Alttaki resimde Dien Bien Phu zaferinin ardından
Fransız mevzilerinde Vietnamlıların kızıl bayrağı.
Yandaki resimde ise Komünist Partisi politbürosu
Dien Bien Phu’dan önce durumu değerlendiriyor.
Soldan sağa; Pham Van Dong, Ho Chi Minh, Truong
Chinh, Vo Nguyen Giap.
Vietnam halkının yabancıların işgaline ve egemenliğine
karşı başkaldırı geleneği çok eskilere dayanır.
Daha İ.Ö. 208’de kuzey dağları Çin tarafından
işgal edilen ve Çin’in himayesindeki bir ülke
olan Vietnam’da bir kadının Trung Trac ve kızkardeşi
Trung Nhi’nin başlattıkları başkaldırı, İ.S. 40’ta
Çin’in yenilgisiyle sonuçlanmış ve ülke iki yıl
bağımsız kalabilmişti. Yeniden işgal edilen Vietnam’da
yine bir kadının, Trieau Au’nun önderliğinde başlayan
bir diğer ayaklanma ise yenilgiyle sonuçlanmıştı.
Buna rağmen bu iki hareket, Vietnam halkının direniş
geleneğinin en önemli mayaları olacaktı ve gerek
Çin’e gerekse de diğer işgalcilere karşı gizli
ya da açık direniş, her zaman kendini gösterecekti.
1857/58 seferi askeri anlamda tam anlamıyla bir
fiyasko da olsa Fransız emperyalizminin Vietnam’ı
işgalinin ilk adımlarıydı. İşgale karşı ilk direniş
grupları da 1859’un başlarında ortaya çıktılar.
1862 sonlarında Fransızlar Çin ve Filipinler’den
destek güç getirmeden direnişle başa çıkamıyorlardı
artık. 1883’te Vietnam kralının ölümünün ardından
oluşan iktidar boşluğunda ülkeyi tamamen sömürgeleştiren
Fransızlar, Vietnam’ı Tonkin, Annam ve Cocihchina
olarak üçe bölerek “Vietnam” adını tarihten kazımaya
çalışıyorlardı. 1885’te Tonkin’deki Fransız sömürgeciliğine
taş koyan bölgedeki hanedanın sarayının üç gün
boyunca bombalanıp korkunç bir katliama girişilmesi,
dağınık durumdaki Vietnam direnişini, katliamdan
kurtulan hanedanın meşruiyeti zemininde birleştirdi.
19. yüzyılın sonu, 20. yüzyılın başlarında direniş
hareketinin içeriği, hanedanlık eksenli olmaktan
çıkıp modern ulusal kurtuluşçu çizgilerle buluşmaya
başlıyordu. 1908 yılında tüm yurtseverlerin toplanmasıyla
başkentte başlatılan ayaklanma, 3 gün süren çatışmaların
sonucunda kanla bastırıldı. 1911’de ve I. Paylaşım
Savaşı sürecinde patlayan iki ayaklanmanın kaderi
de aynı oldu. Fakat bu süreçte direniş hareketinin
karakterinde milliyetçilikten sosyalizme doğru
bir kayma görüldü.
Haziran 1925’te Ho Chi Minh, Vietnam Devrimci
Gençlik Birliği’ni kurdu. Bu arada ilk olarak
1924’te, dağıtılmasının ardından ikinci olarak
1927’de tekrar kurulan VNQDD (Vietnam Ulusal Partisi)
adlı milliyetçi örgütün 1930’da başlattığı askeri
saldırı halktan büyük bir destek görmesine rağmen
Fransızların köy bombalamalarını da kapsayan katliamlarıyla
bastırıldı.
3 Şubat 1930’da ülkedeki komünist grupların Komintern
direktifiyle birleştirilmesiyle Vietnam Komünist
Partisi kuruldu. Kısa bir süre sonra Vietnam’ın
ilk kitle örgütleri komünistler tarafından kuruldu.
Bu örgütlerin içeriği, Cephenin inşasıydı. 12
Eylül 1930’da komünistlerin örgütlediği bir yürüyüşe
katılan 6 bin köylüye Fransız sömürgeciler bombardımanla
karşılık verdiler. 216 kişinin öldüğü bu katliama
köylülerin yanıtı ayaklanma ve Vietnam’daki ilk
sovyetlerin kurulması oldu. Fransızların havadan
ve karadan saldısıyla ancak 1931 ortalarında yok
edilebilen sovyetler VKP’ye büyük bir prestij
sağladı.
Fransa’daki Halk Cephesi iktidarı döneminde legal
çalışma olanağı yakalayan VKP, Halk Cephesi’nin
iktidardan düşmesiyle yeniden yeraltına geçti.
Çok geçmeden Fransa’nın Almanya tarafından işgal
edilmesi, Vietnam’da da Japon işgalinin önünü
açmıştı. 1941’de komünistlerin önderlik ettiği
yeni bir ayaklanma da sömürgeci Fransızlar tarafından
bastırıldı. Aynı yıl içinde Viet Minh (Vietnam
Ulusal Kurtuluş Cephesi) kuruldu. Viet Minh’in
artan etkinliğine karşı 1944’te yine katliam boyutlarına
varan sömürgeci saldırılar düzenlendi. 9 Mart
1945’te Japonlar, Avrupa’da müttefiklerin ilerleyişini
de hesaba katarak Fransızları silahsızlandırıp
yönetimi tamamen ele aldılar. Ancak 6 Ağustos’ta
atom bombasının atılmasının ardından Japonya teslim
oldu ve kısa bir süre sonra ayaklanma başlatan
Viet Minh, Ağustos Devrimi ile bağımsızlığı kazandı.
Ancak
sömürgeciler için bu kabul edilemez bir şeydi
ve Vietnam yeniden Fransız, İngiliz ve Japon birliklerinin
işgaline uğradı. Amaç, bu kötü örneği ortadan
kaldırıp, Fransız sömürgeciliğini restore etmekti.
Çatışmalar yeniden başladı.
İyi bir hazırlık sürecinin ardından 13 Mart 1954’te
saldırıya geçen Viet Minh birlikleri, 17 Mart’ta
Dien Bien Phu’da üslenen Fransız garnizonunu teslim
aldılar. 7 Mayıs’ta Muong Thanh’taki merkez karargahın
da ele geçirilmesiyle dünyada napalm bombasını
ilk defa Vietnam halkına karşı kullanan Fransız
sömürgeciler, buna rağmen unutamayacakları bir
yenilgiyi tatmış oldular. Ezilen bir halkın gücünü
ve kurtuluş iradesini küçümseyen sömürgeci Fransız
askerleri, her bir Vietnamlının ancak 20 kg yük
taşıyabileceğini hesaplamıştı. Ancak karşılarında
bir halkın tüm yaratıcı gücünü de seferber etmiş
bir direniş vardı. Bir bisiklete enine ve boyuna
bağlanan çubuklar aracılığıyla 350 kg. yük yükleyebilen
Viet Minh gerillaları, hafif toplarını bile kuşatma
cephesine böylelikle taşıyabilmişti.
Asyanın bu “zavallı” halkı, sömürgecilerini dize
getirirken 16.200 Fransız askeri, 1 general, 16
albay, 1749 subay ve assubay savaş dışı bırakıldı,
16 uçak düşürüldü ya da tahrip edildi, 30 bin
paraşütüyle birlikte tüm Fransız silah ve cephanesi
Vietnamlıların eline geçti. Değişik kaynaklar
11 bin Fransız askerinin teslim olduğunu, 7 bininin
ise yaşamını yitirdiğini belirtmektedir.
Dien
Bien Phu Zaferiyle esir alınan Fransız askerleri.
|