|
|
|
|
İstanbul
Üniversitesi Yemekhane Eylemine Polis Saldırısı
|
İstanbul Üniversitesi'nde
özelleştirmelere karşı eylem yapan üniversite çalışanlarına
ve öğrencilerine polis vahşice saldırdı...
Yaklaşık iki aydır yemekhanenin özelleştirilmesine
karşı devrimci öğrenciler, işçiler, akademik görevliler
bildiri dağıtarak, referandum yaparak, imza toplayarak,
basın açıklaması yaparak mücadelelerini yürütüyorlar.
Bu doğrultuda İstanbul Üniversitesi'nde öğrencilerin,
işçilerin, akademisyenlerin katılımıyla Çapa Tıp
Fakültesi Kampüsünde ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde
üç günlük, Edebiyat Fakültesinde de beş günlük yemekhane
boykotları yapıldı. Her fırsatta yemekhanenin özelleştirilmesi
için yapılacak olan ihaleye izin vermeyeceğini belirten
üniversitesinin asıl sahipleri, ihale yapılacağı
3 Mayıs 2006 Çarşamba günü ihalenin yapılacağı binanın
önünde olacaklarını belirtmişlerdi.
3 Mayıs 2006 Çarşamba günü Devrimci Sosyalist Gençlik
üyelerinin de aralarında bulunduğu öğrenciler, ihaleyi
protesto etmek için Vezneciler otobüs duraklarında
toplandılar. Edebiyat Fakültesi öğrencilerinin de
katılmasıyla birlikte öğrenciler yürüyüşe geçtiler.
Merkez kampüse doğru yapılan yürüyüş sonrasında,
yemekhane çalışanı işçilerde öğrencilerle birleştiler.
Hep bir ağızdan "Bu Ülke Bu Okul Satılık Değil",
"Tüccar Rektör İstemiyoruz", "Sermaye
Defol Üniversiteler Bizimdir", "Yemekhane
İşçisi Yalnız Değildir", "Parlak'ı Alana
Unakıtan Bedava", "Şirketler Sizi Rahat
Bırakmayacağız", "Yemekhane Bizimdir Bizim
Kalacak", "Tüccar Rektör Hesap Verecek"
sloganlarıyla ihalenin yapılacağı binaya yürüdüler.
İhalenin yapılacağı bina polis tarafından çevrilmiş
bir halde olunca ve öğrencilerin yürümesine izin
verilmeyince eylemciler "Emekçiye Değil Sermayeye
Barikat", "Polisin İpleri Sermayenin Elinde"
sloganlarını atmaya başladılar.
İhale binası önünde konuşan SES Aksaray Şube temsilcileri
ve öğrenci temsilcileri, ihale bitinceye kadar burada
duracaklarını belirttiler.
Bekleyiş sırasında "Öğrenciler Burada Mesut
Parlak Nerede", "İşçiler Burada Mesut
Parlak Nerede", "Mesut Parlak Hesap Verecek",
"Şirketler Sizi Rahat Bırakmayacağız",
"Yemekhane Şirkete Mezar Olacak" sloganlarını
attılar. Marşlar okudular ve halaylar çektiler.
İhalenin sonlanmasıyla beraber kitle Merkez Kampus
önünde basın açıklaması yapmak için tekrar yürüyüşe
geçti. Merkez kampus önüne gelen kitle burada basın
açıklaması yaptı.
Basın açıklamasında, belki bu gün yemekhanenin özelleştirilebileceğini
ama yemekhanenin asla o şirkete hayır getirmeyeceğini,
şirketin mezarı olacağını, özelleştirmelere karşı
işçilerin, öğrencilerin, emekçilerin birleşik mücadelesinin
süreceğine ve ihale iptal edilinceye kadar, bütün
personel yeniden çalışmaya başlayıncaya kadar eylemlerin
artarak devam edeceğini belirttiler.
Basın açıklamasının sonlanmasıyla birlikte kitle
Merkez Kampus'e girmeye çalıştı. Ana kapıyı açmaya
çalışan öğrenciler kapıları sarsmaya başladılar.
Kapıların sarsılmasının ardından yan kapı açıldı.
Girmeye çalışan öğrencilere yangın tüpleriyle biber
gazı sıkıldı.
Saldırının üzerine öğrenciler kapıya ellerine ne
geçerse attılar ve dışarıdaki çevik saldırısına
karşıda kol kola girdiler.
Coplarla ve biber gazlarıyla saldıran polis, "Allah
Allah" naralarıyla, küfürler savurarak öğrencilere
saldırdı. Öğrenciler çatışarak geri çekilirken,
diğer ekiplerin tümü birden saldırınca Beyazıt Kapalıçarşı'ya
kadar çatışma sürdü.
Sandalyeleri, tabureleri, masaları polisin üzerine
atarak karşılık veren öğrenciler geri çekilirken,
yere düşenler polisin vahşi saldırısıyla karşı karşıya
kalarak coplandılar.
Kapalıçarşı esnafı da polisin saldırgan tutumuna
karşı çıkarken, öğrenciler Kapalıçarşı'dan ayrıldılar.
Yemekhane Bizimdir Bizim Kalacak!
Katil Polis Hesap Verecek!
Saldırılar Özelleştirmelere Karşı Verdiğimiz Mücadeleyi
Engelleyemeyecek!
İstanbul Üniversitesi’nde
Faşist Saldırılar;
Saldırılarda 1 DSG’li Yaralandı!...
Tek hedefi üniversitelerdeki
ilerici demokrat öğrencilere saldırmak,
devrim mücadelesini engellemek isteyen egemenlerin
köpekliğini yapmak olan ülkücü faşistlerden
yeni saldırılar...
Yıllardır devletin; emekçilere, grevdeki
işçilere ve üniversitelerde öğrencilere
karşı saldırısında kullandığı faşist çeteler
bu günde görevlerini yapmaya devam ediyorlar.
Mücadelenin her yükseliş aşamasında devletin
‘sivil’ saldırı gücü olan ülkü ocakları
ve onun üyesi ülkücü faşistler 1 Mayıs yaklaşırken
üniversitelerdeki saldırılarını yoğunlaştırdılar.
24 Nisan Pazartesi günü Marmara Üniversitesi’nde
1 Mayıs afişlerini yakarak provokasyon yaratmaya
çalışan ülkücüler, aynı günün akşamı Beşiktaş’ta
Ekim Gençliği üyesi devrimciyi sivil polis
işbirliğiyle takip etmiş ve saat 23:00 sıralarında
saldırarak yaralamışlardı. Bugün (25 Nisan)
ise İ.Ü Edebiyat fakültesinde okuyan Devrimci
Sosyalist Gençlik’ten arkadaşımız Ender
Aldanmaz, ülkücü faşistlerin satırlı saldırısı
sonucu ağır şekilde yaralandı. Aynı saatlerde
İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi’nde
de bir saldırı gerçekleşti ve bir devrimci
öğrenci yaralandı ve hastaneye kaldırıldı.
Öğlen saat 14:00 sıralarında, Beyazıt Vezneciler’de
bir erkek, iki bayan arkadaşa pusu kurarak
saldıran ülkücü faşistler, olayı duyup gelen
devrimci öğrencilere de bıçak ve satırlarla
saldırarak iki arkadaşımızı yaraladılar.
Olay sırasında YDG okuru bir arkadaşımız
gözünden hafif şekilde yaralanırken; arkadaşımız
Ender Aldanmaz sırtına aldığı satır darbesiyle
ağır bir şekilde yaralandı ve Cerrahpaşa
Tıp Fakültesi’ne kaldırıldı. Üniversitelere
ve tek tek devrimci demokrat üniversite
öğrencilerine yönelik saldırılar daha sonraki
günlerde de sürdü.
Biz Devrimci Sosyalist Gençlik olarak şunu
bir kez daha hatırlatıyoruz ki ne ülkücü
faşistlerin, ne polisin, ne YÖK’ün, ne de
devletin hiçbir çabası bugünkü 1 Mayıs çalışmasını
ve yarınki özerk demokratik üniversite mücadelesini
engelleyemeyecektir. Mücadelemiz büyüyerek
devam edecek! Dün olduğu gibi ülkücü faşistlerden
ve onların sahiplerinden bu saldırıların
hesabını soracağız!
Kahrolsun Faşizm!
Faşizme Karşı Tek Yumruk Tek Barikat!
Yaşasın Özerk Demokratik Üniversite Mücadelemiz!
Yaşasın 1 Mayıs!
devrimci sosyalist gençlik
|
Okulumu
Yıktırmayız, Sessiz Kalmayız!
Ahmet Buhan Lisesi öğrencileri ve velileri
okullarının yıkılması kararına karşı Vatan
Caddesi’ni trafiğe kapattı. İstanbul Çağlayan'da
bulunan Ahmet Buhan Lisesi'nin yıkılıp yerine
Adliye Binası yapılmaması için mücadelelerini
sürdüren lise öğrencileri ve veliler, 27
Nisan 2006 Perşembe günü lise önündeki Vatan
Caddesi üstünde "Okulumuzu Yıktırmayız"
pankartı açtılar. Devrimci Sosyalist Liseliler
ve HKM emekçileri de eylemde yer aldılar.
Okunanan basın metninde; geliştiren tüm
eylemlilklere ve tepkilere karşın Celalettin
Cerrah'ın okulu yıkmaya kararlı olduğunu
belirten öğrenciler, kendilerinin de okulu
yıktırmamaya kararlı olduklarına vurgu yaptılar.
Zaten yetersiz sayıda olan okulların yıkılmaması
gerektiğini belirten öğrenciler, bu ülkede
adalet olgusunun görkemli adliye binaları
ile kazanılamayacağını belirttiler. Öğrenci
ve veliler, açıklamanın ardından Vatan Caddesi
trafiğini kestiler.
Geleceğimiz
Zehirlenmesin! Uyuşturucuya Çeteleşmeye
Hayır! Kampanyamıza Katıl, Destek Ver!..
Okullarımız, mahallemiz, sokaklarımız uyuşturucu
pazarı oldu. Çetelerin girmediği yer kalmadı...
Bize nasıl bir yaşam dayatıyorlar? Ve ardında
kimler, hangi güçler var? Çeteler, mafyacılar,
hortumcular... Bu gücü nereden buluyorlar?
Daha önemlisi biz neden izin veriyoruz?
“Özgür bir ülke, insanca yaşam istiyoruz
!” dediğimizde bu güçleri karşımızda buluyoruz.
Dünyada ve ülkemizde bu sistem ve egemenleri,
bize yozlaşmış, bencilleştirilmiş, yoksulluk-işsizlik
ve umutsuzluk içinde sürüklendiğimiz yaşam
dayatıyor...
Uyuşturucu yaygınlığını ve ticaretini, çeteleri,
hortumcuları, yaşadığımız sistemden onun
sosyo-ekonomik siyasal yapısından bağımsız
düşünmüyoruz. Özellikle varoşlarda emekçilere,
gençlerimize yozlaştırılmış ve düşürülmüş
bir yaşam dayatıyorlar.
Dayatılan yozlaşmış yaşam tarzına ve ardındaki
güçlere, sistemlerine, yasalarına HAYIR!
diyor,
Özgür ülke ve insanca yaşam özlemini, umudunu
ve talebini ısrarla öne sürüyoruz.
Uyuşturucuya, çetelere karşı bilinçli-özgür
insanı, eşitlikçi-adaletli ilişkileri, emekçilerin
toplumsal dayanışması ve birliğini temel
alıyoruz.
Yaşamın içinde uyuşturucuya ve çetelere,
dayatılan yaşama karşı bilinçlenerek, dur
diyerek, teşhir ederek bir araya geliyoruz.
UYUŞTURUCUYA, ÇETELEŞMEYE
HAYIR
HALK KÜLTÜR MERKEZLERİ
LİSELİNİN SESİ
|
UYUŞTURUCUYA DA, FAŞİST
SALDIRILARA DA GEÇİT VERMEYECEĞİZ
Avcılar'da Gençlik
Buluşması
Devrimci Sosyalist Gençlik ve Devrimci
Sosyalist Liseliler 1 Mayıs İşçi ve Emekçi
Bayramı öncesinde piknikteydiler.
1 Mayıs'ın coşkulu çalışmaları arasında,
hem liselilerle üniversitelileri kaynaştırabilmek,
hem de 1 Mayıs öncesinde daha fazla kitleye
ulaşarak onları alana taşıyabilmek için,
DSG ve DSL 22 Nisan 2006 Cumartesi günü
Avcılar Firuzköy Göl Kenarında bir piknik
örgütledi.
"Gelecek Ellerimizdedir Yaşasın 1 Mayıs/Liselinin
Sesi", "Uyuşturucuya, Çeteleşmeye
ve Yozlaşmaya Geçit Vermeyeceğiz/Devrimci
Sosyalist Liseliler", "Gençlik
Gelecektir Gençlik Pikniğine Hoş Geldiniz/Devrimci
Sosyalist Gençlik" pankartlarının açıldığı
piknik, pikniğe katılanların selamlanmasıyla
başladı. Sabah kahvaltısının ardından hazırlanan
program sunuldu. Devrimci Sosyalist Gençlik
ve Devrimci Sosyalist Liseliler adına konuşmalar
yapıldı. Ardından Esenler Halk Kültür Merkezi
içinde çalışma yürüten Liselilerinin şiir
dinletisi yer aldı.
Şiir diletisinin sonlanmasıyla birlikte
Grup Diyar Türkçe, Kürtçe, Arapça dinletilerini
paylaştı.
Müzik dinletisinin ilk bölümünün sonlanmasıyla
birlikte pikniğe katılanlar voleybol, futbol,
ip atlama gibi oyunlar oynadılar. Ardından
bir bilgi yarışması yapıldı. Yarışmanın
birincilerine Halk Kültür Merkezlerinin
4 Haziran'da Harbiye Açık Hava Tiyatrosunda
düzenleyeceği konserin biletleri armağan
edildi.
Öğlen yemeğinin ardından Grup Diyar kısa
bir dinleti ve Tiyatro grubuda kısa bir
skeç gösterisi sundu. Bunların ardından
hep birlikte mendil kapmaca yarışması yapıldı.
Akşamın olmasıyla birlikte, alanın temizliği
yapılarak otobüslerle piknik alanından ayrılındı.
|
|
|
|
|
|
|
|
|