlık koruma hizmetlerinden, sokak aydınlatmasından, kullanma suyundan, asfaltlanmış yoldan yoksun olarak yaşadığını yazıyor.
Aynı rapor, her on Oaxacalıdan sekizinin aşırı yoksulluk içinde olduğunu söylüyor. Ve tabii eyaletin 3.5 milyon nüfusunun en varlıklı %10’unun geliri en yoksul %10’un gelirinden 13 kat daha fazla.
Böylesi koşullara sahip olan Oaxaca’da başlayan öğretlen grevi Eylül boyunca 500 kilometrelik öğretmen yürüyüşüyle adını duyurdu. Yolsuzluk ve baskıcı bir rejim uygulamakla suçladıkları Vali Ulises Ruiz’in istifasını talep eden öğretmenler yürüyüş boyunca “Öğretmenler savaşıyor ve öğretiyor” pankartını taşımışlardı. Daha sonra Oaxaca’daki bütün sol hareketleri bir araya getiren APPO’nun (Oaxaca Halk Meclisi) eyalet merkezini işgal etmesi ve barikatlarla savunmaya başlaması geldi. “Örgütlü Halk Yenilmez” sloganı ile hareket eden Oaxaca halkı uzun süre kent merkezini elinde tuttu ve fiili olarak bir halk yönetimini uyguladı.
Bu arada merkezi hükümetin ve Vali Ulises Ruiz’in organize ettiği “polis dışı güçler” diye tanımlanan kontr-gerilla elemanları barikatlarda çok sayıda emekçiyi öldürdüler ve yaraladılar. Ve nihayet merkezi hükümet, federal polis birliklerini Oaxaca’ya sevk etti. Genel olarak şiddet kullanmama kararı olan APPO, kent merkezini çatışmalarla boşalttı, ancak üniversitedeki ve kentteki etkinliğini yitirmedi. Sonuç olarak Oaxaca ayaklanması, aslında bir anlamda yeni süreçteki patlamalardan biri olarak tarihe geçti ve bir deneyim olarak incelenmeyi hak ediyor. Son olarak 3 Aralık 2006’da APPO halka şöyle sesleniyordu:
“Oaxaca halkı! Meksika halkı! Dünya halkları!
Oaxaca eyaletinin bir köşesinden Oaxaca Halk Meclisi Konseyi olarak bildiriyoruz:
APPO işçilerin, yerli halkın, compesinos (köylülerin), ev kadınlarının, öğrencilerin, gençlerin, çocukların, Oaxaca ve Meksika’nın ezilen ve sömürülenlerinin kalbinde her zamankinden daha canlı olarak yaşıyor. 25 Kasım’dan beri Oaxaca halkının ve uluslararası topluluğun üzerine salıverilen ve şiddeti gittikçe artan devlet terörü bizim özgür olma azmimizi ve isteğimizi kıramadı.
Şu ana kadar17 kişinin öldürülmesine, onlarca kişinin kaybedilmesine, yüzlerce kişinin tutuklanmasına karşın, mücadelemizin politik ve barışçı halk hareketi olması düşüncemiz değişmedi; ödediğimiz bedelin insanlığa karşı işlenmiş bir suç olduğunu düşünüyoruz.
Ortalıkta görünmediğiz, 24 saat radyo yayını yapmadığımız halde, APPO, hareketine devam ediyor, biz hala yaşıyoruz ve ezilmiş insanların miras olarak aldığı yılmayan ruhumuzla iletişim kuruyoruz. Savaşıyoruz ve zorba diktatör devrilinceye ve sermayenin diktatörlüğü sona erinceye kadar savaşmaya devam edeceğiz.”
Asamblea Popular de los Pueblos de Oaxaca (APPO), 17 Haziran 2006’da kentin boşaltılmasına bir tepki olarak kuruldu. APPO, işçi sendikaları, çiftçi örgütleri, mahalle komiteleri, yerli halklara, kadınlara, dini gruplara ait örgütler ile ve çeşitli başka örgütlerin bir araya geldiği bir şemsiye örgütlenmedir.
Aşağıdaki röportaj, henüz kent işgali sürerken, APPO sözcüsü Florentino Lopez Martinez ile 7 Ekim 2006’da yapıldı. Indymedia.org’dan çevirdiğimiz röportajı okurlarımızın olaylar hakkında bir fikir edinmesi umuduyla yayınlıyoruz


Soru: APPO nedir ve nasıl kurulmuştur?
Florentino Lopez Martinez: APPO 17 Haziran 2006’da kentin boşaltılmasına bir tepki olarak kuruldu. APPO, işçi sendikaları, çiftçi örgütleri, mahalle komiteleri, yerli halklara, kadınlara, dini gruplara ait örgütler ve çeşitli başka örgütlerin bir araya geldiği bir şemsiye örgütlenmedir. Her grup merkezi meclis içinde temsilcilere sahiptir. Kararlar oy çokluğuna göre değil, görüş birliği esasına göre alınır. APPO’nun gerçek bir demokratik düzen, emperyalizm, kapitalizm ve faşizme karsı mücadele gibi, söylem ve hedeflerden oluşan bir temel programı var. En önemli sorun kapitalizm, çünkü Oaxaca’nın vali Ulises Ruiz Ortiz gibi bir despota sahip olmasının nedeni kapitalizmdir. APPO, herkesin katılımcı olabileceği bir demokrasi istiyor. Su andaki durum ise faşizmin sonucudur ve işçi sınıfının baskı altında tutulduğu son derece açıktır.

Soru: APPO’nun birinci talebi karşılanır ve vali Ulises Ruiz Ortiz’in istifası gerçekleşirse ne olur?
F.L.M.: Bizim hedefimiz halka şimdiki hükümetten daha fazla kulak veren, daha demokratik bir hükümet. Baskıya karşı, insan hakları ve eşitlik ilerlemesi için savaşmaya devam edeceğiz. Bu bir yanıyla Zapatistaların “Öteki Kampanya”sını çağrıştırıyor, ancak APPO çatısı altında birleşen gruplar Öteki Kampanya’dakilerden çok daha çeşitli. APPO herhangi bir politik partiyle ilişkili ya da herhangi bir politik partinin parçası değil. APPO, sadece Oaxaca’yla sınırlı kalmayan, daha geniş bir mücadele üzerinde yoğunlaşıyor. Ülkedeki diğer örgütlenmelerle beraber sokaklara çıkmalı ve Meksika’da bugünkü krize müdahale etmeliyiz. Bu yerel bir mücadele değil ulusal düzeyde, hatta dünyayı değiştirme yolunda enternasyonal bir mücadeledir.

Soru: Demokrasi kavramını ne anlamda kullanıyorsunuz?
F.L.M.: Bu birkaç yılda bir seçim yapılmasıyla değil, sistemin işleyişiyle ilgili bir şey. Bugün Meksika’da güç ve servetler bakımından büyük bir uçurum var. Demokrasi sadece politik bir şey değildir, aynı zamanda ekonomik ve toplumsal bir olgudur. Örneğin Meksika’daki televizyon kanalları tek bir tekelin denetimindedir, insanların izleyeceği haberleri de o grup seçiyor. Meksika’da insanların hiç bir hakkı yok ve ayrıca insanlar aniden, bir iz bırakmadan kaybolabilirler. Oysa demokratik bir sistemde herkes eşittir ve bu durum yasayla korunur.

Soru: APPO bu hareketi aylardır sürdürebilecek yiyecek, içecek ve parayı nasıl sağlıyor?
F.L.M.: Bir şeyleri değiştirebilmenin tek yolu şehir merkezini elde tutmak. 14 Haziran Tahliyesi’nden sonra, halk şehir merkezini tekrar ele geçirdiğinde, yandaşlarımız bize yiyecek içecek getirmeye geldiler. Bu, şimdi de hâlâ devam ediyor. Meksika’nin diğer bölgelerinden de güçlü bir dayanışma ve yardım var, örneğin işçi sendikalarından...

Soru: Şu anda 4 aydır sürmekte olan bu eylemden ötürü birçok Oaxaca’lı gelirlerini ya da işlerini kaybettiler, APPO bu sorunla nasıl basa çıkıyor?
F.L.M.: Bu tabii ki eylemimizin bir sonucu. Ama bunların yanında güçlü bir dayanışma da var. Bu bir şeylerin inşa edilmesiyle ilgili. Şu andaki durum, APPO’nun değil, vali Ulises Ruiz Ortiz’in suçudur. Yıllardır sürmekte olan baskı ve son zamanlarda zenginlerle yoksullar arasındaki farkın iyice artmış olması da bugünün sorunu değildir. Ama insanlar çok az gelirleri olmasına ya da hatta hiç gelirleri olmamasına karşın APPO’yu destekliyorlar.

Soru: Geleceği nasıl görüyorsunuz, mesela on yıl sonrası için ne söylenebilir?
F.L.M.: Oaxaca’daki mücadelenin enternasyonal mücadeleye katkısı var. Hem yerel hem de küresel olarak insanlar bu sistemin çöküşü ve özgürlük için baskıya karşı savaşıyorlar. Bu mücadelenin meyvelerini gelecek yıllarda toplayabileceğiz. Bugün insanlar kendi hayatlarını kendi ellerine alıyorlar ve yasam için yeni yollar arıyorlar. Başka örgütlerin mücadeleleri hem Oaxaca’daki mücadeleye, hem de APPO’nun söylemlerine ilham veriyor. Bu, kapitalizme karsı mücadelenin son aşamasıdır. Varlığımızı sürdürmek için neoliberal baskının yeni biçimlerine karşı savaşmaya devam etmeliyiz. Bu konuda kendimize yeni yollar bulmalıyız. Bu, bütün Güney Amerika’da sürdürülmekte olan bir mücadele. Venezüella ve Küba’daki mücadele var, göçmen kardeşlerimizin dünya çapındaki mücadeleleri, Fransa’da öğrencilerin ve yoksulların mücadelesi ve Filistin’deki ülke ve özgürlük mücadelesi var. Bu küresel bir mücadele ve bundan dolayı biz de küresel planda harekete geçmeliyiz. Bu, aynı yöne doğru hareket eden işçilerin mücadelesi.

Soru: APPO’nun hangi organizasyonunun üyesisiniz?
F.L.M.: Ben Oaxaca Devrimci Halk Cephesi’nin (Frente Popular Revolucinario-Oaxaca) üyesiyim. (Meksika’nın tümünde etkili olan solcu bir cephe)

Soru: Bu söyledikleriniz APPO ile ilişkili olan bütün örgütler tarafından destekleniyor mu?
F.L.M.: APPO’nun kurulmasından önce, çeşitli örgütler içersinde yeni bir sosyal düzenin inşası ve devrim için birçok fikir vardı. Şu anda daha iyi bir yasam düzeni için beraber çalışıyoruz ve bunu yapmanın sadece bir tek yolu var.

Soru: APPO kendisine örnek olarak neyi alıyor? Küba, Venezüella, Bolivya?
F.L.M.: Anti faşist ve anti emperyalist bütün örgütler enternasyonal mücadeleyi desteklerler. Tabii ki bir şeyleri inşa etmenin bir çok yolu var, örneğin Bolivya’da çok uluslu enerji şirketlerine karşı yürütülen mücadele ve Zapatistaların “caracoles”leri… Bu, büyük bir savaş ve biz de kendi eylemlerimizle enternasyonal düzeyde sürece katılmalıyız. Bu konuda bir diğer örnek ise Atenco halkının havalimanı inşaatına karşı yürüttüğü mücadeledir. Hiç kimse mücadelenin en iyi şekilde nasıl yürütüleceği konusunda kayıtsız şartsız, mutlak bir bilgiye sahip değildir. Tek yol yaparak öğrenmektir, bunu savaşın içinde, savaşarak yapabiliriz.

Soru: Kadınlar APPO’nun içinde nasıl bir konuma sahip?
F.L.M.: Kadınların APPO içinde çok önemli konumları var. Ağustos’tan bu yana kadınlar için de ayrı bir platform var, Coordinacion de Muyerers… Katılımın çok yüksek olduğu bir kadın yürüyüşü gerçekleştirildi. Kadınların APPO içinde özel bir pozisyonları vardır. Oaxaca’daki kadınların içinde okuma yazma bilmeyenlerin oranı erkeklerinkinden fazladır ve bir çok kadının hiç şansı yok. Bu yüzden APPO’nun kadınlara özel bir manifestosu bulunuyor. Öte yandan kadınların yerli gruplar içindeki rolleri diğer Meksikalı gruplara göre çok farklı, örneğin yerli gruplarında çok daha az “maçoluk” vardır.

Soru: Kendiniz için ne söyleyebilirsiniz?
F.L.M.: Adım Florentino Lopez Martinez ve bir Mixteek’im. Mixteekler, Oaxaca’daki en eski etnik gruplardan biridir. Oaxaca civarındaki bir Mixteek köyündenim ve Mixteek dilini konuşabiliyorum.

Soru: Yerli halkların mücadelesi hakkında biraz daha bilgi verebilir misiniz?
F.L.M.: Yerli halkların mücadelesi, ülkenin çoğunluğunun mücadelesidir. Meksika’da kendi dillerine sahip olan bir çok yerli halk var. APPO içinde de birçok yerli halk temsil ediliyor ve yerli halkların örgütsel yapıları diğer gruplara göre daha demokratiktir. Bunun için de bu yapı APPO için bir model olarak alınmakta. Fikir birliğine dayalı karar alma mekanizması Oaxaca yerli halklarında bir gelenektir. APPO merkez meclisinde biz de bu şekilde çalışıyoruz. Yerli halkların bütün iyi gelenekleri ve adetleri demokratikleşme çalışmalarımızda kullanılıyor.

 

 

 

 

 

sbarikat07@gmail.com
Sosyalist Barikat / Aylık Sosyalist Dergi
Yönetim Yeri: Çakırağa Mah. Abdüllatif Paşa Sk. 4/5 Aksaray-İstanbul
0212 632 23 19