Aşağıdaki röportaj Saadat’la İsrail’in baskınından
yaklaşık bir ay önce yapılan son görüşme. Muhtemelen
görüşmenin tamamı değil ve bu haliyle zayıf görünüyor.
Ama yine de bu son görüşmeyi çevirip okurlarımızla
paylaşmayı uygun bulduk. Sosyalist Barikat
Filistinli milletvekili Ahmed
Saadat ile bir hücrede görüştük. Sekreteri
olduğu Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nin
en son seçilen üç yöneticisinden biri. Yaklaşık
dört yıldır, Filistin Yönetimi tarafından
Eriha’da 18 İngiliz ve Amerikan askerinin
gözetimi altında tutsak edilmiş durumda. Olağanüstü
bir adamla, olağanüstü bir görüşme...
Adı: Ahmed Saadat. Doğumu: 1953…
Filistinlilerin büyük oranda kovulduğu Al-Ramleh
kasabasına yakın, Deir Tariff köyünden sürülmüş
bir aile... Evli ve dört çocuğu var. Şu anda,
(Röportaj, İsrail’in cezaevi baskınından önce
yapılmıştır-SB) İsrail ve ABD arasındaki bir
anlaşma uyarınca Filistin Yönetimi tarafından
Eriha Cezaevi’nde tutuluyor. Görevi: Filistin
Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) Genel Sekreteri...
11 Şubat 2006 Cumartesi günü, beni iki saat
sonra Eriha Cezaevi’ne götürecek olan turuma
başladığımda saat sabah 7’idi. Bu kolay bir
iş değil. En önemli sorun Batı Şeria’nın doğusundaki
Eriha şehrine gitmekten oluşuyor. Bethlehem
için, İsrail’in en az iki askeri barikatından
geçmek gerekiyor (Ben gidiş ve dönüşte dört
kere oradan geçeceğim).
Cezaevine ulaştığında, ziyaretçi, Filistin
güvenliği tarafından sivil giyimli Amerikan
askerinin denetiminde bir araştırmaya tabi
tutuluyor. Portatif kameralar ve telefonlar
yasak. Geçilecek iki kapı ve bir detektörden
sonra, tutsakların hücreleriyle yüz yüze gelerek,
kendimi tutsakların olduğu yerde buldum. İçerisi
rahat. Bana çay, kahve ve biraz da bisküvi
ikram edildi. Ahmed Saadat beni yorgun bir
havayla karşıladı. Bana zaman zaman onu ziyarete
gelen dört çocuğundan bahsediyor. Öte yandan,
eşi sık sık İsrail tarafından altı aylık ev
hapsine alınıyor. Daha sonra, dört saat süren
ve gelen pek çok ziyaretçi tarafından kesilen
bir tartışmaya başladık.
Julien Versteegh |
Julien Versteegh: Avrupa’dan bakınca hem
tutsak olup hem de parlamentoya seçilmiş olmak
çok şaşırtıcı görünüyor. Yaşadıklarınızı açıklar
mısınız?
Ahmed Saadat: Benim yaşadıklarım ulusal
bağımsızlık için savaşan bir çok özgürlük savaşçısının
yaşadıklarından farklı değil. Tutuklandım çünkü
ben FHKC Genel Sekreteriyim. İsrail’in Amerikan
ve Avrupa yönetimleri üzerindeki baskısından dolayı
Filistin yönetimi beni tutukladı ve hapse attı.
Bu güçler, Filistin Yönetimi üzerinde beni ve
diğer yoldaşları kontrol altında tutması için
baskı oluşturmak amacıyla uluslararası bir tutuklama
kararı çıkardılar.
ABD ve AB’nin onayıyla FHKC’nin “terör örgütleri
listesi”ne konulması tipik bir durum: Bu, İsrail
işgalinin karşısındaki tüm Filistin direnişini
terörist olarak göstererek tehdit etmeyi amaçlayan
bir süreçtir. Kendi ilkelerini dünyanın geri kalanına
empoze etmek bir Amerikan politikasıdır.
Julien Versteegh: FHKC’nin 25 Ocak’taki
seçimlerde üç adayı seçildi. Bu sonucu nasıl yorumluyorsunuz?
Ahmed Saadat: Açıkçası, bu bizim için iyi
bir sonuç değil ve daha güçlü olmaya ihtiyacımız
var. Fakat seçim sonuçları, FHKC’nin bu topraklardaki
gerçek etkisini yansıtmıyor. Çünkü, bütün seçimler,
Filistin Yönetimi içindeki baskın klik olan El
Fetih’in değişmesi yönündeki çoğunluk isteğiyle,
El Fetih ve Hamas arasındaki had safhadaki kutuplaşmanın
baskısı altında geçti. Ve yaygın düşünce Hamas’ın
var olan durumu değiştirebileceği yönündeydi.
Julien Versteegh: FHKC’nin durduğu yer
neresi peki?
Ahmed Saadat: FHKC halkını işgalden kurtarmaya
çalışan yasal bir parti. Hamas gibi biz de İntifada’nın
sürmesini istiyoruz. Oslo anlaşmalarını ve “Yol
Haritası”nı reddediyoruz. Hamas gibi biz de ulusal
haklarımız kabul edilene kadar İsrail’i tanımayı
reddediyoruz.
İsrail’le müzakere umudu yok, çünkü o Filistinlilerle
müzakereyi reddediyor. Yeni İsrail partisi Kadima,
saf bir Yahudi devleti kurmak ve Filistinli yerleşimcili
boşaltarak Batı Şeria’nın %60’ına el koymak için
siyonist toprak programını empoze etmek isteğiyle
kuruldu. “Yol Haritası” bize İntifada’dan önceki
durumu geri getirir. Yol Haritası, bizim yasal
haklarımızı tanıyan BM kararlarının tartışmaya
açılmasını empoze etmek istiyor. Bizim bu kararlar
üzerine müzakere etmeye ihtiyacımız yok, biz bu
kararlara uyulmasını istiyoruz.
Julien Versteegh: Bir gün, hep olduğu
gibi, İsraillilerle Filistinliler arasındaki çatışmaya
bir çözüm bulmak gerekecek...
Ahmed Saadat: İsrail ve Filistin halkları
arasındaki çatışmanın uygulanabilir tek çözümü,
1948 öncesi tarihsel Filistin üzerinde demokratik
bir devletin kurulmasıdır. Fakat şu anda bunun
gerçekleşmesi mümkün değil. 1967 sınırlarında
(Kudüs başkent olmak üzere, tüm Batı Şeria ve
Gazze Şeridi) bağımsız bir Filistin devleti kurmak
gibi bir ara aşama gerekiyor. Ve tabii ki Filistinli
mültecilerin dönüş hakkının sağlanması....
FHKC, bağımsızlık mücadelesinde çeşitli çalışma
yöntemleri kullanıyor. İşçiler, kadınlar, öğrenciler,
aydınlar için çeşitli kurumları olan halkçı bir
parti. Ayrıca partimiz, sağlık, tarım, eğitim,
sanat ve insan hakları alanlarında halka yardımcı
olacak sosyal hizmetler de geliştiriyor.
Julien Versteegh: Ekonomik ve sosyal programınız
nedir?
Ahmed Saadat: Programımız tüm cephelerde
demokrasiyi güçlendirme üzerine kurulu. Biz bağımsız
bir ekonomi inşasını ve yasal direniş hakkımızla
birlikte, halkımıza özgürlük ve ulusal bağımsızlığın
koşullarını sağlamayı hedefliyoruz.
Programımız tüm halkın çıkarlarına hizmet etmeye
çalışıyor ve özellikle yoksulların ve tarımla
uğraşan kesimin yaşam koşullarını geliştirmeyi
amaçlıyor. Aynı zamanda herkesin kendi kişisel
yeteneklerini geliştirebilmekte eşit koşullara
sahip olması için işsizliğe bir son vermeyi hedefliyor.
Bu yüzden, Filistin Yönetimi’nin kurumlarını yeniden
inşa etmek önemli bir sorundur.
Ekonomik açıdan, programımız, bugünkü süreç açısından,
ulusal ve kendine yeterli bir Filistin ekonomisinin
temellerini yaratmak için kamu ve özel sektörün
birliğini öneriyor.
Julien Versteegh: Hamas’ın son başarısını
nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ahmed Saadat: Filistin Yönetimi’ne son
yıllarda muhalefet eden Hamas için, bu bir mantıksal
savaş sonucu. Bu topraklarda, Hamas diğer örgütlerden
daha güçlü. Halk şu anda Hamas’ta Filistin Yönetimi’nin
sürdürdüğü politik sistemi değiştirme umudunu
görüyor.
Julien Versteegh: Hamas’la bir ittifak
mümkün mü?
Ahmed Saadat: Biz Hamas’la bir ittifakın
sonuçlarından korkmuyoruz, ama biz işgale karşı
bir ulusal cephe oluşturmada diğer tüm örgütlerle
ittifaka eşit derecede açığız. Gerçek bir ulusal
hükümete ihtiyacımız var. Eğer Hamas Oslo anlaşmalarını
ve “Yol Haritası”nı reddeden pozisyonunu değiştirmezse,
bu bize ittifak için iyi bir şans yaratır.
Bu arada FHKC, Filistin’de kendisini solda tanımlayan
tüm örgütler arasında, solun işgale karşı birliğinin
inşası için özellikle Filistin Demokratik Kurtuluş
Cephesi (FDKC) ile çalışıyor. Bu proje, uluslararası
devrimci örgütlerle bağlantı içerisinde, halkların
uluslararası mücadelesinin ve bölgesel düzeyde
Arap ulusal mücadelesinin bir parçasıdır; ulusal
ve sınıfsal mücadele temelinde marksist kimliğimizin
net vurgulanmasına dayanır.
Julien Versteegh: Hamas’la hangi noktalarda
uyuşmazlık içerisindesiniz?
Ahmed Saadat: Politik programlar ve sosyal
programlar arasında görüş farklılıkları var. Hamas,
Filistin’de kurumları İslam hukukuna dayanan bir
İslam devleti kurmak istiyor. FHKC ise insan haklarını
garanti altına alan ve düşünce özgürlüğüne saygı
duyan demokratik bir devlet yaratmak için çabalıyor.
Dini yapılardan ayrılmış bir devlet...
Hamas programını şu anda uygulayamayacağını biliyor.
Onlara niyetlerinin ne olduğunu sorduk ve bize
işgal sona ermediği sürece, İslamcı programlarını
uygulamanın mümkün olmadığını söylediler.
Ekonomik konularda ise Hamas ile FHKC arasındaki
fark bizce çok açık. Biz, sosyalist ekonominin
inşasının ilk aşaması olarak, bağımsız ve güçlü
bir ulusal ekonomiye dayalı, bütünleşmiş bir ekonomi
(kamu ve özel sektörlerin bir arada olduğu) düşünürken;
Hamas kapitalist liberal ekonomi için çabalıyor.
Julien Versteegh: Ulusal mücadeleyi sınıf
mücadelesi temelinde yürütmekten bahsettiniz.
Bu ne anlama geliyor?
Ahmed Saadat: Filistin Yönetimi kurulduğundan
beri, Filistin halkı arasında yeni sosyal çelişkilerin
önünü açtı. Biz bu çerçevede Filistin Yönetimi’nden
sosyal reformlar elde etmek için savaşıyoruz ve
bu arada ulusal bağımsızlık için savaşmaya da
hep devam ediyoruz. Bu, işgale karşı savaşmayı
sürdürürken, aynı zamanda yeni bir toplum inşa
etme sorunudur.
Şu anda iki büyük çelişki var. İlki işgal sorununa
dayanan, bizim insanlarımızla İsrail devleti arasındaki
çelişki. İkincisi Filistin halkının ortasında,
halk ile FKÖ ve Filistin Yönetimi içindeki burjuvazi
arasındaki çelişki. Filistin burjuvazisi işgale
karşı mücadeleyi durdurmak istiyor ve kendi ekonomik
çıkarları için İsraillilerle birlikte hareket
etmeye ve tüm uzlaşmalara hazır. Örneğin, Filistin
Yönetimi burada, Eriha’da, bir gazino yapmayı
planlıyor. Hem de Ariel Şaron’un oğlu Omri Şaron’un
finansal desteğiyle!
NOT:
Bugünkü Filistin Parlamentosu bütün organları
sürgünler üzerine kurulu olan eski FKÖ’nün tersine
sınırların içinden seçildi. 25 Ocak 2006 seçimlerinde
parlamentodaki 132 sandalyenin dağılımı şöyle:
Hamas 76, El Fetih 43, FHKC 3, El Badil 2, Üçüncü
Yol 2, Bağımsız Filistin 2, bağımsız milletvekilleri
4
|