Yine bir baharı karşılıyoruz. 8 Mart mitingi,
doğrusu iyi bir açılıştı. Gerek devlet terörü
karşısındaki kararlı duruş, gerekse de 1991'deki
sosyalist bloğun çözülüşünden bu yana açık alanlarda
yapılan bu tür gösterilerdeki legalist-pasifist
akımların vesayetinden kopuş anlamıyla önümüzdeki
süreç açısından ön açıcı bir nitelik taşımaktadır.
Seka direnişi yenilgiyle bitmiş olsa da toplumsal
potansiyellerin ve önlerindeki engellerin gözlemlenebilmesi
açısından önemli derslerle doludur. Gerek Seka
direnişine yapılan öğrenci desteğinin örgütlenmesinde,
gerekse de 8 Mart mitinginin organizasyonunda
devrimci sosyalistlerin oynadığı roller, küçük
adımlarla da olsa devrimci yenilenme sürecimizin
yeni meyveler vermeye başladığının göstergesidir.
Önümüzdeki süreçte bunların sayısını ve niteliğini
artırmak tamamen bizlerin ellerindedir ve bu görev
önümüzde durmaktadır. Yaklaşan 1 Mayıs, bunun
için kaçırılmayacak bir fırsattır.
Bu sayımızda bizi sevindiren haber sayfalarındaki
yeni renklerin, yeni solukların artacağından hiç
kuşkumuz yok. Sadece yeni olması değil, Dersim
8 Mart gösterilerinde olduğu gibi güçlü de olması
bizi ayrıca sevindiriyor, umutlandırıyor.
HKM'lerin yürüttüğü "İşsizlik ve Yoksullukla
Mücadele" kampanyası çerçevesinde ele aldığımız
yoksulluk olgusu, bu sayımızın sayfalarında önemli
bir yer tutuyor. Konu bağlamında ele alınabilecek
“hırsızlık”la ilgili bir çalışmamız da bu sayımızda
yer alıyor.
Mart ayınının tarihsel önemi ile güncelliğimiz
arasında köprü oluşturan yazılar, dergimizin diğer
sayfalarını dolduruyor. Kızıldere, Paris Komünü,
kadın sorunu, Halepçe, Newroz ve 16 Mart Katliamı
ile ilgili yazılarımızın yanı sıra bu sayımızda
Hatay'la ilgili uzunca bir değerlendirmeyi de
bulabileceksiniz. Parti-kitle-kadro ilişkileri
ve yabancılaşma üzerine bir çalışma ile Ortadoğu'daki
son siyasal gelişmeleri çok kısaca özetleyen ve
Filistin’li bir gazeteci arkadaşımızın kaleme
aldığı haber-yorum yazısı sayfalarımızı dolduruyor.
Coğrafyamızın siyasal gelişmeleri ile karşılaştırıldığında
hâlâ hızımızın çok düşük olduğunun farkındayız.
Hiç bir gücün yürüyüşümüzü engelleyemeyeceğinin
farkında olmamız yetmez, bu yürüyüşü hızlandırmak,
yürüyenleri çoğaltmak ve böylelikle onu tarihsel
olarak hak ettiği yere getirmek önümüzdeki günlerin
birinci gündem maddesi olarak devrimci sosyalistlerin
önünde durmaktadır ve bu başarılacaktır.
|