|
|
|
|
dağların şahini,
ölümsüz komutan:
Mahsum
Korkmaz (Agit)
|
1956
yılında Silvan’da dünyaya gelen Mahsum Korkmaz Silvan
yatılı ilköğretim okulunda okudu. Mahsum, daha bu
yaşlarda kardeşleriyle yaptıkları büyüyünce ne olacaksın
tartışmalarında asker olacağını ve savaşacağını
net bir biçimde vurguluyordu. Yıllar sonra, Frankfurt’ta
ablasıyla yapılan bir ropörtajda haksızlığa karşı
tavrını net bir şekilde ortaya koyduğu görülüyordu:
“Hiç unutmam bu yıllarda Kürtçe yasaktı. Biz de
yeni yeni Türkçe öğreniyorduk. Okuldaydık. Babamın
kamyonu devrildiği için eve gittim. Okula döndükten
sonra Mahsum bana ‘ne olmuş’ dedi. Ben de kamyonun
devrildiğini söyledim. Türkçe iyi bilmediği için
‘devrildi’ kelimesini anlamadı. Ve ne anlama geldiğini
sordu: Ben de Kürtçe ‘qelibiye’ dedim. Öğretmen
de bizi dinliyordu. O anda bana bir tokat vurdu.
Yüzüm şişti, hastaneye yatırıldım. Bunun üzerine
bana çok kızdı ‘abla sen neden sustun, niçin karşı
çıkmadın’ diyerek, hep tepki gösterdi. O cesurluğu,
sanki altı yaşında bir çocuk değil de 20 yaşındaki
bir genç gibi geliyordu. Kendi kendine yemin ediyordu,
‘ben büyüyünce bunları vuracağım, bu tokatın intikamını
alacağım’ diyordu.”
Bu olaydan sonra Mahsum, yatılı okuldan ayrılır.
Daha sonra okula ablasını ziyarete gelir, ancak
okula sokulmaz. O diretir. Görevli kapıyı kapatmaya
çalışır, o bırakmaz ve elini araya sokar. Bu esnada
baş parmağı kopar.
1970 yılında Batman’a taşınırlar. Tam da o dönemlerde
Batman’da demokratik kurumlar açılmış, Mahsum Korkmaz
da sürekli derneklere gidip gelmeye başlamıştır.
Sosyalist kitaplara yoğunluk vererek kendisini geliştirmeye
çalışmaktadır ve kafası sürekli sosyalist devrimlerle
doludur. Bu arada lisede Kürtlerle ilgili öğretmeniyle
yaptığı tartışma kavgaya dönüşür ve öğretmeni döver.
Batman’daki ortamda lisede öğretmene karşı çıkışıyla
birlikte kendini herkese kanıtlamıştır. PKK önderliği
bu yüzden Mazlum Doğan’ı Batman’a gönderir. Mazlum
ve Kemal’ler bölgeye geldikten sonra zaten artık
kimse onu tutamaz. Başta Batman, Silvan ve Botan
olmak üzere birçok yerde faaliyet yürütür.
1975-80 arasında bölgede örgütlenme çalışmaları
yürütmektedir. 1980 darbesinden sonra Mahsum ve
arkadaşları bölgeden ayrılır.
Mahsum Korkmaz’ın kişiliğinden etkilenen bir çok
genç ve arkadaşı onunla birlikte mücadele için Batman’dan
ayrılmıştır. O il ve ilçelerden başlayarak köylere
kadar komiteler biçiminde örgütlenme planını gerçekleştirmek
için uğraşır. Küçük birliklerin giderek ordulaşmaya
ulaşması için çalışmanın, eylemliliğin gerekliliğine
inanmaktadır, üslerin ülkenin her karış toprağına
serpiştirilmesi mücadelesini verir. Kesintiye uğramayacak
ve giderek büyüyecek bir savaşın özlemini duymaktadır.
Mahsum, PKK’nin Lübnan alanına çekilen ilk kadrolarının
arasındadır. 15 Ağustos atılımı ile birlikte Agit
ismi iyice belleklere yerleşmeye başlar; çünkü Agit,
15 Ağustos Atılımı’nı “14 Temmuz Silahlı Propaganda
Takımı”nın komutanı olarak gerçekleştirmiştir. Mahsum
Korkmaz’ın öncülüğündeki gerilla birliğinin yaptığı
bu baskından sonra devlet onu yakalamak için operasyonlar
düzenlemekte, annesinin ve babasının kaldığı eve
sürekli baskınlar yapmakta ve oradakileri dayaktan
ve işkenceden geçirmektedir.
Agit, yürüttüğü eylemliklerle birlikte kimileri
için bir korku, kimileri içinde bir umut oldu. PKK’nin
askeri kanadı olan HRK’nin ilk komutanı olan Agit,
28 Mart 1985 gecesi çıkan çatışmada ilk vurularak
ölenlerdendi. O bir komutandı ve kurşunları ilk
o göğüslemeliydi, öyle de oldu...
|
|
|
|
|
|
|
|