FOTOĞRAFLAR
VE ANIMSAMALAR
|
Yukarıdaki fotoğraf
ilk bakışta çok basit görünüyor sanki. Bir binanın
terasından havalanan bir helikopter, kenarlarda
elde silah koruma görev yapan askerler, vs. vs...
Ama görüntüye aldanmamak gerek; her şey o kadar
da basit değil. Sözkonusu bina Güney Vietnam’ın
başkenti Saygon’daki ABD büyükelçiliğidir. Tarih
30 Nisan 1975 ve kahraman Vietnam halkının nihai
ayaklanmasının zafere ulaştığı gündeyiz. Elçilik
terasına inip kalkan helikopterler Vietnam’daki
en son Amerikan ajanlarını, elçilik görevlilerini
toparlayıp kaçırıyor. Hepsi de panik içersinde,
bir an önce helikoptere binip Vietnam halkının
öfkesinden kurtulmak istiyorlar.
Fotoğrafta görülmüyor; ama aşağıda, avluda, helikopterlerle
binmek için yalvarıp duran başkaları da var: Güney
Vietnam’ın işbirlikçi, vatan haini yöneticileri,
işkenceci polis müdürleri ve aileleri... Çok sonraları,
NTV’de de yayınlanan bir belgeselde, bu en son
“kaçış operasyonu”nu yöneten Amerikan yüzbaşısı,
ıkına sıkına açıklayacaktı: “Onlara söz vermiştik
evet, ama helikopterlerde yer kalmamıştı ve zamanımız
da yoktu. Açıkçası onları oyaladık, kandırdık.
En son havalandığımızda, bize bakan gözlerindeki
ifadeyi unutamam; sözlerimize inanmamışlardı ama
yine de bir umut diye bekliyorlardı.”
Köpekliğin sonu! Hizmet ettiğin efendiler, seni
tekmeleyip itiyor! Onurlarını satılığa çıkaranlar,
onursuzluk içinde ölürler! Kural böyle!
Tablonun bir yanı bu. Diğer yanda ise, onlarca
yıllık mücadelesini zafere ulaştırmış bir halkın
bayram sevinci var.
1975’in Mart ayında toplanan Vietnam İşçi Partisi
Merkez Komitesi, Saygon’a karşı en son saldırının
başlatılması kararını almıştı. O güne dek zaten
işbirlikçi ordu ve ABD kuvvetlerinin beli kırılmış,
bütün direnç noktalarını yitirmişlerdi. Saygon’da
ise binlerce yurtseverden oluşan gizli eylem hücreleri
son talimatları beklemekteydi. Vietnam Halk Ordusu’nun
19 Nisan’da başlattığı nihai saldırıya Ho Chi
Minh harekatı adı verildi. Güney’in işbirlikçileri
hala komünistlerin ezilmek üzere olduğundan söz
edip duruyorlar ama bir yandan da toplamı 10 tonu
bulan altın ve gümüşleri ülkeden kaçırmayı ihmal
etmiyorlardı.
29 Nisan’da Vietnam Halk Ordusu birlikleri bütün
yönlerden birden Saygon’a akmaya başlamıştı. Bu
arada kent halkı ayaklanmış bütün stratejik noktaları,
sanayi kuruluşlarını, haberleşme hatlarını koruma
altına almıştı bile. Milisler her köşede işbirlikçilerin
direniş noktalarını temizliyor, sabotajcıları
tutuklayıp şehri koruyordu.
30 Nisan’da Saygon düştü... Vietnam halkının onuru
ve gözbebeği kahraman halk ordusu, 1 Mayıs 1975
günü, tam da işçi sınıfının birlik ve mücadele
gününde sevinç çığlıkları ve gözyaşları içinde
şehre giriyor, böylece Vietnam çifte bayram yapıyordu.
Nazım’ın “çok şükür, çok şükür bugünü de gördüm”
dediği buydu işte. “Küçük bir halk, büyük bir
emperyalist orduyu yenebilir” diyordu Ho Chi Minh.
Söylediği oldu.
Utanç ve rezillik içinde helikopterlere binmek
için birbirlerini ezenler ise yine onlardı: Halk
düşmanları ve emperyalistler...
|