Güncel
Şehitlerimiz
Barikat
Kültür
Tarih
Kitaplar
Dizi Yazılar
Görüşler
Linkler
Ana Sayfa
 
Arşiv
Makale Dizini


 

 

Okurlarımız biliyorlar. Geçtiğimiz yıl, 1-16 Eylül tarihli Devrimci Demokrasi gazetesindeki bir haberin içinde, Ali Hıdır Alkış arkadaşımızın “işbirlikçi” ve “hain” olduğu iddia edilmişti. Maoist Komünist Parti’nin (MKP) bir bildirisine dayanarak yapılan bu haber arkadaşımızın teşhirini amaçlamaktaydı.
Bunun üzerine biz, konuyla ilgili kendi bünyemizde bir dizi araştırma ve soruşturma yapmış ve söz konusu iddiaların asılsız olduğu sonucuna varmıştık. Ancak bununla da yetinmemiş, ilgili yerlere başvurarak konuyu görüşmüştük. Bu görüşmelerde bizim vardığımız sonuç aktarılmış, ancak buna rağmen hem bu konuda sunulabilecek kanıtları ele almaya hazır olduğumuz hem de bizim elimizdeki soruşturma sonuçlarını paylaşabileceğimiz ifade edilmiştir. Bu girişimin Devrimci Demokrasi gazetesi nezdinde yapılmış olması, bizim sorunumuz değildir. İnsanlar, söz konusu iddiaları soyut bir boşluktan değil, bu gazetenin sayfalarından okumuşlardır. Söz konusu gazete, gerçekten bağımsız-demokratik bir haber gazetesi ise, kendisine gelen haberleri, açıklamaları, vb. bir süzgeçten geçirmek, konunun muhataplarıyla görüşmek ve objektif bir haber yayınlamak zorundadır. Ve bu, hiç zor değildir; sözü edilen arkadaşımız günün yirmidört saati Dersim’de bulunabilen biridir. Ama gazete böyle bir yolu tercih etmemiş, MKP açıklamasıyla yetinmeyi uygun bulmuştur. Bu durumda söz konusu iddialar yüzünden sıkıntıya giren ve onuru incinen insanın ve onun dağıtımını yaptığı derginin temsilcilerinin öncelikle bu iddiaları yayınlayan gazeteyi muhatap alması kaçınılmazdır.
Kaldı ki Sosyalist Barikat, bu kadarıyla yetinmemiş, sorunun gerçek muhataplarıyla temas kurmayı da istemiş ve bunun için çaba göstermiştir. Bütün bunlar biliniyor. Ancak, aradan beş ay gibi bir süre geçtiği halde karşı taraftan bir duyarlılık gözlenmemiştir. Bunun bir dizi gerekçesi olabilir ama bu gerekçelerin hiçbiri yaşanan somut, yakıcı sorunu ortadan kaldırmamaktadır. Bir insan hakkında suçlayıcı iddiaların ortaya atılıp yayınlanması gayet kolayca yapılabilmekte ama aynı iddiaların araştırılması ve tartışılması “zor koşullar” yüzünden yapılamamaktadır. Ama bu arada zaten öteden beri “devrimci adalet” kavramının çok yıpranmış olduğu küçük bir kentte süreç işlemekte ve bir insan kamuoyu önünde “işbirlikçilik” suçlamasıyla yıpranmaktadır. Manzara budur.
Bu manzara karşısında yapılabilecek tek şey, sonsuza dek beklemeden, gerçek durumun böyle olmadığını, iddiaların asılsız olduğunu kamuoyuna açıklamaktır. Sosyalist Barikat’ın yaptığı da bundan ibarettir. Dolayısıyla, “önce bilgimize başvurulsaydı” gibi eleştiriler, yanlış ve anlamsızdır. Zaten MKP’nin açıklamasından anlaşıldığı kadarıyla bilgilerine başvurma imkânı “kış koşulları” nedeniyle mümkün değildi. Öte yandan, suçlama ve iddialarda bulunurken hızla tutum geliştiren MKP’liler doğaldır ki araştırma ve tartışma konusunda da hızlı olmak sorumluluğuna sahiptirler; bu mekanizmalara sahip olunmaması MKP’ye ait bir sorundur, Sosyalist Barikat’a değil. Sosyalist Barikat, herhangi bir yapının işleyiş ve düzeninden sorumlu değildir.
Sosyalist Barikat, bu koşullarda iddiaların asılsızlığını açıklayan bir metin kaleme almış ve yayınlamıştır. Metnin içeriğinden rahatsız olunabilir, doğru ya da yanlış bulunabilir ama böyle bir açıklama yapmanın yanlışlığından söz edilemez.
Bugün, şu anda da bu iddiaların sahipleri, eğer gerçekten istiyorlarsa, konuyu tartışabilecekleri muhataplık ilişkilerini bulabilirler ve ellerindeki kanıtları, vb. ortaya koyabilirler. Bunların hepsi mümkün. Bunu yapmak, açıklama yazmaktan daha kolaydır ve daha yararlıdır. Dolayısıyla, bizim “doğrudan bilgi almak yerine her şeyi düşman önünde tartışmaya” zorladığımızı söylemek doğru bir söylem değildir. Bildiğimiz burjuva hukukunda bile kanıtları sunmakla görevli olan makam, iddia sahibi olan makamdır. Bu basit gerçeği unutup iddialarını açık basına taşıyanlar, şimdi başkalarını “düşmanın önünde tartışmak”la suçlayamazlar.
Üstelik MKP, bugün yine aynı şeyi yapmaktadır. Açıklamasında yine Alkış hakkında bir dizi suçlamayı öne sürmekte ama bu suçlamaların dayanaklarının “düşman önünde tartışılamayacağını” söyleyip, “madem bunları öğrenmek istiyorsunuz gelin öğrenin” diyor. MKP, suçlananların “aklanmak için” başvurduğu tuhaf bir “adalet” mekanizması icat ediyor ve bunu herkesin benimsemesini istiyor. Bunu anlamak mümkün değildir. Oysa kendi elindeki bilgileri Sosyalist Barikat’a ve devrimci sosyalist harekete sunmak zorunda olan MKP’dir.
Sosyalist Barikat ve devrimci sosyalist hareket, hala MKP’nin konuyla ilgili somut bilgileri sunmasını bekliyor, istiyor. MKP’nin yapması gereken şey, bize kimi nasıl “açığa alacağımızı” öğretmek yerine bu görevini yerine getirmesidir.
Üstelik MKP, bir yandan bu asli görevini yerine getirmezken, diğer yandan da hiçbir biçimde kendisini ilgilendirmeyen konularda sözler sarfetmektedir. Sosyalist Barikat dergisinin dağıtım politikası, bu dergiyi nerede kimin dağıtacağı gibi konular, Sosyalist Barikat dışında hiçbir kişi ve kurumu ilgilendirmeyen şeylerdir. Dolayısıyla “yayının satışı için boşluk varsa, devrimci basının yardımına başvurabilir” gibi sözleri gereksizdir ve sorumlulukla bağdaştırmak mümkün görünmemektedir. Sosyalist Barikat, dağıtılır ya da dağıtılmaz, şu kişi dağıtır ya da başkası dağıtır; bütün bunlar hiçbir siyasi yapıyı ilgilendirmez.
Ayrıca, yukarıda belirttiğimiz asli görevini yerine getirmeyen, bunun yerine legal basına açıklama göndermeyi tercih eden MKP, bir yandan da “madem öyle o zaman siz cezalandırın” diye yol göstermeye kalkışıyor ki, bunu da anlamak mümkün değildir. Ortaya bir bilgi sunmadan yalnızca iddiaları sıralayıp duran MKP, bu iddiaları temel alıp davranmamızı istiyor. Biz gerçekten inandırıcı kanıtların olmadığı hiçbir durumda dedikodularla, somutlanmamış iddialarla iş yapmayız.
“Böyle yapmazsanız Dersim halkı sizden uzaklaşır” türünden cümleler ise tamamen spekülatiftir. Dersim halkının ne yapacağı, kimden uzaklaşıp kime yakınlaşacağını tartışmak yersizdir ve bu konudaki kararı Dersim halkının kendisine bırakmak herhalde en doğrusu olacaktır.

Sonuç olarak Sosyalist Barikat, herkesin de bildiği gibi başka devrimci yapılarla didişmeyi, sonu gelmez polemikleri, vb. benimsemeyen, asli olarak kendi devrimci görevlerine yönelen bir tarza sahiptir. Gerek yayınlarımızı izleyenler, gerekse herhangi bir temsilcimizle herhangi bir platformda karşılaşanlar, bu tavrımızdan asla taviz vermediğimizi, hemen her durumda da mümkün olduğunca diğer devrimci ve sol yapılarla birlikte davranmak istediğimizi bilirler. Sosyalist Barikat, her devrimci yapıya asgari bir saygı göstermekte, kendisine dostça davranılmadığı durumlarda bile bunu ilkesel bir tutum olarak sürdürmektedir. Geçmişimiz ve bugünümüz böyledir, yarınımız da böyle olacaktır.
Dolayısıyla bu tartışmayı da giderek bir yılan hikayesine dönüştürmek, uzatıp durmak niyetinde değiliz. Bu yazımız, muhtemelen bu konuda yazacağımız son cümleleri içermektedir.
Sorunla ilgili temel noktaları yeniden özetersek:
1- Ali Hıdır Alkış, dergimizin Dersim’deki dağıtıcısıdır ve hakkındaki iddialar, herhangi bir biçimde kanıtlanmış iddialar değildir. Üstelik bizim bilgilerimiz, bu iddiaların tam tersine olguları içermektedir. Alkış, bir devrimcidir ve bunun aksini düşünmek durumunda değiliz.
2- Bu konuyla ilgili olarak bilgi sunmak, bu bilgi sunma işinin yolunu bulmak zorunda olan iddia sahipleridir. Devrimci sorumluluk bunu gerektirir. Sosyalist Barikat ve devrimci sosyalist hareket, bu kondaki beklentisini hala sürdürmektedir. Ama öte yandan biz, yollara düşüp bu işin muhataplarını aramak zorunda da değiliz. Dolayısıyla bize yönelik olarak “sorunu çözmenizi bekliyoruz” denmesi anlaşılmazdır.
3- Bu görevi yerine getirmek yerine herkesin okuduğu bir açık yayında “teşhir”e girişenlerin, neden bize gelinmiyor da yayına gidiliyor diye kimseden şikayet etmeye hakları yoktur. Dolayısıyla “oraya gitmeyin” diyenler, bu somut durumu yaratmamak zorundadırlar.
4- Sosyalist Barikat tüm devrimci yapılara karşı dostluk temelinde ve asgari bir güven zemininde yaklaşıyor. Bu, Devrimci Demokrasi ve MKP için de geçerlidir. Devrimcilerle ilişkisinde bırakalım tehditi, zor imasına bile yer yoktur. Tehdit, dedikodu, vb. gibi yöntemler her dönem bizim tarzımızın dışında olmuştur, olacaktır.
5- Sosyalist Barikat ve devrimci sosyalist hareket bu sorunun da öncelikle MKP’nin göstereceği asgari çabayla devrimci dostluk temelinde çözüleceğine inanmaya devam etmektedir.

Devrimci Dostluk ve Saygıyla...


 


 

 

 

 

 

sbarikat07@gmail.com
Devrimci Sosyalist Barikat / Aylık Sosyalist Dergi
Yönetim Yeri: Nurtepe Mah. Cemre Sk. No: 2 Kağıthane-İstanbul